vicdani ret

  1. vicdani ret; bir bireyin, ahlaki tercih, dini inançsal ve/veya politik sebeplerle askere gitmek istememesidir. ayrıca bir bireyin; hayatının en verimli döneminden büyük bir kısmı, savaşma eğitimine veya aşağılayıcı militarist düzene harcamak istememesi olarak da nitelenebilir. günümüz türkiyesinde suçtur fakat avrupa birliği ülkelerinde artık bir hak olarak görülmekte ve askere gitmek istemeyen birey bunu kamusal görev üstlenerek yapmış sayılabilmektedir.
    (desem de inanma 23.08.2006 12:26)
  2. şahsın gerçek br birey olma yolunda attığı ilk adımdır.kendi adına karar verebilmek yada kendi kararlarını kendi vermek.vidani ret askere gitmeyi keyfi nedenlerle istemeyenler için değil askerliği benimsemeyenler için uygundur.bireysellik konusu için (bkz: satre)(bkz: jean paul satre)
    (teneke kutudaki mavi dilaver 23.08.2006 13:13)
  3. insan hakkıdır. ölmek ve öldürmek istemeyen her insanın birey olma ve birey olarak kuşatılmışlığını kırma hakkıdır.
    (zapataist 22.09.2006 11:09)
  4. bu ülkede vatan haini olmakla eş değerdedir. *

    Askerlik yapmayı tamamen reddetmekle alakalı bir tavırdır. Herhangi bir fiziksel sakatlığın ya da başka bir engelin olmamasına rağmen, sadece militarist mantığa karşı olduğu ya da dünya görüşüne ters düştüğü için askerlik yapmayı reddetmektir. Manifestoları da vardır. Manifestoyu imzalayanlar arasında şu ünlü isimler de var: Albert Einstein, M.K. Gandhi, Bertrand Russel, Tagore, Sigmund Freud, Thomas Mann.
    Vicdani reddin dayandığı temel haklardan biri "düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkı"dır. Dini-politik-ahlaki vb sebeplerden kaynaklanan vicdani red, düşünce ve vicdan özgürlüğünün kullanımının ifadesinden başka bir şey değildir.
    (berci kristin 22.09.2006 11:24)
  5. siyaset bilimi, sosyoloji gibi bilim dallarında ilk okutulan konulardan biri olan " social contract" ( sosyal kontrat ) hipotezine, hatta aslında gerçeğine tamamen ters, ütopik bir kavramdır.

    real politik denilen ve süslü laflardan, ağdalı tanımlardan uzak; hayatın gerçekleri ile incelendiğinde yeni yetme, toy, sab-i sübyanın ağzına sakız ettiği bir tanımdır.

    tanım, askere gitmeyi vicdani nedenlerle ret eden bir gurup insan ya da tek bir insanın başının altından çıkmıştır. bu zat(lar), askere gitmemek için önce yatakhanedeki çarşafların kolasız olduğunu söylemişler, ardından çiçek atarak düşmanı kovamaz mıyız tartışmasına girmişler ve bunlar yetmeyince " en iyisi vicdanen ret edelim " diyerek, uçmuşlardır.

    social contract denilen olgu bireyin, devlet ile olan ilişkisini sorgular ve düzenler. tüm devletler, bireylerin bazı hakları saklı kaymak kaydıyla ( bunlara genelde insan hakları diyebiliriz) bireye saygı göstermeye ve onu eğitmeye, aç kaldığında beslemeye, hastalandığında bakmaya, hak ve çıkarlarını diğer bireyler ve devletin kendisi karşısında korumayı gerenti ederken; bireye bazı yükümlülükler getirmişlerdir.

    vergi vermek, devletin koyduğu ( aslında bunu milletin seçilmiş temsilcileri koyar) kurallara uymak, askerlik yapmak gibi ödevler de, bireyin sosyal kontrat ile yükümlendiği maddelerdir.

    kimi devletler, askerlik vazifesini " talep edene mahsus " bir hale getirmişken*; kimi devletler bu uygulamayı zorunlu kılmışlardır.

    "vicdani olarak buna uymam" deme lüksünü de kimseye tanımamışlardır.

    kanımca " acaip duygusal, çok insancıl, barış kardeşim, yaşasın çiçek çocuklar, hey sen ! savaşma seviş yeah, yaşasın iç huzur " şeklinde desteklense de; real politik açısından baktığımda bir kilo bozuk kıyma gibi kokan bu taleplerin daha çok askerden nasıl olsa da yırtsam ama aynı zamanda devletin ve milletin imkanları ile rahat yaşasam, okusam, gezsem, tozsam vs diye düşünen kolaycılardan çıktığına inandığım bir taleptir.*

    vicdan yaparak hak ve özgürlüklerinizi savunamazsınız, derim hep.

    erkek olmanın salt bellerinin altındaki çıkıntılara sahip olmak olmadığını anladıklarında, bu vicdani retçilerin gerçek dünyanın ne olduğunu anlayacaklarını savunurum.

    (kont dracula 22.09.2006 11:43)
  6. türkiye'de istismara açık bir olgudur. zira askerliği bir angarya olarak gören insanlar ile bunu şahsi sebeplerinden dolayı reddeden insanları birbirine karıştırabilecek hak.
    (afrasyab 22.09.2006 12:25)
  7. tc anayasasına göre olması gereken haktır.

    milliyetçilik duygusunun bir hastalık olduğunun idrakıdır, devletin bir organizasyon olduğunun farkındalığıdır.

    bir dâhinin sözleriyle ifade etmek gerekirse


    "milliyetçilik bir çocukluk hastalığıdır. insan ırkının kızamığıdır.
    eğer bir adam bir marşa ayak uydurup, emir altında neşe içinde yürüyebiliyorsa, benim gözümde beş para etmez. kendisine yalnızca bir omurilik yetebilecekken yanlışlıkla kocaman bir beyin sahibi olmuştur. uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir.
    emirle gelen kahramanlıktan, bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nasıl da nefret ediyorum.
    ben savaşı öylesine tiksinti verici ve aşağılayıcı buluyorum ki böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi parçalayıp yok ederim daha iyi...
    benim anlayışıma göre, savaşta adam öldürmek cinayetten başka bir şey değildir.
    aynı zamanda hem savaşa hazırlanıp hem de savaşı önleyemezsiniz.
    yalnız bir pasifist değil, militan bir pasifistim. barış için savaşmaya gönüllüyüm. insanların kendileri savaşa gitmeyi reddetmediği sürece hiçbir şey savaşı durduramaz."

    albert einstein
    (lestat 28.01.2007 00:45)
  8. İnsanlar bu dünyaya belli bir süre yaşamak için gönderilmiştir. İster ateist,ister deist, isterse allah'a gönülden bağlanmış kim olursa olsun dünyada geçireceği üç günlük ömürden fazlasını elde edemeyecektir. henüz çocuk sayılabilecek yaşta, 20 yaşında, hayallerini ardı ardına sıralayabilen, umutları olan, belki bir büfe açmanın, belki bir kuaför dükkanı açmanın belki sevdiği kızla evlenebilmenin hayalleriyle kasıp kavrulan birisini "asker" olarak alıp bütün bu hayallerinin baltalanmasına neden olmak askerliğin en büyük handikapıdır. bu vatan için öleceksiniz denir, her türk asker doğar denir, geçmişimizden göğüs kabartan örnekler verilir fakat kimse uğruna yaşayamadığı birisi nasıl vatanı uğruna ölmek zorundadır cevap veremez.
    bu soruya vicdani ret diye bir fikir ortaya atılarak cevap verilmiştir. malesef askersiz bir millet düşünülemez. askeriye, bulunduğumuz şu çağda en gerekli kurumdur. askeriniz yoksa millet olarak yaşama şansınız yoktur.
    aslına bakarsanız temel de, çok büyük bir ortak nokta vardır. kimse ırkını seçmemiştir, ailesini seçmemiştir. farklı toplumlar,diller oluşsa da en büyük ortak nokta herkesin insan olmasıdır.
    irak'ta evlenmeyi düşünürken, amerikan askerleri tarafından öldürülen gençte insandır, onu öldürende.
    maddiyat açısından düşünüldüğünde savaşmak çok anlamsızdır. amerika daha çok para kazansın diye yüzbinlerce insan ölmektedir. bu kocaman bir hiç değil de nedir acaba?
    kanımca bir hiç uğruna ölmek istememek kişinin hakkı olmalıdır. fakat savaşması gerektiği zamanı bilmelidir insan.
    ne zaman savaşılır sorusu ise herkes için farklı anlamlar içerir.
    maddi değerler için savaşmayı ve ölmeyi kimse göze almaz. osmanlıların avrupayı titretmesinde ki en önemli etken de budur. o askerler, inançları uğruna savaştıkları için ölümden korkmamış, hatta onu arzulamışlardır. fakat prestij,para gibi fani amaçları olan avrupalı askerler, bu fikir karşısında direnememiş ve teslim olmuştur.
    bu örnekten yola çıkarak diyebiliriz ki insanlar fikirleri için savaşırlar. bu bağlamda millyetçilikte bir fikir ise, bunun için de savaşanlar olur, olacaktır. fakat kimin bunu isteyeceği, kimin istemeyeceği belli kurallarla sınırlanamaz.
    20 yaşında öldürülmüş bir pkk'lıyı ele alalım. 11-12 yaşına kadar dünyadan bi haber büyümüştür zaten. geriye 8 sene kaldı. bu sekiz senenin 4-5 senesi büyüklük ile küçüklük arasında bir dönemde geçmiştir. kürdistan gibi kavramlar kafasına yerleştirilmiştir muhtemelen. Ölümünden önceki 3-4 sene muhtemelen dağa, "büyüklerinin" yanına çıkmış ve orada hayalini kurmak zorunda bırakıldığı bir ülke için savaşmaya başlar. neticede bu yolda da ölmüştür. peki bu insanın kazandığı ne olmuştur bu savaştan. Senelerce kardeş gibi yaşadığı bir topluma savaş açmak ve ölmek ona ne kazandırmıştır. İnsanın hayatının boş hayallerle sönmesi acı değil midir?
    aynısı bir türk askeri içinde geçerlidir, ıraklı içinde,filistinli içinde.
    bu kadar sözden sonra,ülkemiz için vicdani ret diye bir hak olmalı veya olmamalı diyemiyorum. az önce söylediklerim, milletten arınmış objektif bir "insan" olarak söylenmiş sözlerdi. fakat türkiye'ye indirgemek çok zor. Çünkü ne dağa çıkanı engelleyebilirsiniz ne de dağdan geleni..
    (agacsakal 28.01.2007 03:42)
  9. kendi hayatını başkalarınınkinden üstün görmek, eşitliğe inanmamak anlamlarına gelen tamlamadır. vicdanla hiçbir ilgisi yoktur çünkü vicdanı olan bir insan sadece kendisine değil başka insanlara da acır, onların yaşama hakkına da saygı duyar.
    vatani görevlerini yapan insanların doğru görevlere verilmediğini, etkili vazifelerle tavzif edilmediklerini savunabilirsiniz ama mâdem bu ülkenin askere ihtiyacı var o hâlde yaşama hakkına inana herkes paşa paşa bu görevi yerine getirmelidir.
    (epitaph 28.01.2007 05:30)
  10. desteklenecek çok yönü vardır bu meselenin. nereden bakarsanız bakın haklı taraflarını da göz ardı etmek imkansızdır. bir kere zorunlu askerlik kavramı neredeyse tüm uygarlıların ortak mirası olan kavramlara ters düşmekte. yani insan haklarına, demokrasiye, eşitlik fikrine, savaşsız dünyaya vs... her şeye ters düşen bir kavram zorunlu askerlik.

    fakat;

    dünya asla insan hakları ve demokrasi savunucularının olmasını arzu ettiği gibi bir yer olmadı, şu anda da değil. ilerde olur mu bilinmez ama bence olacak gibi de görünmüyor. işte bu yüzden vicdani ret pratikte olması neredeyse imkansız bir kavram olarak karşımızda.

    savunulması gereken şeyin ne olduğu açık bir şekilde ortada, elbette vicdani ret savunulmalı ve arkasındaki destekler de sağlamlaştırılmalı. çünkü olmaı gereken ideal dünyaya ancalk olmasına imkansız gözüyle bakılan şeyleri destekleyerek ulaşabilriz. tüm dünya halkları askerliği reddetmedikçe savaş denen illetten kurtulamamızın olanağı yok. açık ve basit bir mantık yani; asker olmayan bir dünyada savaş da omaz... işte bu yüzden desteklenmeli bu görüş.

    ama bunun çok açıkça bir ikilem olduğunu söyleyebilirim. zira bunun kabul edilmesini düşünürseniz o zaman tüm dünyada askersiz kalan bir kaç devletten biri olursunuz. her türlü saldırıya açık... bahsedilen fikrin kabulü ancak ve ancak tüm dünya halklarının aynı anda ve aynı şekilde yapılan bir hareketle ayaklanması olabilir ki bunun olmasını sağlayacak ortak paydayı ben henüz göremiyorum.

    asla çözülemeyecek, çözülürse de bizim tahmin edemeyeceğimiz ve konuşmalarımızı boşa çıkaran bir şekilde olacak bir ütopyadan farksız bir fikir vicdani ret.

    edit: berbat türkçem için özür diliyorum. bir ara düzelteceğim.
    (iknowthepiecesfit 28.01.2007 07:40 ~ 19.09.2007 16:56)
  11. bazı durumlar vicdana veya kişinin seçimine kalmamaktadır dünyamızda. cumhuriyetin tarifinin "kendi kendisini yönetmesidir" olmasının yanı sıra kimi zaman durum bireylerin şahsi istekleri ile örtüşmemektedir, burada da genel toplum refahı ve kabulü söz konusu olmaktadır, bu durumu da böyle kabul ederek toplum çıkarına göre davranmalıyızdır. askersiz durabilecek konumda değiliz şu an için, dünya politikaları gereği de asker ihtiyacımız olmakta, bu durumda da istemeyenin gitmemesi gibi bir kavram kabul edilememektedir. vicdani ret şu an için bahsi bile edilemeyecek bir kavramdır pratikte...

    zaten çoğu insan malesef vatanı için hiç bir şey yapmamaktadır günümüzde, bari askerde savaş günlerine yetecek kadar pratik edinin. ne yapalım dünya böyle şu an ve biz de üstümüze düşen görevi yerine getirmeli, tedbirden sonra tevekkül etmeliyiz.

    unutulmamalı ki askerlik; türk vatanını, istiklalini ve cumhuriyetini korumak amacıyla harp sanatını öğrenmek ve bunu uygulamaktır.

    ve son olarak: "eğitimde teri dökülmeyenin savaşta kanı dökülür".

    evet malesef durum böyle.

    içime sinmedi son bir kelime daha edeyim; kardeşlerin, bu toprakların çocukları, sebebi ne olursa olsun, gün be gün toprağa düşerken askere gitmemek ile ne vicdanından bahsediyorsun? hangi vicdan ulan?
    (argus wishingwell 14.08.2007 10:51)
  12. "vicdan" kelimesi en çok bu tamlamaya yakışır

    (ikili tekrar 02.10.2007 22:36 ~ 03.10.2007 18:15)
  13. fikir düzeyinde gayet makul olan, hatta keşke olsa dedirten insanı günaha sokmaktan koruyan insancıl birşey. ama hayat insancıl değil. ne yazık ki mermiye gül ile cevap veremiyoruz. vicdani retçi kişi vatan haini değil de tarihini yitirmiş biridir. tarihte bu topraklar için ölen insanlara karşı sorumludur. birleri bu topraklar için ölürken onun bu toprakları korumasız savunmasız bırakması sadece bu şekilde açıklanabilir.
    (karatekeli 03.10.2007 17:14)
  14. askerlik hizmetinin vicdani, felsefi sebeplerle reddedilmesi. insanın temel haklarından, tartışmaya bile lüzum yok bu kısmını. askerde ölen adamın bakmakla yüküme olduğu ailesine bakamam ben, geride kalan eşini dostunu teselli edemem, yaşayamadığı yılları ona veremem. veremeyenlerin de askerlik hizmetini dayatmasını onaylayamam.

    ama işin vicdan, felsefe kısmına takılıyorum. "istemiyorum kardeşim gidemem askere", "valla hiç kusura bakmayın karımı yalnız bırakamam" vs. diyenden ne farkı olabilir ki vicdanı öne sürenin. kimin aslen ne amaçla reddettiği bilinemeyeceğine göre, dilemeyen gitmesin. sadece uyanıklık yapanlara ve aydın geçinenlere ve hakkını arayabilenlere gün doğmasın.
    (darkpink 20.06.2008 10:42)
  15. izmirli indigo vicdani ret'le ilgili bir parça yapmış üstünede bir klip çekmiş. şuradan izlenilebilir: http://www.youtube.com/watch?v=iKmM_gn4mRs
    (dolaysiztumlec 08.06.2011 22:34)
  16. Sırf insan canı almak üzere tasarlanmış bir aygıtı eline almayı, herkes gibi oldurma çabası güden bir üniformayı, insanı insandan üstün gören hiyerarşiyi reddetmektir. Türkiye'dekinin adı ise vicdanı reddir.

    (bkz: Vicdanı Ret)
    (iruneach 25.11.2011 17:42)
  17. Aslında vicdanî ret şeklinde olan sözcü grubu. "i" ünlüsü hafiften uzatılarak okunur.
    (iruneach 25.11.2011 17:43 ~ 25.11.2011 17:43)
  18. Saçmalıktır. Birde kaç kişi yusuf yusuf atıyor ortaya çıkarıyor. Bölge itibariyle kavgaların, kanın önünün alınmadığı bir noktadayken olabilecek olası bir savaş durumunda sizin.......... vicdanlarınız bi halta yaramaz *. Kızmaca yok çünkü hayat böyle acımasız. Heee askerlik hizmetinin niteliği tartışılmalı diyorsan bak o olabilir. Ama buda amerikanın kucağındaki adamlarca yapılmamalı.
    (artemus 26.11.2011 03:48 ~ 26.11.2011 14:19)
  19. Savaşa karşı duranlar olmadıkça savaşın bitemeyeceğinin farkında olan bireylerin vicdanî tercihleridir. İnsan öldürmeyi reddetmek en büyük erdemlerden biridir. Vicdan en çok da bu işe yarar.
    (iruneach 26.11.2011 14:22)
  20. 30 yıldır silâhların bir işe yaramadığının farkında olan bireylerin silâh tutmayı reddetmeleridir.
    (iruneach 26.11.2011 14:33)
  21. idealdir, ütopyadır. kısmi olarak uygulanabilir. avrupa daki gibi. farklı kesimler taraafından talep edilmektedir. hangi birinin istediğini tam anlamıyla karşılayabilir bilinmez. illa ki memnun olmayan kimseler olacaktır her türlü karardan.

    silahlar olmasa, kimse kimseyi öldürmese, savaşlar olmasa... var kardişim var bunların hepsi. istemesen de vicdanın kabul edemese de var. her şey güllük gülüstanlıkken, daha doğrusu deniz sakinken birden en şiddetli fırtınalar kopabiliyor. dış güçler, iç savaşlar derken eğer bir ülkenin sınırları içerisinde yaşadığının farkındaysan, bir devletin, bir bayrağın altında yaşadığının farkındaysan tehlikelerin boyutuna göre ülkenin bir orduya sahip olması gerektiğinin de farkında olmalısın. senin vicdanının kabullenemediği şeyi türkiye için söylüyorum bütün vatandaşlar kabullenemese, ordu paralı askerlere kalacak. o kadar vicdanlı bir millet olduğumuzu düşün kimse kimseyi asker üniforması altında olsa bile öldürmeyi kabullenemiyor. santim santim bölünür her yeri farklı bir ülke, ağa ya da çete yönetiyor olurdu. güçlülerin dünyasındayız ne yazık ki, orduya, silahlı birliklere her zaman ihtiyaç olmuştur ve olmaya da devam edecektir. sadece insanlar için değil, ilk insanlar da vahşi hayvanlara karşı avlamak ya da kendilerini savunmak için silahlanmıştır. yoksa insan diye bir ırk olamazdı. yavaşız, güçlü değiliz. ha o durumda evrim geçirip hızlanacağımızı, hatta kanat bile çıkartabileceğimizi de düşünebilirsin ama ona da katılmıyorum.

    bu sözler; sadece insani duygularla, bir insan öldürmeyi kabullenemeyen vicdani retçi arkadaşlara hitaben yazılmıştır. bunun değişik sebepleri de olabilir. onlara da farklı türlü cevap verilebilir. devletin hiç bir unsurunu, hizmetini ya da ödevini kabullenmeyen topyekün retçiler de var. o da farklı bir düşünce yapısı. onlara da kısaca güçlülerin dünyasında olduğumuzu, hayatta kalabilmek için insanların birlik olması, aile, aşiret, kabile diye diye devletler ülkeler ve kurallar, ödevler ile yaşadığını uygun dille anlatmak lazım. yoksa inanın kimse kimsenin terini nefes kokusunu ensesinde hissetmek, hırsızı, düzenbazı, küfürcüsü, sapığı, kavgacısı ile aynı üniformayı giyip ölmeye öldürmeye meraklı değil. var o tip psikkopat insan ve ülkeler ama çoğunluk o niyette değil. inanın. haydi hayırlı tezkereler farklı kanunlar gelene kadar.
    (baptista 26.11.2011 23:31)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.