en büyük kusuru kusursuz olma arzusu olan, zaaf sahibi, kendi türünü yok etme yetisini barındıran, kendi yarattığı maddi nesnelere bağlanan, düşünmekle düşlemeyi dengede tutamadığı için yok olmaya mahkum canlıdır. türlerini sevdikçe birbirlerini, birbirlerini sevdikçe türlerini sevemezler. ulaşamayacağı ideaları düşün fetişleri haline getiren, bunlara ulaşamamanın umutsuzluğuyla elindekileri ıskalayan, başka bir canlıya evrimleşmesini umutla beklediğim varlıktır; öyle ki varlığını ne kadar büyütürse büyütsün evrene kıyasla varla yok arasıdır.
bildiğimiz anlamda ağlayabilen, göz yaşı dökebilen tek hayvan türüdür. her biri aynı zayıflıkla, güce olan histerik arzuyla yaşamaktadır. diğer memelilerin aksine zihin gücünün farkında fakat tam olarak kullanamayan, egosuyla lekelenmiş, aşkla kutsanmış canlı türü.
bu insanoğlu denen varlık, birbirinden pek farksız birşey. bir çoğu, zamanının büyük bir kısmını yaşamak için harcıyor ve kalan bir parçacık özgürlükten de öylesine korkuyor ki, ondan kurtulmak için elinden geleni yapıyor.
genç werther'in acıları, goethe
kendisine bir şekilde verilmiş olan 'irade' ve 'düşünme' olayını çoğu zaman kötüye kullanan yaratık... iyiye kullananlarda mevcut tabii.. ama sayıları hakkında kimse fikir sahibi değil.. tek bilinen gitgide azaldıkları... (sonumuz nereye gitmekte?)
vücudunda acayip bir makine, inanılmaz bir teknoloji barındıran bir garip türdür. ve ilginç olarak bu türün her üyesi bir şekilde birbirinden farklıdır, çeşit çeşittir.
gölgelerin bir anlam oluşturabileceğini düşünen, var olanın, ilke olarak bir ifade öznesi de olması gerektiğine inanan, bu yüzden durumuna bir isim koyarak yola devam eden canlılar.
alem: animalia
şube: chordata
sınıf: mammalia
takım: primates
üst familya: hominoidea
familya: hominidae
alt familya: homininae
oymak: hominini
cins: homo
tür: homo sapiens
insan... karmaşık bir kavramdır insan, özellikle gerektirdikleri kolay değildir, bu gerekenlerin kolay olmadığının bilinmesi ve tekrarlanabilir olması, bunların statik olmadığı sonucunu doğurur. eğer insan olmanın gereksinimleri dinamik ise, "insan olmak" ta dinamik bir kavramdır. çünkü insan olarak doğmakla insan olunamamakta, hoşgörü, anlayış, gibi güzel duyguların içe işlemesi, kibir, gurur, bencillik gibi duyguların ise dışa çıkartılması sonucunda insan olunabilmekte. diğer bir açıdan, insan olmak zordur, belki doğru belki de değil ancak her insanım diyenin ya da öyle görününenin insan olmadığı kanısındayım. en basitinden, kendisine yapıldığında sinirlenen bir birey, başkasına o eylemi çekinmeden yapıyorsa, ne derece insan olduğunu düşünmesi gerekir. çünkü insanda akıl gibi yüce bir kavram vardır, bu kullanılması için verilmiştir. bir diğer örnek, birisinin uğradığı bir eyleme tepki duyan bir birey, acaba bir başkası buna maruz kaldığında duymuyorsa, umursamıyorsa, yeniden düşünmesi gerekir. eğer iyilik ve güzellik yerine kolay olduğu için diğer alternatifleri seçiyorsa, yeniden düşünmesi gerekir. insan denilen varlık, bir o kadar güzel, bir o kadar küstâhdır, kötüdür. önemli olan iyi olanı ortaya çıkarmaktır. unutulmaması gereken herkesin evrimini tamamlayamamış olduğudur, tabi işin mizahi yanıdır bu.
yaşayıp çeşitli olaylar sonucu "experience" kazanan ve bu kazandığı experience'ları akıllı "upgrade"'lerde kullanırsa hayatta başarıya ulaşan varlık. tek eksiği hayatın konsolunu daha açamamış olması.
irâde denen şeyi kullanabilen tek varlık. tabi® irâde dediysek, su ihtiyâcı olunca kalkıp su içme becerisinden bahsetmiyoruz. tercih hakkını en kaliteli şekilde kullanabilme, düşünüp karar verebilme, konuşulanları doğru olduğu kadar yanlış anlayabilme, ve irâde ile alâkalı olsun olmasın, pek çok üst özelliği kendisinde barındıran varlıktır. iyilik veyâ kötülük yapabilmek insana mahsus birşeydir. yardım etmek, kültür oluşturmak, fikir üretmek ve onu yaşamak, insan denen babayiğit varlığın harcıdır.
'insan' denince 15 arkadaşım ve benden sonra yorum yapacak arkadaşlarım farklı farklı ama bir o kadar da güzel tanımlar yaptılar ve de yapmaya devam edecekler.insan, hiç şüpesiz dünyadaki en gelişmiş hayvan türüdür. insanoğlunun bu kadar gelişmesine karşılık normal bir insan, aklının sadece %3'ünü kullanmaktadır.fizik denince akla ilk gelen isim olan albert einstain ise aklının sadece %7'sini kullanmıştır.gerçekten şimdi içinizden bir düşünün, insanoğlu aklının daha %10'unu bile kullanmadan bu kadar gelişmişse, %99'unu kullansa acaba n'olur.?
hz. Ä°nsanÂ’dır o. elbette, insan olmanın mesuliyetinin farkında olan, insanlığının, dolayısıyla iradesinin hakkını vermeye çalışan, her daim ahlâkını törpüleyen, irfânını bileyen Âdemoğlundan bahsediyorum. ruh-beden, madde-mânâ, zâhir-bâtın dengesini kuran, kendisinin zübde-i âlem olduğunu bilen lâkin, bu zübdelik vasfının bizatihi kendisinden değil, yaratanÂ’ından geldiği gerçeğini unutmayan insan... varlığı bir başkasına muhtaç olan şey “var” değildir. yoklukta “var”dır belki, “varlık”ta “yok”tur. daha yalın söyleyelim: ancak yok olduğunda vardır, tek varÂ’la bir olduğunda vardır. Ä°şte insan böyle bir şeydir.
beşeriyetten azâd olup insaniyet mertebesini kazanmış olan eşref-i mahlûkat *yani kendisine yüklenen yeryüzünde halifelik vazifesinin şuur ve idrâkinde olan seçilmişler, ıstıfâ edilmişler.
Ä°nsan kelimesinin iki kelimeden müştak olduğu söylenir. bunlardan birincisi 'unutmak'anlamındaki 'nisyan'; ikincisi ise yakınlık, ülfet manasına gelen 'ünsiyet' kelimesidir.
Ä°nsan, bulunduğu ortama hemen intibak eder. o ortama intibak etmek için sadece taklit yeteneğini kullanmaz – taklit yeteneği hayvanda da vardır – idrak ile taklit, idrak ile tatbik özelliği vardır insanda. ve neyle beraber olursa, muhakkak ondan bir şey alır. Ä°nsanın ünsiyet tarafıdır bu. fakat insanda bir de ‘unutmakÂ’ manasında ‘nisyanÂ’dan gelen bir hâl vardır. kelime de zaten buradan müştak, buradan türetilmiştir. Ä°nsan, aynı zamanda unutmaya da müsaittir. neleri unutmaz ki insan!
bir başka ifâdeyle de insan; beşeriyet bağlarından âzâde olmuş, nefsin esâretinden ve beden hapishanesinden mânen kurtulmuş, hakk ile biliş tutmuş, halifetullah diye tavsif edilmiş hazrettir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.