kapitalizm

  1. amiyane tabirle "yüzük kimdeyse süleyman o'dur" diyerek tanımlayabiliriz.
    (waldorf 27.03.2006 11:59)
  2. üretim araçlarını özel mülkiyetin elinde bulundurduğu sistemdir. girişimcilerin rolü üzerine dayanan bir ekonomi biçimi vardır. üretim araçlarını girişimciler ellerinde bulundurur. piyasa mekanizması ve bu mekanizmaya dayalı bir fiyat oluşum sistemi hakimdir. sermayenin önemli etkisi vardır, sermayenin yarattığı etki ekonomiye yön verir.

    kapitalist sistemde, kendi sistemi içinde işleyecek koşullar yaratılmıştır (özel mülkiyet, sözleşme özgürlüğü, liberalizm gibi)

    ingiltere'de ortaya çıkmıştır. bu ülkede ortaya çıkma nedeni, bu dönemde ingiltere'de kapitalist mekanizmalara uygun bir hukuki-iktisadi sistemin varolmasıdır.

    sanayi devriminin oluşması, üretim araçlarının inşa edilmesine ve bunların özel mülkiyetçe edinilmesi kapitalizme somut biçimde var olma şansı tanımıştır.

    ayrıca ingiltere'de, piyasa mekanizmasını serbest fiyatlandırmaya dayandıran bir iktisadi sistemin varlığı, kapitalizmin yerleşmesinde önemli rol oynamıştır.


    (natuliens 02.04.2006 17:38)
  3. güçsüzlere yaşama hakkı tanımayan tam anlamıyla parayı verenin düdüğü çalma hakkına sahip olduğu sistem.
    (crestfallen 28.08.2006 20:36)
  4. üstüste koyarak ilerleyen tarih içerisinde, büyük insan kitlelerinin birarada yaşama, aralarındaki ekonomik veya sosyal ilişkileri düzenleme, diğerini ve hayatı tanımlama sistemleri içerisinde ulaşılan son nokta.
    tarihi gelişmeler neticesinde -sanayi devrimi gibi- sistem kendini revize etmiş, sermaye birikimi olan güçlü azınlıklarla ve fakir çoğunlukların bileklerinin sabitlendiği noktada bu durumu koruma altına alan kuralların ve alışkanlıkların oluşması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. bu denge, kanuni olarak koruma altına alınırken bir süre sonra sistemin kendi dengesini bulması sonucu, "bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler" tarzı post-modern yaklaşımlar oluşmuştur.
    günümüzde kısmen kanunen korunması gereken fakat genel olarak rayına oturmuş güçlü bir kapitalizm anlayışı hakimdir.
    (kendiniyazanhikayeler 28.08.2006 21:35)
  5. mutesebbis ticaret erbabina faydali olabilecek ancak aydan aya maasini alan kesime fazlaca bir katkisi olmayan sistemdir. genel olarak saglik, egitim gibi temel hizmetlerin en nihayetinde bozulmasina sebep olabilecek sinekten * yag cikartma ayriyeten kucuk ticaret isletmelerini "böl parcala yok et" operasyonudur. gelismis versiyonu icin: (bkz: vahsi kapitalizm)
    (benbudejavuyudahaoncegordum 02.10.2006 13:48)
  6. "under capitalizm man exploits man . under communism its just the opposite"

    *"kapitalizmde insan insanı sömürür. komünizmde ise tam tersi."
    (kararsiz denge 17.10.2006 21:18)
  7. birleşmiş milletler'in dünyada kişisel servet dağılımı raporu yayımlandı. buna göre bakın dünyanın serveti nasıl dağılıyor?

    2001 başı itibariyle, dünyada 499 dolar milyarderi var.
    yine aynı tarihte, dünyadaki dolar milyoneri sayısı 13.568.229 idi.
    halen, dünya refahının yarısından fazlası, dünya nüfusunun % 2'si tarafından kontrol ediliyor.
    kişisel serveti en yüksek olan ülke, amerika birleşik devletleri (abd). onu, japonya ve ingiltere takip ediyor.
    500.000 dolardan fazla serveti olan herkes, servet büyüklüğü bakımından, dünyadaki nüfusun % 1'i arasında.
    dünyada o denli büyük bir fakirlik var ki, 2.200 dolar serveti olan bir kişi bile, dünyanın en zengin % 50'si arasında.
    servet birikiminin en yoğun olduğu dünya bölgesi, abd ve kanada'nın yer aldığı kuzey amerika. onu, avrupa ve japonya, yeni zelanda ile avustralya'nın yer aldığı asya-pasifik ülkeleri takip ediyor. bu ülkelerde yaşayan insanlar, dünyadaki servetin yaklaşık % 90'ını kontrol ediyorlar.

    rüşvet alışkanlıkları

    dünyadaki nüfusun % 10'u, dünyadaki servetin % 85'ine sahip.
    dünya nüfusunun fakir % 50'si ise dünyadaki toplam servetin sadece % 1'ine sahip.
    servet dağılımının en bozuk olduğu ülke abd iken, servet dağılımının en eşit sağlandığı ülke japonya.
    abd'den sonra servet dağılımının en bozuk olduğu ülkeler, ingiltere, rusya, endonezya ve pakistan.
    servet ve gelir dağılımı giderek bütün dünyada bozuluyor. zengini daha zengin yapan bir sistem gittikçe yerleşiyor.
    gelişmekte olan ülkelerde, servet biriktirme zorluklarının başında, ülke insanlarının birbirlerini sürekli engellemeleri ve rüşvet alışkanlıkları geliyor.
    gelişmekte olan ülkelerin gittikçe daha fakirleşmeleri, zengin ve fakir ülkeler arasındaki servet farklılığını her gün daha da artırıyor.
    2000 yıl sonu itibariyle, dünyadaki ortalama servet 20.500 dolar.
    aynı tarihte, dünyadaki servet toplamı yaklaşık 125 trilyon dolar. bu da dünyadaki yıllık üretimin 3 katına denk geliyor.

    abd'nin hakimiyeti

    abd'de bir kişinin ortalama 143.727 dolar serveti var. bu miktar, japonya'da 180.837 dolar.
    bir kişinin ortalama serveti hindistan'da 1.100 dolar, endonezya'da 1.400 dolar, zimbabve'de 1.465 dolar ve bu konuda en geri durumda olan kongo'da sadece 180 dolar.
    halen, dünyada en süratli biçimde servet biriktiren ülkeler çin ve hindistan. çin'deki servet dağılımı ise uluslararası bozuk duruma göre, oldukça dengeli.
    abd dünyadaki servetin % 37'sini kontrol ederken, japonya % 27'sini, ingiltere % 6'sını, fransa % 5'ini, almanya ve italya'nın her biri % 4'ünü kontrol ediyor.
    abd vatandaşları ortalama olarak servetlerinin yarısını hisse senetlerinde tutuyorlar. bu oran, almanya, fransa, danimarka ve tayvan'da üçte bire düşüyor.
    araştırmada, servet, fiziksel ve mali varlıkların toplamından, borçların düşülmesiyle kalan varlıkların esas alınmasıyla belirlenmiş.



    ***



    kaynak: milliyet gazetesi
    (berci kristin 09.01.2007 09:34)
  8. "verem olmak üretimi düşürür" * mantığının hem karşıtı olan komünizmde hem de kapitalizmde kendisine yer bulması ile aslında insanı, bireyi ve ahlaki olanı komünizmden farklı olarak yok sayan anlayış.
    (zapataist 09.01.2007 09:50)
  9. kapitalist ekonomiyi bu sistemin tepesinde oturanların deyimiyle "piyasa ekonomisi" olarak tanımlamak bu sistemi kavramak için yetersizdir. yetiştirdiği ürünü pazarda satarak bununla diğer ihtiyaçlarını karşılayan çiftçilerle imal ettiği malları çiftçilere satan zanaatkarlardan oluşan bir ortaçağ toplumu da piyasa ekonomisidir ama, burada kapitalizm yoktur. bu, çiftçinin ya da zanaatkarın kendi ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde gelir elde etmek için üretim yapmasından farklıdır. kapitalistin amacı elde ettiği karı yeniden yatırıma dönüştürerek sermayesini büyütmektir. dolayısıyla kapitalizmin temel dinamiği sermaye birikimidir. bu da kapitalist ekonominin daima büyümek zorunda olduğu anlamına gelir.*

    * selim somçağ / türkiye nin ekonomik krizi s. 13-14
    (mret 21.02.2007 10:58)
  10. kapitalizmin oluşumunun çıkış noktası ve genel karakteristiği meta üretimidir. feodal üretim tarzının yerini alan kapitalist üretim tarzı, ücretli işçiler sınıfının kapitalistler sınıfı tarafından sömürülmesine dayanır. burada herşey meta biçimini alır ve her yerde alım ve satım ilkesi egemendir. kapitalizmin temel ekonomik yasası artı-değer sömürüsüdür. birilerinin daima zenginleştiği birilerinin ise daima yoksullaştığı bu sistemde kapitalizmin bir iç çelişkisi olarak işçiler ve kapitalistler arasında daima bir sınıf mücadelesi vardır. Çünkü üretim araçları üzerindeki kapitalist mülkiyet, kapitalistlerin emekle elde edilmemiş ve ücretli işçileri sömürmek için yararlanılan özel mülkiyetidir. marks; kapitalist üretim tarzının klasik karakteristiğini, "... maddi üretim koşullarının sermaye mülkiyeti biçiminde çalışmayanların payına düşmesine, kitlenin ise yalnızca kişisel üretim koşuluna, işgücüne sahip olmasına dayanır." biçiminde açıklar.

    kapitalizm; meta üretiminin, işgücünün de metaya dönüştüğü en yüksek aşamasıdır. kapitalist üretim ücretli emeğe dayanır ve işçinin kapitalist tarafından angaje edilmesi, işgücü metasının alımından ve satımından başka bir şey değildir. İşçi işgücünü satar, kapitalist bunu satın alır. onun işgücünün tam sahibi olur.

    kapitalizmde işçinin emeği, işgücü metasının kapitalistler tarafından tüketilmesi sürecidir ya da başka bir deyimle, kapitalistin işçiden artı-değer sıkıp çıkardığı bir süreçtir. kapitalist koşullar altında emek süreci, iki temel özellikle karakterize olur. birincisi; işçi, emeğinin ona ait olduğu kapitalistin denetimi altında çalışır. İkincisi; yalnızca işçinin emeği değil, aynı zamanda bu emeğin ürünleri de kapitaliste aittir. (işçi ürettiğine sahip olamaz) emek sürecinin bu özellikleri, işçinin emeğini ağır ve iğrenç bir yüke dönüştürür.

    kapitalizmde üretimin dolaysız hedefi artı-değer üretimi olduğu için, yalnızca artı-değer yaratan emek değerlidir. eğer işçi artı-değer yaratmıyorsa onun emeği sermaye için yararlı olmayan emektir.

    kapitalizmde, retim tarzı gereği iki sınıf vardır; üretim araçlarının sahibi olan ve bunları işçileri sömürmek için kullanan burjuvazi ve üretim araçlarından yoksun kılınmış ve bunun sonucu olarak işgücünü kapitaliste satmak zorunda kalan proletarya. burjuvazi ve proletarya kapitalist toplumun ana sınıflarıdır. kapitalist üretim tarzı varolduğu sürece bu iki sınıf birbirine kopmaz şekilde bağlıdır. Çünkü; burjuvazi ücretli işçileri sömürmeden yaşayamaz ve zenginlik sağlayamaz. tersinden proletarya ise kapitalistin yanında çalışmadan yaşayamaz. bu iki sınıf çıkarları birbirine karşıt düşen antagonist sınıflardır. kapitalizmin gelişmesi, sömürücü azınlıkla sömürülen çoğunluk arasındaki uçurumun derinleşmesine yol açar ve burjuvazi ile proletarya arasındaki sınıf mücadelesi, kapitalist toplumun bir iç çelişkisidir.
    (nedirkibu 21.02.2007 15:09)
  11. herkesin şikayetçi olduğu, ancak değiştirmek için bir şey yapmadığı, göbeklerini kaşıya kaşıya kendi sorumluluklarını tüm olumsuzluğuyla birlikte yükledikleri içinde bulunduğumuz dünyada egemen sistem. insanların kendi sorumsuzluklarının topluma verdiği zararı da günah keçisi misali üstüne alır *.

    kapitalist karşıtları genelde adam smith okumamışlar, ezbere sistem sistem diye dillerine dolamışlardır - tıpkı marx okumadan komunist oldukları gibi *-
    (dawn 19.05.2007 01:45 ~ 19.05.2007 01:47)
  12. türkiyeye devlet eliyle zamanın şartlarına göre en iyisi olacağı gerekçesiyle bizzat atatürk tarafından yerleştirilmiş sistem.
    (cinekop 03.06.2007 14:14)
  13. atatürk'ün olmasını dilediği fakat özel girişimcide sermaye olmadığı için* devlet eliyle yatırımları gerçekleştirip daha sonra geçmek istediği fakat ömrünün vefâ etmediği sistem. şunu unutmamak lâzım dünyadaki bütün ülkeler kapitalist olursa yani piyasa kurallarını uygularsa ancak herşey güzel olur yoksa abd uygulamaz bize kotaları kaldır, şunu sat bunu al yaparsa işte o zaman bitersiniz.
    (iktisat 03.06.2007 14:35)
  14. marx 'ın felsefesine dayanarak bitişini iple çektiğim düzen.
    (gaston 04.08.2007 23:59)
  15. yakında hemde çok yakında çöküşünü beklediğim adaletsiz düzen
    yıkılmasıyla modern derebeylik dönemine geçileceğini düşünüyorum *
    (aquatic 03.03.2008 20:39)
  16. herkesin eninde sonunda düşeceği, düşürüleceği çukur. ne kadar sosyalist veya anarşist ruhlu olun düzen öyle güzel kurulmuştur ki kaçış imkansız bir hal almıştır artık. mülkiyet hırsızlıktır önermesine sonuna kadar katıldığınız halde insan gibi yaşamak uğruna "yani aslında bir bakıma şöyle, böyle olsa" diye arka kapılar yaratırsınız kendinize. aslında kapitalist düşünce mantığı ile hareket ettiğinizin farkındasınızdır fakat yüksek sesle söyleyemezsiniz. şu anki dünya düzeninde maddi açıdan ne kadar sağlamsanız yaşam kalitesi olarakta o kadar sağlamsınızdır. genelde üniversiteye giden genç bireylerin beyinlerinde daha özgür, daha eşit, maddiyattan daha çok maneviyat ile bezenmiş bir dünya düzeni hayali vardır. ne zaman ki okul biter iş hayatına başlarsınız kapitalizm ile karşılaşırsınız. bir şirket, üstünde bir patron, onun altında bir müdür ve onunda altında siz dişli ve çark konumunda düzenin devamını sağlar durursunuz.

    dedik ya düzen o kadar sağlam oturmuş ki kimse değiştirmeye kalkmaz. aslında bu işlerine gelmez. çünkü kapitalizm karşıtlarının bile bu düzenden bir çıkarları vardır. bir fabrikada 12 saat eşşek gibi çalışan işçi çalıştığı koşullardan, emeklerinin karşılığını alamamaktan ne kadar şikayetçi olusa olsun sonunda ailesini besliyecek olmanın bilinciyle susar. bir patron işçilerinin durumuna üzülüyor olsa bile o son model mercedes'in deri arka koltuğunda dvd'sini izlemenin keyfi ile bunu unutur. son günlerde kapitalizm'in çöküşü filan diyorlar ama bu bana göre kapitalizm'in kabuk değitirmesi ile sonuçlanacaktır. değişen ve gelişen toplum ile birlikte sistemde kendini değiştirip, gelişecektir.

    (mcleod 20.10.2008 02:05 ~ 20.10.2008 02:07)
  17. ALTTA KALANIN CANI ÇIKSIN
    (vanpir 20.10.2008 22:56)
  18. Sırtını bir ağaca dayayıp yüzünü güneşe çevirmek kapitalizme baş kaldırmaktır.
    Uzanıp çimenlere bulutları seyretmek, kurulu düzene karşı en tehlikeli isyandır.
    Herkes böyle beleşe kafa dinlerse Kapitalizm çöker.
    Otel sahiplerinin, tur operatörlerinin, garsonların, komilerin velhasıl bütün sadık ve çalışkan kölelerin
    üretme ve tüketme haklarını kimseye bedavaya yedirmez Kapitalizm.

    Ve işte bu yüzden keser
    mülkiyetini birilerine devredip
    gölgesini satamayacağı her ağacı. *
    (murath 22.02.2009 02:13)
  19. Tek özgürlüğün satınalma özgürlüğü olduğu rejimdir. İnsanlara vaat ettiği tek şey tüketmektir dolayısıyla tükenmektir. Kendi kendine işleyemez , sık sık krizler ve açmazlarla karşılaşılır devletler tarafından müdahale edilip düzeltilmeye çalışılır. Tarih itibari ile aşırı derece gelişmiş ve vahşi kapitalizm denen düzeye gelmiştir.
    (bkz: 2009 dünya kapital sistem krizi)
    (sinek vale 04.05.2009 12:13)
  20. darwinist düşüncenin ekonominin kurallarını belirlediği modeldir. darvinizm in biyolojiyle ilgili ortaya koyduğu tüm önermeleri kapitalizm homo economiscus için hipotez kabul eder. nedense 19 yy da kapitalizmi darvinizmle ilişkilendirmek doğal bir durum olarak görülürken, post modern çağda bu hısımlıktan kimse bahsetmez.
    (bkz: piyasa ekonomisi)
    (goodboyum 05.05.2009 01:14)
  21. (bkz: sosyal darwinizm)
    (goodboyum 05.05.2009 01:15)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.