bob dylan'dan güzeller güzeli bir şarkı. huzur ,özlem , dağıtıp gitme, toparlayıp kalma hatta...
laid on a dune
i looked at the sky
when the children were babies
an played on the beach
you came up behind me
i saw you go by
you were always so close an
still within reach.
sara, sara
whatever made you wanna change your mind
sara, sara
so easy to look at, so hard to define.
i can still see them playin
with their palls in the sand
the run to the water
their buckets to fill
i can still see the shells
fallin out of their hands
as they follow each other
back up the hill...
sara, sara
sweet virgin angel, sweet love of my life
sara, sara
radiant jewel, mystical wife...
sleepin in the woods
by a fire in the night
drinkin white rum
in a portugal bar
them playin leap-frog
anhearin about snowwhite
you in the market place
in savanna-la mar.
sara, sara
it`s all so clear, i could never forget
sara, sara
lovin you is the one thing ill never regret
i can still hear the sounds
of those methodist bells
i 'd taken the cure
an had just gotten thru
stayin up for days
in the chelsea hotel
wrintin sad-eyed lady
of the lowlands for you...
sara, sara
wherever we travel we're never apart
sara, oh sara
beautiful lady so dear to my heart...
how did i meet you ?
i don't know
a messenger sent me
in a tropical storm
you were there in the winter
moonlight on the snow
an on lilly pond lane
when the weather was warm
sara, oh sara
scorpio sphinx in a calico dress
sara, sara
you must forgive me my unworthiness...
now the beach is deserted
except for some kelp
an a piece of an old ship
that lies on the shore
you always responded
when i needed your help
you gimme a map
an a key to your door.
sara, oh sara
glamorous nymph with an arrow an bow
sara, oh sara
dont ever leave me, dont ever go...
şöyle de çevirebiliriz ;
kumlara uzanmış
göğü seyrediyordum
Çocuklar bebekliğini yaşar
ve plajda koşup oynarken
yanıbaşıma gelmiştin
süzülüp gittiğini gördüm sonra
her zamanki gibi çok yakın
ve hala ulaşılabilirdin.
sara... sara ...
fikrini değiştirecek ne yapsan bile
ne kadar kolaysa senin seyrin...
bir o kadar da zor tarifin...
hala seyrediyorum oyunlarını
kumlarda toplarıyla
denize koşuşlarını
doldururken kovalarını
görüyorum işte istiridyeler
ellerinden düşüveriyor
ardısıra tırmanırlarken tepeye
sara... sara ...
tatlı bakir melek, biricik aşkı hayatımın
ışıl ışıl mücevher, ilahi karıcığım.
uyuyorum bir ormanda
bir ateşin yanında geceleyin
beyaz rom içiyororum
bir portekiz barında
zıp zıp kurbağa oynuyorlar
karın sesi duyuluyor dışardan
sense bir pazar yerindesin
savanna-la-mar'da...
sara... sara
herşey o kadar açık ki, unutmadım asla
pişman olmayacağım tek şey,
seni sevmekti...
duyabiliyorum hala sesleri hani,
makamıyla çalınan şu çan seslerini
tıkılıp kaldım
günlerdir, chelse otelinde
'aşağı toprakların kederli leydisi' ni ,
yazıyorum senin için...
sara... sara
seyahatimiz; ayrılığımız olmasın asla
güzel leydim, gönlümün sultanı
bilmiyorum
nasıl tanıştım seninle
bir haberci gönderdi seni bana
tropik bir fırtınayla
kıştı ve sen ordaydın
karların üzerinde ayışığında
ve ılıyınca hava yine orda
zambaklı göl kıyısında
sara...sara
basma elbisesi içinde akrep sfenksi
bağışla liyakatsizliğimi ...
ipıssız şimdi sahil,
birkaç atılmış sayfa dışında
ve kıyıya uzanmış bir çift yaşlı kayık
yardımıma koştun herzaman
ihtiyaç duyduğum her an
bir harita ver bana
ve bir kilit kapına
sara...sara
elinde bir ok ve yayıyla göz alıcı bir peri gibi,
bırakma beni asla, gitme ne olur...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.