tüm zamanların kanımca en güzel, zekice tasarlanmış ve başarılı film serisidir. garip işlerle uğraşan bir profesörün*, gmc marka bir arabayı*, bir zaman makinasına dönüştürmesi ve yakın arkadaşı olan bir lise öğrencisimarty mcfly ile geçmiş, gelecek, bugün ve zamanın kırılması ile oluşan paralell evrenlerde geçen maceralarını anlatmaktadır. hayatımda izlediğim tartışmasız en güzel üçfilmdir. mantık hataları olmasına rağmen yine de muhteşemdir.
rölativite teorisini müthiş bir şekilde işleyerek bir dönemde üst seviyelerden inmemiş yapımdır.öyle ki fizik üzerine kitaplar yazmış paul davies bile bir kitabında sadece bu konuyu işlemiş ve girişindeki bir kronoloji sıralamasında bu filmin adını işlemiştir.
(bkz: zaman makinesi)
televizyonlarda pek çok defalar gösterilmiş, çocukken ve büyüme sürecindeyken pek çoklarının izlediği, belki de oturup hiç bir ortak konusu olmayanların bile konuşabileceği bir filmdir... ortak kültürümüzde yer etmiş bir iki şeyden birisidir, zaten bu konular aklımıza gelmediğinden bir nokta sonra ortak lisan olan futbol konusuna geçilmektedir...
film genel hatları ile zamanda hareket etmeyi, bu hareketlerde oluşan sonuçları vs. incelemekte... işin enteresanı, azar azar bozulanlar mutlaka sonunda tatlıya bağlanmakta, e güzel bu kadar kolay mı yani zamanda oluşan karmaşayı düzeltmek. tabii çekilmiş olanı sorgulamak değil de, oturup izlemek bize düşen, sonuçta biz de bunu yapıyoruz...
önceleri seyretme mekânım evdeki somya idi. elimdekiler de video kasetleri, bir kurulurdum; boyut değiştirirdim. hayallerin ardı arkası yok tabii. ceketim ıslanınca kendi kendine kuruyacaktı, hava kaykayım olacaktı, gidecektim, gezecektim marty gibi, heyecan, ekşın...kulağımda 'you're the doc, doc', 'great scott!' sözleri, zamanın devamlılığı, alternatif 1985, filmin müzikleri..ve daha neler neler...
aradan yıllar geçti. değişmeyen tek şey filmi hâlâ aynı heyecanla izlediğimdir. başkadır bu üçleme, farklıdır, değişmeyendir, yer yer bizi biz yapandır*, demirbaştır...
star wars zirvesi ardından bir de back to the future zirvesi olsa kötü mü olur dediğim filmdir. hani şöyle yayılır üçünü de izlerdik art arda ne şahane olurdu.
cnbce'nin bu ay gösterimi yapılacak olan filmlerinden, ilki 7 şubat perşembe günü yayınlanacakmış. bu seferki çevirilerini dört gözle bekliyorum doğrusu.
geleceğe dönmek, aslında geleceği de bir nevi geçmiş olarak algılanmasına neden olan, çılgın bir filmdi.
--! spoiler !--
onun sayesinde bir zamanlar, zaman makinasını araba ve tren olarak görmüştük, harikaydı. ilginç zaman akışıyla ilgili kuramlara sahipti, evet ondan öğrenmiştik, geleceğe gittiğimizde kendimizle karşılaşırsak zamanda bir yırtılmaya ya da kaosa neden olabileceğimizi.* --! spoiler !--
geleceğe dönüş (orjinal isim back to the future), robert zemeckis'in yönettiği, başrollerinde michael j. fox ve christopher lloyd'un oynadığı filmin adıdır. hepsi içiçe çekilen bu film (i. bölümden hemen sonra ii. ve iii. aynı anda çekilmiştir) sinema tarihinin en başarılı üçlemelerinden biri kabul edilir. geleceğe dönüş abd'de 210,609,762 $, uluslararası olarak 170,500,000 $ hasılat ile toplam kazancı 381,109,762 $'a ulaşmıştır. film abd'de gösterime girdiği hafta 11,152,500 $ gelir elde etmiştir.(alıntı)
her seyrettiğimde bir filmin insan hayatındaki yeri, etkisi ve önemini tekrar tekrar düşündüğüm, düşündürten film. vakt-i zamanında öyle bir işlemiş ki, hey gidi..
Birinci bölümde Marty McFly'ın kız arkadaşı, Jennifer Parker rolünü 1966 doğumlu Claudia Wells oynarken ikinci ve üçüncü bölümlerde 1963 doğumlu Elisabeth Shue oynamıştır. * Hatta birinci bölümün sonbir kaç dakikası ikinci bölümün başı ile aynıdır ancak oyuncu değişikliğinden dolayı bu sahneler ikinci film için yeniden çekilmiştir. * sonradan çekilen sahneler ilkinin neredeyse tıpatıp aynısıdır.
Soldaki kareler C. Wells, sağdaki kareler E. Shue'yu gösteriyor.
İmza: Kendini lüzumlu araştırmalara adamış vampir vladimir
2. bölümün fragmanını ne zaman seyretsem** gülümsemekten kendimi alamıyorum. hani vardır ya fragman sonunda gizemli bir ses gelir oyuncuların ve filmin adını söyler:
this summer..
bla bla bla..
johnny depp
orlando bloom
..
..
the pirates of the carribean
gibi..
hah işte burda şöyle vuku bulur o olay:
sahnede geçmişteki marty'i gösterir, o gizemli ses michael j. fox der..
ardından doktor çıkar kareye christopher lloyd der..
sonra gelecekteki marty i gösterir yine michael j. fox,
gelecekteki marty'nin kızını gösterir*and michael j. fox der..
çok kendine has bir fragmandır kanımca, youtube da bir göz atılması tavsiye edilir.
bu zamana kadar nasıl olmuş da izlememişim dedirten az önce izlediğim, müthiş bir kurguya sahip, ince esprilerle dolu bir film.
(Chuck Berry (Johnny B Goode şarkısı) ve star wars esprileri beni kendimden geçirdi doğrusu)
herşeyiyle süper filmdir fakaaaat teorik olarak büyük bir hatası vardır. zaman yolculuğu hakkında değil, onu sorunsuz yaptıklarını kabul edersek, 1. filmin sonunda 2015 yılına marty gidiyor ya sorun orası işte. 1985 yılından ayrılan marty nin 2015 yılında nasıl çocuğu olabilir. yani tanıdığımız marty 1985 yılında aniden ortadan kaybolur, polise haber verilir, ve onsuz bir hayat sürülür ta ki 2015 yılında tekrar görülene kadar. tamam anladık zaman bu, siz de seyahat edebiliyorsunuz ama kitap gibi hazır bir metin değilki sayfalar arasında sıçrayabilesiniz. hangi satırdan ayrılırsanız gerisi yeniden yazılır!!! zaman yolculuğunun temel prensibidir bu. cık cık cık.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.