hakkında iyidir veya kötüdür demeyeceğim vampircik üyesidir. biz, mümkün olduğu kadar objektif olarak yazalım*, insanlar onun hakkındaki hükümlerini kendileri versinler. çünkü, olan biten* şeyleri tek yönlü dinlemek yanıltıcı olabilir…
** aldığım izlenimlere göre en az 4 in 1 bir kişiliktir. ‘herkes hep bana baksın, hep beni dinlesin.’ düşüncesinde, kendini lordlarla bir sanıp mort olmaktan kurtulacağını sanan, dünyanın taaa bir ucundaki yerlileri* bilen*, film oyuncuları ve yerli-yabancı şarkı sözleriyle arası çok iyi, her an esas olarak kendi tasını doldurmayı isteyen bir insandır..
anladığım kadarıyla, çok sayıda – oy almaktan şikayetçidir. şahsen, kendisinin buna pek hakkının olmadığını düşünüyorum; ben kendisine hiç – oy vermedim ama kendisi olur olmaz bahanelerle bana bir sürü – oy vermiştir*, halen de – oy vermeye devam etmektedir. son birkaç gündür, kendine gereksiz yere – oy verildiğinden şikayet ediyor etmesine de neden dönüp kendi yaptıklarına bakmıyor, hayret ediyorum. kendini sütten çıkmış ak kaşık görüyor ve göstermek istiyorsa, buna itirazım vardır. önce kendisine baksın, sonra şikayet etsin; aksi halde dediklerine hiç kimse inanmaz..
şikayet ettiği konu, diyardaşların yersiz – oy vermesi ise –kendisine hiç – oy vermemiş biri olarak söylüyorum- tamamiyle aynı fikirdeyim; yok eğer, “diğerlerinden banane, bana – oy vermesinler, yeter.” ise kendisini eleştiriyor ve tutarlı olmaya davet ediyorum… (bkz: iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır)
kendisine dediğim gibi, ondan – almak benim için bir şereftir, hiçbir tanımıma + vermesini istemiyorum**. – oylarına devam etmezse hatırım kalır…
gittiği yolun yol olmadığını gördüğüm, bu diyarda bir purple haze vakıası da yaşanmıştı dediğim, bunu herkese anımsattığım, kendisi hakkında derin şüpheler beslediğim diyar vampiri...
sebepsiz eksilerinden ben de nasibimi almış olmakla beraber kendisine eksi vermeye değecek entryisine dahi rastlamadığım kişi
"'bana eksi verene ben de vermeliyim, beni elestireni ben de elestirmeliyim." mantigiyla hareket etmeyi kendisine uygun goren vampirimiz. tahminim bu gidisle purple haze 2 olmasi yonundedir.
ruhlardan korkmaktadır, ilk geçliğinde bile ruh çağırma seanslarından kaçınmıştır. vampirdir, vampir kalacaktır. her ne kadar vladimir'in kısaltması olan vlad kont drakula ile ilintili bir isim olsa da bizim vladimir'in kont dracula ile bir ilintisi yoktur. o değildir. kendisidir. az önce saymıştır kendi başlığına en çok tanım yazan kişi bile değildir daha. henüz üç tane tanım yazmıştır. kendi başlığına dört tanım yazmış olan benlicenan hanımefendi'nin yakın takipçisidir.
artı, eksi karma vermeyi pek seven kısa sürede ün sahibi olan kişilik. ayrıca kendisi başlığımı açan kişidir. teşekkür eder, hayırlı tanımlar dilerim.*
milyarlarca sayfa içinde sanal bir kelimesin, hepimiz gibi. kendini anlatsan kimin umrunda, seni anlatsalar kimin... var mı yolundan dönen eksiyle? ya da artıyla adam olan?
y harfi üzerine yapmış olduğumuz uzun bir beyin fırtınasından sonra anlaşmaya vardığımız vampir arkadaşım. girdiği entryler okundugunda kültürlü bir vampir olduğu anlaşılmaktadır.
gözlemlediğim kadarıyla baslık acmaktan cok hoslanan ve tanımlarında kuru bilgi vermekten daha cok düşüncelerini dile getirmekle mesgul olan bir vampir arkadasımız....fakat takdir ettiğim yönü girdiği tanımlarda gercekten eğleniyor olması. sözlükte baya bir tanınan ve tartısma odağı olmus bir isim. henüz benim tanımlarım onun - lerinden nasibini alamadı kendimi şanslı hissetmeliyim galiba:)
her yazar için geçerli olmayan bir sözdür. öyle yazarlar vardır ki, her eserini okumak istediğiniz gibi, onları bir daha, bir daha okumak ihtiyacı hissedersiniz.
öyleleri de var ki, en iyisi budur denen eserini okuduktan sonra bir daha dönüp bakmazsınız ona. bunu daha ziyade okuma zevkini ve alışkanlığını almış kişiler yapar.
benim acizane tavsiyem, her yazarın en iyileri denebilecek olan eserlerini okusunlar. sonra, istedikleri ve üslûbundan etkilendikleri yazarlara dönüp başka eserlerini de okusunlar.
ve daima, önce türk yazarlarıyla başlasınlar.
tercüme ana dilin tadını veremez.
tercüme edenlerin türkçe bilgisine ve türkçe sevgisine güveniyorlarsa, o başka...
benim gibi lost takıntılı, diyardaki ilk arkadaşımdır. yazdığı coğu yazıyı okumaya calışıyorum ve bence çok ince ayrıntıları bulup çok güzel yorumlar yapıyor. umarım lost'la ilgili öğrendiği ilk tüyoları ilk bana haber verir.
" umulmadık bölümde claire bennet'in babası dizinin kahramanlarından biri çıkacak" şeklinde ki kehanetiyle, dizide umulmadık bölüm namına bir şey bırakmayan üstelik, altına bkz: sylar yazarak soru işareti üstüne soru işareti bırakan yazar. **
tanımlarıma yaptığı* komik yorumlarıyla zamanımı güzelleştiren, beni bol bol güldüren ve anladığım kadarıyla sevmediği bir kişinin arkadaşı olduğum için bana tavır alan yazardır.
şahsen tanışma fırsatı bulamadığım halde bana kafa dengi gibi gelen vampirdir. efenim eserler müessirin aynası derler ya şimdiye kadar okuduğum eserlerinde zeka pırıltıları göz kamaştırmaktadır. çünki mizah zeka işidir efenim. geç kalan merhabamı mazur görünüz.
bugün attığı mesajla gerçekten beni çok mutlu ve mahçup eden, keşke bir soluklansaydık da birbirimize objektif yaklaşabilseydik dedirten izmirli vampir arkadaşımız. **
"ben bu ismi bir yerde daha duymuştum... ama nerde?.. nerde..." şeklinde aylardır düşünmeme sebep olan ama sonradan hatırladığım nick.
thalianın oynadığı maria la del barrio adlı pembe dizide esas oğlanın erkek kardeşiydi. pek ikinci planda kalan bu yüzden hafiften kıskanç olan vladimir sürekli -yaz kış- o kareli süveteri ve içinde gömleğiyle görülüyordu. hayır yanında maria askılı elbiselerle duruyor ama o hala yün süveter giyiyor olacak şey mi? aynı anda da kardeşi -fernandoydu sanırım adı- dışarda havuz başında güneşlenirdi. bir de siyah saçlarını arkaya arkaya tarardı bu vladimir, parlaktı saçları. ama kardeşininki kahverengiydi.
neyse bu adamla ilgili aklımda kalan sahne tabi ki evden ayrılmak üzere olduğu andı. hep platonik olarak sevdiği ama abisiyle beraber olan maria'ya elveda anlamında sarılırken içeri giren fernando, maria kendisini aldatıyor sanmıştı. sonra bir on onbeş bölüm kadar barışmaya çalışmışlardır herhalde.
evet küçükken pembe dizi izlerdim. pişman değilim*.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
