son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
konsept tasarım otomobil 19 nisanda şangay motoshow'da çinlilere ve diğerlerine tanıtılacak. güçlü olacağı her halinden(hangi her hali? bir hali var şu ana dek. heyret bişey.) belli bu olan aracın en üst donanımı 4 silinir turbo motorla 210 beygir güç üretecek. rakiplerinin 130-150 bhp arası olduğu düşünülünce oldukça göz doyurucu. aman onlar da azmış yeaa diyen, sana diyorum. sanki 600 beygir araba kullanıyosun. terbiyesiz. aracın dış ve iş tasarımı jet motorlardan özenilmiş. imrenilmiş. aşırılmış. gerek ortadaki devasa mercedes amblemi ve aracın genel formu olsun, gerek iç mekandaki göstergeler, havalandırma falan. böyle alev alev. you got the point. beğendim ben, oldukça oturmuş tasarımı, mini concept gibi saçma sapan durmuyo en azından. önde ve arkada ayrışık ikişek koltukla max 4 kişilik bu güzel şey. bu sıkıntıyı bildiğim kadarıyla aynasını kırdığımın volvosu başlatmıştı c30 modeliyle. zorları nedir bilemiyorum, sinir olduğum bir tasarım kararı. sanane arkadaşım kaç kişi binersem binerim. hibrid ve elektrikli versiyonları da çıkacakmış ileride. dünyayı kurtarmak isterseniz diye. mercedesi bu lanet gelesi küçük sınıf araç pazarına girme kararı alıp, hem ortalığı kızıştırdığı hem çıtayı yükselttiği için tebrik ediyorum. 14 gün içerisinde plaket yollamazlarsa geri alıcam tebriğimi. tanım burada bitti. vakti olanlar için nihat doğan'lı survivor özet görüntüleri geliyor.
regina spektor'ın muhteşem şarkısı. 500 days of summer soundtrackinde de yer alır. dinletisine buradan: http://fizy.com/s/16yp28 çılgın klibine buradan: http://www.youtube.com/watch?v=fczPlmz-Vug&feature=fvst sözlerine de buradan ulaşınız: They made a statue of us And it put it on a mountaintop Now tourists come and stare at us Blow bubbles with their gum Take photographs have fun, have fun They'll name a city after us And later say it's all our fault Then they'll give us a talking to Then they'll give us a talking to Because they've got years of experience We're living in a den of thieves Rummaging for answers in the pages We're living in a den of thieves And it's contagious (x4) We wear our scarves just like a noose But not 'cause we want eternal sleep And though our parts are slightly used New ones are slave labor you can keep We're living in a den of thieves Rummaging for answers in the pages We're living in a den of thieves And it's contagious (x4) They made a statue of us They made a statue of us The tourists come and stare at us The sculptor's mama sends regards They made a statue of us They made a statue of us Our noses have begun to rust We're living in a den of thieves Rummaging for answers in the pages Were living in a den of thieves And it's contagious (x8)
erkek, ıstekası üzerinde tam hakimiyet sağlamak ve techizattan doğacak hataları minimuma indirmek için sık sık ucunu tebeşirler. bu işlem sırasında rakip takımla göz teması sağlandığında tebeşir oyulurcasına ıstekaya sürtülerek güç gösterisi yapılır. oyun süresince ısteka değiştirmek ve masaya kadın çıkması uğursuzluk sayıldığından, ilk seçim esnasında dikkatli davranıp en iyi ıstekayı seçmek hayati önem taşır. sürü içerisinde zaman zaman gerginlikler olsa da sürü bir bütündür ve dışarıdan herhangi bir tehlike sezildiğinde sürünün en beceriksiz üyesi vuruş yapma bahanesiyle dış tehdidi ıstekanın arkasıyla vurarak uzaklaştırır.
rolling stone'a kapak da oldu, şimdi bu adama bir haksızlık yapılıyor, ülkesinde her komedyenin hayalini süsleyen tonight show sunuculuğu, bir önceki sunucu jay leno istedi diye elinden alınıyor. durum şöyle; 1. konum: 22.00 bildiğin prime-time 23.30 tonight show: jay leno 00.30 late night: conan o'brien nbc: iyiymiş lan 2. konum: 22.00 prime-time: jay leno 23.30 tonight show: conan o'brien 00.30 late night: jimmy fellon nbc: du bakalı' nolcek şimdi bu konumda yaklaşık 7 ay takıldıktan sonra, jay leno prime time da tutunamıyor, reytingler inişe geçiyor, reklamlar çekiliyor, nbc çok üzülüyor, ulan napsak, şu adamı kovsak mı konuşmaları geçiyor aralarında. ama jay leno da boru değil, 17 sene tonight show'u sunmuş, nufüzü fizanı aşan koca çeneli bir adam. ben böyle sevmedim, bana geri verin 23.30'umu diye tutturuyor. nbc de eski dostunu kırmıyor, bu adamla 17 sene gitti, yine gider mantığıyla. gencecik civanım delikanlı conan o'brien'a haber salıyorlar, ya jimmy fellon'a kıyıp seni late night'a kaydıracağız, yada bohçanı topla sana yol gözüktü diye. conan da istenmediğim yerde durmam diyor. çok üzüldüm ama 40 milyon $ verin yoluma gideyim diyor. programının son 2 haftasında gerek nbc'ye, gerek jay leno'ya sokmadığı laf kalmıyor, zaten iyi durumda olan reytingleri %50 oranda artıyor. biz de şaşıp kalıyoruz, ulan nasıl kendi kanalına bu kadar sövüyo bu adamlar diye. bir yandan deli gibi gülüyoruz. bir yandan hakkaten kovacaklar mı şimdi bunu diye üzülüyoruz. bu arada conan'ı destekleyenler hızla artıyor, i'm with coco sloganı çıkıyor, diğer kanallardan ünlü sunucular jimmy kimmel olsun, david letterman olsun jay leno'ya nbc'ye giydirdikçe giydiriyor. ki zaten letterman'ın önceden yine benzer bir konu sebebiyle bir garezi var leno'ya. saldırı saldırı üstüne, kan gövdeyi götürüyor, televizyon dünyasında ortalık yıkılıyor. jay leno, hiçbirşey yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. ncb arada bir geçici rahartsızlık sebebiyle özür diliyor falan. yalandan geçiştirmeler. haksızların gıkı çıkmıyor. coco, programlarında hala kırıp geçiriyor. hayalindeki işten kovulmuş adam edası yok, tripler, havalar, moral bozukluğu yok, çıkartabildiği kadar mizah malzemesi çıkarıyor bu savaştan, bir ara yalan haber olduğu düşünülüyor, reyting uğruna yapılıyor deniliyor, ama dün (22.01.2010 cuma) conan son programını yapıp, nbc'den ayrılıyor. giderken yine muhteşem bir program yapıyor, yine güldürüyor, 22 yıldır ekmeğini yediği kanala, attığı kazığa rağmen teşekkür ediyor, gençlere samimi bir "siz de başarabilirsiniz" mesajı veriyor, duygusallaştırıyor, kimisini ağlatıyor. 7 ay boyunca yayın yasağı var şimdi nbc'yle anlaşması sebebiyle, herhangi bir kanalda başka bir program sunamayacak bu süre zarfında. geçtiğimiz 7 ay çok hızlı geçmişti, bu 7 ayın geçmesini de merakla bekliyorum. yepyeni projelerle karşımızda olacak, yine bu adama çok güleceğim, gece gece mutlu olacağım. bir not olarak, bu ülkede* televizyonculuk bize göre fazlasıyla profesyonel yapıldığı için, gerçek olanla senaryo gereği yapılanı kolay kolay ayırt edemiyoruz. herşey hazır metinler üzerine oturtulmuş değil yani. gerçekte olanları da bir çabuklukla senaryoya uygulayıp, işlerine geldiği gibi kullanabildikleri için, işlerinde bu kadar başarılı oldukları için de bu adama ve ekibine şahsım adına teşekkür ediyorum. conan candır.
güncel kullanımı için (bkz: aşk ve ceza)
Mike Stroud ve Evan Mast tarafından 2004'te kurulan new york kökenli grup. ikili ilk olarak 2001'de cherry adı altında çalışmış olsalar da ratatat isminin geçtiği ve ilk albümün çıktığı yıl 2004 tür. elektro ratzda müzik yapan bu insanların parçaları ziyadesiyle ritim esaslıdır. kulakla teması halinde rahatlatma, huzur verme, dinlendirme, uzaklaştırma etkileri görülebilir. arkaplan müziği diye adlandırıyorum ben, siz bişeyler yaparken veya hiçbir şey yapmazken arkaplanda bu grup çalıyor. o sebeple şarkı ismi veremiyorum fazla, açıp tek tek dinlemediğim için. ama tane sekmeden tüm şarkıları tarafımdan tavsiye olunur. toplamda 6 albümleri var, hemen bir göz atalım; ratatat (2004) ratatat remixes vol.1 (2004) classics (2006) 9 beats (2006) ratatat remixes vol.2 (2007) lp3 (2008) ******************************************* ratatat (2004) çıkış albümleri, tarzları henüz tam oturmamış ama ortada bir iskelet var. insan sesinden arındırılmış güzel ritimler, akıcı melodi. arada keskin çıkışlar olsa da ileriki albümlerinde buraları törpüleyip uygun bir desibel aralığıyla kulak huzurunu yakalayacaklar. parçalar; 01 - seventeen years 02 - el pico 03 - crips 04 - desert eagle 05 - everest 06 - bustelo 07 - breaking away 08 - lapland 09 - germany to germany 10 - spanish armada * 11 - cherry ******************************************* ratatat remixes vol.1 (2004) tamamen remixlerden oluşan ilk albüm. remixlenen sanatçılar arasında jay-z, kayne west, missy elliot gibi isimler de var. tüm şarkılar rap tarzında, altyapıları elbette ratatat stili, ki etkisi tartışılmaz. kulak tırmalayan ani zıplamalar giderilmiş, daha temiz bir sound çıkmış ortaya. bu albümde, işin içine şarkı sözü girdiği için olsa gerek, diğerleri kadar keyifli arkaplan şarkıları çıkmasa da, kendini sıkça dinlettiği kesin. parçalar; 01 - intro - brooklyn zoo 02 - when you hear that - beanie sigel & dirt mcgirt 03 - hot - missy elliot 04 - smith bros. - raekwon 05 - get 'em high - kayne west 06 - stunt 101 - g-unit 07 - fix up - dizzee rascal 08 - plo style - method man & buddha monk 09 - freestyle - lazer life 10 - cutting it up - raekwon & ghostface killah 11 - dirty riders - lox 12 - sunshine - jay-z 13 - wake up - missy elliot 14 - run - ghostface killah & jadakiss ******************************************* classics (2006) bu albümün her şarkısını bayıla bayıla tavsiye ederim, ama wildcat bir ratatat klasiğidir, zamanı aşıp gelmiştir. söylenecek fazla söz yok, mükemmel bir albüm. parçalar; 01 - montanita 02 - lex 03 - gettysburg 04 - wildcat 05 - tropicana 06 - loud pipes 07 - kennedy 08 - swisha 09 - nostrad 10 - tacobel canon ******************************************* 9 beats (2006) 2006 yılında internete sızdırılmış 9 ritimden oluşan bir albüm bu. resmi herhangi bir listede adı geçmiyor, satışa da sunulmamış. şarkılar bazı altyapı denemeleri ve çeşitli ritimlerden oluşuyor. melodik gidiş geri plana itilip tempo öne çıkarılmış. parçalara isim verilmediğinden playlist şu biçimde; 01 - beat #1 02 - beat #2 03 - beat #3 04 - beat #4 05 - beat #5 06 - beat #6 07 - beat #7 08 - beat #8 09 - beat #9 ******************************************* ratatat remixes vol.2 (2007) yine bir remixler albümü. yine harika parçalar çıkmış. parça sahipleri arasında kayne west, jay-z, t.i. da bulunuyor. başarılı çalışmalar hepsi, rapten biraz hazzediyorsanız, en azından rahatsız olmuyorsanız güzel güzel dinleyebilirsiniz. parçalar ge orjinal sahipleri de şu şekilde; 01 - stomp - young buck, t.i. & ludacris 02 - party & bullshit - notorious b.i.g. 03 - allure - jay-z & notorious b.i.g. 04 - the mule - z-ro, devin the dude & juvenile 05 - shorty wanna ride - young buck 06 - glock nines - beanie sigel & jay-z 07 - freestyle - despot 08 - alright - memphis bleek 09 - three kings - slim thug, t.i. & bun-b 10 - over here - young jeezy & bun-b 11 - diamonds - kayne west 12 - freestyle - beans 13 - dead wrong - notorious b.i.g. 14 - we gon' ride - saigon & u.g.k. ******************************************* lp3 (2008) şimdilik son albüm. tamamen oturmuş bir ratatat soundu, insanı bazen keyifli bir gülümsemeye, bazen düşünceli düşünceli dalmaya, bazen de ifadesiz bir surata sevk eden bir müzik. yine her parçası harika. loopa alınıp sonsuz döngüsünde kaybolunası. parçalar; 01 - shiller 02 - falcon jab 03 - mi viejo 04 - mirando 05 - flynn 06 - bird priest 07 - shempi 08 - imperials 09 - dura 10 - bruleé 11 - mumtaz khan 12 - gipsy threat 13 - bleack holes ******************************************* sonuç olarak, arşivlerde mutlaka bulunması gereken, akla geldikçe, can sıkıldıkça, keyiflendikçe açılıp yatağa uzanıp elleri başın altına alıp tavanı izlemek gerektiren güzeller güzeli bir gruptur ratatat. oh be.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |