içinize çırpınan yüregi emanet verebileceginiz, oda size yüregini veririse yaşayabileceginiz, vermemesi durumunda bünyede ciddi semptomları beliren rahatsızlıgın insan formuna bürünmüş hali. yaşamın ve yaşamamanın anlamı, ugruna yapılabilecekler sadece sevgilinin koydugu sınırlarla sınırlı insan
asıl varoluş sebebi içimizdeki aşkı paylaştığımız, duygu fırtınası yaşadığımız, yüreğimizi hop hop ettiren varlıktır. günümüzde sevgili anlayışı ve kavramı epeyce değişmiştir. insanın bir sevgilisi olması için illa aşk yaşamasına gerek yoktur artık. karşılıklı çıkar ilişkileri** sevgili olunabilmek için yeterli sebeplerdir. unutulmaması gereken ise, sebep ne olursa olsun karşınızdakine karşı bir sevgi vardır*. amaç ve sebep ne olursa olsun sevgili her şekilde güzeldir. insanın kendisini iyi hissetmesine sebebiyet verir.
mitolojilerdeki sembolik anlatımda sevgili; peşinden koşulan hakikatı ifade eder. ilgilenenler için örnek olarak leondros ile hera'nın öyküsü verilebilir.
hiçbir dilde, hiçbir kelimenin anlatamayacağı kadar önemli, derin, vazgeçilmez, uğruna her şey feda edilebilecek insan.
telefon sesi duyduğunuz da kalbinizi hızlandıran, dalıp derin düşüncelere iççekişiniz de hayaliniz, bir gülüşü tüm acıları unutturan, uğrunda gidilmeyecek yol, verilmeyecek savaş olmayan, sevinciniz de, kederiniz de; sevincin de, kederin de tek bir beden gibi hissettiğiniz, en ağır hataları affetmenize neden olduğu gibi, ufacık şeylerle de sizi küstürebilen, anneniz, babanız, kardeşiniz, dostunuz, can yoldaşınız olmayı başaran, yanındayken zamanın su gibi aktığı, o'nsuzken saniyelerin yıla tekabül ettiği, can dündar'ın dediği gibi; "dünyanın en güzel yeri o'nun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki keder" olan, uğruna milyonlarca yazı yazılmış, binlerce şarkı bestelenmiş, her şeyin yapıtaşı haline gelmiş, dünyanızın merkezi ayaklarının bastığı yer olan, onu kaybetmektense canınızdan vazgeçebileceğiniz insan...
adı üstünde sev-gili. sizi sevme duygusuna kaptıran insandır. hayatı anlamlı kılan, ve bu anlamı günden güne derinleştiren kişidir. her zaman olmamakla birlikte, karşı cinsle ilgili bir isimdir. ancak bir annenin çocuğuna sevgilim diye hitap etmesi hiçde anormal sayılmaz. sonuçta bir annenin çocuğuna hissettikleri 'sevmekle alakalıdır.
murahan mungan şöyle dillendirmiş, gayet iyi etmiş.
oysa sevgili, bir tek sevgili
nasil degistirir dunyanin gercegini
icimdeki firtina ele gecirdi beni
bir gun baktim hic korkmadan aynaya
orda yeniden gordum kendimi
iste bir sevgili, bir tek sevgili
nasil degistirir dunyanin gercegini
simdi asla pisman degilim
yasadigi her seyin bedelini odedim
nasil olsa bir gun gelir duygular bulur yerini
hem cehennem, hem de cennet yeryuzunun mevsimleri
o kadar sey degisti ki
artik kimse masum degil
duygular cok eskidi
o zamanlar biz ne guzel cocuklardik
dunyaya aydinlik gozlerle bakardik
ve iste o zaman kirdigin bu kalp
simdi kiriyor baska kalpleri
askta kazanmak dedikleri kaybetmek bir cok seyi
kalp ile beynin beraber bir şekilde, bir insana teğet geçtiği noktada kişinin kazandığı sıfattır kanımca. paylaşıldıkça büyüyen tek şeyin sevgi olduğu şu evrende, bu sevgiyi paylaşılabilir kılan, değerli kılan bir numaralı insandır. sevgili sonuçta aşk'ın içindedir, aşk'ta da iyilikler ve kötülükler, güzellikler ve çirkinlikler olduğuna göre sevgili ile münasabetlerde de bunlara maruz kalınabilir. ancak esas olanın, gerçek olanın iki tarafında hissettiği aşk ise; karşılaşılan kötülüklerin hiç bir önemi kalmamaktadır. çoğu zaman insan karşısındakine karşı ikilemde kalır, bazen "acaba sevmiyor muyum?" bile denebilir, ama ikilemde kalınmaya kaç tane şey vardır bu dünyada? aşk ikileme kalınacak kadar düşünülmeli midir? peki sevgili, sevgilim dediği kişi hakkında ikileme düşmeli midir? sanmıyorum, sevgili iyi günde, kötü günde yanımızda olacak olandır ve bunu gönülden isteyendir.**
her türlü işve, cilve, nâz ve niyâzına, kaprisine, iyi ve kötü hallerine, herşeyine seve seve katlandığımız, kadir kıymet bilmesini gönlümüzle tâlip olarak öğrendiğimiz, canımız ciğerimizdir.. hayatta her şey onunla anlamlıdır, güzellikler güzelliklerini ondan almıştır, gönül sevmiştir, dünyâ güzelidir... ve lâkin, aslında çoğu zaman hayâtımızın merkezidir.. iyi birşey değildir esâsında.. elbette sevmelidir, sevilmelidir, dibine vurdurmak lâzımdır bütün olanları ve olacakları.. ama hayâtın merkezinde ise sevdicek, bir müddet sonra, "kişi sevdiğine gücenir" ve "azar olan yerde nazar vardır" sözleri gerçeklik kazanıp kişiler bu yolda tecrübe edeceklerdir birbirlerini.. kırgınlıklar, bezginlikler eğer başlarsa o zaman güzellikler, sevgiler saygılar.. hepsi anlamsızlaşır ve ölüm başlar..
uzun zamandır yokluğuna hasret bırakmış, geri dönmeyeceği bilindiği halde gözlerimin yolda kalmasına sebep olan, hayatta anneden sonra en sevilen kişi.
cep telefonunuzda en son ve en çok aranan.
bıcılım, kuşum, canikom, bebeğim ve benzeri ifadelerle seslenilen, her şarkıda düşünülen, her fırsatta özlenilen, denk geldikçe aldatılan,
aldığı alkole, kullandığı arabaya,dinlediği müziğe,giydiği sutyene,kaşına gözüne arada sırada sözüne, sarma sarışına çorba yapışına, takı takışına, takmayışına, benim için n' apardınlara cevap ' yazış ' ına göre sevişme farklılığı gösterdiği söylenen iyi ki var kişi.
iki gün sonra gideceği için hayatımda onun dahil olduğu bütün keşkeleri teker teker gerçekleştirmek arzusunda olduğum şahıs... şimdi anlıyorum ki hayatın nice güzel keşke sini acaba lara kurban etmişiz.
önce hiç aklınızda olmadığı bir anda ortaya çıkıp hayatınıza girer.önceleri sadece hoşlanmadır sonra sevgiye sonrada alışkanlığa dönüşür.tüm boş vakitler ona ayrılır, tatiller ona göre ayarlanır, beraber geçirilmeyen zamanlarda saatlerce mesajlaşılır, telefonda konuşulur, aileyle papaz olunulur, artık hayatınızın bir parçası olmuştur mutluluğunuzda mutsuzluğunuzda o olmuştur. tam her haliyle onu kabullenmişken huy değiştiri verir, artık sevgili eskisi gibi bakmamakda eskisi gibi davranmamakdadır, hayatınıza nasıl hızla girdi ise o hızlada çıkar gider.geride kalana allah sabır versin.
yanındayken dünyalar yıkılsa, üçüncü dünya savaşı çıksa umursamayacağınız, bu dünyaya birbirinizi sevmek için ışınladığınıza inandığınız, el ele tutuşup parmaklarınızla ellerinizi okşadığınız anda tüylerinizi diken diken eden, sesi yanınızda olmasa dahi sürekli kulaklarınızda çınlayan, herşeyi onla yaşamak istediğiniz, her an yanınızda taşımak istediğiniz en değerli nesne olduğuna inandığınız, yanından bir anlık dahi ayrılsanız bir parçanızın onda emanet kaldığı, sürekli ama sürekli gözlerin önünde bir perde çekilmiş gibi ondan başkasını görmediğiniz, sürekli olarak kendinizi düşenmeyip onu düşündüğünüz, her harekette, her konuşmada o ne düşünür, o ne yapar diye fikir yürüttüğünüz, bir çift gözün, kimsede bulamadığınız bir kokunun, hayaller dünyasının gerçek dünyayı yenmesini sağlayan, sizi herkes üzebilirken en fazla kıran, unutulmayan, unutturmayan melektir.
mecazi olanina genelde leyla* ) otekine de mevla denir. mecazi olanini tanimlarsak bir insani en cok mutlu edebilecek ayni zamanda da en cok aglatabilecek varliktir.*
adet döneminde sorgulamadan metalci sevgilisinden tiki kaprisi çekebilen garip bir insan çeşididir. nedenini bilmeden koşar gider bir ağrı kesici alır, şeker ihtiyacı için son parasını rocco gibi şeylere harcar, karşısındakini mutlu görmek için çabalar durur.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
