artık şarkı bestelemek gibi bir çaba içerisinde bulunmadığını,zira ona artık "fazla beste yapma gereği hissettirmeyecek kadar çok şarkısının olduğunu" söyleyen üstad.
martin scorsese 'nin dylan hakkında çektiği 2005 çıkışlı "no direction home:bob dylan" adlı belgesel de görülmeye değerdir...
bryan ferry'nin son albümü dylanesque*'de şarkılarını yorumladığı artık tarihi eser statüsüne erişmiş müzisyen. ferry'nin yorumları da güzel olmuş hani...
1941 Minnesota doğumlu. Bay Abraham ile Bayan Beattie’nin oğlu. İlk ismiyle, Robert Allen Zimmerman. Rusya’dan göç eden Yahudi atalarının niçin bir Alman soyismi taşıdıkları hakkında bir fikri yok. Söylediğine göre, kendisine seçtiği yeni soyisminin, Galli şair Dylan Thomas ile bir ilgisi de.Sonradan “Huzurevine oranla daha fazla kişinin öldüğü yer” olarak tanımlayacağı üniversiteden atıldığında, henüz onsekiz yaşında genç bir adam. Yirmisinde ise dağınık ve kirli saçları, eski püskü giysileri, omzunda gitarı ile New York’ta, “Beatnic”lerin arasında. Ona göre New York “Henüz çok fazla insanın gitmediği, gidenin de geri dönmediği” bir yer ve oraya gitmek, “Aya gitmek gibi bir şey”.“The Freewheelin’ Bob Dylan” 1963’te piyasaya çıktığında, o artık bir ilah olma yolunda. Albümün kapağında New York sokaklarında sevgilisi Suze Rotolo ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafı var. “Blowin’ In The Wind”, herkesin dilinde.Her seferinde farklı bir şeylerden bahsetti o. Savaşların anlamsızlığından, Tanrı’dan, adaletsizlikten, seksten, aşktan, sevgiden… Ve her seferinde değişik kesimlerin tepkisini çekti. Bu onun kabahati değildi aslında. Bir şeyler söylüyordu; ama bir başka sefer aynı şeyleri tekrarlamıyordu. Sadece içinden geleni yapıyordu. Belki de, kitleler onu görmek istedikleri gibi görüyordu. Folk müziği seçmesinin nedeni de zaten, gitarı ve armonikasından başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayacak olmasıydı.
bence sevilmesinin en büyük sebebi yaptığı müziğin gerçek anlamda evrenselliğe ulaşmış olmasıdır. "ben repçiyim hoca" "ben hard rock takılırım ağa" "ay serdar ortaç bu yaza damgasını vurdu bance" "blööğk meetöööl" gibi sözlerin hiçbiri bu adamın şarkılarını dinlememek için bahane değildir. onun ayrılık şarkısı sadece ayrılığı anlatmaz, one more cup of coffee'nin bütün algını dağıtması için ingilizce bilmen bile gerekmez.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.