genel istatistikler
toplam | 203 | bugün | 0 | dün | 0 | bu ay | 0 | geçen ay | 0 | toplam + | 93 | toplam - | 1 | | |
en akılda kalanları ise; ali gel, kalem al, okula koş gibi emir kipi cümlelerdir. böylece emir almaya daha ilkokul sıralarından başlamış oluyoruz.
(23.11.2006 01:10)
Ä°lkokula gittiğim yıllarda (ki 80'li yıllar oluyor), mahallemizdeki bazı abiler tarafından haftanın bir günü videoda çizgi film izlemek ve bedava oralet içmek için götürüldüğümüz, yakasında rozet taşıyan sakallı amcaları birarada gördüğümüz ilk mekanın şubesi olduğu vakıftır.
o dönem gittiğimiz yerin bir mgv şubesi olduğunu bilmiyordum tabi. bir süre sonra o mahalleden taşındık ve yıllar sonra çizgi film izlediğimizi mekanın önünden geçerken tabeladaki mgv yazısını görünce "vay be" dedim. oradan aklımda kalan ekranın yanında kocaman mandalları olan bir televizyon, arka arkaya dizilmiş mavi sandalyeler...
(23.11.2006 00:48)
her yazarın tanımını görmek isteyeceği fakat tanımının ne şekilde müzeye gireceği konusunda fikir sahibi olmadığı sözlük bölümü
(22.11.2006 17:09)
doğrusu "sadabad" olan kelime.
lâle devrinde sarayın ve halkın eğlenmek için mekan tuttukları haliç'in kaynaklarından biri olan kağıthane deresi civarının ismidir. kitaplara, şiirlere, şarkılara konu olmuştur. sadabad demek eğlence demek, gamdan kederden uzak anlar demek, sevgililerin buluşup koklaştığı yer demek. divan şiirimizin ustalarından nedim bunu pek güzel ifade etmiştir.
cumaya deyü izin alıp maderden (anadan)
gidelim servü revanım sadabada...
sadabad'ın paktı vardır, viyadüğü vardır, şiiri, gazeli ve şarkısı vardır. nur yoldaş aynı isimli şarkıyı pek güzel seslendirmiştir.
(21.11.2006 01:21)
sesi güzel, kendi güzel, şarkıları güzel, herşeyiyle güzel bir insan... medya maymunluğu yapmadan kendi dinleyici kitlesini oluşturmuş mütevazi sanatçımız.
(18.11.2006 10:27)
rahmetli bülent ecevit'in mezarını, satın alacağı bir araziye naklettireceğini söylemesi üzerine ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek'in: "mezar nakil işlermi büyükşehir belediyesi meclisinin kararına bağlıdır ve meclisimiz böyle bir karar almayacaktır" demesiyle dumur olan bayan ecevit...
(18.11.2006 10:22)
bu akşam cnr'da lansman partisine katılacağım, türkiye'nin en yeni ve kökü dışarıda olan müzik ve popüler kültür kanalıdır. bebektir henüz ve sevimlidir, sempatiktir ama biraz büyüyüp gelişince, kendi kitlesini oluşturunca bakalım neler göreceğiz!
bu akşamki partide dünyaca ünlü r&b ve hip-hop grubu the pussycat dolls ve türkiyeÂ'den 110, athena, ceza, duman, hayko cepkin, kargo, manga featuring göksel, mor ve Ötesi, nil karaibrahimgil, ogün sanlısoy, redd, sertab erener, teoman sahne alacaktır, ben de bu müzisyenleri fotoğraflama imkanına sahip olacağım.
(17.11.2006 13:16)
1926 yılında karaman' da dogdu. kuleli askeri lisesi ve 1948Â'de kara harp okuluÂ'nu bitirdi. kita subaylığı yaptı. bu arada ankara Ãœniversitesi dil ve tarih cografya fakültesiÂ'ni bitirdi. heybeliada deniz lisesiÂ'nde edebiyat ögretmenligi yaptı. halk şiiri geleneğini gününün koşullarıyla bağdaştırarak hece ölçüsüyle, bazen de aruz vezniyle şiirler yazdi. türkçeÂ'nin inceliklerini yansıtan, duygulu şiirlerinden bazıları bestelendi. rubai türündeki şiirleri hisar dergisi ve türk edebiyatı dergisiÂ'nde yayınlandı.
bildiğim kadarıyla iki-üç adet şiir kitabı bulunmaktadır. şiirlerini halen türk edebiyatı dergisi'nde yayınlamaktadır. burgazada'da oturmaktadır. askeri okulda orhan gencebay'ın hocası olmuştur. Ä°çinde orhan gencebay'ın ilk kayıtlarının bulunduğu bir dökümanı belgesel çekimi için evine misafir olan medya mensuplarına vermiş ve bir daha o kayıtlara ulaşamamıştır.
(16.11.2006 10:47)
asıl adı "bin birinci gece" olan bekir sıtkı erdoğan'a ait yedi dörtlükten oluşan şiirin alt başlığıdır ve halk tarafından ziyadesiyle bilinen ismidir. güzel şiir, 70'li yıllarda bestelenmiş ve çeşitli sanatçıların plaklarında okumalarıyla geniş kitlelere ulaşmıştır. şiirin devamı niteliğinde olan "bin Ä°kinci gece" ise "yolcu" alt başlığını taşımaktadır. yolcu şiiri hancı gibi bestelenmemiştir ve dolayısıyla halka mâl olamamıştır.
bÄ°n bÄ°rÄ°ncÄ° gece
(hancı)
gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
aman karanlığı görmesin gözüm
beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş
sıla burcu burcu... ille ocağım
çoluk çocuk hasretinde kucağım
sana her şeyimi anlatacağım,
otur baş ucuma, sor yavaş yavaş
güç bela bir bilet aldım gişeden
yolculuk başladı haydarpaşa'dan
hancı n'olur, elindeki şişeden
birkaç yudum daha ver yavaş yavaş
ben o gece, hem ağladım, hem içtim
Ä°ki gün, diyardan diyara uçtum
kayseri yolundan, niğde'yi geçtim
uzaktan göründü, bor yavaş yavaş
garibim, her taraf bana yabancı,
dertliyim; çekinme, doldur be hancı
Ä°lk önce kımıldar hafif bir sancı
ayrılık sonradan kor yavaş yavaş
bende bir resmi var, yarısı yırtık
on yıldır evimin kapısı örtük
garip bir de sarhoş oldu mu artık
bütün sırlarını der yavaş yavaş
Ä°şte hancı ben, her zaman böyleyim
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim
kaldır artık, boş kadehi neyleyim
şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş
bÄ°n Ä°kÄ°ncÄ° gece
(yolcu)
ben sarhoş değilim, yol sokak sarhoş
hancıyı kaybettim, hanı kaybettim
hayatı sayfa sayfa okuduğum boş
sonundaki, imtihanı kaybettim
anladım, her gerçek, bir yalan gizler
beni aldatıyor dağlar, denizler
meçhul bir zamana karıştı izler
saati, dakikayı, anı kaybettim
beni benden, kendi benliğim çaldı
gölgem uzadıkça, boyum kısaldı
ellerim bomboş bir roman kaldı
Ä°çimdeki kahramanı kaybettim
bu başımda esen, bir kavak yeli
ben ondan deliyim, o benden deli
onu aynalarda gördüm göreli
bekir sıtkı erdogan'ı kaybettim
(16.11.2006 10:35)
melodisi ve sözleriyle beğenimi kazanmış, siyah ve beyazı, meydanları, ekim devrimini, proletaryayı, bacalarından dumanlar tüten fabrikaları, grevleri, sloganlarla dolu duvarları, tarladaki kavruk yüzlü çiftçileri, kısacası bir siyasi tarihi hatırlatan, marş tadında bir şarkıdır. şair çok beylik bir devrim şiiri yazmış...
(12.11.2006 01:47)
bir çok arkadaş gibi benim de gil doğuyor zirvesinde tanıştığım objektifimin dikkatini çekmeyi başaran (o beni objektifimden tanır) sempatik genç kardeşimizdir.
(12.11.2006 00:02)
gittim gördüm, çektim döndüm dediğim; zannımca biraraya gelen vampirlerin kaynaştığı benim ise maalesefe iki bardak çay içip, on-onbeş kare fotoğraf çektikten sonra adalar vapuruna yetişmek için erkeden apar topar ayrılmak durumda kaldığım zirvedir...
(11.11.2006 23:58)
hırsızlığın üzerindeki masumiyet maskesi...
(11.11.2006 01:00)
bir aksilik olmazsa 5 dakika uğrayıp bir çay içip iki fotoğraf çekip apar topar adalar vapuruna yetişmeye çalışacağım zirve...
(10.11.2006 22:49)
üzerimize giydirilmiş deli gömleği cemil meriç
(10.11.2006 22:23)
sayfa: 1- 2- 3- 4- 5- 6...- 14
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.
|