minik serçe diye anılan ve bir dönem öyle olan türk pop müziğine pek çok eser ve sanatçı kazandıran ses sanatçısı, http://www.sezen-aksu.com adresinden detaylı biografisine ulaşılabilir.
nasıl şarkılar seçiyor ve de söylüyor anlamadım ama dinledikçe daha önce beğenmediğiniz parçalarını dahi beğenmeye hatta o parçalara bayılmaya başlıyorsunuz... "vazgeçtim" ise yıllar yılı ilk günkü yıkıcı etkisinden birşey kaybetmeden günümüze ulaşmış bulunuyor... aşık olanların dinlemesi sakıncalı olabilir..
vazgeçtim...
gözlerinden,
vazgeçtim...
sözlerinden
bir ah de yeter.
sessizce, kimsesizce,
gönderdim dudaklarımı
öpme al yeter.
hiç tanımaz tenim ellerini,
bilmez yüreğim bilmez yüreğini
ah bu koku, bu ten, bu dokunuş
ah bu delilik sarsar bedenimi
yok olma zamanı şimdi...
türkiye nin kadın ozanı da denir. şarkıları sözlerinin yanı sıra müzikleriyle de çok sevilir ve her kesim dinleyiciye ulaşmış nadir kişilerdendir, bundandır ki sanatçıdır.
tanışma ve sahnesini paylaşma şerefine nail olduğum, adımı borçlu olduğum, etrafına bambaşka bir enerji yayan ama aynı zamanda hepimizden biri. bizleri anlatmıştır yıllarca şarkılarında. kendimizi, yaşadıklarımızı, duygularımızı anlatmıştır bizim yerimize şarkılarında. aklımızdan teker teker geçen kelimeleri öylesine güzel birleştirmiştir ki evet işte bu ya nidaları kaçınılmazdır. bu nedenle şarkılarında kendini bulamayan çok az insan vardır.
onu anlatmaya calisirken-sozle ya da yaziyla- kelimeleriniz ikide bir iltifatlarla kesilir, bir cumle kurmak isterseniz onun hakkinda, hep bir minnet tonlamasi hakim olur cumlenize. ne soylesek ona, ne soylesek onun icin yetmeyecegi kesindir. bir sanatci dusunun ki 35 yillik sanat hayatinda, onca yasadigina ragmen, hala dimdik ayakta, cizgisinden milim sapmayarak, abide gibi dursun, sarki soylesin. gercekten hakkettigi icin, kraliceme saygilarimla
(bkz: turkiye seninle gurur duyuyor)
yaşanmış ve yaşanmamışlıkları en güzel anlatan kadın..giden ama gitmesini istemediğimiz sevgiliye söylenecek en güzel sözleri, içten geçenleri anlatan yegane parça da onun eseridir.
madem ki istiyorsun öyleyse durma git
beni düşünme rahat ol yalnız kalabilirim
sende bilirsin hiç bir acı sonsuza dek sürmez
hatta her an yeniden sevebilirim
olmazdı bende biliyorum haklısın haydi git
korkma seninle gerçekten dost olabilirim
aslında bende uzun zamandan beridir sana
ayrılmak istediğimi söylemedim haydi git
git...git...gitme dur ne olursun
gitme kal yalan söyledim
doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim
ikimiz içinde doğru olan böylesi git
inan bana sandığın kadar üzgün değilim
içimde yepyeni bir hayata başlamanın
sevinci ve heyecanı var artık git...
içinde hüzün barındırmayan, acıdan geçmemiş şarkıların, olgunlaşmamış insanlar gibi olup, kimsenin yüreğine ulaşamayacağını söyleyen ve tüm şarkılarıyla yüreğimize ulaşmayı başarmış, damıtılmış sanatçıdır kendileri. sanatçı sıfatını sonuna kadar hakeder. söylemek istediklerini söylüyor, biriktirdiği deneyimleri insanlarla paylaşıyor, sadece paylaşmak için... bunu başarabildiği için de kendisini daha fazla seviyor ve takdir ediyoruz.
biraz önce kendisinin konserinden gelmiş biri olarak şunları rahatça söyleyebilrim :
televizyonda göründüğünden binlerce kat daha güzel ve yaşına göre inanılmaz derecede çekici, bir o kadar da sempatik..
onu canlı olarak dinlemek bambaşka birşey.. eğer bu güne kadar bu lükse erişemediyseniz ilk fırsatta bu faaliyeti gerçekleştirmenizi tavsiye ederim..
son olarakta ülkemizin sahip olduğu en büyük yeteneklerden biri, büyük sanatçı, güzel insan..
şimdiki kadın sanatçılar gibi açık giyinmediği ve televizyonlarda boy göstermeyi pek sevmediği için çok fazla magazin malzemesi olmayan bir sanatçımızdır. şakılarında farklı bir tat vardır. insanları mutlu gördükçe mutlu olan insanlardandır.
12 numaralı entryde yer alan piyasa dışı çalışmalarına; 2000 yılı yılbaşı için dostlarına hediye etmek üzere türk sanat müziği şarkıları söylediği cd çalışmasını ilave edebiliriz.
bazen sevdiğim bazen nefret ettiğim, türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi kadın vokali, bazen öyle şarkılar yazar ki bir insan nasıl böyle bir şarkı yazar diye düşünürüm, kimi zaman da öyle basit şarkılar yapar ki, ilkokul öğrencisinin bile daha iyi şeyler yazacağını düşünürüm!
minik serçe lakaplı türk pop müziği sanatçısı.
gerçek anlamda üreten, eserinin içeriğini emekle oya oya nakış nakış işleyen kraliçe.sanatçı duyarlılığı ve duruşu diye tanımlanan tamlamanın hakkını vermeyi başaran gerçek sanatçı.
son bakış'da 12 eylül cuntasını ve dönemin kara lekelerinden 17 yaşında yaşı büyütülerek idam edilen erdal eren'i, ünzile'de töre ve erkek egemen toplumun baskısıyla daha doğmadan ölen , 12 yaşında anne yapılan kızlarımızın dramını,bazende dönülmez aşkların şizofrenik izdüşümlerini anlatan aşık olunacak kadın.
rivayet odur ki ;her kişinin tarihinde genelde -kıyısından da olsa, sevmese de- mutlaka bir sezen aksu şarkısı vardır.
o kimi zaman şarkılarında insanı güldürür, kimi zaman hüzünlendirir, kimi zaman düşündürür, kimi zaman başkaldırılarımızda provakatris vazifesi görür, kimi zaman yaptığı arabesk şarkılarla zaten acı çeken bizi iyiden iyiye süründürür....çünkü o bu topraklardan beslenen sezen aksu'dur.
artık hayatımdan çıksan diyorum
bu ikili delilik sona erse
Ä°kimiz için de en hayırlısını diliyorum
hiç olmamış gibi davranabilmeyi
bu yok ediciliği anlayabilmeyi
bir bilsen ne kadar yürekten istiyorum
bir nevi nutella muamelesi görür. uluorta bir yerde kati suretle sevilmediği iddia edilmemelidir. ülkemizin böyle bir kaç değeri vardır ki, nerede olursanız olun isimleri anıldığında muhakkak şaha kalkacak gönül dostları etraftadır, ortamı germeye gerek yoktur, arada bir kafa sallanılarak söylenenler dinlenmeli, mevzunun başka yere kayması sabırla beklenmeli, muhtelif zamanlarda da sevme egzersizi yapılarak sorun kendinde aranmalıdır.
metis yayınlarından ''eksik şiir'' adlı bir şiir kitabı çıkartan minik kraliçe(m). kitabın fiyatı 12 ytl. korsana hayır diyor ve tanı(tı)mımı metis yayınlarının sitesinden biR alıntıyla sonlandırıyorum:
Sezen Aksu'nun 1975-2006 arasında yazdığı dört yüzün üzerinde şarkı sözünden seçtiğimiz 197'si yer alıyor kitapta. Bazılarını çok iyi hatırlayacaksınız – kendi kendinize mırıldandığınız, hiçbir zaman unutamadığınız şarkılar... Ama muhtemelen bilmediklerinizle, duymadıklarınızla da karşılaşacaksınız.
Türkiye'de art arda 3-4 kuşağın hatıralarında yer etmiş Sezen şarkılarını böyle bir kitap bütünlüğü içinde, bu kez "okunacak" bir şey olarak sunarken, sanatçının şarkı sözlerinin taşıdığı şiirselliği okurla paylaşmak, kendi müziklerine kavuşmazdan önce, kâğıt üstüne ilk geldikleri halleriyle okutmak istedik.
Eksik şiir, aşk ve sevgi, tutkularımız, vazgeçişlerimiz ve hep yeniden umutlanışımız üzerine bir kitap. Ä°nsan olmakla ne kadar kırılgan olduğumuzu, ama her şeye rağmen yaralarımızı sarıp ayakta durabilecek güce sahip olduğumuzu kanıtlıyor.
bunca iyi yoruma tek bir aykırı yorum az ama olsun! sezen aksu detone sesiyle milletin kulağının içine etmiştir bunca yıl bu biiir! magazin alemiyle içli dışlı olduğu için herkesin bildiği kimsenin yazmaya cesaret edemediği ilginç bir "bağımlı"dır bu ikiiii. mısır, tunus, gibi arap ülkeleri ve balkanlar dahil hangi ülkeye gittiyse döndükten bir süre sonra o ülkenin müziklerinden fazlasıyla esinlenilmiş(!) hatta notası notasına aynı şarkıları burada bize kakalamaktadır üüüüç. türk pop müziğinin belini incitmiştir çünkü yetiştirdiği yetiştirmediği her kim varsa, sezen aksu gibi okuyacağım diye yırtınmaktadır döööört! bırakınız yahu beeeeş!
galiba bizim kuşağın sorunu kendimizi ifade etme yöntemlerimizde veya söylemlerimizde...bizler sezen aksu şarkılarıyla büyümüş bir kuşağız. bugünün çocukları gibi gelip geçen, iz bırakmayan hayatlar yaşamayı bilmiyoruz. belki ondandır canımız daha fazla acıyor.yeni yetmelerin dünyaları bize pek uzak düşüyor. bizler aşkı, acıyı dibine kadar yaşamayı öğrendik. sorunlarına, engellerine rağmen sadece içimizdeki sesi dinlemeye programlandık.
- “ ben anlamam toptan tüfekten, ben anlamam akıntıya kürekten, bunları boşver ne haber aşktan” durumları bizimkisi.
- “bu gece gel yarın istersen yine git ,
hatta unut ne varsa verdiğim al götür öyle git ,
eve kokun siner duvarlara sesin,
hatta unut sen dün gece nerdeydin kimle seviştin.”
geçmişin temizliğini arar, geleceğin kaosunda kaçacak bir dünya yaratır olduk. kendi değerlerimizle ayakta kalabileceğimizi, kimsenin kimseye benzemediğini anladık.
- “ beni kategorize etme!”
aradıkça bulunmadığını, çabaladıkça fedakarlıklarımızın can yaktığını, içimizdeki beyazlığın kaybolduğunu hissettik. buna rağmen geçmişte yaşadıklarımızdan pişman olmamayı, kin gütmemeyi öğrendik.
- “ güllerim soldu kaldırımlarda, gonca yüklü dallarıma ayaz vurdu. demlerim oldu son akşamlarda bir nefeslik duraklarda çiçek açtım. bir tek sana güvenmiştim...” derken;
- “ selam olsun bütün aşklarıma...” demeyi öğrendik.
- “geçer geçer daha öncekiler gibi,
bu da geçer neler neler geçmedi ki,
yine düşer deli divane gönlüm aşka,
aşka, aşka vurgunum ben…” dedik ve yaşamaya devam ettik.
sevdiklerimizi, sevdayla büyütmeyi, gittiklerinde iyi dileklerle uğurlamayı, onlarda arınmayı hatta kendimizi kutsamayı öğrendik. belki de bununla avunduk.
- “ bir çocuk sevdim uzaklarda, yarı adam, yarı çocuk, biraz hiçti.”
bir gecelik aşklarla dalga geçeyi de...hak etmeyelere en nüktelisinden eyvallah demeyi de sezen’den öğrendik.
-“ ben seni de sevmedim adem , doğruyu duymak istiyorsun madem , alt tarafı bir elma yedik beraber , zehir-i zıkkım oldu bize bal badem”
yalnızlığın bizi bencilleştirdiği anlarda, bildiğimiz doğrulardan uzaklaştığımızı hissettik.korktuk, yeniden kendimiz olamamaktan; ama “ bu da geçer” demeyi öğretti bize sezen.ve yaşadıklarımızla yüzleşmeyi…
- “ kulaklarım çınlamıyor ne zamandır , beni hasretle anan biri yok artık herhalde,
bir garip bencil duygu ki ruhumu saran, içtiğim içkinin buruk lezzeti acılaşır . gün gelir serseri ruhum elbet, acının lezzetine de alışır mı alışır , alt tarafı insanım işte herkes gibi, aklım ara sıra olsa da karışır.”
bizler, sezen kuşağı çocuklarıyız. bizler sevdalarımızı içesine, acıları dibine kadar, rengarenk yaşamayı öğrendik. gururun aşkta sökmediğini, sevdamız için kendimizi feda edebileceğimizi öğrendik. bizler şövalye ruhlu olmayı, karşımızdakinden görmesek de yıkılmamayı, kaldığımız yerden tertemiz devam etmeyi öğrendik.
bakmayın bügun pek çoğumuzun yalnız ve kaybolmuş hissedişine. bakmayın bizlerin bir daldan diğerine konuşuna. İçimizde kopan fırtınaları dindirecek, bizi kendine bağlayacak başka bir şövalye arıyoruz biz. bazen değişen hayatın ritmine uyamadığımızı, bunca materyalist arasında ne yapacağımızı düşünüp, aşktan el etek çekmeye bile karar veriyoruz. ama sabah uyanıp da baharın ilk ışıkları yüzümüze gülmeye, kuşlar şarkı söylemeye görsün yine aynı heyecanla sarılıyoruz hayata.
- “ ben her bahar aşık olurum , rüzgar olur yağmur olurum, filizlenir anılarda gururum, taşar içimden ruhum.”
bizler gerçek aşkın çocuklarıyız; iyi günde, kötü günde, aşk bizi ayırana kadar...
herkes ile polemige girerek rating peşinde koşan oray egin denen şahısla laf dalaşına girmeyerek bir kez daha takdir ettiğim türk popunun en büyük ismi.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
