çocuk sahibi olan kadına verilen isimdir. anne, hınzır evlat sokaklarda gezerken kar kış demeden pencerede onu bekleyen insandır. her içi sıkıldığında telefona sarılan insandır. bazen çok hasta olursunuz ya hani, gidip dizine yatarsınız, işte o anlarda sizin saçlarınızı okşayan insandır anne. en ufak olayda tartışıp surat astığınız, okulun ya da işin hıncını çıkarttığınız, ama siz yorgun argın masanıza çöktüğünüzde şekerli çayınızı getiren kadındır. annedir.
hayatta sizi herkesten cok taniyan ve sevendir...dunyaya getirdigi mucizeyi o bile inanamaz ve mini minicikken basucunuzda durup nefes aliyor mu acaba deyip sizi usulca dinler. kucucuk parmaklariniza, acamadiginiz gozlerinize, cizgi dudaklariniza, dugme burnunuza hayranlikla bakar...ve gun gelir agu, bugu diyen diliniz ilk sozcugunu fisildar "anne" diye...iste o gunden sonra onun icin dunya durur ve hayatin anlamini dediginiz o iki heceli kelimeye baglar. caniniz acidiginda o bunu tum hucrelerinde sizden daha cok aci cekerek hisseder. sizi sadece 9 ay karninda tasimakla kalmaz, hayatini size endeksler ve kimbilir sizin icin ne hayallerinden ne isteklerinden vazgecerek yasar...annelik duygusu salt insanlara bahsedilmis bir duygu degildir...yeri geldiginde hayvanlarin bile bu kutsal duyguya sahip olduguna da tanik olur sasirirsiniz. ayrica "aglarsa anam aglar gerisi yalan aglar" sozu dunyada soylenmis en dogru sozlerden biridir...
dünyanın en çabuk sinirlenen, kızan, bağıran, ortalığı birbirine katan ama en çok seven, kendinden veren, çocuğu için herşeyi göze alan tek ve yüce varlık. üzdüklerimizi unutur, mutlu ettiklerimizi unutmaz ve hep lehimize çalışan dünyanın en duygusal subjektif kişisi. *
kendi canını bölüp bir başka canı dünyaya getiren, bereketin, estetiğin ve yüce gönüllülüğün simgesi olan kutsal dişidir. bir anne, başka sever evladını. bu yüzdendir ki kimse annesi gibi sevemez kimseyi. o kadın ki, uyumaz, yemez, hatta yaşamaz ama evladını var eder, birey kılar, büyük adam yapar. bir yandan da en çok anneler üzülür çocukları tarafından, mutfağın bir köşesinde, bir şeylerle uğraşıyormuş gibi arkasını dönerek ağlar sessiz çığlıkları yüreğine gömerek. kimse, bir annenin kalbini, sevgisini ve melekliğini inkar edemez.
küçükken yaramazlık yaptığınızda kafanıza uçan terlikler fırlatmasına ya da hafta sonu cezaları vermesine rağmen, dünyanın en anlayışlı, hoşgörülü, olgun, sakin(!) * ve sizi yeryüzünde en çok sevebilecek insandır.
ergenlik döneminizde yaptığınız tartışmalar ve doğrusunu ben biliyorum konusunda verdiğiniz mücadelenin saçmalığını, yaşınız ilerledikçe anlarsınız. ve her geçen sene, geçen her gün, aldığınız her artı nefeste onun değerini daha çok farkedersiniz. yaşınız büyüdükçe, siz daha çok küçülür ona daha çok ihtiyaç duyarsınız.
sizi sizden daha iyi tanıyan tek kişi. belli etmese bile* zaaflarınızı bilen, üzüntülü olduğunuz zaman içinde bulunduğunuz ruh halini direkt çözen insanlardır. beni ne kadar kızdırsa da, uyuz etse de en çok sevdiğim karşı cinstir**.
yokluğunda çok fazla özlenen; kelimelerin anlatmaya yetmediği; belki tek dost; tek gerçek sevgili..
başımız sıkıştığında yanımıza koşmaktan asla yüksünmeyen tek insan.
uzakta olduğunda kıymeti daha da bilinir annelerin.. ama o yine açığı kapatmaya uğraşır; kimeselerin bilmediklerini bilir; kimselerin şifa olamadığı dertlere bir bakışı; bir kucaklayışı; olmadı "yavrum" deyişiyle şifa olur; "geçecek" dediği her şey gerçekten geçer..
yokluğunu anca gittiğinde anlarız, gidince de gitme deriz fakat elimizden bir şey gelmediğinde de tek yağtığımız ağlamak olur. en yakın arkadaşımla memnuniyetle paylaşacağım kişidir.
hakkında ne yazsam yetersiz kalacak kişidir.
dünyadaki tüm güzel sıfatlardan daha başka bir sıfat gerektirir onu tanımlamak. uykusuz gecelerdir anne olmak. karşılıksız sevmektir. bir kere yavrusunu görebilmek için dünyaları vermektir.
belki de tüm canlı yaratıklar için geçerli olan tek şeydir annelik. dünyada ki iyilik meleğidir o.
karsiliksiz sevginin tek ve vazgecilmez kaynagi,15 saat sanci cektirdiginiz halde sizi kucagina alinca sevebilen muazzam insan,baskalarinin tahammul edemeyecegi birtakim islerinizi-altinizdaki bezi degistirmek gibi- gikini cikarmadan yapan,geceleri defalarca uykusunu boldugunuz buna ragmen her mayis ayinin ikinci pazar gununden evvel hatirlamadiginiz azizedir.
ölüme inat sebepsiz bir varlığın dizleri dibinde gölgesine aldırmaksızın ve suskunluğuna ve fakirliğine ve hazırsız evlatları için döktüğü gözyaşlarına ve sevdalarına inat yaşamaktır..
gözlerinde her daim yavru kadlığımız, koca eşekken bile kucağında huzur bulduğumuz, hayatımıza kim girerse girsin yerini alamayacak olan kişi, açıklaması engüzel şudur, anne...
özellikle de bir erkek çocuk için yeri dolmayan bambaşka bir sıcaklığı olan, sadece gözümün içine bakmasıyla benim ne demek istediğimi anlayabilen insanüstü varlık.*
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.