eski sevgiliyi hala sevmek

    her şey rüya gibidir.. rüyaysa bile uyanacak anı kaçırdım neyse ki dersiniz hatta. öyle güzel şeyler yaşamışsınızdır ki eğer rüyaysa en güzel anda uyanmak gerekirdi diye düşünürsünüz. sorup durursunuz ya biterse ne olur diye. onsuz yaşayamam dersiniz.

    sonra, sevgisine ve sevgisinin bitmeyeceğine gerçekten inandığınız insanın sevgisi, bir anda bıçakla kesilmiş gibi bitiverir ya da o öyle söyler. bunun üzerine siz de kendinizi beni böyle çabuk silebildiyse aslında hiç düşündüğüm gibi sevmemiştir gibi bir yığın şeye inandırırsınız ama bir gün karşınıza gelip "bunlar olmasaydı da yanında olsaydım." der ve kendinizi inandırdığınız herşey, sizi biraz olsun soğuk kanlı tutabilen bu inanmışlık birden bire yıkılır.

    fark edersiniz ki siz onsuz yaşayamıyorsunuz. yaşamak mecburiyetinde olmak, aldığın nefesin sana yetmemesi her an acı veriyormuş insana. buna yaşamak denebilir mi ki??

    artık biliyorum ki insan bir kez böyle sevebilir sonra da ne olursa olsun bu değişmezmiş. onu görmekten başka birşey istemeyip görmenin acı vermesi.. ama bu diğerlerinin yanında tatlı acı dediklerindendir.

    ne sevginiz ne de hayalleriniz değişmiştir ancak artık hepsi hayal olmaya mahkumdur. onu özlemekle geçecektir artık zaman.

    acı içinde yüzerken fark edersiniz ki biz bir rüya gördük ve uyanacak anı kaçırdık ne yazık ki..
    (06.07.2007 15:42)

ismail yk

    popüler isimlerden kim var ki dizisi olmayan sorusunu bir daha sorduran insan. evet o da bir dizide oynamaya başlamış.
    (05.07.2007 12:31)

aşk

    ..yalansan yalanı severim
    elimde değil..** dedirtir.
    (05.07.2007 12:19)

hastalık

    yazın daha da bir zordur.
    (05.07.2007 12:13)

bridge to terabithia

    filmlerin hep bir sonuca bağlanmasına alışkın olan bunu, seven biri olarak son 10-15 dakkasında kafamda hala bir son şekillenmediği için "e nereye bağlacak ki bu film?" dedirten ancak bir yere bağlanmamış ve zamanımı boşa harcadığımı düşündürmüş film.
    (18.06.2007 21:52)

fedakarlık

    insanın kendi çıkarlarını, isteklerini, duygularını gözardı edip karşısında bulunan insanı düşünüp hareket etmesine fedakarlık denir.

    en yakın arkadaşınızın size yaptığı şeyleri, o sizden daha hassastır ya da olaylara sizin baktığınız gözle bakamaz diye yutarsınız. her ne kadar o sizi, sizin durumunu gözardı etse de, her ne kadar size, sizin ona asla yapmayacağınız türde şeyler yapsa da böyle arkadaşlıkların kolay kolay kurulamayacağını düşünür ve göz yumarsınız herşeye. ancak birgün uğrunda yaptığınız herşeyi çiğneyip atar bu "arkadaş", siz ona kardeş demişken onun sizi hain olarak gördüğünü farkedersiniz ve tam bu olaylar yaşanırken geçmişte göz yumduğunuz bir durumun aslında sizin mutluluğunuza tek engel olduğunu öğrenirsiniz. daha bir yakar canınızı onun uğruna yaptıklarınız ve onun size yaptıkları.

    fedakarlıklara inanmak.. aynı duruma bir daha düşseniz yine aynı şeyi yapacağınızı bilirsiniz ama canınız yanar işte. her fedakarlığın bir sonucu vardır. zaten bu nedenle fedakarlık değil midir adı?
    (18.06.2007 21:22)

gladiator

    davanın, o davaya her ne pahasına olursa olsun bağlı olmanın, ailenin ne demek olduğunu gözler önüne seren, baş karakter olmasa bile bir amaç için savaşmanın, ölmenin insanı yücelttiğini gösteren film. sonunda dökülen gözyaşları cabası.* filmdeki birbirinden güzel replikler üzerine düşünülmeye değerdir.



    --! spoiler !--
    --- alıntı ---
    maximus: tanıdığım bir adam şöyle demişti, "ölüm hepimize gülümser. yapabileceğin tek şey dönüp ona gülümsemektir."
    commodus: acaba arkadaşın kendi ölümüne gülümsedi mi?
    maximus: bunu senin bilmen gerekir. o senin babandı.
    commodus: babamı severdin biliyorum ama ben de severdim. bu bizi kardeş yapıyor öyle değil mi? şimdi benim için gülümse, kardeşim.
    --- alıntı ---
    --! spoiler !--
    (10.06.2007 03:43)

avea

    pek çok kişinin mobil öğrenciye geçmesine neden olan avantajları yavaş yavaş ortadan kaldırarak sinirleri bozan ama 39 kontöre 500 ya da 5000 sms vererek sevindiren gsm operatörü.
    (08.06.2007 20:11)

the prestige

    içinde pek çok açık nokta bulunan film, hele birkaç kez izlenince bunlar iyiden iyiye farkediliyor ve ilk seferde alınan zevk ve heyt be nidaları duyulmaz olunuyor. yine de oyunculuk ve uyandırdığı merak açısından insanı saran bir film desek yanlış olmaz.
    (29.05.2007 20:57)

seni çok seviyorum

    hakedeni bulmadan önce bu lafın ağızlarda sakız olduğunu, saçma olduğunu, bunu çok söylemenin sevgiyi bitirdiğini söylerken sonra bunu her an söylemeyi isteyebiliyor kimi zaman insan. tabi ki bu pek çoğunun ağzında sakız, pek çoğu tarafından boşa söyleniyor. ama bunu her an kendine tekrarlarken bazen içiniz öyle doluyor ki O'na da söylemek istiyorsunuz.. tabi bir de için her an dolu olduğu anlar var.. bunu söylemek için veremeyeceğiniz şeyinizin olmadığı ama söyleyemediğiniz zamanlar var.. yine de doğru kullanıldığında duyulası, söylenesi cümle..
    (23.03.2007 13:18)

kağıt

    kağıt insanın fazla duygulu olduğu anlarda, öfkesiyle ya da sevgisiyle birilerini boğabileceği zamanlarda, duygularını kusabildiği yegane varlık... siz kalemi çat çat kırarak yazarken size sesini çıkarmayacak, başkalarının karşısında ağlamayı sevmezken ona yazarken ağlamak sizi kendinize getirecek ve sonunda sakinleşip, o sakin kafayla düşünmeye başlayıp sağlıklı fikirlere sahip olcaksınız. hani eğer ona yazmasaydınız da gidip alakalı kişiye bütün bunları söyleseydiniz pişman olurdunuz veya söyledikleriniz pek bir heyecanlı olurdu da bunlar için de henüz erkendir. işte bu nedenle iyiki insan duygularını kağıtlara kusabiliyor... ona buna yazılmış ama hepsi aynı kutuda duran mektuplara sahip olmak...
    (11.03.2007 11:33)

an inconvenient truth

    uzun zamandır küresel ısınma gerçeğinin peşinde, içinde olan al gore'un anlatımıyla çarpıcı bir belgesel. her ne kadar amerika reklamı da yapsa, her ne kadar konuyu anlatan adam anlattığı şeylere göre ters yaşasa da* izlerken tüylerinizi diken diken eden ve nasıl yaşadığınız üzerine sizi düşündüren bir belgesel.

    hala yapılabilecek birşeyler olduğunu da evrene ve dünyaya bakarak şöyle anlatmış:

    --! spoiler !--
    tüm mutluluklar ve trajediler bu küçük noktada yaşandı.
    --! spoiler !--

    *http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=214183
    (09.03.2007 09:59)

sevgililer günü

    emperyalist düşüncenin maşası, pazarı vs. olduğunu her gün gördüğümüz ülkemizde bu özelliğin tavan yaptığı günlerden sadece biri...
    (10.02.2007 07:32)

büyümek

    sezen aksu'nun farkındayım şarkısının aşağıdaki sözlerinde apaçık anlattığı olay...
    Öteki olabilmeyi
    yerine koyabilmeyi
    geride durabilmeyi
    Öğreniyorsun
    (10.02.2007 06:55)

sivilce

    eğer kendinizi onlara el atmak konusunda tutamazsanız sayıları hızla artan ve sonunda cildiyede sonlanan cilt problemi.
    (06.02.2007 16:02)

sayfa: 1...-4-5-6-7-8...-14

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.