korku

  >>

  1. önlemin tetikleyicisi de olabilen histir; bu açıdan ele alınarak benimsendiğinde altıncı hisse dönüşmesi muhtemeldir. korkulması ya da engellenmesi gereken olgu korku değil korkunun paranoyaya evrilmesidir.
    (nanothing 27.03.2006 01:18)
  2. yaşar kurt'un ilk olarak sokak şarkıları albümünde yer alan, ardından göndermeler adlı ikinci albümünde de yeni bir versiyonu yer alan ve söz konusu iki albümünde yasaklanmasında payı olan isyankar şarkı.
    sözleri şu şekildedir:

    korkuyorum anne al beni içine
    alisamadim anne al beni yine
    büyüdüm anne evler büyüdü
    büyüdü papuçlar yollar büyüdü
    orduya istiyorlar savas çikar diyorlar
    silah veriyorlar anne bana öldür diyorlar
    yat diyorlar anne kalk diyorlar
    beynimi yiyorlar anne beynimi yiyorlar

    kapat televizyonu anne seni de kandiriyorlar
    oyunu verme anne..
    oyuna gelme anne..
    (olurooleseylerbazen 28.03.2006 16:39)
  3. çocukken yatağın altındaki öcüler, ergenlikte dersler ve sınavlar, yetişkinlikte işsizlik ve yaşlılıkta ölüm gibi değişken ve yapışkan bir histir.
    (defnerella 28.03.2006 22:32)
  4. (bkz: fobi)
    birçok türü olmasına rağmen kanımca en rahatsız edicisi otofobidir.
    (fallen sithlord 29.03.2006 13:16)
  5. kimi zaman arkanızda birinin olduğunu veya herşey sustuğunda kulağınıza gelen gaipten ses sonrası yaşanan hormonlarla ilgili biyolojik bir olay.bir ruh hali.

    (spiritualheigth 31.03.2006 11:21)
  6. cesaretin olmadığı anda ortaya çıkan duygudur.
    (rsvyl 18.05.2006 17:20)
  7. eğitimin üzerine temellendirildiği gencecik beyinleri kontrol altına almakta umarsızca kullanılan bilinmeyenden çekinme duygusu.*
    (maikule 18.05.2006 18:00)
  8. insanoğlunun bilinen en eski duygusudur korku. karanlık bir yer düşünün orda yine karanlık bir nokta olduğunu hayal edin ve o noktadan doğrular/eğriler çizerek herhangi bir yöne doğru uzaklaştığınızda karanlıktan da uzaklaştığınızı farzedin. işte o uzaklaşmak için çizdiğiniz çizgiler; sizin duygularınız, o nokta; duygularınızın orjini yani saf korku, karanlık da; korkunun saflığı, belki de bilinçaltınız.
    (diablerie 20.08.2006 00:56)
  9. sevginin kankardeşidir. ve lâkin, neticesinde ters etkileyip korkusuzca* davranışlar gösterilmesi pek çok mümkündür. zirâ insan korka korka korkutmayı öğrenir.
    (benlicenan 20.08.2006 03:49)
  10. psikolojide yeri var mı bilmiyorum ama; küçükken korkmaktan korkardım.akşam t.v'de korkutucu birşey seyredip gece yatınca önce seyrettiğim şeyi düşünüp korkacağımdan korkar uyku sersemi olmadan salim kafayla beni korkutması muhtemel şeyi düşünüp korkacak birşey olmadığına kendimi ikna etmeye çalışırdım ama bunu yapmaya çalışırken kendimi çoktan korkmaya başlamış bir halde bulurdum.işin ilginç tarafı ise işe yaramadığını bildiğim halde bu yöntemi tekrar tekrar uygulamamdı.
    (sebepsiz yalnizliklar 30.08.2006 20:32)
  11. hayatın çeyreği korkularla mücadele etmektir. çocukken başlarız korkmaya, en basitinden saati kurmayı becerememekten korkardım* sonrasında okumayı öğrenemeyeceğim tarzı duygulara kapıldım. yeni yeni duygular tatmaya baslanırken öğreniriz bunları sonraları her duygu gşbş yüklenir bize bu korku duygusu. korkusuz biri yoktur kanımca en basiti inançlı biri bile tanrı'dan korkup ibadetini eder kendince.
    zamanla bazı korkular işlenir insanın içine virüs gibi silinemeyecek cinslerden. biz insanlar da severiz bazen korkmayı, adrenalin salgılamayı. bundandır ki bazılarımızın büyük tutkusudur korku filmleri.
    yaş ilerledikçe korkular azalır en son ölümün serin esintisi çarpmaya başladığında yüzümüze korku başlar, ne kadar alışılmaya bile çalışılsa içimizde kalp çarpıntılarıdır korkular, her zaman yanı başımızda.
    (donpierre 18.01.2007 13:57)
  12. inançtır kaynağı inanç.

    doğduğu andan itibaren inanmak ister insan bir şeye. ve bulur sonunda onu. bir din olabilir, bir insan olabilir, bir aşk olabilir, bir madde olabilir, bir rüya olabilir, kendisi olabilir inanç nesnesi.

    ve derhal korkar. kaybetmekten. inandığı şeyin bir hiç olmasından delicesine korkar. belki de bilinçaltında bu ihtimal yüzüyordur ama bir türlü yüzeye çıkaramaz onu.

    bir süre sonra anlar ki korktuğu için inanmıştır aslında. doğduğu andan itibaren korkmuştur; açlıktan, üşümekten, düşmekten, acımaktan, sevilmemekten, ölmekten. hepsinden delice korkmuş ve bununla baş edemeyecek hale geldiğinde inanmıştır. bir hayale belki. ama önemli olan inandığı şey değildir ki zaten; yalınca ve safça inanmış olmasıdır.

    sonra şöyle bir bakar ve karar verir; korku inancın, inanç korkunun dibinde yatar, biri üste çıktığında diğeri suya gömülür. korktuğunda en derinlerde, inanmak istemiş olduğunu anlarsın; inandığında en derinlerde, korktuğunu anlarsın. birinden diğerine sığınırken atladığın şey, ikisinin de aynı şey olduğudur.

    ve en sonunda, bunların her birinin sen ve kurguların olduğunu görüp anlarsın;

    inanç da korku da birdir. ve hiçtir. tıpkı sen ve bilinçaltın gibi.
    (malloryknox 07.04.2007 02:05)
  13. tüm insanlığın ortak paydası olan duygularımızın, ruhumuzu en fazla gölgeleyebilenidir. insanı durdurabilecek tek şeydir. inanmış bir insanı bile kaybetmeye mahkum edebilecek kadar güçlüdür.

    aynı zamanda insanı besler, büyütür, yetiştirir. nasıl mı? insanı, daha iyiye, daha güzele ve en önemlisi korkularından uzağa sürüklenebilmek için çalışmaya ve daha fazla gayret göstermeye iter.

    frank herbert'in büyük başyapıtı dune serisindeki bene gesserit'lerin korkuya karşı duasında geçtiği gibi:

    "korkmamalıyım! korku akıl katilidir... korku, toptan yol oluşu getiren küçük ölümdür! korkumla yüzleşeceğim... üzerimden ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim ve geçip gittiği zaman, geçip gittiği yolu görmek için iç gözümü ona çevireceğim. korkunun gittigi yerde hiçbir sey olmayacak; yalnizca ben kalacağım!"
    (insane 07.04.2007 21:05)
  14. bir kapıdan içeriye girdiği vakit cesaretin diğer kapıdan çıkmasına sebep olan duygu.
    (ha1ime 01.05.2007 13:59 ~ 01.05.2007 15:46)
  15. bilgi ve bilinç arttıkça artan haslet.
    korkmamak cahilliktir derler.
    annesinin örgü şişini elektrik prizine sokan çocuk elektriğin zararını bilmeme cesaretinden alır küstahlığını derler.
    (mantis 01.05.2007 15:44)
  16. korku büyük olabilir, küçük ve önemsiz de olabilir ama, bu duyguyu taşıyanı herkesten daha çok etkiler. benim korkum yenia dım attığım bu diyarda diğer kimseler kadar etkin ifadeli tanımlar yazamamak. o kadar güzel ve zengin ifadeli entryler var ki, okudukça ben başarısız olacağım diye korkuyorum.
    (kenar mahalle vampiresi 07.06.2007 15:43)
  17. ben küçükken bizim eski evde bir koridor vardı. hiç sevmezdim bu koridoru. karanlık olurdu hep. odam koridorun diğer tarafında olduğu için sürekli gözlerim kapalı bir şekilde geçerdim ordan. bu durum çıkarken daha da berbattı. sanki arkamdan biri bana sesleniyor beni çağırıyor gibi geliyordu. zaman zaman koşardım ya da şarkı söylerdim o sesleri duymamak için.
    (lasombra 09.09.2007 18:36)
  18. en çok siyasette ve devlet yönetimde kullanılan duygu çeşidir.

    çok meşhur bir politikacımızın hayatından kesitler sunmak suretiyle konunun açlışını yapıyoruz *;

    a. belediye başkanlığına aday olması esnasında pompalanan korkular; eyvah otobüslerde haremlik selamlık yapacaklar, kaldırımlar yeşil olacak, taksime cami yapılacak falan feşmekan tarzındaydı. ama adamlar hakketen haklı çıktı; kaldırımlar olmasa da otobüslerin bir kısmısı yeşil oldu bi de isim vermişler; yeşil motor. ne demek lan yeşil motor? yani neden yeşil.

    b. ilk başbakanlığı esnasında da hürriyet gazetesinin sosyolog köşe yazarı ve genel yayın yönetmeni yasam tarzi merkezli korkular pompalamaktaydı. hiç de bir şey olmadı. malum şahıs şimdi de başbakanı adnan menderes'in akibeti ile tehdit etmekte. gerekçe yeni. değişiyorlar yani en azında korkuları güncelliyorlar; mahalle baskısı. oysaki o gündür gu gündür aydın doğan'ın amiralinin yaşam tarzından hiç bir değişiklik olmamıştır. yine şaraptan iyi anlıyor; amiral. yine neydi o artistin ismi, haa temel içgüdü işte o, yine ona hayran. devam yani. * * tamam hatırladım; şerın ston.

    c. cumhurbaşkanlığı seçimi için henüz erken ama aynı korkular pompalandı. muhtıralar falan verildi. 367 rakamı yeniden icad edildi. durum ortada. ilk defa şemdilli'ye, yüksekova'ya bir cumhurbaşkanı gitmiş oldu. fena mı oldu? ben düşen kale falan görmüyorum. ama dediğim gibi daha erken. enteresandır 367'nin ikinci basamağındaki 6, 3'ün iki katıdır. var bu işte bir bit yeniği. (7'ye bir şey uyduramadım; tekliflere açığız.)

    d. geldik anayasanın apoletlerinden kurtarılması olayına. ülke üzerinde siyasi yorum yapan herkes hem fikir ki anayasanın sivilleştirilmesi gerekmektedir. ama gelelim görelim ki korku fabrikası üretimine fazla mesaileri ile birlikte devam etmekte; olayı sadece türbana bağlamaktadır. yüz küsür maddenin alayı tartışıldı da sadece baş örütüsü kaldı? bir düşünün hele neden sadece allah'ın emri olan baş örtüsüne karşılar? nereden kaynaklanıyor bu korku?


    evet, evet türk siyaset tarihinde en çok kullanan duygulardan biridir korku;
    bu kış kominizm gelecek o da olmadı türkiye iran olmayacak daha da olmaya türkiye malazye olacak. malum yeni trend malezya. artık kimse iran'ı yemiyor. gün doğuyor devran devam ediyor. korku fabrikası fazla mesaide efendim.

    allah korusun ya malezya olursak n'lur bizim halimiz; durduk yerde şimdi niye türkiye'yi malezya yapıyorsunuz hiç malezya türkiye olursam diye korkuyor mu?
    (mancene 21.09.2007 19:48 ~ 22.09.2007 09:16)
  19. çözümü bulunmadan öylece bırakılmış sorunların içimizde daimi bi huzursuzluk yaratması sonucu; bugune bakamadan sürekli geçmişte kalarak; şimdiyi kaçırma nedenini oluşturan ''geçmiş yaşantılar'' dediğimiz problemin ana temasıdır.
    (offf ceken baykus 16.12.2007 13:35)
  20. ecele faydası olmayandır..
    (melankoli basili 16.12.2007 17:35)
  21. mantıklı bir nedene oturtulamaz. saçma olduğunu bilir gene de korkarsınız. bir müddet bir şeyden korkarsınız, sonra o korku hayatınızdan çıkar gider. seneler sonra bir gün sizi ziyarete gelir. işte o zaman cesur olmak lazımdır.

    ben küçükken - küçükken dediğim dört yaşında falanım en fazla - denizden çok korkardım. deniz ile ilgili ilk anılarım korku ile dolu. kumda oynuyordum. annem ve babam yanımdaydı. babam denize girdi, deniz dalgalıydı. yüzerek uzaklaşmasından nasıl korktuysam artık. "baba, baba!!" diye ağladım, dalgalar onu götürdü zannettim. az sonra geri döndüğündee çok sevindim. kimse beni yıllarca denize sokamadı.

    deniz kenarında ayakta dururken bir dalga gelir, ayaklarınızı aşar, kumları ıslatır ya, geri çekilirken deniz, sanki bir yer kayması olur kara ile deniz arasında, ayakta duran adam geri çekilen deniz çekiyormuş gibi başı döner bazen, işte o dalganın gelip, kumu yalayıp denize geri dönmesi beni çok korkuturdu.

    sonra sonra korkum geçti. artık yüzmeyi çok seviyorum. bel rahatsızlığı geçirdiğimde, aylarca balık gibi suda zaman geçirip, yüze yüze belimdeki sıkıntıdan büyük ölçüde kurtulmuştum.

    dalgalar yine sahile vuruyor. dalgalar geri çekilirken seyretmeyi seviyorum. Çisil çisil yağan - ahmak ıslatan - yağmurda yürümek gibi çok özel bir an bu. o an neler neler düşünüyorum. unutulan, zamanın dalgalarına yenik düşmüş neler neler şöyle bir kafasını gösteriyor uzaktan. kimisi ile bir an için göz göze geliyoruz.

    hiç değişmemişler.

    sonra yine...

    dalgalar alıp götürüyor.

    kemanların sesi bir yükseliyor, bir alçalıyor.

    kaybettiklerimin, unuttuklarımın, yeri bir daha dolmayacak şeylerin, geri dönemeyeceklerin, iki ayağımın üzerinde bir aptal gibi kalakaldığım anların müziği başlıyor.

    eski bir korku gelip üzerime gölgesini bırakıyor.
    (vladimir 29.02.2008 00:21 ~ 29.02.2008 00:34)
  22. "Cesaret hayatı tehlikeye atar, korkuysa onu kurtarır." Leonardo Da Vinci
    (globulin 19.12.2008 18:45)
  23. böyle durup dururken düşüverir içinize...
    (breegadoon 22.08.2009 03:48)
  24. korkunun günü, saati, ânı, zamanı olur mu bilmiyorum. hani insan farklı bir yaratık damak tadı günden güne, yıldan yıla değişebiliyor, bir gün tatlı isterken canı ertesi gün ekşi çekebiliyor. işte ne bileyim gün geliyor kadın regl oluyor asabı, halet-i ruhiyesi, bedeni, hormonları vs. değişiyor. yani insan değişebilen bir şey.

    bu durumda evet korku da değişebilir diyebiliriz. korku normal bir şey de bazen çok çok abartılısı bana saçma gelir. ölesiye çığlıklar şu bu. yani insan korkudan ölebiliyor o ayrı. hani bu bahsettiğim daha ziyade fobi dediklerimiz. x fobisi, y fobisi. insan sayısı kadar fobi var dünyada.

    en bilinenlerinden biri böcek korkusu sanırım. çok kişi de korkar böcekten. ben belli bir yaşa pek korkmadım. gider öldürürdüm korkmadan ya da hiç öldürmezdim üzüldüğüm için bir şeyin üstüne koyar uygun bir yere transfer ederdim, atardım vs.

    sonra bir gün bir olayla beraber donup kalacak kadar korkmaya başladım. hele de tek başımayken ödüm patlıyordu. ne yapacağımı bilemiyordum. hatta bir müddet fotoğraflarını çekmeye çalışarak korkumu yenmeye çalıştım. maksat yaklaşabilmekti. yaklaşırsam öldürebilirdim. çünkü böceği görmekten daha korku veren şey böeğin hareket etmesi, uçması falan.. sonra şunu fark ettim başka insanların yanında hele ki çığlık çığlığa kaçan insanların yanında cesur kalıyordum. soğukkanlı kalmayı daha fazla başarıyordum. böcek görmemek de bu korkuyu unutturuyor, bir gün görünce de bir müddet peşini bırakmıyor insanın ki yaz ayları bu sebeple ürpertici olur. kışın ise oh miss herkes uykuda.

    işbu tanımı ise şu an klavyeye odaklanarak korkumu azaltma amaçlı yazıyorum esasen. çünkü çoook uzun zamandır evimde böcek görmemiştim ve rahattım ancak az önce beslediğim büyüttüğüm çiçekleri sulama amaçlı yanlarına yaklaştığımda yapraklarına saklanmış orta boy bir böcek gördüm. böyle örümcek bacaklı bir şey. bitkiye gelmiş belli ki.. rahatlıkla üstüne vurup öldürürüm ama çiçek de gider diye kalakaldım bir müddet.. ama bir baktım feci terlemişim, ateş basmış. tüyler diken diken olmuş.. vücudum 878784631647954 tane gözenek varmış.. o esnada düşünülmüş ki evde böcek ilacı da yok.. solunum hızlanmış. bildiğin korkuyorum işte. 'korkuyorum bree' diye de söyleniyorum kendime, kızıyorum çokça. yap bir hamle işte bakma öyle.. ama başladım kaşınmaya. kıpkırmızı oldu el kol kaşımaktan. her yerden dürtülüyorum resmen. böcekler üstümde...
    kulaklar nasıl hassas, saatin normalde duyulmayan tik takları uğulduyor kulağımda.. her şeye karşı âni bir duyarlılık.. evet her yerdeler.. panik.. off.. bacakları oynuyor böyk.. gece saldırır bu bana öldürmezsem, hadi biraz daha yaklaş.. ya vurunca kaçarsa, uçuyor mu acaba.. off.. tüylerim yerinden çıkacak.. ensemden ağrı nasıl bir ürperti.. karnım nasıl da kasılmış.. lan cücük kadar böcek oha bree.. düne dek böyle değildin noldu yahu.. enee... yok valla yapamıycam, arayacak adam da yok.. saat olmuş bilmem kaç.. "anneeee evde böcek vaaar!!, "bree yat zıbar gebertirim, böcekmiş".. yok anne de aranmaz..

    ayy sırtımmm, sırtıma mı kaçtı.. off yaa git böceeek git git git... ayy kolumm, saçımmış.. allah'ım aklıma mukayet ol.. tamam şimdi önce yere düşürüyoruz sonra anında vurup kaçıyoruz.. sonra her yeri çamaşır suyuna boğuyoruz.. anlaştık güzel.. ama güzelim sen böyle oynarsan ben hedefe kilitlenemem...ay kaşınmaktan odaklanamıyorum.. böcek işim var gözünü seveyim kendin öl ya.. şöyle pat de birden düş yere.. gözlerimi kısıp bakarsam ölür müsün? bana bütün evi ayağa kaldırtma bak uyumam gerek yarın iş var..ne olur?? kesin evi sardılar.. bak duyuyorum sanki.. ya her şey çıtır çıtır ne bu ses yaa..oyy

    bak kaç dakika oldu ya resmen korktum.. evet çok korktum.. korkuyorum... ne güzel kaç zamandır korkmuyorum.. bak çığlık da atmıyorum, dışarıdan gören korkuyor demez, ama ödüm patlıyor oğlum, içim tir tir..

    gregor samsa.. bak rüyama da girecek şimdi..sonra indiana jones'ta vardı böyle bir sahne.. böyle bir bir geçmiş sahneler gelsin aklına bree, hay aklına, hafızana.. anahtarı kapıda unut, ocağı açık bırak ama böceği unutma kalsın aklında.. kadere bak.. evet böcek buraya kadar voltranı oluşturmak zorundayım..

    ****

    evet öldürdüm.. sonra da öldürdüm diye ağladım.. nasıl bir ruh hâlinden geçtiysek.. ona bakarken duygusal bağ mı kurduk ne yaptık bilmiyorum.. tutup atamadım bu sefer pencereden.. yazık oldu böcüğe.. ama çok korktum..
    (breegadoon 09.10.2009 01:01)
  25. dozunda olduğunda tedbiri de getirir yanında.
    (breegadoon 09.12.2009 00:15)

>>



Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.