alman asıllı bir bilim adamıdır.. nazi zulmünden kaçıp amerikaya yerleşti.. çok ironik bir nokta olaya burada giriyor ki: eğer 2.dünya savaşı biraz daha sürseymiş, almanya'ya da atom bombası atılması gündeme gelecekmiş böylece kendi ülkesini kendi geliştirdiği bir kuvvetle yıkma bahtsızlığına düşecekmiş.. dünyanın gelmiş geçmiş en zeki adamları arasında gösterilen bu bilim insanın şöyle bir sözü de üzerinde düşünmeye oldukça değer:
"bir şeyi anladım ki, tanrı evreni zar atarak yönetmiyor."
yahudi asıllı olup almanya'da doğmuştur. geliştirdiği "theory of relativity" (genel görecelilik yasası *) fiziğin gölgede kalmış birçok yerine ışık tutmuştur.
en büyük başarılarından biri sayılan e=mc^2 formülü; m kütleli bir cismin içindeki toplam enerjinin, o cismin kütlesinin, ışık hızının karesiyle çarpılmasına eşit olduğunu gösterir. böylece bir madde içindeki toplam enerji bulunabilir. dikkat edilirse zaten kung-fu, ve dolayısıyla kung-fu'dan etkillenmiş olan birçok şey -ki bunlar, bazı dinlerde tanrı, force **, chi...- neredeyse sonsuz bir enerjinin varlığından bahseder. belki de bu sonsuz enerji einstein'ın öne sürdüğü bu basit formülle açıklanabilir.
14 mart 1879 yılında almanyanın ulm şehrinde yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.tesadüfmüdür ki 14 mart dünya pi günü olarak literatüre geçmiştir.
20. yüzyılın en büyük kuramsal fizikçisidir. 30 yaşında profesör oldu. ii. dünya savaşından sonra einstein dünya siyasetinde önemli bir kişilik olarak ortaya çıktı. israil'den başkanlık teklifi aldı ancak redetti. almanya'nın bilim adamlarına yaptığı baskılar sonucu kendisi atatürk'e bir mektup yazmıştır. mektup şu şekildedir.
ekselansları atatürk
ose dünya birliğiÂ’nin şeref başkanı olarak, almanyaÂ’dan 40 profösörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına türkiyeÂ’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. sözü edilen kişiler , almanyaÂ’da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler. çoğu geniş tecrübe , bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler , yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.
ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi , birliğimize yapılan çok sayıda müracaat arasından seçilmişlerdir. bu ilim adamları , hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.
bu başvuruya destek vermek maksadıyla , hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum
okulla arası asla iyi olmayan, öyle büyük fizikçi olmak gibi bir gayesi de olmayan ama kanunları ve teorileriyle inanılan fizik sistemini* çürütmüş, baştan aşağı değiştirip resmen devrim yapmış, sadece bu sıkıcı bilim konularında değil, sosyolojik ve ideolojik alanlarda da hayata dair bir çok şey söylemiş ve hatta dünyamıza bakış adlı bir deneme kitabı yazmış, inanılmaz insanlardan birisi. zeki olmak sanırım böyle bir şey işte, asla kendini kasmadan, başarılı olmak için bir yerlerini yırtmadan ve hırs yapıp kendine ve çevresindekilere zarar vermeden hedefi on ikiden vurabilmek...
dünyamıza bakış adlı kitabında yer alan neden sosyalizm makalesi her sosyalistin okuması gereken ve neredeyse manifesto özelliğinde bir yazıdır. iktisat/ekonomi ve egemenlik sorunlarını karmaşıklaştırmadan, herkesin anlayabileceği şekillerde basit örneklerle besleyerek anlatmıştır.
'iki şey sınırsızdır. uzay ve insan oğlunun aptallığı. yalnız ilkinden biraz şüpheliyim' demiş bilimadamı. bir de bi zamanlar milliyet gazetesinde çok sevdiğim serin duruş köşesinde adı geçerdi sürekli aynş köşesinde.
-aynş çorabımın teki nerde ?
-aynş bu fizikten hiç çakmıyom!
-aynş marsa giden ilk insan oldun al bakayım şu tavlayı koltuğunun altına!
-aynş bıktım makarna yemekten!
-aynş o bıyıkla sevgili bulman zor ...
daha yüzlercesini yazabileceğim harika dialoğun öznesi aynş. sırf bu özelliğinden ve isminin aynş halinin bu duruma tam oturmasından dolayı sempati duyarım.
bilimin hem en deha adamlarından birisi olup hem de renkli kişiliği ile magazinsel bir anlam da kazanmış müthiş beyindir. görecelik kuramları son yıllarda stephen hawking gibi bilimadamlarının yaptığı katkılar ile mükemmeliyet kazanmış olsa da "atom bombası" gibi bir fikri dolaylı olarak insanlığa sokmuş olması ile tarihi istemeden yönlendiren adamlardan da birisi olmuştur. gerçi atomaltı parçacıklar fiziği gibi dallarda bu buluşların yapılması kaçınılmazdı, insanoğlunun gelişimi için. esas suç onu kötü emeller için kullananlardadır.
alfred nobel'de madencilerin daha rahat galeri açması için dinamit'i geliştirmişti. olur böyle şeyler.
son not: einstein'ın gardrobunda çok az sayıda takım elbise ve kıyafet çeşidi bulunmaktaydı. az çeşit çok sayı. bunun sebebini de "giyinirken karar vermekle harcayacağım zamanları topladığınızda 1-2 teorem, 2-3 kuram için harcanan zaman çıkmakta" gibisinden açıklamaktaydı. pes & helal. tüm dehalar aynı mantıkta, biz de mi öykünsek biraz yahu?
"sizlerin aşka düşmesinin sorumlusu kesinlikle yer çekimi değildir."
ifadesiyle pozitif bilimlerin yanı sıra mizaha da burnunu sokmuş olduğuna kanaat getirdiğim rahmetli .
Einstein 1879 yılında Almanya’nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası bir elektrokimya fabrikasının sahibi annesi ise bir ev hanımıdır. Konuşmaya geç başlaması ailesini korkutsada daha bu yaşlarda çok meraklı ve hayal gücü geniş bir çocuktu. Büyümeye başladıkça bu özellikleri onu diğer insanlardan farklı kılacak bakış açıları kazandıracaktır. Okul çağlarında ise içine kapanık bir yapıya sahip olması arkadaşları tarafından dışlanmasına hor görülmesine neden olmuştur. Daha sonra kendisininde belirttiği gibi ihtiyacı olan bilgileri okulda değil başka yerlerde öğrenmiştir. Çocukluğunda unutamadığı anlar ise amcasının hediyesi bir pusula ve kitaplardan öğrendiği öklit geometrisidir. En çok tanınan kuramı 1916′da yayımladığı “Genel Görelilik Kuramı“dır.1921'de fotoelektrik ile ilgili yaptığı çalışmalarla nobel fizik ödülüne layık görülmüştür. En çok sevdiğim sözü ise; ''insanların önyargılarını yıkmanın atomu parçalamaktan daha zor olduğu bir çağda yaşıyoruz''
Albert Einstein Almanya'nın Ulm kasabasında 14 mart 1879' da doğdu. Altı hafta sonra ailesi Münih'e yerleşti ve Luitpold'da okula başladı.Albert daha sonra Italya'ya gitti ,eğitimine Isviçre Aarau'da devam etti. 1896 da Zürih Federal Politeknik okuluna fizik ve matematik öğretmeni olmak için girdi. 1901 de diplomasını aldı ve Isviçre vatandaşı oldu.
Öğretmen olarak iş bulamadığı için Isviçre Patent Ofisinde teknik asistan olarak göreve başladı 1905 de doktorasını aldı. Patent ofisinde çalıştığı sürede önemli çalışmalar yaptı.1908'de Privatdozent(Bern)'e atandı. 1909' da Zürih'te profesör oldu. 1911'de teorik fizik profesörü olarak Prag'a gitti.Bir yıl sonra aynı görevle Zürih'e geri döndü.Berlin Universitesinin Kaise Wilhelm fizik enstütüsünde 1914'de yönetici olarak görev yaptı.Aynı yıl Alman vatandaşı oldu. 1933'de politik nedenlerden Alman vatandaşlığından çıktı. Amerika Princeton Universite 'sinde teorik fizik profesörü oluncaya kadar Berlin'de yaşadı. 1940'da Amerikan vatandaşı oldu.1945 yılında Princeton'daki görevinden emekli oldu.
II. dünya savaşından sonra Einstein dünya siyasetinde önemli bir kişilik olarak ortaya çıktı. Israil'den başkanlık teklifi aldı ve redetti. Sonra Dr Chaim Weizmann'la Jarusalem'de Hebrew Universite 'sinin kurulmasına yardımcı oldu.
Einstein bilimsel çalışmalarının daha başında Newton mekaniğinin yetersizliğini anladı. Onun özel görecelik kuramı mekaniğin kuralları ile elektromanyetiğin kurallarını bağdaştırmaya çalışmasından doğmuştur. Statik mekaniğin klasik problemlerine, quantum mekaniği ile açıklamalar getirmeye çalıştı.Bu yaklaşım moleküllerin Brownian hareketine açıklık getirdi.Düşük radyasyonlu ışığın ısısal özelliklerini inceledi.Ve onun bu gözlemleri photon teorisini yarattı.
Berlin'deki ilk günlerinde özel görecelik teorisinin doğru olarak izah edilebilmesi için yerçekimi teorisinide kapsaması gerektiğini fark etti. 1916'da ilk defa genel görecelik kuramını yayınladı.Bu sırada radyasyon teorisi ve statik mekanik ile de ilgileniyordu.
1920'lerde Einstein, quantum teorisinin olasılık teorisi ile açıklanması üzerinde çalışırken asıl yoğunluğunu birleşik alanlar teorisi üzerine verdi.Tek atomlu gazların quantum mekaniği ile statik mekaniğe katkıda bulundu. Ayrıca atomic geçiş olasılığı ve göreceli evrenbilim alanında değerli çalışmaları oldu.
Emekli olduktan sonra fiziğin belli başlı alanlarını birleştirmeye çalıştı.Onun önemli bazı bilimsel çalışmaları Special Theory of Relativity (1905), Relativity (ingilizce çevrimi, 1920 ve 1950), General Theory of Relativity (1916), Investigations on Theory of Brownian Movement (1926), ve The Evolution of Physics (1938). Bilimsel olmayan çalışmaları, About Zionism (1930), Why War? (1933), My Philosophy (1934), and Out of My Later Years (1950) olarak sayılabilir.
Albert Einstein bir çok Amerikan ve Avrupa üniversitesinden onursal doktora ödülü aldı.1920' lerde Amerika, Avrupa ve uzak doğuda dersler verdi. Dünyanın belli başlı bütün akademilerinin üyelik ve fahri üyeliklerine kabul edildi. Çalışmalarından dolayı birçok ödül aldı. Bunlardan bazıları 1925'de Londra'daki Royal Society' nin Copley Madalyası ve 1935'de Franklin Institute 'deki Franklin Madalya'sıdır.
Einstein'in yetileri onu entellektüel bir yalnızlıkta ikamete zorlamıştır. Müzik dinlemek hayatında önemli rol oynamıştır. Mileva Maritsch ile 1901'de evlendi ve iki oğlu oldu. Bir süre sonra da ayrıldılar, sonra kuzeni Elsa ile evlendi. Elsa 1936'da öldü. Einstein 1955 'de 18 Nisan da Princeton New Jersey' de öldü.
( #67163 )no'lu tanımda aktarılan mektuba, zamanın başbakanı inönü ve meb bakanı, olumsuz yanıt verir. aradan biraz zaman geçer ve o 40 bilim adamı meselesini atatürk de öğrenir ve arkadaşlarıyla birlikte einstein'ı türkiye'ye davet eder. ancak geçen zaman zarfında einstein abd ile anlaşmaya varmıştır. buraya, arkadaşlarını yollar söz verdiği gibi. o bilim adamları da türkiye'de üniversite denen kavramın bilimle ilgili temellerini atar. einstein ise abd'den türkiye'yi yakinen izler ve iddia odur ki gelemediği için hayıflanır. (bence gelse neler olurdu / olmazdı konuları tartışmaya fena halde açıktır)
her gün "ne giyeceğim?" diye düşünmemek için dolabında yalnızca tek tip kıyafet bulunduğu söylenen, beyaz kabarık saçları ve bilime yaptığı tartışılmaz katkılarıyla ikonlaşmış bilim adamıdır.
yaşamının son 15 senesini amerikan vatandaşlığında geçirmiş, ancak almanya doğumlu, alman asıllı, anadili ve ismi de almanca olan bir kişidir. dolayısıyla ismi albert aynştayn şeklinde okunur.
kendi vatandaşları oldu diye amerikalıların ismini albırt aynstayn şeklinde okuması onlara özel bir durumdur.
malesef soyadı aynştayn diye okunur.. der stein kelimesini hatırlayalım. o da olmadı almancada st , sp, sch seslerinin ş diye okunduğunu da hatırlayabiliriz.
back to the future'da da aynstayn diye okunan fakat alman kökeninden dolayı ş'li versiyonunu tercih edeceğim kişi, üstelik tarih ötesinde tanışmayı isteyebileceğiniz türden bir kişiliğe sahip olduğu izlenimini veriyor. bu arada einstein demişken walter mattheu tarafından canlandırıldığı sempatik film iq yu hatırlamakta fayda var. değişik bir şekilde sempatik bir bilim insanıdır, ne bileyim madam curie de idol alınacak türden bir bilim insanı mesela ama albert amcanın yeri bir başka. ziyaret edecek bir mezarının bulunmaması acıklı zira bedeni yakılmış fakat düşününce etrafta hangi protona baksak bize einstein'ı anımsatmıyor mu?
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.