sigmund freud

  1. 1856-1939 yılları arasın­da yaşamış ve ünlü psikanaliz öğretisini ge­liştirmiş olan tanınmış avusturyalı hekim ve psikolog.
    öncelikle hipnoz üzerinde çalışmış olan freud, daha sonra hastayı uygun yollarla te­davi etmenin yollarını aramış ve böylelikle de, "serbest çağrışım" yöntemiyle hastanın aklından geçen her şeyi eksiksizce anlatması ilkesine dayanan psikanalizi geliştirmiştir. başka bir deyişle, psikoloji teorileri daha önce kafasında bulunan düşüncelerden ziya­de, nörolojist ve pskiyatr olarak yaşadığı deneyimlere dayanan freud'un çığır açıcı katkısı, insan zihnindeki bilinçaltının yapı­sını, süreçlerini ve mekanizmasını keşfet­mesinden meydana gelir. nitekim, bilinçal­tının gözler önüne serilmesine dayanan bir teknik ve genel bir psikoloji teorisi olarak gelişen psikanaliz, bilincimizden uzaklaş­mış olan, bilinç yüzeyinde olmayan içerik­lerin birtakım yollarla, örneğin rüyalarla, günlük yaşantıdaki önemsiz eylemlere orta­ya çıkabileceği varsayımına dayanmaktadır.

    (mcleod 08.04.2006 02:06 ~ 10.06.2007 13:02)
  2. psikanalizmin babasi, 20. yy'in en ses getiren en tartisilan dahisi.

    psikanaltik teoriyi kuran ve brcok ogrenci yetistiren freud, aslen bir norobilimcidir. zihnin nasil calistigina dair sorulara cevap bulmak amaciyla gelistiridigi teori bilimsel olmadigi icin cok elestirilmistir. libido teorisi, anksiyete gibi konularda bircok yayin yapmis, yasami boyunca teorisini gelistirmeye calismistir.
    (tony almeida 08.04.2006 14:56)
  3. freud' a göre kişilik katmanları şunlardır:

    id kişiliğin en ilkel ve en az ulaşılabilir bölümüdür. id' in güçlü etkileri arasında cinsellik ve saldırganlık içgüdüleri gelir.
    id ile dış dünya arasında ego dengeyi sağlar. ego, id' in denetimsiz ve ısrarlı tutumlarının tersine, mantığı temsil eder. ego' da gerçeklik ilkesi hakimdir. ego aslında id' i engellemek için değil, onu en uygun biçimde doyuma ulaştırmak için çalışır.
    kişiliğin üçüncü parçası süperego' dur. süperego ilk çocukluk yıllarında, davranış kurallarının, ödüllerin ve cezaların sindirildiği bir sistem yoluyla ebeveyn tarafından öğretilmesi ile gelişir. freud süperego için, üst ben terimini kullanmıştır. süperego, ahlaki öğeler ve mükemmelliğe doğru bir çabanın savunuculuğunu temsil eder. davranışımızın doğruluğunu onaylayan içimizdeki ses gibidir, yani vicdandır.

    freud' da kolektif insan egosuna yönelik 3 büyük şok ise:

    1. dünya evrenin merkezinde değildir, güneş etrafında dönen pek çok gezegen vardır. (copernic)

    2. insanlar yaratılışları itibariyle ayrıcalıklarla donatılmış, kendine özgü, ayrı bir tür değildir. sadece hayatın daha düşük seviyelerinden gelişen yüksek düzeyli bir hayvan formu gösterirler. (charles darwin)

    3. biz hayatımızın rasyonel idarecileri değiliz, aksine farkında olmadığımız, bilinçaltı güçler tarafından kontrol ediliriz. (sigmund freud)

    freud' a göre insan, ego tatmini azamide tutmak için "savunma mekanizma" ları geliştirmiştir. bunlar:

    yalanlama, yön değiştirme, yansıtma, mantığa bürüme, karşıt tepki geliştirme, gerileme, bastırma, yüceltme

    (anne rice 27.05.2006 17:46)
  4. insanın bilinçaltının id ego ve süper ego diye üçbölümden oluştuğunu savunan ve kişinin gelişim evresinde bu üçana unusurun etkilerini uzun uzun inceleyen bilim adamı. gelişim psikolojisi alanında da ortaya koyduğu fikirlerle genel anlamda öğrenemenin ilk çocukluk dönemi ve ergenlikten önceki dönemde geliştiğini söyler...
    (hatice23 05.07.2006 11:37)
  5. yalnız devrimsel fikirleri ve analizleriyle değil; kendi dönemi, hatta bugün bile baz alındığında, fikirlerini açıklama cesaretiyle de aşmış olan insan. bir yerde birilerinin sürekli kendisini çürütme girişiminde bulunması, bu girişimlerin antitez olarak kalmasınin ötesine geçememiştir, çürütüldüğünü söyleyenlerin kabullenme problemlerine sahip olması muhtemeldir.
    (malloryknox 05.07.2006 11:42)
  6. freud, psiko-seksüel gelişim kuramı ile gelişim psikolojisine önemli katkılarda bulunmuş, davranış nedenlerini ve kişilik oluşumunu bilinçaltı süreçleri ile açıklamıştır. bireyin, saldırganlık ve cinsel dürtülerin yoğun etkisi altında olduğunu savunur. topografik kişilik kuramı ve yapısal kişilik kuramı freud tarafından ortaya atılmıştır. çocuk gelişimini oral dönem(0-1 yaş), anal dönem(1-3 yaş), fallik dönem(3-7 yaş), letans dönem(7-11 yaş), genital dönem(11-18 yaş) olarak sınıflamıştır.

    davranış gelişiminde, toplumun ve kültürün etkisini gözardı ettiği için eleştirilmektedir.
    (insane 05.07.2006 14:54)
  7. "30 yıldır kadınların ne düşündüğünü araştırıyorum ama hala kadınlar ne düşünüyor anlayamadım" demiş insandır.
    (high fidelity 02.11.2006 13:41)
  8. genelde sevilmesede gerçekleri söyleyen ama sonunda kafasına kadınlarala bozan psikolog. kafayı kadınlarla bozmayan yüce bir düşünür için (bkz: carl gustav jung)
    (faaip de oiad 02.04.2007 14:50)
  9. hayatıma bilinçaltımın yön verdiğini anladıgım anda anlamaya basladıgım psikolog, okudukca da beni ne kadar anladıgını farkettim, gercekler bazen can acıtsa da onları kabullenmemek onların varlıgını gidermez, insan beynini resetleyemediği sürece, önceden yasadıgı olaylar onu ister istemez etkileyecektir....
    (kafisap 28.05.2007 22:02)
  10. freud'un cinsellik hakkındaki tespitleri çoğunlukla yanlış ya da eksiktir. bunu ben değil akademisyenler söylüyor. bunun sebebi de şudur; sigmund freud cinsel konulara sadece fiziksel/hormonal olarak yaklaşmıştır fakat durmun bir de duygusal/psikolojik yönü vardır ve hiç de azımsanacak etkiye sahip değildir. freud bu kısmı çok az önemsemiş ve dolayısıyla da bu konuda sık hata yapmıştır.

    mesela freud'a göre aşk/romantizm ve cinsellik/seks neredeyse aynı şeydir. o'na göreaşık olan insanın seks yapması bir zorunluluktur ve kaçınılmazdır. buradan hareketle seksi romantizmin ta kendisi olarak ilan eder ve tutkulu çiftlerin tutkusunu seks olarak belirlemeyi tercih eder, romantizmi ise sadece sekse giden yol olarak tanımlar. bir nevi aşkın duygusal yönünü aşağılar.*

    bunun yanlışlığı ise daha baştan ortadadır. romantizm aşamasında olan bir ilişki özellikle cinsellik konusunda çok hassastır. romantik bir ilişki yaşayan çiftler genellikle el ele tutuşup kırlarda uzanmayı seks yapmaya tercih ederler. ne zamanki romantizmin verdiği sürekli beraber olma hissi gerçekleşir, işte o zaman işin içine cinsellik girer. fakat bu aşamada da toplumun ahlak kuralları çiftlere sınır koyabilir, sonuç illa da sekse uzanmaz. kaldı ki romantik bir aşk esnasında tarafların aklından seksten daha önemli yüzlerce şey geçer ve zaten o ilişkiyi başlatan şeyler de bu düşüncelerdir. dolayısıyla romantizmi sadece sekse giden yol olarak tabir etmek de saçmadır. bu durumda freud'un bu argümanı tamamen çöküyor.

    her ne kadar hataları olsa da, psikoloji alanındaki çalışmaları bugün bu bilim dalının gelişmesinde çok büyük etki sahibidir. zaten adının bu kadar ünlü olmasını sağlayan şey de bu özelliğidir.
    (iknowthepiecesfit 15.09.2007 13:28)
  11. iki önemli psikanalist üstadından biri. diğeri ercisson. fikirleri karşılaştırılır ve tartışılır psikiyatri dünyasında.

    "her şeyi cinselliğe bağlıyor" hakkındaki en laçka eleştiri. anlaşılmayan nokta esasında her şeyi "tatmin olmaya" bağladığı. e tatmin olma amacı gütmeden yaptığımız tek bir davranış söyleyin bana! "iyi de cinsellik tek aracı değildir bunun" diyeceksiniz. değil zaten. sadece en geçerli, yaygın, kolay ulaşılabilir aracı. zaten freud da, cinsel doyuma ulaşmadığımız çocukluk yıllarında bulduğumuz alternatif yöntemleri ergen dönemlerinde de aradığımızdan, orgazm ile bile tatmin olamadığımızdan bahsediyor. şu halde her şey cinsellik odaklı diyip kestirip atmadığını söyleyebiliriz.

    kaldıralım cinselliği. cinsiyetlerin anlamı kalmaz öncelikle, karşı cinse kendini beğendirmenin anlamı kalmaz. erkeklerin bu uğurda ürettiklerini düşünün bir, sanıyor musunuz ki erkek erkeğe kalsalar telefon falan icat etmeye kalkacaklar, yan gelip yatar hepsi lan. ve kadınlar; moda, güzellik saplantılantılarından, kıskançlıklarından eser kalacak mıydı cinsellik olmasa. selülit diyip duracaklar mıydı. selülitin adı bile konmayacaktı be. kaldırın diyorum cinselliği, ve geriye hiçbir şeyin kalmadığını görün.
    (darkpink 20.06.2008 13:18)
  12. Su anki Cek Cumhuriyeti topraklarinda * * * dunyaya gelmis, yahudi psikoanalist. Insanin karakterini meydana getiren en onemli unsurlarin bilincaltinda yatan arzular, korkular ve cesitli kompleksler oldugunu ileri surmustur. "Psikoanalist" terimi Freud'un terimlerini ve yontemlerini kullanan, insanlarin gunluk yasamlarindaki psikolojik sorunlarin bilincaltlarindaki komplekslerden kaynaklandigini dusunen ve bu kompleksleri cesitli yontemlerle analiz eden bilim insanlari icin kullanilir.
    Sigmund Freud insanin farkinda oldugu ve tanimlayabildigi karakter ozelliklerinin asil kisiliginin sadece yuzde onunu olusturdugunu one surmustur. Ona gore insan kisiligini bir buzdagina benzetebiliriz. Buzdaginin gorunen kismi karakterin bilinen, gorunen, karmasik olmayan yuzudur. Derinlerde ise superego, ego ve id adi verilen; yasamin farkli donemlerinde edinilmis kompleks yapilanmalar vardir. Buzdaginin en derinlerdeki kismi diyebilecegimiz Id, en ilkel ihtiyaclarimizin ve korkularimizin hukmettigi benligimizdir. Yasamimizin ilk donemlerinde "id" dominanttir. Daha sonraki donemlerde gelistirdigimiz Ego (Ya da Freud’un kullandigi sekliyle, Das Ich) "id" i bir anlamda dizginler, ilkel isteklerimize mantikli ve rasyonel alternatifler sunar; cunku "Ego"su olusmaya baslayan kisi neden-sonuc bilincine varmistir. Sagduyusu gelisen ve gercekci dusunmeye baslayan kisi, “Id”i “Ego” ile kontrol etmeyi ogrenmeye baslar. Bazi hareketlerinin istemedigi sonuclar getireceginin farkina varmaya baslamistir.
    Freud'a gore 12 yasindan sonra (Adult donemi) gelismeye baslayan Superego, kisinin toplumsal iliskileri ve toplum icindeki rolunu kavramaya baslamasiyla sekillenir. Superego mukemmelliyetcidir, sorunlara idealist cozumler getirir, kendine gerceklestirilmesi neredeyse mumkun olmayan hedefler koyar. Freud'a gore kisinin Superegosu Fallik Donem'den izler tasir **. Annesini sahiplenemeyecegini anlayan erkek cocuk babasini gozunde yuceltmeye baslar, onun kendisinde olmayan pek cok seye sahip oldugunu dusunur. Bu yuzden bilincaltinda babasini idol olarak gorur*.
    Kisisel gelisimi tamamlanmis insan (ki Freud'a gore bu 12-14 yaslari arasindadir) benliginin hangi kisminin digerlerine ustun gelecegini belirleme yolundadir. Id'in egemen olmasina izin veren kisi, sadece zevkleri icin yasar, sorumluluk ustlenmekten kacar ve kalkistigi islerin sonuclarina katlanmayi reddeder. Superego'ya boyun egen kisi de mukemmelliyetciligi en buyuk prensibi edinir, kendini digerlerinden “farkli” gorur. Superego, Id’den cok daha karmasik bir yapilanmadir, yalnizca Fallik Donem’de edinilen kompleksler degil, yasamin sonraki donemlerinde edinilen deneyimler de Superego’yu etkiler. Kisinin okulda gordugu egitim, okudugu kitaplar, dini gorusleri, hatta dinledigi muzik cesidi bile kendi “Ideal Ben” ini * kafasinda yaratmasina katkida bulunur.
    Freud’a gore kisinin bedensel ve zihinsel gelisimi sadece cinsellikle ilgilidir. Ona gore insan dogdugu andan itibaren uzuvlariyla zevk almayi ogrenir, uzuvlarini ve fonksiyonlarini kesfettikce “zevk bolgesi” yer degistirir ve bu “zevk bolgeleri” kisisel gelisiminin adimlarini olusturur.
    0-18 ay arasinda kisi Oral Donem’den gecmektedir. Dunyayla agzi yoluyla iletisim kurar, etrafindaki cizimleri agzina goturerek kesfeder. 18-36 ay arasinda ise Oral Donem’den Anal Donem’e gecmistir. Bu donemde kisi tuvalete gitmeyi (!) ve otururken dik durmayi ogrenir, ve Freud’a gore bunlardan zevk alir. Boylece hayatta bazi seyleri kontrol edebilecegini, bazi huzursuzluklarini kendi kendine giderebilecegini ogrenir.
    Anal Donem’I ciziksiz * * atlatan kisi, 3-5 yas arasinda Fallik Donem’e gecmistir, “zevk bolgesi” arka kisimdan on kisma gecmistir. Kisi bu donemde cinsel kimliginin ve karsi cinsin farkina varmaya baslar. Bu zamana kadar en cok anne ve babasiyla zaman gecirdiginden * karsi cinsten olan ebeveynine yakinlik duymaya baslar. Erkekler anneyle daha fazla zaman gecirmek isterler, babadan icten ice korkarlar, babanin onlari erkekliklerinden edecegi korkusu kompleks haline gelir (bkz: Oedipus Kompleksi). Kizlarda da bu durumun tam tersi yasanir, annenin bir sekilde onlardan daha ustun oldugunu, bu yuzden babaya sahip oldugunu dusunen kizlar, zamanlarini babanin yaninda gecirirler, babaya siginirlar (bkz: Elektra Kompleksi). Bu donemlerden herkes gectiginden, herkes hayatinin bir doneminde bu kompleksleri yasamistir ve herkesin kisiliginin bir parcasi bu komplekslerden etkilenmistir *.
    Fallik donemden sonra Latency donemi gelir (6-11 yas arasi)... Bu donemde kisi zamanini kendi cinsinden insanlarla gecirir, kendi cinsinden beklenen "tipik" davranislar gosterir. Erkek cocuk babasiyla mac izlemeye gider, kiz cocuk annesiyle kek yapar, vb. Bu donemde karsi cinse olan ilgi en azdir.
    Freud'a gore Latency Donemi'ni atlatan bireyler artik Adult (yetiskin) olmustur. Kisisel ve cinsel gelisim tamamlanmistir, kisi bu donemden sonra karsi cinse yeniden ilgi duymaya baslar, cinsel kimligini nasil kullanacaginin bilincine varir ve toplum icindeki rolunu kabullenir.
    Hicbirimiz mukemmel ebeveynlere sahip olmadigimizdan gecmisimizde yolunda gitmemis bir seylerin bilincaltimizi etkilemis olmasi muhtemeldir. Butun bu donemleri atlattiktan sonra geri donup bizim icin neyin yolunda gitmedigini anlamaya calisiriz.
    Freud'un one surdugu savunma mekanizmalari da ilginctir. Bunlardan en ilginci olan "Regresyon" a gore yuzlesmek istemedigimiz bir sorun ya da trajik bir olay karsisinda yasamimizin kendimizi en rahat ve huzurlu hissettigimiz donemine geri donmek isteriz. Bu genelde Oral Donem'dir, bu yuzden cogumuz kendimizi yemeye veya icmeye veririz. Sigara iceriz veya dudaklarimizi yeriz. Yok eger bu Anal Donem ise, o halde bir seylere hukmetme, bir seyleri kontrol etme istegi duyariz. Evimizi temizler dururuz, masamiz duzenli degilse calisamayiz, bu simetromaniye kadar gider. Bunun disindaki savunma mekanizmalari "bilincaltina itme, bastirma", "erteleme" (yapilacak bir isi teslim zamanina kadar erteleme, bahaneler uydurup calismayi reddetme), "sinirini farkli bir yere yoneltme", "Rasyonalizasyon" (OSS gibi bir engelle karsi karsiyayken sistemin ne kadar yanlis oldugunu, ne kadar aptalca oldugunu soylemek gibi) * dur...
    Sigmund Freud yasaminin son donemlerinde Weimar Cumhuriyeti'ni gormustur, Gestapo'larla basi derde girmistir ve 1939'da asiri doz morfinden olmustur.
    Anna Freud *, Erik Erikson ve Carl Gustav Jung gibi onemli psikanalostleri yetistirmis veya etkilemistir.
    (abrir 28.02.2009 22:38 ~ 07.02.2010 12:12)
  13. materyalist psikolog. bilinenin aksine şu ana kadar ürettiği kuramların hiçbirisi ispatlanamamıştır. ama buna rağmen psikoloji tarihine damgasını vurmuştur.
    (balan kudursun freud 18.05.2009 13:13)
  14. adam phillips'in öpüşme gıdıklanma ve sıkılma üzerine kitabında psikanaliz konusundaki eleştirilerini okuduktan sonra soğuduğum adam.
    (betusens 29.08.2009 20:02)
  15. (bkz: anna freud)
    (kimsekim 07.02.2010 00:34)
  16. Psikoloji tarihinde en çok tartışmaya yol açmış, teorileri doğrulanamadığı gibi yanlışlanamayan bilim insanı. Akademisyenlerimizin birçoğu psikolojiyi "pozitif bilim" seviyesine getirmek için anlamsız bir çaba içinde olduklarından, Freud'u her zaman önlerindeki en büyük engellerden biri olarak görmüşlerdir.
    (uriel 06.08.2010 18:19)
  17. yazık yazık yazıktır buna, öyle bir annesi vardır ki zavallıda psikoloji bırakmamıştır. *) psikoanalizin kurucusudur falan filan hede hödö bir de...
    (holy med 21.08.2010 00:56)
  18. boşuna psikanaliz şeysi olmamış:
    "garip değil mi? bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz."
    (margie 08.10.2010 23:10 ~ 08.10.2010 23:11)
  19. (bkz: balan kudursun freud)
    (breegadoon 08.10.2010 23:33)
  20. lou andreas-salomé'ye acayip yazan adamdır. o'nu adeta iltifatlarıyla baştan çıkarmıştır.
    (balan kudursun freud 08.10.2010 23:36)
  21. gelişim psikolojisi hocamıza göre gayet normal ve hoş bir çocukluk geçirmiş insan.hakkında anlatılanlar uydurma diyor.*****
    (heyula 21.02.2011 17:00)
  22. ismi sig'le başlamasaydı aklı yine siginde olur muydu merak ettiğim.
    yalnız adam doğru söylüyor biçok şeyinde ha. valla bak.
    (wannagoforaride 21.02.2011 17:08)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.