penguen

    alma nedenimin yiğit özgür olduğu karikatür dergisi. ayrıca günümüzde güldürmeyi espriden çok ayıplık zanneden bazı karikatüristlerce yavaş yavaş bozulmaya başlayan mizah dergileri içinden sıyrılarak çıkmış, bir numaraya oturmuştur.
    (25.07.2006 10:53)

ödünç vermek

    bir malın geri alınamayacağı biline biline başka bir şahsa güya geçici süreyle verilmesidir. bu malın verilmeden önce gözden çıkarılması gerekmektedir; çünkü geri alınamayacağı bilinmelidir.
    (25.07.2006 10:31)

çakırkeyf

    sarhoşlukla ayıklık arasındaki ince sınırdır. kişi sürekli sırıtan bir tiptedir ve mutlu mutlu dolaşmaktadır. kendisine ne dense gülmektedir; çünkü o sırada kendinde olmakla olmamak arasındadır. alkolün vücutta yeni yeni yayılması nedeniyle etkileri yavaş yavaş görülmektedir. eğer o sırada içki keyif amacıyla içiliyorsa sarhoşluk anına geçilirse hoş olmayan durumların yaşanabilmesi olasılığı nedeniyle bu noktada içim bırakılmalıdır ki keyif sürsün; ama hiçbir şeyde olmadığı gibi bu da gereken yerde bırakılmaz, kontrol edilmez, dolayısıyla da sarhoşluğa varır.
    (25.07.2006 10:14)

msn messenger

    bir süre sonra bağımlılık yapan ve sürekli kendisine odaklayan programdır. saatlerinizi bilgisayarın başında geçirmenize sebep olabilecek bir programdır. belki yüzyüze tek kelime bile konuşmayacağınız kişilerle saatlerce sohbet etmenize ve vakit kaybetmize neden olur. ayrıca kıro nicklere sahip kişilerin sürekli sizi listelerine eklemeleri de ayrı bir derttir. en iyisi her konuda olduğu gibi işi dozunda bırakmak, o sizi kontrol etmeden sizin onu kontrol etmenizdir. aksi takdirde özellikle üniversiteye hazırlanan kişilere çoook zararlar vermektedir **.
    (24.07.2006 12:30)

hepsi

    isimlerinden de anlaşılabileceği gibi saçma sapan şarkılara ve sözlere de sahip acayip 4 kızdan oluşmuş bir gruptur. bir şahsın* sarhoşken "yani tam olarak neyin hepsi? hayır açıklığa kavuşturalım-ayıp yerlere kaçıyor anlam!!" şeklinde bir yorumuna da maruz kalmışlardır ayrıca. aralarında bir sarışın kız var; burada söylemek istiyorum bütün şarkıları sırf o kız söylüyor, diğerleri* de arkada mıymıylıyor ki zaten pek duyulmuyorlar. ayrıca bu şahsiyetlerin hepsi sürekli farklı renklerde kıyafetler giyiyor* ki bunu da pek anlayamadım; "kardeşim siz grup değil misiniz? niye hepiniz farklı telden çalıyor?" sorusunu kendilerine yöneltiyorum.
    (24.07.2006 12:23)

from the inside

    linkin park'ın meteora albümünden çıkardığı gayet güzel bir parçadır; ama linkin park'ın jay-z ile olan düet albümünden sonra tanıdığım bir çok linkin park severi tarafımdan diğer linkin park şarkıları gibi bir daha dinlenmemiştir.
    sözlerini de yazayım tam olsun :

    dont know who to trust
    no surprise
    everyone feels so far away from me
    heavy thoughts sift through dust
    and the lies

    trying not to break
    but im so tired of this deceit
    every time i try to make myself
    get back up on my feet
    all i ever think about is this
    all the tiring time between
    and how
    trying to put my trust in you
    just takes so much out of me

    i take everything from the inside
    and throw it all away
    cause i swear
    for the last time
    i wont trust myself with you

    tension is building inside
    steadily
    everyone feel sso far away from me
    heavy thoughts forcing their way
    out of me

    i wont trust myself with you
    i wont waste myself on you
    waste myself on you
    you
    (24.07.2006 12:02)

rulet

    kumarhanelerin poker, blackjack gibi vazgeçilmez bir oyunudur. bir anda bol para kazanılabileceği gibi bir anda bol paranın da kaybedilebileceği bir oyundur. diğer tüm kumar oyunları gibi zevklidir, tutkun yapar ve size tüm paranızı kaybettirir. özellikle las vegas kumarhanelerinde "double zero roulette" oynanmaktadır ki bu her zaman masanın kaznmasını sağlamaktadır-bunu oynadığınızda para kaybetme olasılığınız katlanarak yükselir.
    ayrıca (bkz: rus ruleti)
    ve de (bkz: türk ruleti)
    (24.07.2006 11:57)

roulette

    ayrıca bon jovi'nin, bon jovi isimli albumunde bulunan bir parca. sozleri soyledir:

    bet the black comes in red, crimes of passion rule my head.
    i need you, you want him, dressed to kill we live in sin.

    i know the game you play, i know it well.
    you just keep on playin' when all the bets are down.

    roulette roulette you're goin' round in a spin,
    caught up in a game you just can't win.
    roulette, you're just a fantasy.
    it's everything that you want it to be.

    play the numbers one by one, fire the shot and the damage is done.
    restless lovers pay the price, cheating hearts don't think twice.

    when you make the rules no one can slow you down,
    you just keep 'em waiting when you're on the prowl.

    roulette roulette you're goin' round in a spin,
    caught up in a game you just can't win.
    roulette, you're just a fantasy.
    it's everything that you want it to be.

    roulette roulette you're goin' round in a spin,
    caught up in a game you just can't win.
    roulette, you're just a fantasy.
    it's everything that you want it to be.

    backdoor runner got away this time,
    leaves her mark at the scene of the crime.
    nothing matters, no faces, no names,
    you're just a number, it's all the same.
    you just love to play the game.

    i know the game you play, i know it well.
    you just keep on playin' when all the bets are down.

    roulette roulette you're goin' round in a spin,
    caught up in a game you just can't win.
    roulette, you're just a fantasy.
    it's everything that you want it to be.

    roulette roulette you're goin' round in a spin,
    caught up in a game you just can't win.
    roulette, you're just a fantasy.
    it's everything that you want it to be


    ayrıca (bkz: rulet)
    (24.07.2006 11:52)

sing for absolution

    muse'un 2003 yılında çıkardığı absolution albümünden çıkmış çok güzel bir şarkıdır. insanın içine garip bir huzurun yanında elem ve acı da veren bir şarkıdır. "i only dream of you and you never knew" bölümüyle özellikle içimi yakan bir parçadır.
    şarkının sözleri şöyledir.
    lips are turning blue
    a kiss that can't renew
    i only dream of you
    my beautiful

    tiptoe to your room
    a starlight in the gloom
    i only dream of you
    and you never knew

    sing for absolution
    i will be singing
    falling from your grace

    there's nowhere left to hide
    in no one to confide
    the truth runs deep inside
    and will never die

    lips are turning blue
    a kiss that can't renew
    i only dream of you
    my beautiful

    sing for absolution
    i will be singing
    falling from your grace

    sing for absolution
    i will be singing
    falling from your grace

    our wrongs remain unrectified
    and our souls won't be exhumed
    (24.07.2006 09:24)

senin gibi

    aylin aslım'ın çok güzel bir şarkısıdır. kesinlikle gerek sözleriyle gerekse müziğiyle insanın içini ısıtan çok hoş bir parçadır. kişi eğer çok sevdiği ve sevildiği birini terk ettiyse geri dönüş yoktur artık ve pişmanlık bir andan sonra dibe vurur; çünkü kişi o anda neler söylediğinin farkında değildir ve ağzından kaçan sözler sadece öfkenin eseridir-o bunu artık pişmandır işte,engelleyememiştir. "senin gibi beni kimse sevmedi, lanet olsun" dedirtir insana ve şimdi terkettiği kişinin peşinde koşar durumuna düşmüştür.
    şarkının sözleri de şöyledir:
    küçük bir an için
    ait olmak için
    eski asklar gibi
    kapinda.
    yalniz bir gün için,
    nefes almak için
    kanarken avuçlarim
    karsinda.
    üzerimde sevdigin mavi elbisem,
    sensiz geçirdigim günlerden
    senin gibi beni kimse sevmedi
    dönmedin
    gittigin yerden geri
    senin gibi beni kimse sevmedi
    bekledim
    gittigin günden beri
    (24.07.2006 09:11)

gemi

    (bkz: maikule)
    (22.07.2006 15:02)

the million dollar hotel

    senaryosu u2 solisti bono ve nicholas klein tarafından yazılan, başrollerinde mel gibson, milla jovovich ve jeremy davies'in baş gösterdiği harika bir film. bono filmin senaryosunu yazmakla kalmamış filmi soundtracklerini de hazırlamıştır. film şu ana kadar izlediğim en güzel intihar sahnesini de bünyesinde barındıyor, kaçırmamanızı tavsiye ederim. eğer birbirine aşık bir zeka özürlü ile bir delinin, ayrıca da bir fbi ajanının, zengin olmak isteyen bir kızılderelinin ve kendini beatles grubunun üyesi zanneden bir şizofrenin olaylara karşı birbirinden çok değişik bakış açısılarını merak ediyorsanız bu filmi mutlaka izlemelisiniz. filmin konusu da şöyle:
    milyoner bir işadamının oğlu ölü bulunur. görgü tanıklarının iddialarına göre yoksul ve kimsesiz insanların kaldıkları bir otel olan million dollar hotel'in çatısından atlayarak intihar etmiştir. bu otelde bulunan tom tom ve eloise birbirine aşık iki gençtir. cinayeti araştırmak için fbi tarafından dedektif skinner görevlendirilir.

    skinner, otelde büyük çaplı bir soruşturmaya başlar ve bu olayın bir cinayet mi yoksa intihar mı olduğunu öğrenmek için her yola başvurur. bu süreçzarfında oteldeki herkes birer şüpheli durumundadır.
    (20.07.2006 14:31)

what women want

    başrollerini mel gibson ve helen hunt'ın paylaştığı 2000 yapımı romantik komedi denilebilecek bir filmdir. film televizyonlarda milyonlarca kere oynamış, izlemekten kusturacak hale gelmiştir. filmdeki düşünceleri okuyabilme durumu kimsenin başına gelmemesi, insan düşüncelerinin açığa çıkmaması dilenmektedir.
    (20.07.2006 14:23)

kendine iyi bak

    ağızdan zorlukla çıkan, elveda kadar güçlü ve derin bir anlam taşıyan sözcüktür. sevgiliye söylendikten sonra gerisinde sadece acı bırakan bir sözdür. son bir kez bakar insan karşısındakine, içi kan ağlayarak, ayrılışı reddederek. belki bu sevdiği kişiden ayrılırken belki de onu yeni sevgilisine uğurlarken söylendiğinde "bensiz hayatında mutluluklar dilerim" anlamını taşıyan bir sözdür. kişi bunu kabullenmek istemez; çünkü kendisi sadece onunla muyluyken, o nasıl kişiyi terkedip başkalarının yanına gider? kişiden bu kadar mı kopuktur? sorularını insanın aklına getirir.siz onu deliler gibi severken o sizi terkedip, başka bir limanda demir atmıştır çoktan. görünürde bunu kabullenmiş ve etkilenmemiş görünmek ister insan, gururludur,onurludur ve bu nedenle "elveda o zaman", "umarım daha mutlu olursun" der "ben mutlu olamıyorum bari sen mutlu ol" hesabına.
    (20.07.2006 14:21)

smoke on the water

    çalması çok kolay olması nedeniyle amatör grupların doğru düzgün çaldığı şarkıların başında gelen deep purple şarkısıdır. şarkı basit belli rifflerin tekrarı ve arada da basit bir solodan oluşmaktadır.
    (20.07.2006 13:23)

sayfa: 1-2-3...-18

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.