gündüz uyuyup gece avcı olduğunu hatırlayan canlıdır. kemirir de kemirir.. bu sizin ayak parmağınız da olabilir, saçınız da olabilir kediniz için hiç farketmez.
asla kiralamayan, yalnızca sahip olan yaratık. kedisi olduğunu düşünen biçarelerin sahibi olan, dediğini, dediği anda ve aslında tam olarak da demeden yaptıran ve yün yumaklarıyla anlam veremediğim bir yürek bağı olan hayvan türü.
hafifçe seken ayağı ve acı miyavlamasıyla sizi kandırdıktan sonra evinize bir güzel yerleşen; acemilik dönemini atlattıktan sonra ortalığı kafasına göre dağıtmaya, tırmıklamaya başlayan; dişi olduğu için evde bulunan ya da misafir gelen erkeklere karşı sonsuz yalaka davranan, ayağına pansuman yapmaya çalışırken ellerinizi parçalayan, ortalığı kirleten ama yine de çok sevilen canlı türü, nam-ı diğer cengiz...
nankör huylu bir mahluktur. tarih in kimi dönemlerinde kutsal sayılmış,kimi zamanlarda da kurban edilmesi icap etmiştir. siyah olanı pek makbul değildir,uğursuz olduğu söylenir rivayete göre. mart ayı * onlar için özeldir.
en asil yaratıklardandır. kadınlar gibidir cinsiyeti erkek bile olsa dişidir. istediği zaman sevdirir, istediği zaman uzaklaşır. bulunduğu ortamın herzaman sessiz patronudur. istediğinde kucağınızda sizinle oturur, gözlerini kısar ve keyif mırıltıları çıkartır.
insan cinsine en yakın olan yaratıktır. bizler gibi, nerede nasıl davranacaklarını bilmeleri, sevgiye muhtaç oluşları ve evin kraliçesi/kralı gibi davrandıkları için nankör diye adlandırılsa da, her insanın hayatında bir kere de olsa birlikte yaşaması gereken hayvan.
kendine o kadar alıştırır ki, onsuz yapamazsınız, her an acaba ne yapıyor? diye düşünürsünüz. o alışkanlıklarını değiştirmez, siz kendinizinkileri değiştirirsiniz. yemek istediğinde size lütfedermişcesine sevgi verir, istemediği zaman yanına yaklaştırmaz.
mükemmel yaratıklardır. bekar erkekler için evlilik tecrübesine denk olduğu görülmüştür. *
sosyal davranış biçimi -köpeğin aksine- insanlarla paralellik göstermediği için sık sık nankörlükle suçlanan güzel mahluk. bir kediyi satın alamazsınız, iki tas yemek verdiniz diye terliklerinizi getirmez; otur deyince oturmaz, kalk deyince kalkmaz ve bu tavrıyla insanların sevgiden bahsederken aslında nasıl da çıkar hesaplarında olduklarını gösterir.
efendisizdir kedi, onun patronu değil yoldaşı, sevgilisi, ev arkadaşı olabilirsiniz ancak. gel gör ki siz de bir efendisizseniz o zaman çivi çiviyi söker, kediniz size aşık olur; o mağrur güzellik büyük bir mutlulukla terliklerinizi bile getirir.
acıyıp* evinize aldığınızda, ikinci günde evin hakimi gibi davranmaya başlayan, canı sıkıldığında sizin işiniz mi var hiç aldırmadan başının okşanması için her türlü yalakalığı, ilgilenmediğinizde her türlü dikkat çekici numarayı yapan, olmadı ısırıp tırmalayarak ilgi çekmeye çalışan, masanın üzerindeki her şeyi yere atıp yuvarlamak gibi bir manyaklığı olan, bazen neyin peşinde olduğunu anlamadan saatlerce ortalıkta koşturabilen, banyo kapısını her açık bulduğunda klozetin içinde bulduğum* tuhaf bir hayvan türü. alışveriş listenize kedi maması, kedi kumu gibi yeni maddeler eklenmesine yol açar.
miskinliği ve tıkınmayı çok seven dört ayaklı, tüylü, küçük hayvancık. çok meraklıdır bunlar. gündüz vakti sevmek istediğinizde kucağınızda durmaz ama sabahın beşinde odanızın kapısında sev beni diye ağlayabilirler.
miskinliğine, kaygısızlıgına hayran olunası yaratık. insanlık tarihinde sürekli kobay olarak kullanılan,neslinin tükenmesi gibi bir durum olmayacağından, bulunması en kolay canlı türü. "kediler dört ayak üstüne düşer mi?"sorusunu her cocuk deneme yanılma yöntemiyle çözmüştür zaten. tabi bu teoriyi ortaya atan zat onca kedinin hakkına girerek rahat uyur mu bilinmez.
küçük bir odada bile ortadan kaybolmayı başarabilen saatlerce arayıp bulamadığınız, sonra biryerden boynunuza atlayıp ısırmaya çalışabilen psikopat hayvan. kendilerinden küçük haraket eden herşeyi yakalamaya çalışır.sokakta fare yakalar parçalayıp balkonunuza bırakır. sinek yakalar bırkmaz öle 1 saat bekler zorla ayırırsınız pencelerini birbirinden.
kızışma dönemine girince insanın canına okuyan yaratıklar. hele birde kediniz dişiyse uykuyu unutabilirsiniz. sayesinde gerçek bir vampir olduğum; güneşin ilk ışıkları ile uyumama neden olan "sahibim".
"Kediler dört ayaklı bir aşktır." sözü Richard Torregrossa'nın; zaten bu canlının ne kadar sevilesi olduğunu anlatmaktadır.
ayrıca; dünyanın en hükmedilmez canlısı.
"Kedi oyunlarının hepsinin kuralları ve oynanış tarzları olmasına karşın, kediler oldukça münferit oyuncudurlar. Eğer bir kuralı izlemiyorlarsa, nedeni basittir, kural değişmiştir ve siz bir an önce yeni kuralı öğrenmelisiniz. " der Sidney Denham.
dünyanın en zarif canlısıdır aynı zaman da "Kedilere saygı duymak estetiğin başlangıcıdır." sözünde bahsettiği gibi Erasmus Darwin'in...
çokta zekidir; Hippolyte Taine'in "Bir çok filozof ve bir çok kedi ile karşılaştım ama kedinin bilgeliği her zaman daha üstündü." sözünde bize hatırlattığı gibi...
sadece sizi siz olduğunuz için sever... Mark Twain'in "Tanrı'nın yarattığı bütün canlılardan sadece kedi yemek için köleliği kabul etmeyen tek canlıdır." sözüyle iyice sindirilir bu düşünce...
ve ne olursa olsun denilecek en güzel şey onların asaletini göstermek için; "bir kedi büstü dikmeye ne hacet; o zaten o büstün üzerindedir..."
başlıktaki entrylere bakınca; "her insanın bir kedisi değil, her kedinin bir insanı vardır." sözünü hatırlatan ve aitliklerin en güzelini size yaşatacak olan 4 ayaklı aşk...
latince adı felis olan hayvan. kimi insanlar tarafından nankör olarak görülse de aslında içinde kendi huzurunu bulmuş tek hayvandır diyebiliriz. örnek olarak: tereddüt etmeksizin uyuyabilen, çevrede olup biteni bir kulak hareketiyle çözebilen, atik, çevik, sporcu asil bir hayvandır. özellikle bu kedi denen varlığı iyice düşünürseniz birçok yeteneğin kendilerinde toplanmış olduğunu göreceksiniz.
sürekli köpeklerle karşılaştırılmak kaderleri olmuş hayvanlardır. bu iki yaşam formunun da kendine has çok güzel özellikleri vardır. bu yüzden karşılaştırmayı hep gereksiz bulmuşumdur. köpek severlerin kedilere nankördürler şeklinde çamur atmaları da ayrıca sinir bozucu bir durumdur. aynı şekilde bazı kedi severler de köpeklere yalaka gibi yakıştırmalar yaparlar. ne gerek vardır bilinmez.
bir de şöyle bir düşünce vardır kediler ve köpeklerle ilgili:
köpekler ''bu insanlar bana evlerini açtılar, yemek verdiler, tanrı olmalılar.'' der. kediler ise ''bu insanlar bana evlerini açtılar, yemek verdiler, ben tanrı olmalıyım'' der. sanırım iki hayvan arasındaki temel fark bu düşüncelerde yatıyor.
inşaat işinde büyük çelik parçaların düzgün kesilmesi için yerleştirildiği yatak. sürgülüdür ve yerleştirildiğinde parçayı ilerleyerek dügün bir biçimde keser.
ayrıca şehir tiyatroları cep salonunda 2000 yılında sahnelenen oyunun adı.
teşekkürünü insana değil nimetleri gönderen allah'a yapan hayvan. ayrıca bir süre sonra bağımlılıkta yaptığı gözle görülen bir gerçektir. cool hayvandır. herkese gitmez. kimi zaman omuzdan inmez. sevdikçe sevme hissi uyandıran mübarek bir hayvandır kedi.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.