son beğenilen tanımları genel istatistikler
Distopya yapısının ötesinde benim için çok değerli bir sorgulamayı içinde barındıran kitap. --! spoiler !-- --! spoiler !-- Gittikçe değişen ve garip(?)leşen değer yargılarının içinde kendimizi sadece birkaç yıllığına dondursak ve sonra tekrar çözülsek, "karmaşık yeni dünya" hakkındaki düşüncelerimiz ve bizim dünyamıza ait görüşlerimizin ikileminden başka bir şey değil "Bay Vahşi"nin beyninden geçenler. İnsanlığın robotlaşma ve hissizleşme sürecinden bir isyan fırlatıyor onu dışarı: Tutunamadığı yeni dünyasına baş kaldırıyor o, ikilemlere sahip birinin kafa karışıklığıyla. Tepkisizleşmiş toplumda tabii ki anlaşılmıyor, beğenilmemek bir yana garipseniyor bile. Ama sahip olduğu yargılarını -bir başına kalmak beklenen sonucuna karşı- bırakmıyor yine de. Ütopik bir sistemde bile kişinin sahip olabileceği ikilemleri başarıyla yansıtan bu kitabın en kilit cümlelerinden biri de tam da bu konu üzerine şudur kanımca: "Hangisi daha onurludur usumuzca:acımasız kaderin sapan taşları ve oklarına katlanmak mı, yoksa silah kuşanıp karşı çıkarak son vermek mi dert yağmuruna?" --! spoiler !-- --! spoiler !--
Kişiliğin bir yönü olarak mükemmeliyetçilikle sıkı sıkıya ilişkilidir. Günümüz eğitim sisteminin yarış atı bilinciyle yetiştirdği öğrenciciklerine temel tavsiyesidir; bu sebeple OKS hazırlığındaki çocukçağızlar illa ki Ankara Fen Lisesi diye baskılanır, "O puanı alın, gidin gitmeyin, siz bilirsiniz." diye de yavrucakların zihni bulandırılır. Sonra puan boşa gitmesin diye zat-ı muhterem kendini fen lisesinde buluverir... * *
Öğrenci milleti, çoğunlukla küsurat oluşturduğundan yazılılarda sonuç kısmında köklü, rasyonel sayı görmeyi pek sevmez; sonuçları bu biçim ayarlayıp da öğrencileri yanlış sonuç tedirginliğiyle yüz göz ettiklerinden hocalara veryansın eder.
Eğer gerçekten unutabilirsek, kaçıyor olduğumuzu da hatırlamayız hem.* Eğer cidden unutabilirsek, çağrışımlara da tıkanır kulağımız üstelik.* Eğer tamamen unutabilirsek, unutturma şansımız olur belki.* Tüm bunlara rağmen, eğer unutursak nankör-sadakatsiz, unutmazsak takıntılı-kinci algılanırız güzel ülkemizde.
İçinde yaşadığımız şu sahtelikler çukuru düşünüldüğünde hele.
Birçok yönden baskı altındayken **kaç tane ders arasından o kadar da önemli olmayan *birinden ödev mi verilmiştir, o ödev yarım yamalak yapılır. Sunu mu hazırlanacaktır, o sunu internetten resimler indirilerek -çoğu zaman da metin kopyala-yapıştırla oluşturularak- yarım yamalak yapılır. Yazılıda çözümü uzun süreceğe benzeyen bir soru mu vardır, o soru laf salatası yöntemiyle bir paragraf oluşturacak şekilde yarım yamalak yazılır. Maksat "yapmış olmak", eylem "yapmış görünmek için yapmak"tır. sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |