namaz

 <<

  1. âşık ile maşûkun bezm-i visâle resîde oldukları demdir.
    (uydurellezine velbeceruhu 31.05.2007 14:29)
  2. kimin olduğunu hatırlamadığım aşağıdaki sözcükler namaz ve din arasındaki ince çizgiyi tanımlamaktadır.

    --- alıntı ---
    namaz kılmayanlar kafir değildir
    ama kafirler namaz kılmaz.
    --- alıntı --- hazreti ömer * *

    (mancene 31.05.2007 14:42 ~ 31.05.2007 15:55)
  3. efsaneye göre zaman gazetesinin ismini aldığı kelime*
    ayrıca dinin direği
    (usmenaga 31.05.2007 16:28)
  4. gerçi elimizi sallasak islam alimine çarpıyor, ayıp etmiyelim, nasıl kılınacağı aşağıdaki gibidir.
    --- alıntı ---
    bilindiği gibi namazlar farz, vacib, sünnet ve müstahab kısımlarına ayrılmakta ve ikişer, üçer, dörder rekatlı bulunmaktadır. bu namazlar daha önce yazdığımız üzere farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine ve adabına riayet edilerek şöyle kılınır:

    1) sabah namazı
    sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: "niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya", diye niyet edilir. hemen eller yukarıya kaldırılıp "allahu ekber" diye tekbir alınır. ondan sonra eller bağlanır ve "sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük" okunur. arkasından "eûzübillahimineşşeytani'r-racim bismillahirrahmanirrahim" diyerek eûzü besmele çekilip fatiha suresi okunur sonra "amîn" denir ve bir mikdar daha kur'an okunur (1). arkasından "allahu ekber" deyip rükûa varılır. bu halde en az üç defa "sübhane rabbiye'l-azîm" denir. sonra "semiallahülimen hamideh" denilerek ayağa kalkılır. ayakta "allahümme rabbena ve lekelhamd" denilir (2). ondan sonra "allahu ekber" diyerek secdeye varılır. secde halinde de üç defa "sübhane rabbiyel'alâ" denir. sonra "allahu ekber" denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. yine "allahu ekber" denilerek ikinci secdeye varılır. bunda da üç defa "sübhane rabbiyel'alâ" denilir. bununla bir rekat bitmiş olur.

    bu ikinci secde arkasından "allahu ekber" denilerek ikinci rekata kalkılır. tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. fatiha suresi ve bir mikdar daha kur'an okunur. birinci rekatta olduğu gibi, rükû ve secde yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki, buna "ka'de = oturuş" denir. burada "ettehiyyatü lillâhî ve allahümme salli ve barik, rabbena atina" diyerek dualar sonuna kadar okunur. sonra "esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diyerek sağ tarafa ve yine "esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diyerek sol tarafa selam verilir. böylece iki rekatlı namaz bitmiş olur (3).

    bütün bu tekbirler, tesbihler ve kıraatlar, yalnız namaz kılanın işitebileceği bir sesle gizlice yapılır.

    namazda erkeklerle kadınların ellerini nasıl kaldıracakları, nasıl bağlayacakları, rükû ile secdede ve ka'delerde nasıl vaziyet alacakları "namazın sünnetleri ve edebleri" bölümünde bildirilmiştir.

    sabah namazının iki rekât farzına gelince: Önce yalnız erkeklere mahsus olmak üzere ikamet getirilir. sonra "bugünkü sabah namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. eller kaldırılarak "allahu ekber" diye namaza başlanıp eller bağlanır. sabah namazının sünnetinde bildirildiği gibi iki rekat kılınır ve tamamlanmış olur. yalnız sabah namazlarının farzlarında fatiha'dan sonra biraz fazla kur'an okunması sünnettir. bu sünnetin en az derecesi kırk ayettir. bununla beraber üç kısa ayet de okunması caizdir. vaktin çıkmasından korkulduğu zaman az ayet okunur. Öyle ki, yalnız fatiha ile veya birkaç ayet ile yetinilir.

    yalnız başına bu sabah namazının farzını kılan kimse, tekbirleri ve "semiallahu limen hamideh" cümlesini, fatiha'yı ve ekleyeceği ayetleri aşikare olarak okuyabilir.

    2) Öğle namazı
    Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin evvelki iki rekatı, tam sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. yalnız bunda niyet "bugünkü öğle namazının ilk sünnetine" diye yapılır. bir de bunda ikinci rekattan sonraki oturuş, son oturuş değil, birinci oturuş (ka'de) olduğundan bu oturuşta yalnız "tahiyyat" okunur. sonra "allahu ekber" deyip ayağa kalkılır. yalnız besmele, fatiha ve bir mikdar da kur'an okunarak yukarda bildirildiği şekilde, rükû ve secde yapılır. ondan sonra dördüncü rekat için "allahu ekber" denilerek ayağa kalkılır. bunda da yalnız besmele ile fatiha ve bir mikdar da kur'an okunarak yine bildirildiği gibi, rükû ve secdelere varılır. sonra oturulur; bu oturuş son ka'dedir. bunda da tahiyyat okunduktan sonra, salli ve barik, rabbena atina duaları tamamen okunup, yazdığımız şekilde, iki tarafa selam verilir. böylece bu dört rekat sünnet kılınmış olur.

    Öğle namazının dört rekat farzına gelince: sünnetten sonra namaza aykırı bir iş yapmadan ayağa kalkılır. İkamet getirilir. o günkü öğle namazının farzını kılmaya niyet edilir. eller yukarıya kaldırılarak "allahu ekber" diye tekbir alınır. İlk iki rekatı sabah namazının iki rekat farzı gibi kılınır. ancak bu iki rekattan sonraki oturuş, birinci ka'de olduğundan bunda yalnız "tahiyyat" okunur. ondan sonra "allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. yalnız besmele ile fatiha okunur. anlatıldığı gibi rükû ve secdelere varılır. sonra "allahu ekber" diyerek dördüncü rekata kalkılır. besmele ile yalnız fatiha suresi okunarak rükû ve secdelere gidilir. sonra oturulur. bu oturuş son ka'dedir. bunda "tahiyyat" okunduktan sonra "salli ve barik, rabbenâ âtinâ" duaları okunur ve iki tarafa selam verilir. böylece öğlenin farzı bitmiş olur.

    Öğlenin farzında okunacak ayetler, sabah namazında okunacak mikdardan daha az olur.

    Öğlenin son İki rekat sünnetine gelince: bu da, "bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya" diye niyet edilip tamamen sabah namazının sünneti gibi kılınır. bu son sünneti dört rekat kılmak müstahabdır. o zaman ya her iki rekatta bir selam verilir veya dört rekatın sonunda selam verilir. dört rekat sorumda selam verilince, ilk oturuşta yalnız "rabbena atina" duası okunmaz. Üçüncü rekat için tekbir alınarak ayağa kalkınca yine "sübhaneke" okunur. sonra bu son iki rekat evvelki iki rekat gibi kılınır.

    yalnız başına namaz kılan kimse, öğle namazlarının hem sünnetlerinde, hem de farzında kıraati, tekbirleri, tesbih ve tahmidleri gizlice yapar.

    3) İkindi namazı
    İkindi namazının dört rekat sünnetinin her iki rekatı, müstakil (iki rekatlı) namaz gibidir. onun için bu dört rekatın her iki rekatı (şef'î) tamamen sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır.

    Şöyle ki: Önce o günkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet edilir. bu namazın ilk iki rekatı bildirildiği gibi kılınınca oturulur. bu oturuş, son oturuş demektir. bunda "tahiyyat ve salavatlar" okunur. yalnız "rabbena atina" duası okunmaz. sonra "allahu ekber" diyerek üçüncü rekata kalkılır. sübhaneke ve eûzü besmele'den sonra fatiha ile bir mikdar ayet okunarak rükûa ve secdelere varılır. ondan sonra tekbir ile dördüncü rekata kalkılarak yalnız besmele ile fatiha ve bir mikdar da kur'an okunur. sonra yine rükû ve secdelere varılır. ondan sonra oturulur. bu son oturuş olduğu için bunda "tahiyyat ile salavatlar" ve "rabbenâ âtinâ" okunur ve iki tarafa selam verilir.

    İkindi namazının farzına gelince: bu da tamamen öğle namazının farzı gibi kılınır. yalnız niyet değişir. o günkü ikindinin farz namazını kılmaya niyet edilir.

    tek başına namaz kılan kimse, ikinci namazının sünnetini de, farzını da öğle namazı gibi gizli okuyarak kılar.

    4) akşam namazı
    akşam namazının üç rekat farzı, öğle ile ikindi namazlarının ilk üç rekat farzları gibi kılınır. Şöyle ki: o günün akşam namazının farzını kılmaya niyet edilip namaza tekbir ile başlanır. yukarda açıklandığı üzere ilk iki rekatı kılınarak oturulur. bu, birinci oturuştur. bunda yalnız "tahiyyat" okunur. ondan sonra üçüncü rekata kalkılarak yalnız besmele ile fatiha suresi okunur. sonra "allahu ekber" denilerek rükû ve secdelere varılır. ondan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. bunda "tahiyyat ile salavatlar" ve "rabbenâ âtinâ" okunur, iki tarafa selam verilir.


    akşam namazının farzında vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur.
    akşam namazının sünnetine gelince: bu da "bu akşam namazının sünnetini kılmaya" diye niyet edilip tam sabah namazının sünneti gibi kılınır. bu sünneti altı rekat olarak kılmak ise müstahabdır. bu halde her iki rekatta bir selam vermeli ve aynı şekilde her iki rekatı kılmalıdır. bununla beraber dört rekatında bir selam verilip ikindi namazının sünneti gibi de kılınabilir. bu ziyade olan dört rekat namaza "salât-ı evvabîn" denir. bunun çok sevabı vardır.

    tek başına akşam namazının farzını kılan kimse, onu sabah namazının farzı gibi aşikare de kılabilir.

    5) yatsı namazı
    yatsı namazının ilk dört rekat sünneti, tamamen ikindi namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. dört rekat farzı da, tamamen öğle ve ikindi namazlarının farzları gibi kılınır. İki rekat son sünnetine gelince, bu da tamamen sabah ve akşam namazlarının iki rekat sünnetleri gibi kılınır. yalnız niyetler değişir, yatsı namazının farzına ve sünnetine niyet edilir. yatsı namazının son sünneti de, dört rekat olarak kılınabilir. bu halde tamamen ilk dört rekat gibi kılınır. bununla beraber iki rekatta bir selam vermek sureti ile de kılınabilir. bu takdirde her iki rekatın ka'desinde "tahiyyat ile salavatlar" ve "rabbena atina" duası okunur. geceleyin kılınan nafile namazlarda daha faziletli olan, böyle iki rekatta bir selam vermektir.

    tek başına namaz kılan kimse, yatsı namazının farzını sabah namazının farzı gibi namaz surelerini sesli okuyarak da kılabilir.

    6) vitir namazı
    Üç rekattan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. "allahu ekber" denilerek namaza başlanır. sübhaneke okunduktan sonra "eûzü besmele" çekilerek fatiha okunur. arkasından bir mikdar daha kur'an-ı kerîm okunur. açıklandığı şekilde rükû ve secdelere gidilir. sonra ikinci rekata kalkılır ve yalnız besmele ile fatiha suresi ve bir mikdar daha kur'an-ı kerîm okunarak yine rükû ve secdelere varılır. ondan sonra oturulur. bu oturuş birinci ka'dedir. bunda yalnız "tahiyyat" okunur. ondan sonra "allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. bunda da yalnız besmele ile fatiha ve bir mikdar daha kur'an-ı kerîm okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp "allahu ekber" diye tekbir alınır. tekrar eller bağlanıp ayakta "kunut" duası okunur. sonra "allahu ekber" diye rükû ve secdelere gidilir. ondan sonra oturulur. bu da son oturuşdur. bunda da bildiğimiz gibi "tahiyyat ile salavatlar" ve "rabbenâ âtinâ" duası okunarak iki tarafa selam verilir.

    İmam Şafiî'ye göre, vitirde kunut duasını okumak, ramazanın son yarısına mahsustur ve rükûdan kalkınca, okunur. Şafiî'lere göre vitir namazının en azı bir rekat, en çoğu da on bir rekâttır.
    --- alıntı ---


    (kandan adam 31.05.2007 16:39)
  5. türkiye'de namaz kılanlardan korkanlar var; yok da daha doğrusu, namaz kılanlardan korkulması gerektiği düşüncesini oluşturmaya kalkanlar var. ne için mi? istedikleri şeylere zemin hazırlamak için... islam'dan ve müslümanlardan nefret edenler var; bir kısmı dinleri-batıl inançları yüzünden böyle bir durumdalar, bir kısmı menfaatlerinin yok olmasından endişe ettiklerinden, bir kısmı da bilmem ne yüzünden...

    aslında mesele ne namaz ne niyaz!* bu zümre tarafından kendi emelleri için bir gün namaz kılmak karalanır, yarın oruç, öbür gün hac, diğer gün başka bir ibadet. allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlar neden çekinecekler ki, hesap gününden mi?* insaf, vicdan yok bunlarda; her şeyi yaparlar. 28 şubat sürecinde yalan haberlerle saçmalamada zirvelere tırmananlardan da biliyoruz bunu biz. "rabb'im müheymin."...

    şimdi, bu tanımda namazın güzelliğini anlatmak varken bunları yazdığım için ne kadar sıkılıyorum, bir anlatabilsem...
    (alelade 31.05.2007 19:09)
  6. endülüsü emevi devleti hristiyanlar tarafından ele geçirilince hayatın bütün safhasından islam'ı silebilmek, müslümanları asimile edebilmek için domuz polisi diye adlandırılan bazı olaylar cerayan etmiştir.

    bu polislerin işi müslüman olduğu bilinen ailelerin evlerine yemek saatlerinde baskınlar düzenlemek ve yemekte domuz eti yiyip-yemediklerini kontrol etmekti. nitekim bu gün ispanya'da hemen hemen hiç müslüman olmaması bu tarz çalışmalara bağlanmaktadır.

    tabi burada direk domuz polisi projesine giriştikleri kimsenin aklına gelmesin, sırayla, yavaş yavaş islam'ı ve müslümanları önce sokaklardan, sonra da evlerden silmişlerdir. biraz da o çağların getirdiği şiddet ve faşistliklerle de hiç zorlanmamışlardır.

    bu tanımın bu başlık altında ne işi olabilir?

    bağcılar lisesi olayları ile ilgili tartışmaların getirdiği serbest çağrışım diyelim;

    1. devlet dairesinde namaz mı olur! Önce iş.
    2. hastanelerde namaz mı kılınır! burası hastane.
    3. aaa! okulda namaz kılıyorlar! burası cami mi?
    4. işyerinde namaz kılınmaz! namaz kıldığın için para ödemiyoruz.

    kusura bakmayın ama efendiler!

    islam'da namaz camiden daha önemlidir. camiye gitmek için namaz kılınmaz zaten; namaz kılmak için cami yapılır ve yeryüzünün her tarafı namaz vakti geldiğinde mesciddir. bu sebeple hayatımızdan eğer namazı çıkartacaksanız; en azından hristiyan ispanyolları örnek alın. domuz polisi gibi bir kadro ihdas edin.

    (mancene 01.06.2007 16:05 ~ 01.06.2007 16:12)
  7. devrimci-islamcı bir eylemdir.
    (yediiklim 13.06.2007 02:22)
  8. kuran-ı kerim'in ifadesine göre insanı kötülüklerden alıkoyan ibadet**. yalan söyleyerek ticaret yapan, ya da türlü günahlara giren insanın kıldığı nedir o zaman?
    (gonuladami 13.06.2007 10:18)
  9. yuz-yuze kilmanin yalnizca kabe'de mumkun oldugu ibadet.(muslumanlarin bir kismi kabe'nin bir yuzune, diger kismi diger yuzune bakar. boglelikle, yuz-yuze namaz kilmis sayilirlar.)
    (agai 07.07.2007 16:48)
  10. diğer bütün ibadetler gibi ben kılıyorum şeklinde bir reklam aracı haline gelerek gözümüze sokulmasını derin üzüntüyle izlediğim, anlamı ve amacı bundan çok daha derin olan bir ibadet biçimidir.
    (hekaura 27.07.2007 17:04)
  11. 1. elif lâm mîm.2. bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. 3. onlar gaybe2 inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de allah yolunda harcarlar.4. onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. ahirete de kesin olarak inanırlar.5. İşte onlar rab'lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır 6. küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar.7. allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. gözleri üzerinde de bir perde vardır. onlar için büyük bir azap vardır. 8. İnsanlardan, inanmadıkları halde, " allah'a ve ahiret gününe inandık " diyenler de vardır.9. bunlar allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir. 10. kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. allah da onların hastalıklarını artırmıştır. söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır. (bkz: bakara)

    demek ki neymiş, elalemin rızkını yeyip de alnını secdeye değdirenlerin kıldığına namaz demiyormuşuz. peki neymiş? namaz kötülüklerden alıkoyar derken, namazın tam bir iman ve allah korkusuyla kılındığında sahih olduğunu anlıyor ve ancak bu gibi salih kimselerin kıldıkları namaza namaz diyebiliyor ve sadece o namazın kötülüklerden de alıkoyabildiğini görebiliyormuşuz.. bunun için elini atsan islam alimi olmaya gerek yokmuş. aklı selim her insanın akıl yoluyla kavrayabileceği bir durummuş bu. yalan söyleyerek ticaret yapan, ya da türlü günahlara giren insanın kıldığı nedir o zaman? onlar yalnızca etrafındaki insanları ve kendilerini kandırıyormuş, allah gerçekleri görmekte noksan değildir neticede...

    buraya namazla ilgili tanımların yazılmasını "diğer tüm ibadetler gibi ben de kılıyorum demek" olarak algılayanın niyetinden de bendeniz şüphe ederim- ki niyet işi bu ben burada açılan çoğu tanımda herhangi bir samimiyetsizlik izine rastlamadım-, neticede nasıl binlerce müzik grubuna, siyasi partilere övgü dolu sözler yazıldığında "ben bu tarafı dinliyorum/destekliyorum/aidiyet hissediyorum demek istiyorsak, buraya yazılanlar da sadece bir sevgi ya da nefret gösterisi olabilir. göreceli bir şeyi ifade ediyorsak; içinde binlerce "ben" geçmesi kuvvetle muhtemeldir, bunun öznel olması kadar doğal bir sonuç da olamaz zaten. evet ben de kılıyorum. ve bunu söylemem hiçbir kulun da kişisel sorunu olmamalı neticede. ben/biz/sen sevgiliyi mutlu edemedikten, rızasını alamadıktan sonra bunu zibilyon insan duysa neye yarar, duymasa neye yarar yani, komik işler bunları tartışmak vesselam.
    (voodoo kiz 27.07.2007 17:34 ~ 27.07.2007 17:36)
  12. islam dininin en çok değer verdiği müslümanların ise en çok kaytardıkları (aksattıkları) ibadettir; "kişi ile şirk ve küfür arasında, ancak namazın terki vardır." * *

    (mancene 07.08.2007 09:50 ~ 07.08.2007 09:54)
  13. etimoloji sözlüğünden baktım farsça boyun eğmek manasına gelir imiş.

    boyun eğdiğin halde insanı en dik ve boyun eğmez kılan ibadettir.
    (loquacious 07.11.2007 17:43)
  14. mü'minin mîrâcıdır.. o zaman mûcizedir.. aczimin ispatıdır..
    (devrani 26.12.2007 22:56)
  15. bağlantı noktası. bir nevi sorgulanma gününe pratik. dünyevi hayattan sıyrılışın zamanı. sadece -sen- olarak kaldığın an. huzurlu bir selamlamanın ardından gönlündekileri tek tek paylaşmaktır namaz.
    (spinninaround 26.12.2007 23:19)
  16. Peygamber efendimiz'in miraç'tan dönerken bizlere getirdiği ilah-i hediye.

    ''lutfedip gönderene hamd;
    getirene binlerce selat-ü selam olsun.''
    (kinslayer 19.07.2009 19:46 ~ 19.07.2009 19:48)

<<


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.