her gelşinde bereketiyle rahmetiyle gelen racep ve şaban dan sonra 3. mubarek ay. en mutevazı sofralarda bile yenen yemeklerin bir günün sevabını paylaşmanın mutluluğuyla ziyafete dönüştüğü oruç ayı..
ramazan; şiddetli ve yakıcı sıcak, hatta develerin sıcak sebebiyle ayaklarını yere basamamaları demektir. hz. peygamber buyurmuştur ki: ramazan kelimesi, allah'ın günahları yakıcı hâlini ifade eden bir kelimedir.
mübarek 3 aylardan sonuncusu.manası :yakıcı, kavurucu sıcak.
nerde o eski ramazanlar diyecek kadar yaşlı değilim.bence ramazanı o eski şekliyle yaşamak isteyen *şimdi de yaşayabilir.ramazan çok farklı bir aydır.bu ay gelince dünyanızı ılık bir huzur atmosferi sarar.sanki herkes daha bir dindar olmuştur.ne oruç tutmayanlardan ne de yobazlardan bahsedilmemesi gerekir ki bu ay hoşgörü ayıdır. tadına varılması, ıskalanmaması gereken bir aydır.
bugün* başlayan ramazanın havasına giremeyenler için yalçın ergir'den bir .ppt
aylar ikiye ayrılır: on bir ayın sultânı ramazan ve mübârek onbir aylar!*
şaka bir yana, ramazan, öncelikle* hicrî aylardan biridir. peygamber efendimiz hz. muhammed'in hicret ettiği senenin esas alındığı hicrî sene ölçüsünde bulunan bir aydır. haram aylardan biridir. haram ay olmasının sebebi, asr-ı saâdet'te kâbe'de edilen tavaflara hiç kimsenin karışmaması ve bu zamanlarda savaş olmaması için yapılmış bir anlaşmadan ileri gelir.*
islâm âleminde, müslümanlar arasında, dayanışmanın had safhaya gelmesinin öğütlendiği aydır. bu ayda aç kalınır, susuz kalınır, bunlardan dolayı halsiz kalınır, üşünür, bâzılarımız çeşitli ağrılar çeker vs.. insanların, birbirlerinin bu halleri karşısında, aç oldukları halde birbirlerine anlayış göstermeleri, yardım etmeleri, maddî-mânevî güçlü olmaları beklenir. çünkü müslümanın -her zaman ama- özellikle ramazan ayı husûsunda edebi bu olmalıdır.
trafikte sıkışıldığı zamanlarda ânında kavga olmaz meselâ, bu maddî-mânevî güçlü insanlar arasında. ya da olur olmaz şeylere hemen parlayıverilmez. kişi "yokluk" "açlık" ihtimâline ve hâline kendini alıştırır. açın, yoksulun, hastanın, sinirli adamın hâline âşinâlık kesbeder. düşünür, anlar, ona göre davranmaya çalışır. işte bunu yapabilenlere insan denir. zâten ramazan ayı da, islâmiyet de, dinlerin tamâmı da insan içindir.. anlayan, özellikle ramazan ayında belli olur..
aradaki 11 aydan daha uzun sürmesinin* yanında ramazan islamiyet'in hak din olduğunun en somut delilidir. kanımca %80 civarı olan oruç tutma oranı %50 bile olsa yüksek bir orandır. zira başka hiçbir dinde 1 ay boynca bu denli disiplin içinde yapılan bir ibadet mevcut değildir ve bu ibadet inanç ister.
hayırlara vesile olan bir aydır.aynı zamanda bereket yağar bu ayda...sofralar daha bir dolu olur.gece sahura kalkmak ve günün sonunda iftar yemeği yemek ayrı bir güzelliktir müslüman için.aynı zamanda sağlık açısındanda yararları vardır insanlara.midenin 11 ay kullanılması sonucu geriye kalan 1 ayda dinlenmeye ayrılması güzel birşey bence.
nefis denilen tatminsiz duyguyu, biraz olsun dizginleyebilmek adına allah'ın insanlara İslam'dan önce dahi emrettiği oruç ibadetini eda ettiğimiz ay.
ramazan, çok yönlü ve çok anlamlı bir aydır. oruç tutmak sadece yemeyi içmeyi bırakmak gibi algılanmamalı, bunun nefis terbiyesi olduğunu sıkça düşünmelidir.
afrika'da her yıl açlıktan ölen yüzbinlerce insan olduğu bilinen bir gerçek. onların "iftar vakti" dahi yiyecek bulamadığını düşününce, açlığın en zor imtihanlardan birisi olduğunu görüyoruz.
oruç tutmak, insanı allah'a yaklaştıran bir ibadettir aynı zamanda.
normal zamanda 5 dakika susuz duramayanlar, bütün bir günü su içmeden, sadece allah rızasını gözeterek geçirirler.
bir kutsi hadiste de allah "oruç benim içindir ve onun ecrini ben vereceğim." diyerek, orucu diğer ibadetlerden ayrı tutmuş, oruçlu olanın ağız kokusu benim katımda misk kokusu gibidir diyerek oruç tutan insanları yüceltmiştir.
allah'ın bu kadar önem verdiği bir ibadete müslümanların hassas davranması gerekmekte ve vücudun zekatı olan orucu tutması gerekmektedir.
ramazan ayı, insanı allah'a yaklaştıran bir ay dedik. normalde camiye gitmeyenleri bile teravih ile camiye gitmeye teşvik eden, alkol sigara kullanan insanları onlardan uzaklaştıran, kötü söz söyleyen insanları kötü sözden alıkoyan mübarek bir aydır ramazan.
normalde bütün bir yıl aynı sofraya oturamayan aileleri, aynı sofrada toplar iftar vakti.
Şimdilerde kapitalizme alet edilmiş olsa da, ramazan her zaman berektlidir. gerçi evet, bende diyorum nerede o eski ramazanlar diye.. ama bakıyorum, osmanlı'nın son dönemlerinden beri herkes eskiye özlem duyuyor..
bence bu durum, eskiye özlem duyanları dizginleyecek bir sebep değil, varsın toplum o ramazanlardan uzak yaşasın. biz kendi içimizde yaşatalım o güzellikleri.
genellikle olanın aksine, gecenin geç saatlerinde bile vampirlerin diyarda boy göstermesini sağlayan 11 ayın sultanı. malum sahuru bekleyen bünyeler için iyi bir seçenek burası.
sahuruyla, iftarıyla insana farklı bir haz veren, maneviyatını güçlendiren mübarek bir ay.oruç tutarak geçirdiğimiz bu ay'ın en çok sevdiğim yanı eşi dostu bir araya getirmesi ve sofrada toplanan müslüman kardeşlerin hep bir ağızdan dua ederek allah'a şükretmesi.ayrı bir havası var bu ay'ın.anlatılmıyorki..gerçekten yaşamak gerekir.oruç tutarak hem ruhumuzu arındırıyoruz hem de nefsimize hakim oluyoruz.bedenen de bize faydalı olduğu aşikar.ne kadar sıcak aylara uzun günlere denk gelse de allah sabrını, gücünü veriyor.her gün önemli ama bu mubarek aylar, günler v.s. çok daha önemli.ne kadar verimli geçirirsek ne kadar maneviyatımızı yüceltirsek biz müslümanların açısından o kadar iyi olacaktır.başka diyecek birşey bulamıyorum.sakın bu maneviyattan kendinizi mahrum bırakmayın.İnsanlarımızın huzura ihtiyacı var.
bütün ruhların kirlerden arındığı...
göksel bir öğretinin tüm çıplaklığının yaşandığı...
dinginliğin ve esenliğin şarkılarının yeryüzünü bir çarşaf gibi sarmaladığı...
bir yetimin gözlerinde yaşam coşkusunun...
sokağın sesinin keskinliğinin doyasıya hissedildiği...
varolmanın, insan olmanın mihrâkına erişildiği...
sabrın, en derinlerde kendisine yer bulduğunun...
gösteriş ve aynı zamanda dehşetengiz bir "isrâf"ın yaşandığıdır...ramazan...
anti-müsrif bir ramazan dileklerimizle...hoş gelendir...
kendisi hakkında konuşulurken, hep bereketli ay olduğundan bahsedilen aydır. bu bereketin, diyar'da görülmesi oldukça muhtemeldir. zira, ramazan başladığı günden beri, geceleri mağaradaki vampir sayısı, zaman zaman gündüzdekine denk olabilmekte ve tanım sayısıda paralel olarak artmaktadır.
*
oruç tut sıhhat bul yalnız orucu sadece miden tutmasın... gözlerine hâkim ol, kulakların dedikodu duymasın, ellerin ve ayakların harama yönelmesin, ağzından kötü sözler çıkmasın... işte bütün vucuduna oruç tutturabilene ne mutlu... yoksa hayvanı bağlasan bir yere tutar oruç.
Mübarek olduğu her halinden belli olması gerekirken, televizyonlar olmasa aslında çok ta gelip gelmediğini anlayamayacağımız ibadet, yardım, rahmet, bereket ayı.
Dışarı çıktığımda ulan nerede bu oruç tutmayanları dövenler, kimse oruç tutmuyor ki diye düşünüyorum içimden. Hatta öyle ki, oruç tuttuğum için yalnız bile hissediyorum kendimi. Halbuki ben bütün oruç tutmayanların falakadan geçtiğini zannediyordum. Neyse ki o kadar saygı sevgi var henüz toplumda.
Her ramazan'da biraz daha üzülüyorum Türkiye'nin bu içler acısı durumuna.
Haberlere bakıyorum, Ramazan'da ailelere yüklenen ek külfetlerden bahsediyorlar. Sanki Ramazan olmasa ne güzel geçinip gidiyorduk der gibi.
Ama kaç kişinin iftar çadırlarında 3-5 saat öncesinden kuyruk olduğuna kimse bakmıyor. Bakanlarında derdi işsizlik, ekonomi falan oluyor hükümete yüklenmek için genelde.
Ortada bir yanlış varsa, elbette üzerine gidilsin, ama şu Ramazan gibi inanan veya "inanmayan" şu topluma saygısı olan herkesin azıcık ibret alması gereken bir ayda azıcık huzur istiyorum.
Laik bir ülkede yaşıyor olmamız buna engel değildir inşallah..
Oruç tutmayan kimseler, 1 ay boyunca sokak ortasında yemek yerine, daha dikkat ederek, insanları rahatsız etmeden karınlarını doyurabilirler. Eskiden lokantalar perdelerini örtermiş oruç tutanlara saygısızlık olmasın diye. Şimdi lokantanın biri böyle yapsa, heralde medya bu olayı laikliğe aykırı bulur. Artık öyle saçma şeyleri tartışır halde geldik ki, böyle bir şey olsa hiç şaşırmam.
Mesela insanların inatla şeker bayramı tabirini kullanmaları da beni çok rahatsız ediyor. Şeker bayramında tatile çıkacağım. Vay anasını, şeker bayramı demek. O kadar mı nefret ediyorsun Ramazan'dan be adam, insan dinsiz de olsa, imansız da olsa böyle bereketli bir aydan nefret etmez yahu..
Her neyse, Ramazan hayırlı olsun, yine de durum o kadar vahim değil tabii ki. Hala Türkiye'de Ramazan'ın havası ayrı oluyor, ve ben bu havayı solumayı seviyorum.
Ayrıca;
(bkz: ey oruç tut beni)
Eskiler "Ramazan'ı marazan (iki hastalık)haline getirmeyin" derlermiş. Yani oruca yakışmayan şeylerden uzak durun da; biri akşama kadar aç kalmaktan diğeri de iftarda fazla yemekten kaynaklanan iki sıkıntıyı boşuna yaşamayın anlamında.
bu hafta güzel bir umut sarıkaya karikatürüne konu olmuş mübarek ay. diyalog odundan yontulmuş bir anadolu delikanlısıyla bir turist arasında geçmektedir.
-ramazan!..ramazan!..ra-ma-zan!ra-ma-zan...
-ramadan
-hay kalıbını sk..m senin...oruç ağızla adamı küfrettiriyosun...ramazan be adam ramazan...çok mu zor şunu söylemek.
-ramadan.. ramadan the mobarek...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.