çift ütü

    ilk ütü deneyimini yaşarken başa geldiğinde insanı ütüden de ütü yapmaktan dasoğutabilicek durum.* halbuki o kadar korkulası bir şey değildir. elbiselerde -ki bunlar genelde gömlek yada pantolon olur- zaten önceki ütüden kalmış bir iz, izimsi bulunur. bu izleri dikkate alarak bunlar üzerinden gidildiğinde sorun olmayacaktır. diyelim ki bir kez düştük böyle bir hataya, çift ütülü bir gömlek var elimizde... çizgilerden birisi seçildikten sonra sorunlu bölgeye aşırı bir buhar banyosu yaptırılalarak çizgiler teke indirilebilir.
    (26.05.2008 20:36)

özgürlüğün rengi

    değişkendir. bünye hangi renkte özgür hissediyorsa kendini, o renge verir bu ismi. benim gözümde ise mavi. *
    (26.05.2008 20:25)

ayın sonu

içerde eylem var

    genç sivillerin çıkarmış olduğu bir kitap. kendileri de kitaplarını şu şekilde tanımlıyorlar; "gramsci ile sezen aksu' yu, faucault ile gazali' yi buluşturan kitap: içerde eylem var."
    (23.05.2008 22:22)

sır

vampirler kan veriyor

    öncelikle böylesine güzel bir yardım kampanyası zirvesi için tüm katılımcı* vampirlere teşekkür ediyoruz.

    daha sonra asıl konumuza geçiyoruz ki o da bu ismi taşıyan tema oluyor tabi. sol üst köşede kızılay amblemi ve "vampirler kan veriyor" , aynı üstün sağ köşesinde ise "yeter bu kadar kan emdiğimiz 26 Mayıs 2007' de kan veriyoruz" şeklindeki yazılar mevcut. tanımlarımızın gözüktüğü orta kısımda da kırmızı hilal var ve altında "ona senin de ihtiyacın olabilirdi" yazıyor. temada tam bir kan kırmızısı kullanılmış, isimle uyum sağlanmış. onun haricindeki yerler beyaz. butonların üzerine gelindiğinde renk daha soluk bir hal alıyor. buraya kadar gayet başırılı olan tema vampara kısmına geldiğimizde tökezlemekten ziyade duvara çarpıyor. dışı siyah olan vamparanın içi acayip cırtlak bir turuncu ile kaplanmış; berbat duruyor.*
    "ah vampara ah..." diyor toplumsal mesaj içerikli bu temamıza üzülerek on üzerinden üç veriyoruz.**
    (23.05.2008 22:04)

gizli bahçe

    diyarı tanıma, keşfetme yolunda yavaş *yavaş ilerleyen kerkes'in* yeni keşfi. ben aslında görmüştüm bu butonu ama arka bahçeyle karıştırdım ya da bir göz yanılması oldu, tembellik edip bakmamışta olabilirim, hatırlamıyorum. neyseki sonunda bakmayı akıl edebildim ve ne göreyim. ne zamandır cevabını aradığım bir çok sorunun cevabının gizlenmiş olduğu bir bahçeymiş burası.* yazarın bütün tanımları ve hemen üstünde bu tanımdan aldığı artı veya eksi karma sayısı. böylece tanımların yanında beğenilmişlik durumlarınıda görmüş, şu vampirin her tanımını eksiliyorlar, bu vampire böyle artı veriyorlar şeklinde bazen haklı bazen haksız olan galeyanlara gelmemiş oluyoruz. olayı bizzat kendimiz inceliyoruz. *
    (23.05.2008 21:34)

dedi annem

    eğlenceli, sevilesi, dinlenesi, dinlerken çocuk olduğunu hatırlayıp coşulası, coşarken hüzünlenesi, en masum teoman şarkısı. *
    (23.05.2008 20:23)

vefa sadece istanbul da bir semt adıymış

teoman

    sevildiği kadar da sevilmeyen, bunu belki hakeden belki haketmeyen. adamın dünyadaki duruşu bile zıtlıklar, çelişkiler içinde... "hem bu kadar hovarda yaşayıp hem de böylesine anlamlı sözler yazabilinir mi, sözlerin yanına bir de insanı sözlere eşlik etmeye zorlayan melodiler kondurabilinir mi?" sorularının canlı ispatı. içinde ki uçurumların kıyısında bir ruh halinden bir ruh haline girip, atlayıp atlamamak arasında. ne o ne de bu... tek kişi yok onda. her gece sarhoşken bir yanı mutlu olmadığının farkında. şarkılarının bazısı diğer ona ait, bazısı asıl ona. asıl kendisinin kim olduğunun farkında değil, bu yaşta. bu adam türünün son örneğide değil ayrıca. çok insan* var onun gibi kahkahalara boğulur gibi gözkürken aslında sorulara boğulan.

    * ama belkide böyle değilde böyle gözüküyor. vay terbiyesiz, bizi kandırıyor. ama yok... hissetmeden nasıl yapılır ki bu şarkılar? hem bizene ya adamın hayatından. şarkıları güzel mi? güzel. otur dinle o zaman. ne sebeple kurcalıyorsun hayatını? hem sanane...
    o sana "yapraklar yatağın olsun, kırlangıçlar arkadaşların, yıldızlar yorganın olsun..." desin. iyi dilekte bulunsun. sen böyle yap. ayıp valla.

    *ben aslında bu başlığa tıklarken teoman' ın çoğu şarkısında farkedilen bir istanbul sevgisi olduğunu yazmayı düşünmüştüm. nerden nereye geldi tanım. amacımıza ulaşmadan keydetmeyelim. şarkılarında açıkça içinde bir istanbul sevgisi barındırdığı farkedilen sanatçı, müzisyen. **


    (23.05.2008 20:04)

türkiye

    diyarımızın bir başka teması. hemen anlatmaya başlayalım. temanın adı türkiye olup da renkleri kırmızı ve beyazdan başakası olur mu? olmaz tabi. aslında çok tatlı bir kırmızı kullanılmış. ne çok cırtlak ne çok sönük, tam kıvamında. imleç rastgele, karıştır, mağara, doldur vs. butonların üzerine gelince bu butonlar kırmızının daha koyu bir rengine bürünüyor. çok daha önemli bir nokta da; bu butonların hemen gözükür biyerlerinde biraz dikkatle bakınca farkedilen beyaz bir yıldız olması. çok hoş durmuş.** ayrıca sol üst köşede bayrağımızın hilalinin bir kısmı ve hemen yanıbaşında yıldızımız bulunuyor. ana unsur olarak bayrak kullanılmış yani. bir de mesela karma aldığınızda üst sağ tarafta karma yazan yerin hemen yanında 1 yazıyor. çoğu temada olduğu gibi yanmıyor yani. bkz, gbkz kullanıldığında yazılar kırmızıya bürünüyor. bu da dikkati çekmek açısından oldukça güzel.işte böyle sade, güzel bir tema. kırmızıyı sevip, renk curcunasından haz etmeyenler için ideal olabilir. sade, hoş, güzel diyor daha güzel temalarla karşılaşma ihtimaline dayanarak on üzerinden altı veriyoruz. ** *
    (23.05.2008 00:05)

vampircik sözlük

    sandığımdan da süper, bildiğimden de güzelmiş... site desen değil, sözlük desen evet, ama daha fazlası... kendisine yakıştırılabilicek en güzel adı almış zaten; diyar. vampirler diyarı... kana değil de bilgiye, öğrenmeye, samimiyete, paylaşmaya susamış vampirler...

    ** ***
    (22.05.2008 23:27)

bugün son

    buz grubuna ait, anlamlı sözlere sahip, aşırı bir güzellikte olmamakla birlikte dinlenebilecek bir şarkı.

    sözler biraz melankolik;

    Geçmişin hiçbir önemi yok
    Gelecekse ucu karanlık bir yol
    Ardımda bıraktım herşeyimi
    Vazgeçmekse ölmekten daha zor

    Yalnız bir ev gibi satıldım durdum
    Korkmadım hiç sevilip çalınmaktan
    Gözlerimde hep o tuhaf anı
    Kalbimdeyse yaralardan bir sargı
    Bugün son
    Yarın yok
    Ölümden kaçış yok

    (20.05.2008 19:10)

boğaziçi üniversitesi

safinaz

    popeye adlı çizgi filmdeki aşk üçgenin ortasındaki isim. fazlasıyla uzundur, hiç bir çekiciliği yoktur ama iki delikanlıda* deli olurlar ona. uğrunda çekmedikleri eziyet kalmaz. maşuğun aşığa prensesler kadar güzel** gözüktüğünün en büyük kanıtıdır aslında.
    (20.05.2008 11:51)

sayfa: 1...-7-8-9-10-11...-13

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.