son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
hayat dediğimiz o çirkefçe ciğerlerinde emdiği nefesi üstümüze kusan şey bizleri sürekli yalnız yaşatmak için avutmuş. nasıl ki bir bebeğin annesine muhtacı ve nasıl ki küçük bir kelebeğin avuçlarının arasına sıkışmış insan elinde uçabilmeyi arzulaması bir içgüdüyse yalnızlık da biz insanların bilmeden içine düşmek zorunda kaldığı bir çukurdan ibaretmiş. Doğuyoruz...evet.yaşamayı çılgınca arzular gibi çıkıyoruz iki bacak arasından. aslında o kadar basit ki nasıl olsa sen farkında bile değilsin doğduğunun veya büyükmekte olduğunun. hiç bilmediğin vakitlerde küçük bir bağ ile yemek yiyor yine aynı o bağ ile sarılıyorsun hayata. bilincin doğmamış gelişmemiş küçük bir cenin halindeyken oluşuyor ve sadece insan vücüduna eş değer bir hal aldıktan sonra doğuyorsun...acıkıyorsun anlatamıyorsunsinirleniyorsun ifade edemiyorsun aslında çektiğin bütün acıları çocukken konuşamamanın verdiği bir tepkiyle içine atıyorsun ve yine aynı doğrultuda büyüyünce korumasız,korkak,ağlayan bir varlık oluyorsun... Ölüyoruz...evet.yaşamak arzusundan çılgınca vazgeçtiğimiz an...
http://www.youtube.com/watch?v=qcmqz8wlefm *
katlanabilir hafif panellerden yapılı ters bir piramitten başka birşey olmayan düzenekhavadaki nemin yoğunlaşarak altındaki depoya akmasını sağlıyor. technion-İsrail teknoloji enstitüsü'nde mimarlık doktorası yapan joseph cory ve eyal malka'nın "watair" adını verdikleri, toplam 30 metrekarelik yüzeye sahip piramithuni, her gün havadan 48 litreye kadar su sağlıyor. kullanılan kolektör sayısına bağlı olarak buluşun su sıkıntısı çekilen kırsal ve kentsel bölgelerde kolaylıkla kullanılabileceği düşünülüyor."watair"in tasarımcıları, arup adlı tanınmış bir mühendislik ve inovasyon firmasınca düzenlenen "su eldesi yarışması"na katılan 100 proje ekibi arasından birincilik ödülünü aldılar...* http://www.comolokko.com/index.php?option=com_content&task=view&id=344&Itemid=52
fakat kendini savunmaya çalışanlar da unutmasınlar ki latife hanımın başörtülü hali atatürkün kılık kıyafet kanununu çıkarmadan önceydi bu inkılaptan sonra latife hanım başını açmıştır...*
özlemişim anne ellerini tutup,göğsünde uyumayı özlemişim, sonra sarılışını özlemişim içime kalbinin dokunuşunu özlemişim anne! .. ilık rüzgarların getirdiği yapraklar kadar masum, soğuk mevsimin sararttığı çiçekler kadar hüzün dolusun. seni özlemek anne seni özlemek günahsız bir bebeğin kokusu kadar saf bir kadın teninin inayeti kadar sorgusuzdu. kimindi bu çevre kimindi çevrelenmiş bu yasaklık bunca kara bulutlar kimdendi? kimdendi anne özlemi? Şimdi adını anımsıyorum anne düşsel bir kelebeğin kanatlarına takılmış bir mutluluğa gülümsüyorum. seni anımsıyorum anne seni ve sana yaptığım mor çiçekleri. kokunu özlemişim anne her sarılışında hissettiğim o eşsiz kuyunun o içimdeki ürpertinin hiç dinmeyen kokusunu özlemişim seni özlemişim anne seni ve sana yaptığım mor çiçekleri İkimizde bir şarkının hiç söylenmedik bir şiirin hiç yazılmadık kısmındayız ortalığa öyle bir düşmüş ki kalplerimiz öyle bir yangında yanmış ki bedenimiz seni bana öyle bir hatırlatmış ki bilsen anne seni sevincime ortak etmeyi özlemişim anne kokunu özlemişim her sarılışında hissettiğim anne kokunu. sana tutunmayı özlemişim anne düşerken çocukluk çağlarımdan dalım olmanı özlemişim, gençliğimin en kırılgan, gençliğimin en yorgun dönemini senle geçirmeyi özlemişim anne seni özlemişim anne seni ve sana yaptığım mor çiçekleri kimi umutsuz çayırların otlağı kimi susuz toprağın suyu kimsesiz bir bedenin kimsesi olmuşsun hani hayatın bitmesi var ya hani elinden tutupta bir çocuğu hayatın en son merdivenine bırakmak var ya işte sen böyle birşeysin anne işte sen uzanıp da dokunamadığım yağmurum. ağlayıp da susamadığım hıçkırığımsın. ulaşamadığımsın... seni özledim anne elini tutmayı özledim gözlerine bakmayı seninle gülmeyi, seninle ağlamayı seni özledim anne seni ve sana yaptığım mor çiçekleri... anne bırakma ellerimi tut allah aşkına ne olursun anne kurtar beni bu yasaklardan yaşayamıyorum sensiz boğuldum insanlardan ne olursun anne ne olursun al götür beni bu diyarlardan ve şimdi yoksun anne neden yoksun? yalvardım neden gelmedin neden sarılmıyorsun buz gibi tenime neden ısıtmıyorsun yeniden ayaklarımı kokunu neden esirgiyosun benden neden anne neden neden geri gelmiyorsun? Şimdi adını anımsıyorum anne yüzümde bir tebessüm elimde bir demet mor çiçekle... seni seviyorum
adım atmaya çekingen tavırlarımız vardı çocukcasına masum, fakat büyüdükçe bastığımız toprakların aslında birer çamurdan oluştuğunu farkediyoruz. avuçalrımızın arasına sığdırdığımız hayattı belkide belki de yeniden çocuk olma hayali. masumduk günahsız bir bebektik her birimiz ne oldu da böylesine adi böylesine acı çeken hayallerimiz kirlendi? şimdi susuyorum çünkü avucumun içine baktığım her vakit dilime kelepçe vuruluyor ağlayamıyorum çocukluğumu özlüyorum...
http://www7.gazetevatan.com/root.vatan?exec=yazardetay&wid=5
--- alıntı --- tuncelin avukatı baran doğan, İl seçim kurulundan müvekkilinin milletvekili seçildiğine dair mazbatayı aldıktan sonra beşiktaştaki İstanbul adliyesine geldi. baran, "mazbatayı" ve müvekkili tuncelin "milletvekili seçildiği için tahliye edilmesi gerektiği anlatılan dilekçesini", İstanbul 10. ağır ceza mahkemesine verdi. mahkeme bunun üzerine, "yasa dışı örgüte üye olmak" suçundan aynı mahkemede yargılanan sebahat tuncelin, anayasanın yasama dokunulmazlığını düzenleyen 83. maddesi gereğince tahliyesine karar verdi. kararın beşiktaştaki İnfaz savcılığınca gebze İnfaz savcılığına fakslanmasının ardından tuncelin tutuklu bulunduğu gebze cezaevinden çıkacağı bildirildi. anayasanın 83. maddesinde, "seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" hükmü yer alıyor. --- alıntı --- *
--- alıntı --- tuncel'in avukatı baran doğan, İl seçim kurulundan müvekkilinin milletvekili seçildiğine dair mazbatayı aldıktan sonra beşiktaş'taki İstanbul adliyesine geldi. baran, "mazbatayı" ve müvekkili tuncel'in "milletvekili seçildiği için tahliye edilmesi gerektiği anlatılan dilekçesini", İstanbul 10. ağır ceza mahkemesine verdi. mahkeme bunun üzerine, "yasa dışı örgüte üye olmak" suçundan aynı mahkemede yargılanan sebahat tuncel'in, anayasanın yasama dokunulmazlığını düzenleyen 83. maddesi gereğince tahliyesine karar verdi. kararın beşiktaş'taki İnfaz savcılığınca gebze İnfaz savcılığına fakslanmasının ardından tuncel'in tutuklu bulunduğu gebze cezaevinden çıkacağı bildirildi. anayasanın 83. maddesinde, "seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" hükmü yer alıyor. --- alıntı --- *
kimine göre kavga nedenleri kimine göre ülke meselesi...bizde böyle detaycılıklara takılma huyu olduktan sonra biz daha çooook aziz nesinler yetiştiririz.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |