angelus

hayatıma en hızlı giren vampir. diyarın bana kazandırdığı en değerli iki insandan biri *. tanışmamızın üzerinden kısa süre geçmesine rağmen hayatımda çok önemli yere sahip olmuştur. karar verebilecek kadar mantıklı düşünemediğim anlarda kendisi bana yolumu bulmamda yardımcı olmuştur hep * kısacası sırdaşım, dostum, angelusum, aşkım * herşeyimdir benim. canım benim iyiki girdin hayatımıza*
(02.04.2006 23:46)

elizabeth bathory

tanıştığınızda kanınızın kaynamamasının imkansız olduğu sevimli yazar. sırrını henüz çözebilmiş değilim ama hiçbirşey yapmadan kendini bu kadar sevdirebilme özelliği, insanüstü güçleri olabileceğini getiriyor aklıma * dostluğun için teşekkürler *.


(02.04.2006 17:50)

bant

söylenenlerin aksine cinsiyetime rağmen bi yapışkanlığını görmediğim, konuşmalarında * herzaman seviyeyi korumuş olan, samimi ve sevimli bulduğum yazar arkadaşım. *
(02.04.2006 17:48)

minas morgul

yaptığı işe bütün benliğiyle bağlı olan, diyarımızı evi gibi seven, benimseyen, gecesini gündüzüne katarak çalışıp, herzaman en iyisini bulmaya ve yapmaya uğraşan lordumuz. çalışmalarını titizlikle ve ciddiyetle yapması, herzaman anlayışlı, güleryüzlü ve yardımcı tavırlarıyla, biz vampirlere örnek olan ulu insan *. iyi ki varsın hayatımızda, seni bizlerle tanıştıranlara yürekten minnettarlığımı belirtir, hep böyle kalmanı dilerim. lorduma saygılarımla * .



(02.04.2006 17:45)

sınav haftası

sigara ve kahve tüketiminin maksimuma ulaştığı, antidepresanların en çok kullanıldığı, ev arkadaşlarının çokca tartıştığı ve bulaşıkların mutfaktan taşarcasına biriktiği haftadır.
en sakin erkeğin bile regl dönemi havasında geçirdiği, diğer günlerde sabaha kadar oturup, insomnia sorunu çeken kimselerin bile, akşam 10 da uykusunun geldiği dönemdir. bu kadar kısa süre içinde, bir insan bünyesinin hem fiziksel, hem de psikolojik açıdan, görebileceği zararların ciddi boyutlara ulaşabildiği * , derslerin gündemin ilk sırasına oturduğu, çoğu öğrencilerin * ölüm kalım savaşı verircesine zorlandığı, geçmek bilmeyen günler bütünüdür.




(02.04.2006 17:43)

anne

küçükken yaramazlık yaptığınızda kafanıza uçan terlikler fırlatmasına ya da hafta sonu cezaları vermesine rağmen, dünyanın en anlayışlı, hoşgörülü, olgun, sakin(!) * ve sizi yeryüzünde en çok sevebilecek insandır.
ergenlik döneminizde yaptığınız tartışmalar ve doğrusunu ben biliyorum konusunda verdiğiniz mücadelenin saçmalığını, yaşınız ilerledikçe anlarsınız. ve her geçen sene, geçen her gün, aldığınız her artı nefeste onun değerini daha çok farkedersiniz. yaşınız büyüdükçe, siz daha çok küçülür ona daha çok ihtiyaç duyarsınız.


(02.04.2006 17:41)

tımar sistemi

osmanlı devletinin mali yönde attığı adımların ilki ve en önemlisi olmuştur. ulaştırma imkanlarının sınırlı olduğu, mali yönde yetersiz olunulan ve milli hasılanın çok küçük bir bölümünün nakdi değişime katıldığı tarımsal bir ekonomide, büyük ve kudretli bir devleti ayakta tutabilmenin orijinal ve başarılı bir dayanağıdır. bu sistem sadece üretim sistemi olmayıp, mali ve ekonomik yapının büyük bir kısmını yüklenmiştir.
tımar sisteminde toprak mülkiyeti devlete aittir. toprakları köylüler işletir ve dirlik sipahileri denilen kimseler işletmeye nezaret ederek, aynı zamanda vergileri toplar. dirlik sipahilerinin köylü üzerindeki yetkileri hukuk çerçevesindedir. bütün bu sistemin denetimi kadılar tarafından sağlanır.
tımar sisteminde toprakların doğrudan babadan oğula geçmesi söz konusu değildir. bunun amacı, toprak mülkiyetinin devletin elinde kalabilmesini garanti altına almak, tarımsal üretimin devamını sağlamak ve feodalizmsi bir yapının ortaya çıkmasını engellemek düşüncesidir.


(02.04.2006 17:39)

kapitalizm

üretim araçlarını özel mülkiyetin elinde bulundurduğu sistemdir. girişimcilerin rolü üzerine dayanan bir ekonomi biçimi vardır. üretim araçlarını girişimciler ellerinde bulundurur. piyasa mekanizması ve bu mekanizmaya dayalı bir fiyat oluşum sistemi hakimdir. sermayenin önemli etkisi vardır, sermayenin yarattığı etki ekonomiye yön verir.

kapitalist sistemde, kendi sistemi içinde işleyecek koşullar yaratılmıştır (özel mülkiyet, sözleşme özgürlüğü, liberalizm gibi)

ingiltere'de ortaya çıkmıştır. bu ülkede ortaya çıkma nedeni, bu dönemde ingiltere'de kapitalist mekanizmalara uygun bir hukuki-iktisadi sistemin varolmasıdır.

sanayi devriminin oluşması, üretim araçlarının inşa edilmesine ve bunların özel mülkiyetçe edinilmesi kapitalizme somut biçimde var olma şansı tanımıştır.

ayrıca ingiltere'de, piyasa mekanizmasını serbest fiyatlandırmaya dayandıran bir iktisadi sistemin varlığı, kapitalizmin yerleşmesinde önemli rol oynamıştır.



(02.04.2006 17:38)

feodalizm

feodalizm toprak temelli bir mülkiyet sistemdir. aynı zamanda siyasi ve iktisadi örgütlenme biçimidir. kapalı bir sosyal tabakalaşma vardır. temelinde ise, toprağa sahip olanlar ve toprakta çalışanlar arasındaki hukuksal ilişki vardır. feodal beylerle halk arasındaki ilişki ise şöyledir: toprakların sahibi olan senyörlere bağlı bir halk vardır. halk devlete direkt bağlı değildir.

feodal beyler toprakları kendi aralarında paylaşmışlardır. bu kimseler kral karşısında bağımsız komutanlardır. kralın otoritesi yok denecek kadar azdır. yetkiler kral ile feodal beyler arasında adeta paylaşılmıştır. hatta aralarında özel hukuk sözleşmelerini andıran ve esasları hemen hemen eşitliğe dayanan anlaşmalar vardır.

bi dönem osmanlı devleti'nde de benzer yapılar görülmüştür * ancak kesin çizgilerle feodaliteden ayrılmıştır ve bu yapı osmanlı devletinde ortaya çıkmamıştır. feodalizmin en saf, katıksız şekli kuzey fransa'da görülmüştür.



(02.04.2006 17:36)

osmanlı devleti

zihniyet ve kurumlarının oluşumunda geçmiş islam devletlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. adalet ilkesi sayesinde uzun süre, bir çok medeniyeti çatısında barındırabilmiştir. toplumu birey çıkarlarının üstününde tutması ve izlediği arz yönlü ekonomi politikasıyla toplumsal refahı herşeyin üstünde tutmuş, kapitalizmin doğmasına fırsat vermemiştir. bünyesinde barındırdığı medeniyetlerin ve kendi halkının çıkarlarını hep öncelik vermiş ve izlediği bu politikalarla yüzyıllarca ayakta kalabilmiş en büyük devletlerden biridir.


(02.04.2006 17:33)

sosyal devlet

toplumda ekonomik eşitsizliklerden kaynaklanan dengesizlikleri olabildiğince gidermeye çalışarak, vatandaşlarına insan onuruna yakışır bir yaşam standartı sağlamayı amaçlayan devlet anlayışıdır.

ilke gereği, sosyal ve ekonomik ilişkiler içinde, zayıf düşen bireylerin ve grupların devlet tarafından özel olarak korunmasıdır.

sosyal devletin amacı, ekonomik eşitsizlikleri gidermek değil, ekonomik eşitsizlikten doğan dengesizliklere engel olmaktır.



(02.04.2006 17:32)

roaccutane

akne tedavisi için kullanılan ilaçlardan biridir. akneleri geçirme konusunda oldukça başarılı bir ilaç olmasına rağmen, aynı başarıyı yan etkileri azaltmak konusunda yakalayamamıştır. bunlardan sadece birkaçı; karaciğer ve safra sistemi bozuklukları, solunum sistemi bozuklukları, duyusal bozukluklar, kan bozuklukları, direnç mekanizması bozuklukları, deri ve bağlantılı yapı bozuklukları, iskelet ve kas sistemi bozuklukları ve psikiyatrik ve merkezi sinir sistemi bozukluklarıdır. ki kanımca bunlar içinde en çok görülen yan etki sıralamanın sonuncusu yönündedir. arkasından bu sıralamayı karaciğere verdiği zararla karaciğer ve safra sistemi bozuklukları alır.

bunun yanı sıra ilaç kullandığı süre içinde ve bıraktıktan sonra 1 ay boyunca asla kan bağışında bulunulmamalı ve hamile kalınmamalıdır.

bu kadar yan etkiye rağmen, güzel bir cilt herşey diyen insanlara kesinlikle tavsiye edilebilecek bir ilaçtır. çünkü gerçekten mükemmel sonuçlar yarattığını söyleyebilirim.

ancak ilaç kutusundaki, üzerine kırmızı işaretle çarpı atılmış hamile bayan resmi, ilacın doğum kontrol hapı sanılmasına yol açabileceğinden cemiyet içinde ilaç kutusunun çıkarılmamasını şiddetle tavsiye ederim.


(02.04.2006 17:32)

sigara

başta akciğer kanseri olmak üzere, soluk borusu, dil, ağız, gırtlak, dudak, pankreas, mide, böbrek ve kadınlarda rahim ağzı kanserine kadar yol açabilen, bağımlılık yaratan kötü arkadaş.



(02.04.2006 17:30)

mecburiyet

küçük şehirlere okumaya giden öğrencilerin, şehrin(!) mevcut olan tek caddesine taktığı isim.


(02.04.2006 17:29)

yaz okulu

bütün bir gün boyunca aynı öğretim görevlisinin yüzünü görmek yerine, arkadaşlar arasında bahar aylarında planlanmaya başlanan güney tatillerinin gerçekleştirildiği dönemdir. ve dönem içinde tembellik yapıp kalınan dersten sıcak yaz günlerinin getirdiği rehabetden olsa gerek! bu kısa dönemde geçmek daha zordur. açıkcası 4 yazdır işe yaradığını pek göremedim.


(02.04.2006 17:28)

sayfa: 1-2

---

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.