the lord of the rings

  1. filmleriyle, kitapları arasında bir cok farklılık olsada ikisinde de farklı güzellikler yakalanan fantastik seri.


    (vegmas 27.03.2006 18:58)
  2. john ronald reuel tolkien tarafından üçleme halinde yazılmış müthiş bir şaheser. fantastik dünyaya açılan kapılar bu üçleme sayesinde aralanmıştır.zamanının ünlü dil bilginlerinden olan tolkien , o zamanlar saygı duyulmayan bir tür olan fantastik edebiyat dalında yazdığı bu eser yüzünden bayağı tepki toplamış fakat bu edebiyat dalının saygınlığını artırmıştır. kitapta farklı ırklardan oluşan yol arkadaşlarının , kötülük kaynağı olan bir yüzüğü kimseye kaptırmadan yok etmeye çalışması anlatılmaktadır fakat konu aslında bu kadar basit değildir. fantastik edebiyat ile uğraşmayan kitapseverlerin bile en azından bir kere okuması gereken bir üçlemedir.
    (satanic romance 28.03.2006 00:18)
  3. tolkien'in üniversite yıllarında yazmaya başladığı*), türkçe ismi yüzüklerin efendisi olan, muhteşem eser.

    eser üzerinde çalışırken çocukları için yazdığı hobbit, üçlemeye giriş niteliğindedir.

    yüzük kardeşliği, iki kule ve kralın dönüşü adlı kitapların herbiri içinde iki kitaptan oluşmaktadır.

    orta dünyanın kaderinin belirleneceği noktada, bu kaderin bağlı olduğu tek yüzük'ün çevresinde, güçlenen dostluklara, iyi ile kötü arasında ezeli bir savaşa ve küçük bir yaratığın tüm dünyanın kaderini belirleyebileceğine dair bir hikayedir. bir büyük yolculuğu ve sayısız yan yolları anlatmaktadır. bu yolda, bir büyücü düşerken bir başkası yeniden doğacak, sürgündeki bir kral evine dönecek ve bir buçukluk* kötülüğün özüyle yüzleşecektir.
    (olurooleseylerbazen 28.03.2006 09:11)
  4. (bkz: lord of the rings)
    (olurooleseylerbazen 29.03.2006 11:16)
  5. tolkien'in üniversite yıllarında yazmaya başladığı*, türkçe ismi yüzüklerin efendisi olan, muhteşem eser. eser üzerinde çalışırken çocukları için yazdığı the hobbit, üçlemeye giriş niteliğindedir.

    yüzük kardeşliği, iki kule ve kralın dönüşü adlı kitapların herbiri içinde iki kitaptan oluşmaktadır.

    orta dünyanın kaderinin belirleneceği noktada, bu kaderin bağlı olduğu tek yüzük'ün çevresinde, güçlenen dostluklara, iyi ile kötü arasında ezeli bir savaşa ve küçük bir yaratığın tüm dünyanın kaderini belirleyebileceğine dair bir hikayedir. bir büyük yolculuğu ve sayısız yan yolları anlatmaktadır.

    bu yolda, bir büyücü düşerken bir başkası yeniden doğacak, sürgündeki bir kral evine dönecek ve bir buçukluk* kötülüğün özüyle yüzleşecektir.

    ayrıca (bkz: lord of the rings)
    (olurooleseylerbazen 01.04.2006 16:00)
  6. zamanında sadece kaçış edebiyatından ibaret görünen eser zamanla değerini kanıtlamıştır. ayrıca peter jackson tarafından çekilmiş bir film üçlemesi de mevcuttur ki kendisi hakkında düşünceler oldukça çeşitlidir. genelde kitabu önceden okumuş ve hayran kalmış insanları pek beğenmemesi ama geri kalan kesimin bayılması oldukça ilginç bir durumdur.
    yine de kitaplar takdir edilir hatta hayran kalınır ve ne kadar ayrıntıya, farkedilmeyen bilgiye sahip olduğu görüşüp şaşılır.
    (amarie 28.04.2006 22:55)
  7. türkiye'de metis yayınlarının koca gagalı kargasının kanatları altında yayımlanan -belki de yayınlanan...- muhteşem bir üçleme.
    "yüzüklerin efendisi" olarak elden ele dolaşan bu üçkitap yaklaşık yarım asırlık bir çalışmanın sulu, olgun üçyemişidir.

    metis yayınlarının bahsi geçen bu üçkitabının fevkalâde bir çeviriye sahip olduğuna değinmeden geçmek büyük bir hata olur. gerek "yolgezer", gerek " brendibâdesi", "fırtınabaşı", "kuyutorman" gibi insanın aklını başından alan türetileriyle - buyurun bunu da ben türettim- beraber tarihin muhtemelen tozlu -nereden baksanız bir on sene geçti üzerinden- sayfalarındaki en rahat satırlara kurulmuş, gerim gerim geriniyordur herhâlde çiğdem erkal ipek ile bülent somay.

    öykü özet olarak iyilerle kötülerin savaşını anlatır; iyiler her zamanki gibi güçsüzdür ve binbir güçlüğü aşar. bu kavram kimilerine çok basmakalıp gelir - özellikle de şu zamanlardaki diyarlar karmaşası yüzünden büyük üstâd tolkien'i anlamakta güçlük çekenlere. ancak unutmamak gerekir ki bunun nedeni üstâd tolkien'den sonra herkesin nihai iyilerle kötülerin savaşını konu almasıdır.

    "ağbi o elfi tolkien bulmamış ki, zaten varmış." gibi türlüçeşit yorumlar vardır her gün duyduğumuz. evet elf diye bir şey vardır, ancak bahsi geçen elfler kesinlikle üstâd john ronald reuel tolkien tarafından yaratılmış ve hatta deyim yerindeyse üfürülmüştür.
    üstâdın peri masalları üzerine bir araştırması olan "on fairy stories"de de belirtildiği gibi anglo-sakson kökenli olan elf sözcüğü fransızcadaki fairy ile tıpatıp aynı anlamdadır ve aynı şekillerde, benzer öykülerde geçerler -elma çiçeği perileri, mantarcık perileri v.b.-.
    anlayacağınız elfler de -her nereden girdiyse karman çorman kültürümüze- bildiğimiz ufak tefek, kanatlı ve hatta yaşı benimkine denk olanların "tinkerbell" hanım ile özdeşleştirdiği, minicik olmalarına rağmen kusursuz hatlara sahip olan kimitakım yaratıkçıklardı eskiden; ancak üstâd tolkien sayesinde kimimizin "nymph" olarak tanıdığı, kusursuzluklarıyla meşhur perilere dönüştüler ki bana kalırsa bu muhteşem bir gelişimdir.

    "yüzüklerin efendisi" her ne kadar türkiye'nin kalburüstü edebiyatçıları - edebiyat hayranları demek daha doğru olur sanırım - için üçbüyük edebişaheser olsa da; ne yazık ki kalburdan dökülen kimseler için "liv tyler'ı biliyon mu lağn?" diye sorulan bir soruya verilen yanıtın ilk kısmından başka bir şey olamıyor* - kahrolsun eğitim sistemi.

    bunun yanısıra hobbit öyküsü tümden atlanıp yüzüklerin efendisi'nin film edilmesi - hem de bu kadar rezil bir senaryoyla - tamamiyle yanlıştır.
    hem de bu sadece benim değil, aynı zamanda üstâd tolkien'in de fikridir; türkçeye "kayıp öyküler kitabı" olarak çevrilen "the book of lost tales"in onikinci sayfasında yazılmış olduğu gibi;

    "...babam için sorun olan şey, aynı mektubun başlarında söylediği gibi, onun yani {silmarillion'ın} okura sunumunun yüzüklerin efendisi'nin yayımlanışından sonra yapılacak olmasıydı, babam bu işin doğru zamanının çoktan geçip gittiğini düşünüyordu."

    sizce böyle düşünen bir insan başından evvel kıçının filmini çeker miydi bir öykünün?..
    (tospik 05.06.2006 18:18)
  8. kitabını okumayıp filmini seyretmeyenlerin duyup okuduğu pek çok isim/sıfatın araştırılması sonucunda karşısına çıkan bu kadar ciddiye alındığına inanamadığım kumpanya.
    (sebepsiz yalnizliklar 31.08.2006 18:49)
  9. Ä°çindeki fantastik ögeler sadece boş safsata değildir. çoğu zaman yazarın felsefesini dile getiren ve hayatın parçalarını sembolize eden varlıklardır; orklar, elfler, cüceler... Ä°çinde çok fazla şeyi içerir, daha doğrusu tür olarak belli bir yere koyulamaz bu yüzden de.

    benzer tarzları açısından (bkz: dune)
    (letsgotobed 30.09.2006 15:05)
  10. sauron! *

    (bkz: sauron)
    (merlin 21.11.2006 21:31)
  11. (bkz: yüzüklerin efendisi)
    (van der kluft 22.11.2006 18:28)
  12. bu muhteşem üçleme okunmadan önce mutlaka silmarillion ve sonrasında hobbit okunması gerekir. eğer bu iki kitap okunmadan yüzüklerin efendisine geçilirse, hiçbirşey anlaşılmaz, anlaşılsa bile bir anlamı olmaz.
    (bitter 09.01.2007 05:27)
  13. batı kültüründe sadece çocuk masallarında kalmış fantazya edebiyatınının ivmelenmesine neden olan yazım.

    bir kült olarak, fantastik yazının el kitabı gibi bir şeyi olmuştur artık.

    insan duygularını çok güzel işlemiş olan bu yazının en büyük eksiği bir maceradan öteye geçememesidir.
    içinde edebiyatik bir değer barındırsa da, gerilim veya politik stratejiyi, ya da içsel benliği gözler önüne sürmekten yoksun olsada, bizler onu böyle kabul edip, böyle sevmişiz.

    okumak isteyenlere ise önerim, ilk önce yüzüklerin efendisinden başlamalarıdır, ardından hobbit, güç yüzüklerine dair ve silmarillion sıralamasında olması. * *
    (merlin 18.02.2007 07:39)
  14. üç yüzük göğün altında yaşayan elf krallarına
    yedisi taştan saraylarında cüce hükümdarlara
    dokuz yüzük ölümlü insanlar'a, ölecekler ne yazık
    bir yüzük gölgeler içindeki mordor diyarı'nda
    kara tahtında oturan karnlıkkaranlıklar efendisine
    hepsine hükmedecek bir yüzük, hepsini o bulacak
    hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak
    gölgeler içindeki mordor diyarı'nda
    (yavuz cetin 26.03.2007 07:39)
  15. yüzüklerin efendisi kitabı ilk elime geçtiğinde o zamana kadar daha hiç fantastik kurgu okumamıştım. (gerçi yüzüklerin efendisine de tamamen fantastik kurgu denemez) başlarda normal bir kitap gibi varsayarak okumaya başladım, e biraz zorluk çekiyorsun tabi: kitap hobit denen kısa boylu kıllı ayaklı insanımsı ama insan olmayan şeylerden, elf denen zarif bir halktan, farkı bir dünyadan bahsediyor. yazar yeni bir dünya kurgulamış bunun üzerine değişik karakter ve yaşayış biçimlerine sahip ırklar eklemiş vebunlara yeni diller yaratmış. yüzüklerin efendisi yapıtına sağlam bir omurga hazırlamış (silmarillion, hobbit).... taktir etmemek elde değil. okurken sizi yaşadığınız dünyanın bayağılığından kurtarıp yepyeni bir evrene naklediyor ve içinizde birden bu yepyeni dünyayı keşfetme merakı doğuyor. kitapta geçen her yerde merakınızı cezbeden birçok ayrıntı yatıyor. kısacası fantastik kurgu ya yeni başlayacaklar için güzel bir başlangıç olabilir( türü sevmeyenler için de bir istisna olması yüksek bir olasılıktır) ve zaten bu türün sevenleri için mutlaka okunması gereken bir kitaptır.

    ben silmarillion, güç yüzüklerine dair ve hobbit'i yüzüklerin efendisi üçlemesinden sonra okumuştum ve çok hoş gelmişti ama yüzüklerin efendisini okumamuş bir insan için bu kitaplardan başlamak bence tehlikelidir çünkü okuyan muhtemelen daha bitiremeden " eeh yeter be ne diyor bu ...." dan daha kötü tepkilerle kitabı bırakacak ve yüzüklerin efendisine de dokunmayacaktır.

    (bkz: the battle for middle earth)
    (bkz: the battle for middle earth 2)
    (shade 06.05.2007 18:17 ~ 06.05.2007 18:22)
  16. kitabı, filmi ve oyunu bambaşka olan tolkien eseri.
    (edheladan 09.08.2007 13:30)
  17. okumaya başlamadan önce not: bu yazı the lord of the rings ve the dark tower serilerini okumuş olan benim tarafımdan, tamamen taraflıca yazılmıştır. seriler hakkında spoiler içerebilir.

    kısaltmalar;
    tdt: the dark tower
    lotr: lord of the rings

    her ne kadar stephen king tdt serisini tolkien'e saygı duruşu niyetiyle lotr serisinden esinlenerek yazdığını, tolkien'in kitabına hayranlıkla baktığını söylemiş olsa da, lotr serisinden esinlenilmiş denilse de bence tdt serisi lotr serisi ile tek bir benzerlik bile göstermeyen, lotr serisinden kat kat daha uzun ve ayrıntılı bir seridir. ve şahsi kanaatim; the dark tower serisi lotr serisini çoktan geçmiş, yemiş bitirmiştir.

    lotr serisi 3 bölüm halinde sinemaya uyarlanmışken tdt serisini filme çekmeye kalkarlarsa sanırım en ufak haliyle 6 bölüm gerekir. ve şu anki teknolojiyle adam gibi bir uyarlama yapılması da pek mümkün olmaz. yapılırsa da lotr serisinin 10 katı bir fiyata mal olur. lotr serisine oranla çok daha fazla özel efekt, çok daha fazla ve ayrıntılı mekan ve dünya tasarımları, ayrıyetten karakter ve diyalog ve aksiyon sahnesi barındırması gerekir. hurra savaşlar olmaz belki, sadece orası eksik kalır. lotr ve tdt serisi arasındaki en büyük fark ise bence tdt serisinin insanın içine işlemesindeki en büyük etken olan duygusal taraftır. roland'ın iç dünyası zaten bilinmezliklerle, korkuyla ve kırılganlıklarla doluyken, uzun bir geçmiş söz konusuyken, sadece "oy" ismini duymanız bile sizi huşu içinde bırakabilir. susannah'ın şarkısı kitabının bölümü çekilse sanırım herkes ağlamaktan bir hal olur. roland'ın ölü bir çocuğun hayaletiyle olan konuşmaları herkesi yarar atar, senelerce kimsenin aklından çıkmaz o diyaloglar. ayrıca bu dünyada o denli geniş ve mükemmel karakteri yansıtabilecek aktör/aktris var mı acaba?

    tdt serisi zaten stephen king'in tüm kitaplarında parça parça hikayeler barındırır. yani aslında stephen king'in hayatının kitabıdır bu, ve hepsi birleştirilmeye kalkışılsa onbinlerce sayfa olur eminim. keşke king amcam bu dünyaya gözünü kapamadan önce şu film işine bir el atsa, hayatının filmini bir çekse.

    lotr serisinde en göze batan şey epik bir destan okur gibi bir atmosfer yaratılmış olması, bir sürü farklı ırkın, onların gelenek ve göreneklerinin ve hatta dillerinin bile yaratılmış olmasıydı. bu gerçekten muazzam bir yetenek gerektirir ve kesinlikle ayakta alkışlanacak bir özendir. sanırım lotr serisinin tdt serisini geçtiği tek yer de bu "gerçekçi fantastik ırk" yaratma konusudur. stephen king tdt serisinde ırk yaratmamıştır. konuya ve karakterlere özen göstermiştir. tdt serisi de lotr serisini bu anlamda geçmekte, fark atmaktadır.

    bunun dışında, tdt sersini okuduğunuzda içinizde bir burukluk kalır. keşke bitmeseydi, keşke devam etseydi dersiniz. hatta kendinizi serideki karakterlerle o kadar yakın hissedersiniz ki onları özlemeye bile başlarsınız. yada ara sıra o efsanevi diyaloglardan bazıları aklınıza gelir, kafanız takılır, dünyadan koparsınız. fakat lotr serisi bittiğinde kendinizi tatmin olmuş ve ve bir başka gandalf macerasında buluşmak üzere diyen bir kitap bitirmiş gibi hissedersiniz. oradaki karakterler ile aranızda bir bağ oluşması durumu çok fazla yaşanmaz. iyi ve kötü karşı karşıya gelmiş ve iyiler kazanmıştır. klasik bir sondur lotr serisinin sonu. fakat tdt serisinde böyle bir ayrım, böle bir klasiklik yoktur.

    tdt serisi hayatım boyunca okuduğum en destansı, en efsanevi, en muhteşem, en kusursuz, en içe işleyen, en duygusal, en karizmatik, en korkutucu, en merak uyandırıcı, en uzun ve en ayrıntılı seriydi. lotr ile yanyana koyduğumda lotr serisi bana lafontaine hikayesi gibi geliyor şimdi. biliyorum tolkien'e haksızlık ediyor gibi görünüyorum ama cidden böyle düşünüyorum.
    (iknowthepiecesfit 26.03.2008 17:09)
  18. pek çok içen, güzel içen arkadaşlara söylenen versiyonu;
    (bkz: the lord of drinks)
    (baptista 26.06.2009 18:20 ~ 26.06.2009 18:20)
  19. arkadaşlarımla birlikte playstationun karşısında bitirmeyi çalıştığımız oyundur.her ölüşümüzde üzüldüğümüz her kazanışımızda savaş naraları attığımız oyundur.*bilim kurgunun babası diyebileceğimiz bir kitaptır/filimdir...
    (wampircan 27.06.2009 23:52)
  20. köklerini silmarillion'dan alan, bir gece vakti tekrar okumaya kalkıştığınızda hobbitlerin maceralarına başlaması ile ile orta dünya'nın sonsuz arazilerinde kendiniz yolculuk ediyormuşsunuz gibi hissetmenizi sağlayan eser. yılda bir tekrar okunasıdır.
    (noraktar 31.08.2009 21:09)
  21. üçlemeyi 4. kez bitirmeme ne olacağını çok iyi bilmeme rağmen, son kitabın sonunda gözümden 2 damla yaşın süzülmesine engel olamadığım, harika ötesi hatırat.. büyük üstada saygılar...
    (rumelisalaklarsalagi 10.12.2009 00:09)
  22. bitirmeye muvaffak olamadığım kitaplar arasındadır kendisi. artık çevirisinden midir yoksa bende mi bir problem var bilemiyorum. bu gözler tutunamayanlar'ı bile bitirdi ama bu kitaba takıldı kaldı. kısfmet.
    (judas 24.03.2010 09:38)
  23. filmi için konuşursak, bence en hüzünlü sahnesi ilk filmin extended versiyonunda yer alan, aragorn'un bizim buçuklukları bree den, ayrıkvadiye götürdüğü esnada gerçekleşir. bizim hobbitler frodo hariç fosur fosur uyurken, aragorn elfçe bi şarkı mırıldanır. bizim frodo da bilbo sayesinde az buçuk elfçe bilir şöyle bi diyalog geçer aralarında;
    Frodo: Who is she? This woman you sing of? *
    Aragorn: 'Tis the Lay of Lúthien. The Elf-maiden who gave her love to Beren, a mortal. *
    Frodo: What happened to her? *
    Aragorn: She died. *

    Burada Silmarillonda geçen Beren-Luthien aşkına ait bir şeyler mırıldanmaktadır. ve arwen ile olan aşkını bu efsane ile özdeşleştirmektedir. malum ölümsüz luthien aşkı için orta dünyada kalır ve hatta ölür. O sırada aragorn, Arweni denizin diğer tarafına geçeceiğini düşünmektedir ve içlenmektedir. falan filan.
    (merlin 04.06.2012 23:59 ~ 05.06.2012 00:03)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.