geçtiğimiz aylarda tüketicileri bilgilendirmek ve bırakması için etkilemek amacıyla üzerine ''sigara içmek size ve çevrenizdekilere zararlar verir'' veya ''sigara içmek öldürür'' gibi yazılar yazılmıştır. tabi en çok kafaya takılan zararın öldürmek ve kanser değilde sigaranın spermleri öldürüyor olması ayrı bir tartışma konusudur...
bir şebnem ferah şarkısıdır. klibinde sarışın şebo fıstık yeşili elbisesi ve siyah çizmeleriyle renk cümbüşünün ayaklamış halidir.*sözlerini de yazayım hep birlikte söyleyelim: aslında ben de isterim emeklemeden koşmayı güzel elbiselerle makyaj yapıp dolaşmayı aslında ben de isterim düşünmeden konuşmayı küçük bir oyun içinde önemli kişi olmayı aklımdan geçen sözler kalbimden gelen sesler hepsi bir orman oldu bir kibritle yok oldu ben sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum sen kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş oldun aslında ben de isterim emeklemeden koşmayı güzel elbiselerle makyaj yapıp dolaşmayı aslında ben de isterim düşünmeden konuşmayı küçük bir oyun içinde önemli kişi olmayı iyi dostlar biriktirdim hepsi ailem oldu küçük i?ir aşk yetiştirdim düzene yenik düştü ben sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum sen kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş oldun
keyif verirken bir yandan da öldüren bağımlılık maddesi. öyle bir merettir ki sağlığa oldukça faydası olduğu bilinen brokoliyi sigara içen birisi tükettiğinde kansere davetiye çıkartmaktadır.
dost sohbeti, çay ve türk kahvesi ve stres ile çok iyi giden, çok fazla içmediğim ve kanımca olmasa da olabilecek nesne. dünya sağlığını tehdit eden en büyük unsurlardan birisi olmakta ve başta akciğer kanseri olmakla birlikte, kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı gibi bir çok ölümcül hastalığa yol açmaktadır.
(bkz: sigarayı bırakmak)
özeti olarak tütünden oluşan keyif verici madde. dertlendiğinde derdini unutturduğunu zannedersin kahvenin yanında iyi gider dersin sınavlardan sona ders çalışırken en iyi dostun olduğunu hissedersin ama dumandan ve zarardan öteye gidemez. şu sıralar üzerinde "ölürsün ölmezsen de sürünürsün" yazan paketleriyle ve içilmesi yasak olan yerlerin alabildiğince genişletilmesiyle tekrar gündeme gelmiştir.
bir annenin karnındaki küçücük bebeğe rağmen içmeye devam etmesi halinde yasal bir suç işlemiş sayılması gerektiğini düşündüğüm, bağımlılık yapan tütün içeceği.
aynı zamanda devlet ekonomisine katkısı olduğu kadar zararı da çok fazladır...bir kanser hastasının ilaçları ve tedavisi için harcanan para minumum 250 bin ytl diye duymuştum... bu miktar büyüyebiliyor hastadan hastaya...
başta akciğer kanseri olmak üzere, soluk borusu, dil, ağız, gırtlak, dudak, pankreas, mide, böbrek ve kadınlarda rahim ağzı kanserine kadar yol açabilen, bağımlılık yaratan kötü arkadaş.
sigara içmek başlı başına bir iştir, bu yüzden bedene verdiği zararların yanı sıra eylem enerjimizi de gereksiz yere tüketir. sigaraya verdiğimiz paraları toplasak ev satın alabileceğimiz gibi, verdiğimiz enerjiyi toplasak bizzat ev inşa edebiliriz.
sigara diğer eylemlerimize garnitür gibi görünür içerken, ancak bırakıldığında farkedilir ki aslında sigara içebilmek için yaşamaktayızdır, geri kalan her şey sigaraya garnitürdür.
(bkz: master of puppets)
pisliktir, dumandır, kokudur, isdir. dişlerdeki sararma, ağızdaki kokudur, ciğerdeki leklenme, öksürmedir. ötesi kanserdir. mutsuzluktan öte birşey vermeyen duman yığını, tütün kaynağıdır. içenin saçından kıyafetine siner, sarıldığı, öpüştüğü kişilere bulaşır, virüs gibi hızla yayılır. ne yazık ki bu faydasız parmak arası şeysinin çok da ağzına sokanı, hatta içne çekip hayatı unuttuğunu düşüneni vardır. oysa ki sadece ileride daha kötü bir dünya onları beklemektedir.
çakmağı ceplerinden her çıkarışlarında aslında kendi hayatlarını yaktıklarının farkında olmayan -'bir avuç insanın' demek isterdim ama malesef milyonlarca insanın kullandığı saçma sapan şey.
her bir 'fırt' ta dertlerinden bir o kadar daha uzaklaştıklarını zanneden bu insanlar, gün gelir kanserin eşiğinde bulurlar kendilerini. sigara içerek unutmaya çalıştıkları o dertler, o acılar on katına çıkar. o mereti içtikleri her güne lanet ederler ama boşunadır.
sigara içen herkes farkındadır ne kadar kötü bir şey yaptığının. ama sadece çok azı dişini sıkıp onu bırakma çabası içine girer. en iyisi hiç başlamamaktır aslında. arkadaşınızın 'yaksana sen de bir tane?' sorusuna kibarca 'hayır. teşekkür ederim.' demektir.
son olarak yasal uyarı: sigara sağlığa zararlıdır!!!!!!!!!
sigara, maddelerin çoğu gibi kullanılmasından ziyade kötüye kullanılması** sebebiyle ağır fiziksel hasara yol açar. sigaranın ardında yatan gerçek sorun bağımlılık psikolojisidir. zaten sigaranın fiziksel bağımlılığı psikolojik bağımlılığının yanında oldukça düşük kalır, yoksa nikotin bandıyla sigarayı bırakmak ne kadar kolay olurdu.
maddeleri yasaklamak ya da tu-kakalamak yerine insanlardaki bağımlılık geliştirme potansiyelini düşürmeye çalışmak daha etkili bir yol olabilirdi kanımca, ancak birilerinin kapitalizmin çarklarını döndürmesi gerekiyor işte.
üzerine yazılan "sigara içmek öldürür", "sigara içmek ağrılı ve yavaş bir ölüme neden olabilir" gibi yazılarıyla penguen adlı mizah dergisine bu yazıları tiye alarak postitler vermek gibi yeni bir ekmek kapısı açan madde.
bana göre akla getirdiği tek güzel şey ezginin günlüğünün 1980 adlı şarkısıdır. "sigaramın dumanına sarsam saklasam seni" derken insanın sigara hakkındaki tüm kötü şeyleri unutup içesi geliyor *.
her gece çok geç saatlerde uyuyuşum,
bil ki; sana olan hasretim kısa olsun diyedir
ve
çile dolu aciz bir ömürle kıyastır sana ulaşımım
ama bir ömre bedeldir de ilk nefesindeki tadın
sigaram
paramparça olmuş hayatımın nankör tutkalı!
bitecek ömre sabırsızlanışım, tüm meylillerimin aciz ayyukası.
sevincimin, üzüntümün tüm dostlardan öte tek paylaşımı..
ve tabiki
en karizmatik duruşumun tartışmasız, yegane enstrümanı..
sigaram
maltepem....
bitişiyle bir türlü bırkmak istemediğim, izmarite dayanışıyla bir nefes daha çekerek iğrenç plastik tadını, tütünün tadını özletsin diye ısrarla tüm hücrelerime kadar çektiğim ve öksürdüğüm. öksürdüğümde lanet! dediğim ve tüm bunlara rağmen bulamadığımda yine lanetlediğim.dumanından şekiller yapıp hayal dünyamla özdeşleştirdiğim, bir organ gibi sonradan bedenime iliştirdiğim,
böyle üstüne birşeyler yazacak kadar sevdiğim şey*.
demli çayın dostu, kahvenin ikame ürünüdür. zararından çok keyif vermesi ile dikkat çeker. dumanı ayrı bir büyüdür. en çok da derin muhabbete, şiir satırlarına ve internet sayfalarına eşlik eder.
yüzyıllardır çeşitli varyasyonlarıyla dünya insanını zehirlemekte gayet başarılı olan,dünyada kendisiyle savaşmak için sayısız dernek ve hatta vakıfa sahip yapışkan nesne.
merak edenlere rahatlıkla denemelerini tavisye edeceğim çünki aklı olanın 2.defa eline almıyacağı iğrenç kokulu ve ağızda berbat bir tat bırakan, dumanlı zırva.
aşık olduğun kafana dank edip, bir tarftanda bir dostunun seni dost olarak görmediğini anladığında ve bütün dunya senin üzerine yürüyomuş gibi hissedersen bağımlısı olmasanda üst üste 7 tane yakılabilen ertesi gün de mide sancısıyla kendini doktorda bulmana sebep olan,uyku tutmayan gecelerde dumanına takılıp savrulmak istediğin abuk subuk şey.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.