okunan kitabýn türüne göre eðlenceli veya sýkýcý olabilen aktivite. ayrýca kesinlikle kültürünüzün geliþmesinde etkilidir.
nasýl ki herkes resim çizemez, ayný þekilde herkes de kitap okuyamaz. yetenek iþidir okumak. bu konuda yeteneði olmayanlar sadece boþ boþ sayfalara bakýnýrlar ya da sayfalara bir kaçdakika baktýktan sonra bir köþeye atýverirler kitabý. tam tersi yetenekli olanlar ise eðlenirler kitap okurken. bildiklerine bir þeyler daha katmak zevk verir onlara.
evrimdir kitap okumak. insanýn evrimidir. bilgilenmek, dolmak ve taþmaktýr belki de. insanýn, insan olmasýný, düþünmesini bilgilenmesini saðlar. tabii ki de eðer anlamsýz veya karmaþaya sürükleyecek þeyler okursa onun etkisi altýna girer ve belki yine dolup taþar fakat bu sefer iyi þeylerle deðil. tehlikelidir kitap okumak.
insanlarýn içerisinde olanlardan sýyrýlmak, dünyaya baktýðýn pencereyi geniþletmek, belki de manzaraný geniþletmektir. evet belki de bencilliktir. sadece sana anlatýr kitap, seni bekler sadece. kimisi en iyi dost der, kimisi bize mahkum olduðunu anlatýr durur. görecelidir kimi zaman. insaný yalnýzlýða da sürükler. bu nedenle tehlikelidir ve belli zaman sonra da herþeydir okumak. her þey.
kitabýn çeþidine göre iþlevinin ve öneminin artýp azalacaðý faaliyettir, ayný zamanda kitabýn hangi amaçla okunduðu da önemlidir zira okunanlar bir süre sonra etkisini yitirecektir, roman için belki ana konu ve akýþ akýlda kalacak gerisi gidecektir, araþtýrma kitaplarýnda ise kitabýn neresinde neyin bulunduðunun hatýrlanacak kadar okunmuþ olmasý yeterlidir, keza tüm kitabý uzun süre akýlda tutmanýn mümkünatý yoktur.
insanlarýn anketlerde, formlarda "hobileriniz" bölümüne yazdýðý eylemdir. kiþi hayatýnda 3 kitap okumuþ bile olsa bunu mutlaka yazar. bunun nedeni saçma ve gereksiz komplekslerdir, kiþi bunu yazarak entellektüel ve kültürlü olduðunun sanýlmasýný çabalar. özellikle iþ baþvurularý veya bir ortamda kendini ilk defa tanýtmada sýk sýk kullanýlýr.
aslýnda çok eðlenceli olabildiði ve insaný bütün karamsar dünyasýndan götürebilecek bir eylemdir; ama fazla müptelasý olmamak gerekir aksi takdirde insaný yalnýzlýða ve birbaþlýða iter. öyle ki 2 hafta tatil köyüne gidersiniz; hepsini de sabahtan akþama kadar kitap okumayla geçirirsiniz, yemek yemeyi bile unutabilirsiniz-sonuçta bir sürü kitap bitirirsiniz belki; ama 2 haftalýk tatil köyünün hakkýný verememiþsinizdir(kitabý evde de okuyabilirsiniz, tatil köyünde daha deðiþik aktivitelerde bulunabilirdiniz.)**
bazý insanlarýn yapýp yapmama konusunda ikilemde kaldýðý etkinliktir, çünkü öðretmenler "oku" derken göz doktorlarý "okuma!" diyebilir. en iyisi gözü yormayacak þekilde günde bir-iki* saat, yeterli ýþýkta, kitap yeterli mesafede tutularak okunmasýdýr.
modern rüzgârlardan sonra "dinlemek, okumak, durmak ve tefekkür etmek" yerine hayatý "sürekli izlemek, hareket etmek, yeni, deðiþik ve moda omayan hiçbir þeye iltifat etmemek" hâline gelen insanoðlunun çok defa kendisini en özgür ve kuvvetli hissettiði andýr. kendisiyle hesaplaþma ve kendisini sorgulama alanýdýr. kitap okumak, insanýn iç âleminin zenginleþmesini saðlayan bir güzel iptilâdýr.* erdemli bir fiildir.
sevgili jose saramago, “okumak her zaman azýnlýk içindi, her zaman da öyle olacak. herkesten okuma arzusunda olmasýný istemeyeceðiz” demiþti geçenlerde.. basýnda da þöyle geçmiþ idi:
portekizÂ’de kitap okumanýn teþvik edilmesiyle ilgili bir program hazýrlayan iktidardaki sosyalist hükümetin programla ilgili onur kuruluÂ’nda da yer alan, 1998 yýlý nobel edebiyat ÖdülüÂ’nün sahibi saramagoÂ’nun, okuma arzusunun teþvik edilmeye çalýþýlmasýyla ilgili “bunun bir deðeri olmadýðý ve yararsýz olduðu” ifadeleri ise salondakileri þaþýrttý.
kÃœltÃœr bakani þaþkinliÄža uÄžradi
kültür bakaný isabel pires de lima, saramagoÂ’nun ifadeleriyle þaþkýnlýða uðradýðýný belirterek, kitap okumanýn teþvik edilmesiyle ilgili bir faaliyetin nasýl önemsiz görülebildiðini anlamadýðýný söyledi.
bilhassa 10-20 yaþ arasý gençlerde görüldüðünde telaþ yapmadan bir uzman yardýmý alýnmasý gereken tehlikeli eylem. aile evdeki bütün kitaplarý kaldýrýp içi boþ kiþisel geliþim kitaplarýný her yana serpiþtirmelidir.bol bol tv izletilmeli bilgisayar baþýnda oyun oynatmalýdýr. bütün bunlar iþe yaramýyorsa odasýnda yalnýzlýða itilmeli ve büyüdüðünde ahmet tellinin, "kitap okuyor, ilk durakta vurulacak" mýsrasýnýn tekrarýnýn zuhuruna kadar beklenmelidir.
internetle, bir suru televizyon kanallari ile, cep telefonu ile mesajlasma, ring tone indirme ve ipodlarin dis yuzlerinin rengini degistirme gibi onemli, faydali aktivitelerle ozellikle 30 yasin alti vatandaslarimiz icin neslinin tukenmekte oldugunu dusundugum bir aktivitedir.
aslýnda, insanýn kendini ve kainatý okumasýdýr. kitap okumanýn en mühimi, kainatý okumaktýr/okuyabilmektir; kainatýn dilini anlayabilmek için de * kitap okumak lazýmdýr. kitap okumak, insanýn kendine ve etrafýna bakýþýný deðiþtirir, varlýðýn* asýl manasýný/ne ifade ettiðini hakkýyla idrak etmesini saðlar.
çýkan kýsmýn özeti, her 'hal u kar'da kitap okumak lazýmdýr, hatta elzemdir..
þu an dünya üzerinde onbinlerce yazara ya da kuruma ait milyonlarca kitap var, belki de milyarlarca. oysa bir insanýn okuyabileceði kitap sayýsý sýnýrlýdýr. saðlam bir kitap okurunun haftada 2 kitap okuduðunu ve bunu 50 sene boyunca sürdürdüðünü dahi düþünsek 5000 kitap yapar ki bu sayý deryada damla kadar yer tutar. bu yüzden okunacak kitaplarda seçici olmak, her ele geçen ya da en çok satanlar listesinde boy gösteren her kitabý alýp okumamak gerekir. okunmaya deðer kitaplarý da bulup çýkarmak en az kitap okumak kadar önemli bir iþtir.
kitabý elime aldýðýmda genellikle bitirmeden býrakamama hastalýðým yüzünden çoðu kez gözlerim isyan edene kadar okuduðumu bilirim ,normalde bir kaç günde bitebilecek olan bir kitabý ayný gün okuyup rahat bir nefes alýrým.
Kitap satýn almak için baþkalarýnýn önerilerine kulak verdiðim olmuþtur, iki arkadaþýmýn ve blog dünyasýndan bir kaç kiþinin bu konudaki tespitlerine güveniyorum. Onlarýn belirttiði isimleri bir kenara yazýp, kitapçýda denk geldiðimde inceliyorum. Yine de kitap satýn alýrken ya da bir kitabý okumaya karar verirken kendi tespitlerimi ön plana alýyorum.
Kitap okumamda en etken faktörü kitabýn beni içine çekebilmesidir. Ya ben o kitabý okumaya hazýr deðilimdir ya da o kitap kötüdür. Bunca yýldýr okumanýn verdiklerimi, daðýttýklarýmý, attýklarýmý çýkardýðýmda 1000 adedi geçen sayýda okuduðum kitabý kitaplýðýmda tuttuðuma göre bu konuda antrenmanlý sayýlýrým. Hazýr olmadýðým kitap seviyesini geride býraktýðýma inanýyorum. Ama kötü kitabý da þöyle bir karýþtýrdýðýmda anlýyorum.
Ýyi kitap okuyucusunu iççine almayý ilk sayfalarýndan baþarýr.Kötü kitap lafý dolandýrýr, yarýsýna gelseniz okumakta zorlanýrsýnýz. Devam edesiniz gelmez, etseniz de baþ aðrýsýndan baþka kazanýmýnýz olmaz.
Kurgu kitaplarda yazar sýfatlara bulandý mý asla asla ve asla okuyamýyorum: O bitmek tükenmek bilmeyen sýfatlar, sýfat tamlamalarý yetersizliðin koskocaman iþaretleri. Sýfatlara bulanmadan da o mesele anlatýlabilir. Fazla sýfat yazarýn biçemin sýðlýðýný gösteriyor bana.
Yazar okura habire yanýtlar veriyorsa, bir önceki paragrafta anlattýklarýný açýklamaya giriþiyorsa okumam,
Kelime cambazlýðý yapan yazarlarý arada gülüp geçmek için okurum. Onlar çok satmanýn formülünü bulmuþ kimselerdir. Satarlar. Ancak kelime cambazlýðýný laf ebeliði olarak görüyorum. Laf cambazlýðý benim için edebiyat deðil; þiire ihanet, kurguda ise okuru sözüm ona zekasý ile yorgun düþürmekten baþka bir þey deðil. Laf cambazlarýnýn erde olduðuna bir dönüp bakmak lazým.
Yazar zeki bir insan deðilse okumam. Zekayý anlayacak kapasitedeyim Allaha þükür.
Özellikle çeviri kitaplardan mümkün mertebe kaçýnýrým. Ülkemizde çevirmenlik maalesef içine eþ, ahbap, dost, akraba kontenjanlarýndan girilebilen bir çember. Tanýdýðýn yoksa zor çevirtiyorlar. Zaten bir kaç çevirmen dýþýnda da çevirilerin hallerini görüyoruz, okunacak taraflarý yok, ucuz etin yahnisi midir, yoksa çevirmenin kalitesizliðinden midir deþilebilir. Ancak sonuç ortada, çeviriler kötü. Bir kaç yetkin çevirmenin dýþýndaki çeviri kitaplara sanki yazarý türk gibi yaklaþýr iyice incelerim cümleler akýcý mý, anlatým bozukluklarý, anlam bozukluklarý var mý diye deþerim. Türkçe anlatýmýný yeterli bulursam okurum.
Dünyanýn en pahalý kitaplarýný okuyoruz bu ülkede, seçici olma lüksümüz olmalý deðil mi?.
sözlük hiçbir kurumla baðlantýlý olmayan birkaç kiþi tarafýndan düþünülmüþ baðýmsýz bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazýlarýn tüm sorumluluðu yazarlarýna aiittir. sözlük bu yazýlarýn doðru olduðu hakkýnda bir teminat vermez.
yazýlan yazýlarýn telifi bize ait deðildir, çalýnýz çýrpýnýz ama kaynak gösteriniz.
