cevizli sucuk

    elazığ'da ki ismi için (bkz: orcik)

    ayrıca elazığ'a ait bir diğer yöresel lezzet için (bkz: orcik şekeri)
    (11.09.2006 23:25)

mayoz bölünme

    çevremize baktığımızda dejavu görmüş hissine kapılmamızı engelleyen mucizevi hücre bölünmesi çeşidi.. üreme hücrelerinde görülür.. ve canlılarda dna çeşitliliği sağlar..

    ilinti bir konu için (bkz: crossover)
    bir diğer hücre bölünmesi çeşidi için (bkz: mitoz bölünme)
    (11.09.2006 11:34)

sihirli annem

    ulkemiz televizyonlarinda hikmeti bilinmeyen bir sekilde klonlari katlanarak cogalan.. zararli yapit..

    yakindan ilgili yeni nesil bir dizi "selena" ve hakkinda genis bir elestiri icin lutfen (#41649)
    (11.09.2006 02:42)

selena

    türkiye'deki yaşantıyla uzaktan yakından alakası olmayan büyülü cadılı filmlerin ne hikmetledir bilinmez suni bir popülerlik kazanması sonucu ortaya çıkan dizilerden biri..

    kurtlar vadisi gibi filmlere bi ton laf edenler bu filmler için neden susup oturur, çünkü koyun piskolojisi içindedirler.. kurtlar vadisi birileri tarafından (belki güdümlü olarak, belki haklı olarak) kötülenmiştir, bazı insanlar da bunu duymuştur hadi biz de kötüleyelim demişlerdir.. oysa yıllarca sihirli annem yayınlanmıştır ve kamuoyunda herhangi bir ciddi tepkiyle karşılanmamıştır.. çok şükür ki bu diziler de büyük sükse yapmamıştır.. fakat anlaşılmaz konuda bu noktada başlıyor ki, böyle sükse yapmayan bi dizinin taklitleri neden bu kadar artmıştır bu sene.. burada anlatmak uzun sürecektir fakat dikkatli bakıldığında bu tür dizilerde çocukların bilinç altına işlenmeye çalışılan öğeler olabileceği teorisi çok da saçma bulunmayacaktır.. çocuklarımıza az da olsa yarar sağlayacak şeyler izletirsek ve biz de izlersek belki on sene sonra hükümete küfretmek yerine (ki 30 % oy almış) küfredilmeyecek bir hükümet çıkarabiliriz.. veya seçmenler daha iyi bir seçim yapabilir.. veya yine koyun piskolojisinden çıkıp, madem herkes hükümeti kötülüyor ben de kötülüyeyim demiycez.. hükümetin nasıl olduğu sorun değildir burada bence.. tek sorun neyi istediğimizi bilmememizdir.. * * * * * *

    artık yabancılardan uyarlama filmlerden sıyrılıp kendi kültürümüzü ön plana çıkaran, bize bişeyler katan, bişeyler öğreten filmler yapmak zaruridir.. southpark bile bişeyler öğretirken, bizim ülkemizde gerçeklikten alabildiğine uzak bu sihirli filmleri ön plana çıkarmak akla mantığa sığmıyor.. işin içinde bişeyler olmalı!!!

    * *
    (11.09.2006 02:38)

the aviator

    2004 yapımı ilginç bir film.. gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlanmıştır senaryosu *.. howard hughes adlı çok zeki bir insanın hayatından esinlenilmiş ve birçok zeki insan gibi bu zat-ı muhteremin de sıyırma noktasına geldiği anları ve akıllara zarar başarı öyküsünü çok güzel beyaz perdeye yansıtmıştır.. leonardo di caprio, filmde howard hughes 'u, obsessive compulsive disorder hastası olması sebebiyle yaşam kalitesi oldukça düşen bir insanı, canlandırırken üst düzey performans sergilemiştir.. ve sadece görüntüden ibaret olmadığını bir kez daha göstermiştir *... güzel bir film olmasıyla beraber, yakında tv'de gösterileceğini tahmin ettiğimden ayrıca vcd masrafına girilmemesi tavsiye olunur..
    (10.09.2006 23:07)

obsesif kompulsif bozukluk

    ocağın altını açık mı unuttum? ütüyü fişte mi bıraktım? arabanın kapısını kilitledim mi?

    gibi birçok sorular aklına hucüm eden, evet tam anlamıyla hucüm eden ve baskı oluşturan insanlardaki düşünce bozukluğu.. obsesyon (obsession) fikirlerin zihine baskı uygulamasıdır, (compulsion) kompulsiyon ise bu baskılar neticesinde harekete geçmektir.. yani gidip kapı kitlenmiş mi diye onlarca kez kontrol etmektir, üstelik kitlendiğini adı kadar iyi bildiği halde.. ve bunların neticesinde yaşam kalitesinin bozulmasıdır.. kapı kilidi, priz olaylarından çok daha farklı şekillerde ortaya çıkabilir.. örneğin bir kelimeyi defalarca tekrarlama isteği gibi her türlü zorlanma hareketler.. küçük dozlarda anti depresan kullanılarak başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.. psikiyatr'a müracat edilmesi yapılabilecek en olumlu davranış olacaktır.. her ne kadar genelde hasta bunu istemeyecek olsa da..

    tıbbi literatürden başka, türkçesi için (bkz: obsesif kompulsif bozukluk)..

    ayrıca bu konuyu da içeren başarılı bir film için (bkz: the aviator)
    (10.09.2006 22:58)

obsesyon

askeri tatil kamplari

    (bkz: karpuz kaldıran) antalya
    (bkz: kumburgaz) istanbul

    ailesiyle bolca bu kamplarda bulunan arkadaşım, tabldot tabaklarından artık yemek yiyemediğini söylemişti.. şu teneke tepsiler var ya, bölmeli.. gerçi çok pratikler ama..
    (08.09.2006 21:23)

tarık bin ziyad

bağlama

    çalan insanın duygularını bir dekoder gibi çözüp, müziğine yansıttığını keşfettiğimde, daha da bir hayran kaldığım, elektronik olmadığı için her yerde çalabileceğiniz ve sizi yapaylıktan uzak hissettirecek sesler veren dert ortağı..

    size en üst düzeyde bu hisleri verebilecek birini de tanıyorum.. (bkz: erkan oğur)

    (27.08.2006 18:16)

israil

    askeri tatbikat yapabilecek bir hava sahası bile olmayan * *, fakat dehşet verici bir reklam potansiyeline sahip, böylece kendilerini çok iyi pazarlayan ülke.. sanılanın aksine asla devasa güçleri olmamıştır.. abd siyasetine kimsenin yön veremeyeceği çok saklı bir gerçek olmadığı halde, dünya kamuoyunun bir kısmı tarafından görülememektedir.. özellikle şu an olduğu gibi cumhuriyetci kanat başkanlığı elinde tutarken.. evet amerika'daki yahudi lobisi yadsınamayacak bir güce sahiptir, fakat bu lobi kesinlikle öncelikli vatanını israil olarak kabul etmemiştir.. onlar için önce süper güç amerika vardır, zaten bu zenginliklerini süper güç bir ülkede ikamet etmelerine borçludurlar.. abd yıkılacak olursa, ellerindeki gücün hiçbir öneminin kalmayacağını bilirler.. çoğu kez bir piyon olarak destelenmekten öteye gitmeyen (aynı şekilde (bkz: yunanistan)), abd'nin ortadoğu'ya hakim olabilmek için orada sahip olduğu yegane toprak parçasına sahip müttefiğidir israil.. aralarındaki bağlılık, "al gülüm ver gülüm" bağlantısından daha öteye gitmemektedir..

    şöyle bir olasılık öne sürerek bu tez desteklenebilir.. dünyadaki tüm yahudilerin israil'e taşındıklarını varsayalım.. 15 milyonluk bir israil ortaya çıkacaktır.. 15 milyonluk bir devlet isterse dünyanın en ileri silahlarını, en ileri teknolojisini kullansın, dünyaya hükmetmekten çok uzak kalacaktır.. bu nedenle bu topluluk, içinde bulundukları ülkelerde ileri derecede söz sahibi kalarak, bir nevi ülkelerinde direksiyona müdahale etme şansına sahip olarak kalmaları durumunda toplamda çok daha derin etkiye sahip olacaklardır.. abd yönetiminde yüzde 10'luk bir etkinliğe dahi sahip olsalar bu hayalden çok daha güçlü olacaklardır.. şu an dünyada, israil devletinin şişirilmiş etkinliğinden başka bir şey bulunmamaktadır..

    dünyanın en iyi ikinci istihbarat örgütü olarak gösterilen mossad'ın dahi, ülkesine küresel bir üstünlük getirecek herhangi bir hareketi bulunmamaktadır, çok iyi süikast yaptıkları ise yadsınamaz bir gerçektir.. tıpkı bir sokak çetesi gibi.. psikolojik harbi bunlar kadar iyi bilen bir örgüt yoktur.. bu başarıları ülke çapına yayılmıştır ve tüm dünyanın gözünde devasa bir kuvvet ölçeğine getirmiştir kendilerini.. veya bu sadece bir illüzyondur..

    israil'in yaptığı saldırılardan sonra ise, tüm dünyada bariz bir yahudi aleyhtarlığı başgöstermiştir.. başta rusya, avrupa ülkeleri ve müslüman ülkeler olmak üzere.. parantez içinde bu düşmanlığın olması gereken hedefi siyonizmdir, burada her yahudiyi de bir tutmamak gerekir..

    israil kendi etrafına duvar ören tek ülkedir.. ve böyle bir konumda dünyayı etkilemeleri ütopyadır.. abd kendi işini yapacaktır, savaş ekonomisiyle ülkesini süper güç olarak tutmaya çalışacaktır, ortadoğu'ya nüfus etmeye çalışacaktır, ipleri elinde bulundurmak isteyecektir ve israil de şu an için bu yolda bulunmaz bir müttefiktir..

    önce iğneyi kendimize batıracak olursak.. mcdonald's, coca cola, nestle gibi ürünlerin protesto edilmesi için günde yüzlerce mail dolaştırılması yalnız başına çok bir anlam ifade etmemektedir.. zira bizim onlara alternatif ürünler geliştirerek, en azından içpazarımızı -gönül ister ki dış pazarı da- kimselere kaptırmamamız gerekmektedir.. fakat "cola turka içip erdoğan'a para kazandıracağıma coca cola içerim" diyen zihniyetleri gördükçe aklıma sadece şöyle bir bitiş cümlesi geliyor.. biz kendi içimizde bölündükçe, onlar kendi içlerinde daha fazla birleşecekler ve bir gün şu an göstermek istedikleri küresel güce kavuşacaklar... bölünme zamanı değil, ülkemiz için elbirliğiyle birşeyler yapma zamanıdır..
    (27.08.2006 18:03)

isaac newton

    sir ünvanını alıp, sir isaac newton olarak tarihte yerini almıştır..

    dünyayı değiştiren buluşlar yaptığı gerçeği dışında, sion tarikatinin * büyük üstadlarından * olduğu rivayeti vardır.. sir isaac newton tüm bu bilimsel araştırmalarının ardındaki itici kuvvetin, Allah'ı bulup tanımak isteği olduğunu ifade etmiştir. Hristiyan olmasına rağmen, üçlü inançtan * ziyade tek yaratıcı inancını benimsemiştir.. incil üzerinde bilimsel alanlardan fazla çalıştığı kendi ifadesidir.. incilin kodunu çözmeye çalışmıştır.. *

    Newton'un şu sözleri olayı derinlemesine açıklıyor: **

    "Gravity explains the motions of the planets, but it cannot explain who set the planets in motion. God governs all things and knows all that is or can be done."

    "This most beautiful system of the sun, planets, and comets, could only proceed from the counsel and dominion of an intelligent Being. ... This Being governs all things, not as the soul of the world, but as Lord over all; and on account of his dominion he is wont to be called "Lord God" [pantokrator], or "Universal Ruler". ... The Supreme God is a Being eternal, infinite, absolutely perfect." *

    "Opposition to godliness is atheism in profession and idolatry in practice. Atheism is so senseless and odious to mankind that it never had many professors."

    yaptığı bi kötü iş varsa o da, mühendislik öğrencilerinin belalısı calculus'u icat etmesidir.. * *

    * * *
    (26.08.2006 12:14)

rıdvan dilmen

    şeytan lakaplı eski futbolcu, eski antrenör.. halihazırda futbol yorumcusu..

    saçları futbolculuğundan beri, en ufak bir hareketinde ya da rüzgarda hiperaktif bir çocuk gibi oradan oraya koşturur.. ve bu enstantane özenip saç uzatmamıza sebep olurdu.. top oynadığı zamanlar yorumcular kendisine hızı ve çevikliğinden dolayı rüzgarın oğlu şeklinde iltifatlarda bulunurdu.. çok sakatlık geçirdi, şansı bir türlü yaver gitmedi.. galatasaray'ın tanju çolak 'ı vardı, beşiktaş'ın fevzi *'si, fener'in ise rıdvan'ı.. güzel günlerdi..
    (25.08.2006 02:53)

rıdvan

the lake house

    türkçe'ye göl evi şeklinde tercüme edilmiş, 2006 yapımı film..

    başrollerinde keanu reeves ve sandra bullock bulunan, bu ikiliyi hız tuzağı'ndan * 12 yıl sonra bir araya getiren izlenebilirliği yüksek, romantik sayılabilen, bir tutam da fantastik öğeler eklenmiş garip bir film..

    ayrıca yeni bir star keşfettim, bilmiyorum yönetmenler ne zaman farkedecekler * *.. filmde küçük bir rolü olan lynn collins.. çok yakında esas kız rollerinde görmeye başlarız..
    (25.08.2006 01:08)

sayfa: 1-2-3-4-5-6...-19

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.