cumhuriyet mitingleri

  1. yurdum insanının, henüz bitkisel hayatta olmadığının kanıtlarından olan, son model tepki gösterme biçimi.
    (laylon 12.05.2007 00:39)
  2. 'demokrasi' adi altinda yapilan, asil amaclananin 'anti demokrasi' oldugu mitingler butunu. yurdum "chp, yök, tsk" ve bilumum kurum ve kurulus hayranlarinin toplumsal bulusma hareketi.
    (vinnie 12.05.2007 01:20)
  3. --- alıntı ---

    Tehlikede olan elitlerin iktidarı


    bu mitinglerin arkasında milliyetçi/militarist unsurlar, açıkça özgürlük ve demokrasi düşmanları var. bunlar demokrasi, özgürlük, sosyal eşitlik, insan hakları gibi kavramları, bölücülük, yıkıcılık, devlet düşmanlığı sayıyorlar, kitleleri oyunun dışında tutmaktan yanadırlar. yapılan ve yapılmak istenen, rejimin tabularının aşınmasından rahatsız olanların, bir kısım orta sınıf unsurlarını tabu bekçiliği için seferber etmesinden ibarettir. elbette bu mitinge katılanların çoğunluğu rejimin gerçekten tehlikede olduğuna 'samimiyetle inanıyor' olabilir. İnanmaları için de korkutulmuşlardır... kesin olan bir şey varsa, bu mitingler daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok hak, daha büyük sosyal eşitlik için yapılmadı. kimse 'kürt sorununa demokratik çözüm istiyoruz, cunta anayasası çöpe atılsın, işkenceciler, cuntaıcılar yargılansın' demedi. bunlar devlete sahip çıkma mitingleridir. oysa sorun özgürlüklere, demokrasiye ve sosyal eşitliğe sahip çıkmakla ilgili olmalıdır... askeri ve 12 eylül kurumlarını göreve çağıranların yaptıkları bu mitingler, sanıldığı gibi, akp'ye karşı olmaktan çok özgürlüklere, demokratikleşmeye karşıdır. kitlelerin cunta anayasasına ve cuntanın dayattığı kurumlara sahip çıkmaya davet ediliyor oluşu ibret verici değil mi? "halkın yanlış yapmasına izin yok!" son üç-dört haftada türkiye'de olup bitenlere şahit olan bir yabancı, türkiye'deki rejimin niteliği, 'türk demokrasisi' denilenin ne menem bir şey olduğu, yÖk üniversitelerinin sefaleti, medyanın kepazeliği vb. hakkında fikir sahibi olabilirdi. genelkurmay başkanı'nın apoletli medya önündeki konuşması, cumhurbaşkanı'nın halka kışladan seslenmesi, 12 yaşında bedeni kurşunlarla delik deşik edilen uğur kaymaz davasında katillerin beraat ettirilmesi, bir siyasi parti değil, devlet aygıtının bir bileşeni olan ve tarihsel misyonu demokrasinin ve özgürlüklerin önünü kesmek olan chp'nin hummalı çalışmaları, cumhuriyet mitingleri, gece yarısı e-muhtırasının ardından anayasa mahkemesi'nin "hukuka aykırı; ama memleketin yararına" kararı ve cumhurbaşkanlığı seçiminin engellenmesi, türk demokrasisi denilenin nasıl bir sirk oyunu olduğunu göstermiyor mu?.. boşuna vatan elden gidiyor, 'din elden gidiyor', laiklik elden gidiyor denmiyor. kitlelerin sürece dahil olmasını engellemek üzere korkutulması esas. bu yüzden 84 yıldır hep bir şeyler elden gidiyordu ... 'memleketin sahipleri' halk için neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ayırt ediyor, neyin, ne zaman lazım olduğuna da karar veriyor ve gereğini yapıyor. bu yüzden bizde gerçek anlamda ne parlamento oldu ne de siyasi partiler... söz konusu olan tam bir 'kışla demokrasisiydi', velhasıl kitleleri oyalamaya yarayan sefil bir sirk oyunu...

    [fikret başkaya, 10.05.07, zaman ]
    --- alıntı ---
    (gambito 12.05.2007 10:58 ~ 12.05.2007 12:11)
  4. cuhmuriyet sadece cumhuriyet halk partisi mensupları ve muhiplerinin tekelinde olmadığından ayrıca bkz. erzurum mitingi
    (mancene 12.05.2007 15:29 ~ 12.05.2007 15:29)
  5. iki hafta oncesinde londra'da pkk bayraklarinin acildigi, bir konserde sahne alan edip akbayram'in iki hafta sonra "cumhuriyetciyim" diye cikip konser verdigi mitinglerdir. bu noktada bu mitinglerinin adinin cumhuriyet mitigleri diye anilmasi da tuhaftir.
    (conqueror 12.05.2007 16:46 ~ 20.10.2007 16:28)
  6. akıllarını batıya kiraya vermiş çağdaş(!)ların mitingleri. cumhuriyet bunlara kalmış ya kurtaracaklarmış. onlar kendilerini bu ülkenin cumhuru mu sanıyorlar allah aşkına be. katılımcılara dönün bakın aileleri hristiyan olanlar var. gördükçe gülüyorum.
    (sokaklara sahip cik 12.05.2007 20:38)
  7. tehlikenin farkında mısınız vb. atraksiyonların kaynağını sorgulayan güzel bir analiz; emre aköz'den.

    bu insanlara ne oldu da panikleştiler sorusunun cevabı;


    --- alıntı ---
    uçak kazalarını niye önemseriz? elbette çok sayıda insanın ' bir anda' ölmesinden ve yaralanmasından...
    ancak olayın bir de tarihsel boyutu var: yakın zamanlara kadar uçaklar zenginlerin ve siyasi açıdan güçlü kişilerin kullandığı bir araçtı.
    bir uçak düştüğünde herkes merak ederdi: acaba ölenlerin arasında ünlü birileri var mı? genellikle de olurdu.
    sokaktaki 'sıradan' bir vatandaşın ölümü ailesini, arkadaşlarını filan etkiler.
    ama diyelim ki bir başbakanın ölmesi siyasi atmosferi ciddi biçimde değiştirir.
    hatta uçağın düşüp başbakanın kurtulması dahi benzeri bir etkiye yol açabilir. mesela 1959 yılında adnan menderes'in uçağı londra'ya giderken düşmüş, başbakan yaralı kurtulmuştu.
    bu olay menderes ile İnönü arasındaki sıcak siyasi kavganın bir süreliğine soğumasına yol açmıştı.
    Özetle 'uçak' dendi mi insanın aklına para, güç ve şöhret gelir.
    peki ya gerçekte; somut, gündelik hayatta durum nasıl?
    yakın tarihlere kadar uçaklar yukarıda anlattığım durumdaydı. sonra işler değişti: havacılık sektörü serbestleştirildi. thy'nin tekeli sona erdi. atlasjet, pegasus, fly air, onur air gibi özel havayolları devreye girdi.
    müthiş bir rekabet başladı.
    bilet fiyatları düştü.
    sonuç: sıradan vatandaşlar, özellikle uzun yolculuklarda (mesela İstanbul'dan van'a) uçağı tercih eder oldu.
    hadi rakamını da verelim:
    2002 yılında uçak firmaları 8.5 milyon iç hat yolcusuna bilet satmıştı.
    2006'da, yani sadece dört yıl içinde bu rakam kaça çıktı biliyor musunuz?
    sıkı durun: 28.8 milyona !
    artış üç kattan fazla.
    erdal Şafak geçen gün bu verileri ' sivil havacılığın demokratikleşmesi' olarak niteliyor ve ekliyordu: " toplumun demokratikleşmesi böyle olur... toplumsal kaynaşma böyle güçlendirilebilir.... "
    erdal abi çok doğru bir saptama yapıyor ama sözünü ettiği ' kaynaşma' hemen meydana gelmiyor.
    uçakla seyahat etmeyi bir ayrıcalık, bir statü göstergesi, zenginliğin, prestijin işareti sayan ' eski' yolcular, bu demokratikleşmeyi hemen kabullenemiyor. (bazen haksız da değiller.)
    bundan 10 yıl önce uçağa bindiğimde nispeten sessiz, sakin bir ortam olurdu.
    Şimdi ise uçaklar, ağlayan çocuklarını susturmaya çalışan başörtülü annelerle ya da ayakkabısını çıkarıp tespih çeken adamlarla dolu. (hostesler uyarıp duruyor.)
    havalandırma sisteminin çalışmasına rağmen iç hat seferlerinin kokusu da değişti.
    'yeni' yolcularda deodorant ve parfüm kullanma oranı düşük. koku sürmüş olsalar da, bu koku ' eski' yolcuların tanıdığı, bildiği, alıştığı ' beyaz türk' parfümlerinden epey farklı.
    dolayısıyla ' eski' yolcular, sivil havacılığın demokratikleşmesinden hiç de memnun değiller.
    ayrıcalıklı mekâına tecavüz edilmiş, yaşam alanlarına istemedikleri misafirler girmiş gibi hissediyorlar.
    can sıkıcı olsa da gerçeği söyleyelim: ' eski' yolcular, ' yeni' yolculardan tiksiniyor. evet, tiksiniyor !
    aptes suratlı, badem bıyıklı adamları; başörtülü ya da türbanlı kadınları görmek istemiyorlar. hele koklamak... o daha da korkunç geliyor!
    peki 'suçlu' kim?
    evet bildiniz:
    sivil havacılığı rekabete açarak, koltuk fiyatlarının düşmesine yol açan hükümet.
    ekonomideki liberal politikalar, kazancını kah uçağa binerek, kah akmerkez'de alışveriş yaparak harcayan yeni bir kitle yaratıyor.
    böylece ' göze çarpar' oluyorlar. ve görünür oldukça ' eski' burjuvaları tedirgin ediyorlar.
    " Çoğalıyorlar; bakın işte her yerdeler " izleniminin ve hemen ardından gelen, " bunlar bizim hayat tarzımıza müdahale edecek " tedirginliğinin maddi temeli yukarıda anlatmaya çalıştığım ' karşılaşmadan' yani ' kaynaşamamadan' başka bir şey değil.
    --- alıntı ---

    (bkz: halk plajlara akin etti vatandas denize giremiyor)

    (mancene 16.05.2007 15:40 ~ 16.05.2007 15:41)
  8. cumhuriyet halkındır dedikten sonra sadece kendileri gibi düşünenleri halk olarak kabul eden bilinçsiz bi kalabalığın olmayan sorunları varmış gibi göstermeye çalıştıkları toplantı
    (kertmeyenkele 16.05.2007 16:52)
  9. yabancı ülke vatandaşlarının hep yanlı ve yanlış haberler yüzünden ülkemizi iran gibi zannettiğini ve türkiye iç işlerinden bihaber olduklarını düşünürsek "bravo türkler, çok iyi iş yaptınız. havlu kafalara ölüm" tarzı yorumların çok ta önemsenmemesi gereken mitinglerdir.

    türkiye ile ilgili belgesel yapmak isteyen her yabancı gazeteci ve araştırmacı ilk önce çarşambaya gidiyor, resim yayınlayacakları zaman hep çarşaflı kişilerin resimlerini yayınlıyorlar yani türkiye için böyle bir imaj çiziliyor. ülkemiz insanlarının da iranvari zorlama bir rejim ile yönetildiklerini düşünüyorlar ve bu sözde zoraki rejimden kurtulmak için yapıldığını düşündükleri mitinglere de "good job" diye yorum yapıyorlar.

    bizim insanımız bile mitinglerde eleştirenin* niye eleştirdiğini, eleştirilenin niye eleştirildiğini anlamamış, anlam verememişken elin amerikalısı, cezayirlisi nereden anlasın.
    (mrty 18.05.2007 09:41 ~ 18.05.2007 09:42)
  10. ağa dizileri aptal magazin programlarından sonra .okunu çıkarttığımız son zımbırtıdır. anlamıyorum herşeyi illa bayana kadar yapmak zorunda mı hissediyor halkımız, bir yarışma çıkıyor 2 hafta içinde her kanalda aynı gün aynı saatte aynı yarışma, her yerde aynı kadın programları, her yerde aynı diziler, şimdi de her yerde mitingler. kardeşim tamam yaptınız 3 miting iyiydi hoştu, tepkinizi koydunuz. aynı şehirde iki defa yapmanızın ne anlamı var? her hafta bir miting yapmadan rahatlamıyor musunuz?
    (mrty 18.05.2007 22:11 ~ 18.05.2007 22:12)
  11. cumhuriyet, laiklik ve benzer kavramların insanlar için bir amaç değil de araç olduğu düşünüldüğünde , yurdum insanının yaşamlarının amacı hakkındaki kavramları karıştırdıkları söylenebilir. biz cumhuriyeti var etmek için yaşamayız, aksine cumhuriyet ve diğer yönetim ve düşün sistemleri bizim daha iyi yaşayabilmemiz için birer araçtırlar, hiçbirşeyi gereksiz yere kutsallaştırmanın bir anlamı yoktur.
    (samsara 19.05.2007 04:49)
  12. katılanların, tertipleyicilerin istekleri doğrultusunda toplandıklarını düşünmenin yanlış olduğu mitinglerdir. çünkü katılan milyonlar, türk milleti'nin uyumadığını, vatan toprağının satılmasına göz yummayacağını, halka hesap veremeyenlerin artık iktidar koltuğunda oturamayacağını haykırmak istemişlerdir.
    bu açık hava toplantılarını düzenleyenler de bilmelidirler ki, vatan söz konusu olduğunda, particilik son sırada gelir.
    herkes de idrak etmelidir ki, vatanın varlığı ve bütünlüğü söz konusu olduğunda türk milleti'nn gözü başka şey görmez, tam bağımsızlık elde edilinceye kadar bu haykırış sürecektir.
    aslolan şunun bunun partisi veya sloganı değildir. şucular veya bucular da umurumuzda değildir.
    öyle bir günde yaşıyoruz ki, millî değerleri sahiplenen kim olursa olsun, halk onun arkasında doğru bildiğini haykıracaktır. sonra gider, istediğine oyunu verir.
    vatanın bölünmez bütünlüğüne yemin edenler, kalkıp da bölünmeyi körükleyen işler yaparlarsa affedilmeyeceklerini bilmelidirler.
    gaflet ve dalâlet, hattâ hıyanet içinde olanlara gelince...
    tarihe baksınlar.
    tarih tekerrürden ibarettir.
    (hashacip 19.05.2007 16:19)
  13. basta çok güzel emellerle baslayan işte sonunda akıllandık düşünmeye basladık demişken çok daha farklı taraflara çekilen ve sol hakimiyetli bir provakasyon olmaya baslayan nafile eylemlerdir...
    (hb 19.05.2007 17:17)
  14. o mitinkler için çalışanlardan ,kendini paralayanlardan birisi de benim hocam ve bir derneğin başkanı bu adam tam bir islam düşmanı kendisinin aslında maymun olduğunu savunuyor . bu ve bunun gibilerin derdi vatan ,millet deği ,çıkar sağladıkları makamların kendilerinden alınma korkusu.cumhuriyet mitingi diye toplandılar sol birleş diye bağırdılar demekki cumhuriyet için çıkmamışlar kendi fikirleri için çıkmışlar..her zaman art niyetlerini gösteriyorlar birgün ama birgün, mutlaka iyiler kazanacak . ülkemiz kendine çalışana değil millete çalışana ihtiyaç duyuyor .
    (edebiyatci 19.05.2007 17:55)
  15. cumhuriyet kavramının tdk sitesinde tam olarak

    --- alıntı ---
    milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi.
    --- alıntı ---

    tanımlanıyor olması, ve bu mitinglerde şu anda yönetimde olan ve ne darbe nede hile ile, yanlızda milletin kendi iradesi ile seçilmiş olan hükümete hakaretler içermesi sebebiyeti ile bu isime layık olmayan mitinglerdir.

    * * * *
    (rumelisalaklarsalagi 19.05.2007 20:22 ~ 19.05.2007 20:26)
  16. kökü ''meeting'' di yanılmıyorsam. hani şu toplaşmak* olan. işte onun türkiye ''cumhuriyeti'' nin sürerliği için yapılmış olanı. amacı kesinlikle şov değil. demokrasinin cilvesi olan çoğunluk bazlı seçimlerde sessiz kalmaya kendini mahkum etmiş kitlenin '' hani oy kullanmadılar'' *
    -ne yaptık lan biz?!!!
    nidasıyla silkinip ninnilerle gittiği uykudan döndüğü harekettir.
    onlar niyetlerini açıkca belli ettiler. laf çarpıtmadılar ve ''lan'' la ''ana'' yı aynı metin içine düzmediler.
    onların çoğunun evinde tdk sözlüğü var ama gel gör, belli kesimlerden yatarak gelir sağlayamadıkları için ''it'' gibi çalışmak zorunda kaldılar ve '' allahım sen bizi şeriattan koru dediler''
    cevapları naifce oldu kelmeleri şairene dizemediler. laf cambazlığı boş adam işidir, bu adamlar boş kalamadılar. şu saatlerde boş kalmış bir adam olarak ben cevap veriyim.

    ''allahım sen bizi, seni reklam olarak kullanabilcek kadar düşmüş karanlık zihinlerden koru, çünkü onlar senin adını anarken bile hile, hurda peşindeler. ''

    amin..
    (maikule 20.05.2007 03:16 ~ 20.05.2007 03:22)
  17. nokta dergisi eski genel yayın yönetmeni alper görmüş'e göre; bu mitingleri ordu örgütledi.
    http://www.mozaikhaber.com/index.php?news=766
    (gambito 04.06.2007 13:06)
  18. mitingleri ordunun organize ettiğini le monde de tespit etmiştir. demek ki fethullah gülen le monde'u satın almıştır. (#96645)


    zaten küresel ısınma, susuzluk gibi sorunların da aslında fethullah gülen tarafından organize edildiği zannedilmektedir. * *

    http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=547579

    ek:
    1. tabi bu tespitleri daha önce zaten hasan cemal yapmış olduğundan demek ki hasan cemal de gizli şakird'dir.
    (mancene 04.06.2007 13:36 ~ 04.06.2007 15:27)
  19. sadece chp'ye mal edilmemesi gereken mitinglerdir. cumhuriyeti savunan bir çok chp sempatizanı olmayan kişi de bu mitinglerde bulunmuştur.

    ve hakaret boyutunda dalga geçilmesi de aymazlığın önde gitmesidir. o mitinglerde toplam 3-4 milyon insan irade koymuştur. türkiye'nin oy kullanan 35 milyondan fazla seçmeni olduğu için de 3-4 miyon kişinin sadece bir amaç için yeterli olamayacağı aşikardır. onun için "bak bak biz kaç kişiyiz" veya "bi işe yaramadı gördünüz işte nıhahalolaaaaa" gibi tepkiler vermek kusura bakmayın ama "boş kafalılıktır".

    boş kafalılıktan sakınınız.

    not: bu tanım bir başka tanıma falan cevap niteliği taşımamaktadır, bilenler bilir tanıma cevapları özel mesaj veya oy ile yazacağımı, onun için üstteki tanımlarda muhatap aramayınız. sevgiler&saygılar.


    edit: not kısmı "aslında öyle ama siz öyle anlamayın" diye algılanmış, yanlış anlaşılmış, şöyle diyeyim; cevabım ve tepkim bir ideolojiyedir. şahıslara değil. her yazı zaten bir şeye cevaptır, hayata, insanlara, düşüncelere kimi zaman da kendinize. benimki de genel kanıya cevaptır. kişiler üzerine alınmasın.
    (argus wishingwell 23.07.2007 13:23 ~ 25.07.2007 12:07)
  20. ( #128846 )

    sloganların gündeme getirilmesinin en büyük amacı bir milli irade hatırlatmasıdır.

    konu cumhuriyet ise cumhurun iradesi işte ortadadır. sayım yapılacaksa işte sayım sonucu da ortadadır.

    elbetteki mitinglere saygımız sonsuz; ancak bu mitingler yargıda, siyasette, sokakta ve medyada kullanılmıştır.

    bu mitinglerin üzerinden milletin iradesine ipotek konmuştur. bu mitingler baston edilip; en çok oyu almasına rağmen abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığı komik ve mesnetsiz uzlaşma sözcüğü ile engellenmiştir.

    en basitinden erken seçimlerin dolaylı müsebbi bu mitinglerdir. ak parti'nin % 46, kusür oy almasının da sebebi bu mitinglerdir.

    cumhuriyet mitinglerine en çabuk ve çok deniz baykal sahiplenmiştir. şimdi ise deniz baykal'ı gören cennetliktir.
    (mancene 23.07.2007 15:27 ~ 23.07.2007 17:27)
  21. cumhuriyet mitinglerinde amacı demokrasi olan insan sayısı görülenden çok daha azdı..bambaşka çıkarlar ile bağırıyordu insanlar besbelli..ilk başta acaba dedim değişiyor muyuz hakikaten,türk olduğumuzun bilincine mi varıyoruz yeniden..ancak geçtikçe zaman o mitinglerde yürüyenlerin aklı daha bir bulanıklaştı ve kayboldu demokrasi,laiklik dediğimiz tanımlar..şimdi daha bir kahroluyorum eskiye göre...
    (mecmua 23.07.2007 17:17)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.