manavkuyu

    bornova'nın pardon pardon bayraklı'nın* girişidir burası. çok değil bundan 15 sene önce taksiler girmezdi buraya, güvenlik tehlikesi nedeniyle. ama sonra gelişmeye başladı. gecekondular ve kaçak yapılar kendilerini apartmanlara devretmeye başladı. Bornova'nın en yüksek binaları olan Başarı blokları bu mahalleye dikildi. sonra gelişme devam etti. kentsel dönümüş kapsamında dikilen gökdelenler bu mahallenin kenarına yapılmaya başlandı. Ve en sonunda adliye sarayı buraya taşındı. manavkuyu şlte bu adliye ile manavkuyu oldu. o varoş havasından böylece kurtuldu. mahallenin göbeğinden anayol geçirdiler. aynı zamanda manavkuyu'nun arkası olan çay mahalle'de gelişti. siteler, parklar...
    (26.03.2009 22:01)

vampircik yemek tematiği

karatekeli

    buraya ilk geldiğim zaman çok heyecanlıydım. sözlüğe girdim. yazar oldum. artık benimde yazılarım okunacak. yemişim ekşisini, varolsun vampircik diye çırpınıyodum. ama içine girdikçe o heyecanınız kayboluyo burada. burası eritiyor adamı. burası bi sözlük değil de, belli bir gruba ait paylaşım sitesi haline geldi. kendinden olmayanı dışlayan. onu içinde barındırmayan. onu aşağılayan bir site oldu. biraz sesini yükselttin mi, otur ulan yerine diyen bir yönetime sahip bir yer oldu.

    inşallah bu site, birgün gerçekten süper bir sözlük olur ve inşallah ben bu sözlerimi tükürdüğüm gibi yalarım. ama bu nerdeyse imkansız. zaten birazcık umut görseydim ne ben giderdim, ne de başkasının gitmesine izin verirdim.

    eyvallah... hakkınızı helal edin. benden yana helal olsun.
    (31.10.2008 00:18)

10

    vampircik sözlüğü günlük takip eden yazar sayısı.
    (11.10.2008 00:15)

yunus emre

izmir

    tüm güzelliği ile rahmet yağmakta. etrafta güzel kokular kokmakta. bide üstüne üstlük hava serinlemek te. oh be...
    (17.09.2008 20:32)

seçim vaatleri

    ankaraya deniz getirecem!!!!!
    (17.09.2008 01:40)

uludağ limonata

    beğenilecek bir tarafını bulamadığım ve herkesin neyini beğendiğini merak ettiğim içecektir.
    (15.09.2008 23:06)

2000 lerde çocuk olmak

    geçen gece ferahlamak için parka indik abimle. iki tane çocuk geldi köpeklerini gezdirmeye. bi tanesi köpekle salıncağa binmek istedi. köpeğin sahibi olan velet istemedi binmesini. döndü arkadaşına ve şu cümleyi kurdu

    -" binme dedim sana, binersen sana keylocker yollarım."

    o ney lan dedim abime. yav keylocker nedir ya? yav adam gibi "sallanma len, döverim seni" desene. ya da işi büyüt biraz, senin ağzına ihracat yaparım desene. yok anasını satayım keylocker yolluyomuş. yuh be yuh.
    (13.09.2008 01:29)

2000 lerde çocuk olmak

    bunlar kames top alıp, dükkan camı kırmamışlardır.
    bunlar mahalle maçı bilmezler.
    bunlar mahalle kavgası bilmezler.
    bunlar saklambaç, seksek bilmezler.
    bunlar bisiklet yarışı yapmamışlardır hiç.
    bunlar mahallede oturup karı-kız veya erkek muhabbeti yapmamışlardır.
    bunlar esnaf ahalisinden fırça, dayak yememişlerdir.
    bunlar esnafın tavla müsabakalarını bilmezler.
    bunlar hep beraber dut ağacına çıkıp duta dalmamışlardır.

    peki bunlar ne bilirler.

    bunlar maçlarını fifa 2000 küsurda veya pes'te yapmışlardır.
    bunlar netteki sanal klanlardan biri ile maç yaparlar.
    bunlar kavgalarını da sanal klanlar ile yaparlar. mahallede yaşamaz zaten bunlar.
    bunlar site moderatörlerinden veya cafe sahiplerinden fırça yer.
    bunlar msn'de veya facebook'ta ki kızlara laf atarlar.

    velhasıl kelam bunlar evde yaşarlar. biz mahallede yaşıyoduk.
    (13.09.2008 01:23)

yeni camii

    tolga çandar'ın türküleri egenin 2-bodrum hakimi albümünde seslendirdiği güzel türkü. dinlemesi pek hoş olur.

    yeni cami avlusunda
    ezan sesi var,
    ezan sesi değil de be annem
    sevdiğimin yası var,

    tabutumda al kan akar
    cümle alem bana bakar,
    genç ölümü yürekler yakar
    uyan sevdiğim uyan,

    yeni cami avlusunda
    yeşil yapraklar,
    gençliğime doymadım be annem
    doysun kara topraklar,

    eller bana ağlamaz be annem
    kara yazma bağlamaz,
    bir sevdiğim bir de güzel annem
    buna yürek dayanmaz
    (13.09.2008 00:45)

boşolog

göte giren şemsiye açılmaz

    telefisi mümkün olmayan ve daha kötü bir durumun sözkonsu olmadığı durumlarda söylenebilecek en tumturaklı söz. olaya son noktayı koyar.
    (12.09.2008 23:54)

tuzlu kahve

    bunla ilgili bi hikaye vardı ama ben ondan bahsetmeycem. ben kız isteme işinde verilen kahveden bahsedicem. anneler, dedeler, babalar, ahbaplar gidiyosunuz kız istemeye. kız evinde müstakbel kayınpeder, müstakbel kaynana, müstakbel kayındede ve müstakbel kayınahbaplar falan bekliyorlar. siz geçip oturuyosunuz. müstakbel eşiniz, kapıdan, içeri girmeden, kaç kişiye kahve yapacağını gözüyle sayıyor. daha sonra geçip mutfağa kahveleri yapmaya başlıyor.

    müstakbel damat adayı ise sadece halıya bakıyor. orada büyükler konuşuyor. derken biranda kapı açılıyor. muhabbetin en hoş yerinde açılıyor bu kapı. müstakbel gelin adayımız elinde tepsi ile giriyor içeriye. kahveleri dağıtıyor. sıra size geliyor. kahvenizi alıyorsunuz. küçük bir göz kaçamağı yapıyorsunuz o arada.

    büyükler başlıyor höpürdetmeye kahveyi. müstakbel gelinimiz kapıdan çıkıp odayı gözetlemeye başlıyor. siz kahvenizi içmek için ağzınıza götürüyorsunuz. içiyorsunuz. o ne?!!!! kahveniz tuzlu. içinizden bu adeti çıkaran hakkında en sunturlusundan bir küfür sallıyorsunuz. ama kimseye bellli etmiyorsunuz tuzlu olduğunu. siz o an dünyanın en güzel kahvesini içer gibi yapıyorsunuz. kafanızı kaldırıyorsunuz, müstakbel gelin size bakıyor. ve hınzırca gülüyor. başka bir yere bakamıyorsunuz. ama herkes size bakıyor. bunu hissediyorsunuz. çünkü o tuzlu kahveyi içmek, kızı gerçekten istediğinizi belli ediyor.

    ben inşallah bunu yaşamam. inşallah ehl-i keyfin keyfini tazeleyen, taze elden çıkmış normal bir kahve içerim.

    mutlu edit: gidip istedik ve kahveyi normal içtimm. yani ehl-i keyfin keyfini tazeleyen bir sözlüm var.

    (11.09.2008 01:31)

izmir in kızları

    sezen aksu'nun deniz yıldızı albümünde seslendirdiği şarkıdır. sözleri izmirin kızlarını çok güzel anlatır. kimisi çok kızar belki ama dedikleri tamamen doğru. yav hiç bir topuk tıkırtısı bu kadar davetkar olamaz cidden.

    izmir'in kızları bir elinde de cımbızları
    dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları
    çıktılarmıydı ipek çoraplarla kordon boyuna
    savaşta da, aşkta da esaslıdır kadın duruşları

    hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar
    davetkar çalamaz
    bir göz vuruşuyla yerle bir eder
    böyle bir şey olamaz

    körfezin yakamozu, yıldızı,
    keskin tuzu tadında
    parfümü meltem
    yasemenler açar balkonunda

    izmir'in kızları
    korku yok kitabında
    çal bre bir harman dalı,
    delikanlı makamında

    izmir'in kızları
    ayıptır söylemesi laf aramızda
    sevişe sevişe de ölür,
    dövüşe dövüşe de icabında
    baba sen de ne biçim takardın
    kısacık eteklerime benim
    merdiven altında
    dizimden belime kıvırıverirdim

    balkona çıkar makber okurdum
    köprü inlerdi
    öyle sert sert bakardın ki
    ay! zor yetişirdim

    baba sen anasına bakıp da
    kızını almayacaktın
    küfürlerine anneannemin
    öyle gülmeyecektin

    daha görür görmez
    cigarasını tellerdirdiğini
    şehriban hanım’ın
    su yeşili gözlerine dalmayacaktın

    izmir'in kızları çırasını yakar adamın
    (11.09.2008 01:00)

sayfa: 1-2-3...-49

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.