- kuzey fransada doğan mimari üslup. . orta çag boyunca avrupa'da etkisini gösteren rönesans ile etkisini yitiren akım. en güzel örneği ikisi de pariste olan notre-damme katedrali ve sainte-chapelle dir. katedraller genellikle bu akım ile yapılmıştır.
- rönesans'ın doğuşuyla son bulmuş olan, kasvetli bir mimariye sahip, resimlerinde hep acının betimlendiği, mimaride ve heykellerde sivri uçlu ve göğe doğru yükselen öğelerin kullanıldıgı akım.
- amacı kullanıcıyı psikolojik olarak etki altında bırakmak* ve göğe* yakın olmak olan karanlık mimari üslup. dış çephede gül pencere, gargoyle ve sivri kemerlerle bezenmiş yapılar, içerde yüksek tavan, çapraz tonoz, fil ayağı ve soğuk renklerdeki vitray kullanımıyla oldukça görkemlidirler. bu üslup tarzından dolayı isim olarak pek çok farklı* dalda kullanılmıştır.***
- siyah giyme, içe kapanık ve melankolik tavırların akımıdır, dejenere olmuştur eskisi gibi revaçta olan bi akım değildir. satanistlerle karıştırılabilirler, amaçları ilgi çekmektir ama kimseye yüz vermezler işte böyle garip bi$iylerdir.. gotik hatunlar diye bi kavramları bile vardır.. *
- bazı insanların hayat tarzı. böyle insanlara goth denir. bunlar genellikle siyahlar içerisinde gezerler, gotik müzik dinlerler, bir şeylere hep tepkileri vardır... çoğu goth acı içerisindedir hep. örneğin küçük emrah türkiye'nin en goth insanıydı bir zamanlar*
- siyah ağırlıklı giyinen, şu veya bu şekilde diğer insanlardan farklı olmaya çalışan topluluk.. ama artık bunlardan o kadar çok var ki hiç de farklı olmamıyorlar.
eskiden bir yaşam tarzıydı şimdi gelende özentilik oldu bu akım...
bir grup özenti gotiği görebilmeniz için... htpp://www.vampirefreaks.com
- gotik aslında italyanların, ortaçağ kuzey avrupa mimarisini (mesela notre dame), aşağılama amacıyla, o mimari tarzına taktığı sıfat. barbar demeye getiriyorlar.
romantizm sırasında avrupada hem bu mimari yeniden moda oldu hem de gotik romanlar ilk defa yazıldı.
sonra bu romanlardan konu olarak esinlenen gotik rock çıktı.
90larda da gotik metal.
özentilikle ilgisi yok. en azından öyle bi genelleme amacını aşmış genellemelere örnek teşkil eder.
- (bkz: gotik roman)
- batı avrupa da xii. yüz yıldan xvi. yüz yıla kadar yaygın olan mimari stil için kullanılan terim. stilin temel özelliği sivri kemerlerdir. aynı zamanda mimari ayrıntılarda ve süslemede de uygulanmıştır.
- gotik olarak bilnen (goth diye de zikredilmişler) insanlar hakkında daha detaylı bilgi için ;
(bkz: gotik akım)
- xii. yy.dan rönesans'a kadar batı avrupa'da gelişen sanat biçimidir. gotik sanat fransa'da doğmuş olmasına rağmen adını hıristiyanlığın ilk yıllarında avrupa'yı istilâ eden gotlardan almıştır. bu terimi ilk defa İtalyan hümanistleri kullanmışlardı. onlara göre, özellikle alpler'in kuzeyinde gelişen ve roman sanatının ardından gelen bu sanat, İlkçağ'ın klasik kurallarından iyice ayrılıyordu. ve, bu üslûbu küçümsediklerini belirtmek için italyan hümanistleri ona, gotik sanat adını veriyordu.
roman sanatından alevli gotik Üslûbuna
gotik sanat, xii. yy.dan xvi. yy.a kadar, dört büyük dönemde gelişti. birinci dönem, xii. yy.ın büyük bir bölümünü kapsar ve mimari çizgilerin genel görünüşünü hâlâ etkileyen roman sanatıyla gotik sanat arasında bir geçiş dönemi teşkil eder. bu çağın en özgün anıtları fransa'dadır: saint-denis manastır kilisesi, sens, noyon ve laon katedralleri.
aşağı yukarı xii. yy. sonlarından xiii. yy. ortalarına kadar uzanan ikinci dönemde gotik sanat iyice yerleşir ve doruğuna ulaşır. bu dönem, gotik sanatın «klasik» çağıdır ve hepsi birbirinden ünlü pek çok anıt bu dönemde yapılmıştır: chartres, bourges, merveille du mont-saint-michel katedralleri. bu çağda gotik mimari İtalya, almanya ve İspanya'ya da sıçramış, sonra İngiltere'ye geçerek orada daha değişik bir nitelik kazanmıştır (canterbury, chichester katedralleri).
daha sonraki döneme ışınlı gotik adı verilir. bir önceki dönemin eser bolluğu yanında bu dönem biraz fakir kalır. bu dönemde daha çok eski yapıların bitirilmesine çalışıldığı için (paris'teki notre-dame kilisesi'nin yan kiliseleri, saint-denis kilisesi'nin şahını) büyük anıtların sayısı azdır (troyes, tours katedralleri, westminster manastır kilisesi).
nihayet, xiv. yy.ın ikinci yarısından başlayarak, gotik sanat büyük bir diriliş ve canlanma dönemine girer. bu dönemde gotik sanattan pek çok üslûp doğmuştur. bunların en önemlileri, İngiltere'deki düşey üslûp (oxford ve cambridge Üniversitesi yapılan), fransa ve almanya'daki alevli gotik'tir.
yükseklik ve işık
gotik, her şeyden önce kaynağını dinden alan bir mimarlık üslûbudur. bütün çağ boyunca anıtların yapımındaki en büyük özellik sivri kemerin kullanılması, göğe yetişmek istermişçesine uzayan düşey çizgilerle ince sütunlara olan düşkünlük ve içeriye bol ışık girmesini sağlamak için büyük pencerelerin açıldığı duvarların inceltilip hafifletilmesidir.
gotik yapı tarzı, pencerelere gittikçe daha çok önem vererek vitrayların geliştirilmesine elverişli bir ortam da yarattı. başlangıçta vitraylarda, yalın renklere (mavi, kırmızı, turuncu) yer veriyordu. sonra, xiv. yy .da hem zamandan ve paradan tasarruf etmek, hem daha duru bir ışık sağlamak amacıyla tekrenkli vitraylar büyük ölçüde kullanılır oldu ve yeni bir renk olarak altın sarısı geçerlik kazandı. nihayet xv. yy. ortalarında, gene daha sıcak renk tonlarına dönüldü ve perspektif ortaya çıktı: böylece vitray, camdan yapılmış gerçek bir tablo halini aldı.
gotik resim ve gotik heykel çoğu zaman mimarinin tamamlayıcısı sayılır. bu alanda roman sanatının de koratif ve stilize görünüşünden vazgeçilmiş ve daha güçlü bir gerçekçiliğin arayışına başlanmıştır. nihayet halıcılık da gotik sanatın bir bütünleyicisi olarak xiv. ve xv. yy.larda altın çağını yaşar.
Romantik Bir Moda
XIX. yy.da romantikler, hem şairlere (özellikle Victor Hugo), hem de mimarlara («neogotik» yapılar) esin kaynağı olan gotik sanata heveslendiler. Resmi makamlar da bu modanın dışında kalamadı ve gotik anıtları (Carcassonne Sitesi, Paris'te Notre-Dame Kilisesi Pierrefonds Şatosu) onartmak üzere mimarlara (en ünlüleri Violletle-Duc) başvurdular; bu restorasyon çalışmaları bazen başarılı oldu, bazen olamadı.
Kuyumculuk
Bu çağın bütün sanatları gibi gotik kuyumculuk da aslında dinsel nitelik taşıyordu. Bu sanat özellikle çok zengin ayin eşyası ile temsil edilir: kupalar, kutsanmış kâseler, piskopos haçları, kutsal kalıntı mahfazaları (Evreux'de Aziz Taurin'in kemiklerinin saklandığı sandık, Correze'de Azize Fortunade büstü).
Taştan Kitaplar
Birer kutsal kitaba benzeyen gotik katedraller, inanmışları eğitmek üzere, sayısız sahnelerle süslenmiştir. Sözgelimi Chartres'daki Notre-Dame Katedrali'nde 1,800'ü aşkın yontulmuş figür, vitraylarında ise 5,000'e yakın kişi yer almaktadır.
*
- bilenin bilmeyenin kullandığı pek bi moda, pek bi havalı kelime*
artistiği perçinlemek için kullanıldığında (bkz: gotik akım), (bkz: gotik tarz) şekline bürünür efendim..
- en popüler hatun çeşidi.
- en popüler alanı mimari olsa da yazı stilinden plastik sanatlara, resimden müziğe kadar geniş bir yelpazesi olan sanat akımıdır.
ne yazık ki çoğu genç (yüksek oranda bayanlar) tarafından, ciltte bir cm kalınlığında beyaz pudra bulunması, geri kalan herşeyin olabildiğince siyah olması, illa korse, elbise vb. kıyafetler giyilmesi, ve karşı cinse ulaşılamaz, melankolik, karanlıklar prensesi/prensi taklidi yapılması olarak algılanmakta.
- sanılanın aksine sadece müzikte böyle bi kavram yoktur, mimaride, edebiyatta, resimde de mevcuttur ancak günümüzde simsiyah giyinip siyah makyaj yapıp pudrayla yüzü bembeyaz yapmak olarak algılanmaktadır.
- (bkz: gotlar)
(bkz: vizigotlar)
- en sevdiğim mimari tarzıdır.notre dame katedrali en müthiş örneklerinden biridir. yüksek,detaylara önem verilmiş,görkemli yapılardır...
- kimin ahını aldıysa artık, adı batmıştır, entelektüel çevreler tarafından bile kurtarılamamaktadır. bükemediğin eli öpeceksin, ben mimari tarz olan gotikin adını değştirme taraftarıyım. neyin ne olduğu belli olsun en azından. bu siyah giyinen kadınlar da gönül rahatlığıyla gotik desinler kendilerine. biz de açıklama yapmak zorunda kalmayalım her seferinde. ondan sonra istedikleri gibi tanımlasınlar kendi gotiklerini, seçme seçilme hakkı falan tanınsın bunlara, isimsiz azınlık olmaktan kurtarılsınlar. kim bilir, ilerde devlet bile kurabilirler. bana bak, dünya barışını tehlikeye atacak bir güce dönüşmesinler sonra? gotik yani. belli olmaz ne karanlık düşünceler dönüyor kafalarında..
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.