son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
Hiç bir sözlük size kesin bilgi vermez, burası da öyle. Eğer kesin bilgi arıyorsanız yanlış yerdesiniz. Bi kere kesin bilgi diye bir şey olduğunu da nereden çıkardınız. Sene bin dokuz yüz ikibin bilmem kaç ve internet nihayet geniş halk kitlelerin kullanımına açılmıştır. Önce doksanları hatırlayalım biraz; bilgi için kütüphanelerin kullanıldığı, promosyon için ise gazetelerin ansiklopediler dağıttığı zamanları. İşte bu zamanları bilginin yani enformasyonun akışının tek yanlı olduğu, aslında teknik imkansızlıklardan dolayı bilgiye maruz kalanın bilgiyi işleyip (yorumlayıp) iade edemediği dönemlerdir. şahsen kendim karikatürleri severim çünkü kısacık bir bakışla çok şey anlatır. Kimi resimler de kısmen olsa; öyledir. Ama aslında benim demek istediğimi en iyi şu kapak anlatmaktadır; Bu kapak resmi yeni çağın başlangıcının ilanı; feysbuk, youtube gibi aletler de bunun ispatıdır. Hatta vampircik sözlük bile bunun ispatıdır. Politika itibariyle vampircik sözlük 90'larda ısrar eden, yeni çağı okuyamamış başarısızlıkta direnecek olan bir oluşumdur. Zorunuza gitsin ya da gitmesin kimse böyle veya benzeri bir oluşuma bilimsel makale okumaya gelmez. Düzeyli bir sohbet dönemi bitti artık gerçekler acıtıcıdır başarı ise bu acıya dayanmanızla orantılıdır. Yani cancağızlarım kesin bilgi, ansiklopedik bilgi diye yırtınmak çağa direnmek demektir. Ama direnmek de iyi bir şey değil midir?
Ancak özellikle; "yaa bu mübarek hazret rektör idi, şu hasta idi, bu paşa idi, nasıl kıydılar da içeri aldılar " gibi argumanları yüzde ikibin zırvadır. muteber insanların suç işlemeyeceği kanatine hangi eğitim sonucunda varıyorlarsa; varsınlar bu sadece zırva değil zırvalığın daniskasıdır.
1. ulusal egemenlik 2. çocuk bayramı bir yerde kimileri bu durumu ulusal egemenliğe çocuk muamelesi şeklinde yorar. yorum tabi ancak tamamen de haksız sayılmaz bu yorumcular ki bunu aşağıda verilen karikatürden de anlayabiliyoruz; bana gelince; yani bence ucunda tatil olan bütün bayramlar kutsaldır; itirazı olan.
Mantyyser Version 2'de olabilir. Her an her şey olabilir.
Keza Ergenekoncular da Kemalizm'e dayanarak gayri meşru bir devlet peydahlama gayreti içersindilerken enselenmişlerdir. Onlara göre de başka bir şey değil ama Kemalizm'in bir nevi tehlikededir. Bir ideoloji midir; hayır Kemalizm ideoloji değildir. Getirdiği ideal bir düşünce yoktur.
Herhalde tek seslilik (tıpkı asrı saadet dönemindeki takriri sukun dönemi gibi) istendiğinden, haliyle böyle bir şeyin gerçekten tahammül edilemez olduğundan bize de yol göründü. Saygı ve selematle değerli diyardaşlarım.
http://www.nisanyansozluk.com/book/book_index.pdf
Tamamen siyasi görüşüne katılmasam bile Necmettin Erbakan'ın siyasi görüşleri en azından halka düşmanlık açısından Deniz Baykal'ın görüşlerinden çok daha tercih edilebilirdir. Ama ne yazık ki tartıştığımız mevzu bu da değil di mi? İlhan Selçuk adlı yazarın bir günlük gözaltına alınmasını kaldıramayanların eski milletvekili, eski başbakan yaşlı bir adamın hapis cezasını evinde çekmesine tahammül edebilememesi de ibret verici. Hayır olağan üstü bir Hukuk Devleti olsak bir kişinin neden olduğu genel sonuçları olan bir kanunun çıkartılmasını anlayacağım ama efendiler dikkat ediniz, bu ülke de kişiye özel kanun ilk defa çıkartılmıyor ki. Yücelte durduğunuz kimi kurumların (ve birlikte madya kurumlarının) sergilediği aynı olayda iki farklı tavrının suratınıza çarpılmasını bu şekilde çarpıtabilme yeteneğinizi gerçekten takdir ediyorum. Aynı suçta iki farklı sonuca varan kararlar; tartışmalıdır. Aslında aynı sorunun iki farlı çözümü olmaz. Bir sorunun iki doğru cevabı varsa ya soru yanlıştır ya soruyu çözen kişi yanlıştır. Deniz Baykal ile kıyaslanması işte bu nedenledir. Kubilay Mevzuna gelince; onun da yeri Necmettin Erbakan'ın başlığı altı değildir. O nedenle bu mevzu bir şey demeye bile gerek yok. Çarpıtmayalım. Eh, tarikat ehline yemek ısmarlamak suç ise şayet ben cezamı idam isterim. Bu da yobaz laikçilere yakışan bir davranış olur zaten; Atatürk bu günleri görseydi, ne yapardı. Kendisine soralım istersen;
nedir sıcak soba etkisi; sıcak sobayı ceza olarak kabul eder isek sobaya elini yaklaştırma eylemi cezayı gerektiren fiil olsun. işte bir ülkede elini sobaya yaklaştıranlardan biri kutsanırken (değiştirilemeyerek), diğeri cezalandırılıyor ise burada adaletten çok siyasetten konuşabiliriz. deniz baykal'ın böyle bir iddia konusunda ceza alıp (ev) hapsi yatmayacağını bilen ben müneccim değil isem şayet necmettin erbakan kendi kişisel vicdanımda beraat etmiştir. İlgilenmem kamu vicdanı ne düşünür?
nasıl derdi atalarımız; (bkz: adamına göre muamele) (bkz: alavere dalavere kürt memet nöbete)
özdil gibi bir yazarı okurken nasıl bir şeyleri gözünden kaçırdığını çok merak ettiğim * yazardır. Adam zaten her satıra neredeyse bir (1) kelime yazıyor yahu.
ne diyelim; Allah merhamet etsin.
"Laa madem uçabiliyordunuz, konabiliyordunuz taş duvarları niye yaptınız" diye dalga geçtiği dünya'daki savunma (aynı zamanda saldırı) amaçlı en büyük duvardır.
(bkz: dam üstünde saksağan vur beline kazmayı) sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |