yine kabus benzeri bir deneyim olup, tek farkı bu daha korkunçtur, zira bilinç açıktır ve herşey hissedilir. ne olduğuna dair pek bir bilgi olmasa da yaşayanlar tarafından anlatılanlara göre, üzere binen inanılmaz bir ağırlık, birisi tarafından yaşatılan boğulma hissi ve ses çıkaramama temel belirtileridir.
vücudun uyku durumunda olmasına rağmen, beynin çalışması ile meydana gelen kabus. vücut uyuduğundan dolayı kaslar hareket ettirilemez ve kişinin üstünde büyük bir ağırlık olduğunu düşündürür. yemek yedikten sonra yatmak, bu olayı yaşamayı kolaylaştırıcı bir etkendir. bir kaç defadan sonra alışkanlık yapıp, korkutma özelliğini yitirebilir.
kronik hale geldiğinde* insanı kötü etkileyen, beynin bir nevi kısa devre yapması hali. istisnasız olarak karabasan gördüğüm bütün günler kötü geçmiştir. işin ilginç yanı ise karabasan göreceğimi yatmadan önce hissedebilmemdedir.
tıptaki adı uyku felcidir. Ä°nsanlar rüya gördükleri rem uykusu sırasında, göz ve solunum kasları dışında tamamen fizyolojik bir felç durumundadırlar. böyle olmasaydı, biz rüyalarımızı oynar hale gelirdik. karabasan sırasında ;beynimiz uyanık ve etrafın farkında olduğumuz halde, hareket edemez, ses çıkaramaz ve göğsümüzün üzerinde bir ağırlık varmış gibi hissederiz. karabasanın olma nedeni; uykudan uyanmamıza rağmen rem uykusundaki fizyolojik felç halinin, uyanır uyanmaz çözülmemesine bağlıdır.
karabasan; yönetmenliğini stephen t. kay'ın yaptığı, 2005 abd/yeni zelanda yapımı, orijinal ismi "boogeyman" olan gerilim filminin türkiye piyasasına sunulan çevirisidir.
kesin olmasa da sebebini bulduğumu sanıyorum. büyük ihtimalle, yorgunken ellerin veya kolun düzensiz konulması sonucu uyuşma oluyor. bu sırada beyin uyanıyor fakat kan akışındaki düzensizlikten dolayı vücuda sinyal göndermiyor. tabi ki bu çalışma bilimsel değil. yakında 1000. karabasanını kutlayacak olan* birisinin naçizane gözlemi.
kanımca gece yatmadan evvel çok yemenin getirdiği kötü bir sonuç . fakat o sırada yaşadığım ilginç olaylarda bu tezimi çürütebilir. misal karabasan denen varlığın odamda yaptığı etkinliklerin uyandığımda gerçek olduğunu kavrayabilmem. ayrıca yatmadan önce basılacağımı da hissederim. baba kız aynı gün yaşadığımız bir sorun.
uzun zamandır beni ziyaret etmeyip kendisini özleten varlık. sanılanın aksine o kadar da korkunç değildir.üzerinize çöktüğü andaki vücunuzda oluşan karıncalanmanın verdiği rahatlığı başka yerde bulamassınız.
"karabasan" ingiliz ressam henry fuseli'nin çok ünlü bir resmidir. başka bir resmi de bilinmez zaten. resim çok popüler olduğundan, aynı resmin birçok değişik versiyonunu yapıp durmuştur. resimdeki incubus ve at kafası karabasanla ilgili folklorik temalardır. hemen hemen her kültürde karabasanlar bu tip doğaüstü varlıklarla ilintilendirilir. çünkü uyku felcinde; atalarımızın milyonlarca yıllık korkularını ve inançlarını kaydetmiş bilinçaltı, yani ilkel libido uyanıktır. anlamlandıran, yani günlük hayatımızda kullandığımız beyin uykudadır. onun için siz ilkel beyninizin *kurbanı olmayın. gidin güzel güzel uyuyun.
Yatmadan evvel çok yemek yemekle alakası olmadığını sandığım*, normal halde rüya görürken önce olacak olanları hissetmek ve uzun sayılabilecek bir uğultunun ardından uyanmak isteyip uyanamama halidir. Gözlerinizi açabilirseniz işlem tamamdır, atlattınız... Üstesinden gelmek için dua okumak da tercih edilen yöntemlerdendir. Kiminde dualar kısa sürede etki gösterse de* kiminde de hatim indirse faydası olmazmış*... İlk bir kaç tecrübe korkutucu olabilmekte ancak zamanla alışılmakta ve atlatma süresi kısalmaktadır**
heinrich füssli'nin karabasan tablosundaki atı bizzat gördüm kendi deneyimlerimde. amma ve lakin uyanıktım ama oda kapımdan içeri bakıyordu. karabasan deneyimi yaşayanların anlattığı çok şey uyku felcini andırsa, hatta açıklamalar çok mantıklı gelse de hep bir şüphe kalacak sanırım herkesin içinde. e at da var zaten:)
kelimeleri her daim farklı hecelerle algılayan bendeniz**, henüz 30 cm iken, anneannem söylediğinde bir türlü kavrayamazdım bu kelimeyi.
yatmadan önce "karnım acıktı" dediğimde:
- yatmadan önce yemek yenmez, karabasanlar görürsün, derdi.
içimden, "ne olur ki kara basanları görsem, kara basmak kötü birşey mi ki?!?" derdim, "neden" diye sorar cevap da alamaz gider öylece yatardım.
bir gün yine söyledi ve isyan etmiştim:
- hem ben geçen gün gizlice yemek yedim, hiç de bir şey görmedim, kar bile yoktu, hep beni yatırmak için söylüyorsunuz biliyorum.
ampülümün 5 yaşında aniden yandığını hatırlarım. anneannem gülerken hiç eğlenmiyordum ama*.
ne bileyim bizim orda karakancol derlerdi karabasana.
uykusuz kalınan bir kaç geceden sonraki gece uyumak için erken yatıldıysa gerçekleşmesi muhtemel kabus tüevidir. stres ve kafa karışıklığı da pekiştireçlerdir. uyanık olduğunu kendine ispatlamaya çalışan birey bunu ancak gözlerini açabilirse ya da ses çıkarabilirse başarabilir. belki kişi kendisini farklı bir odada da sanabilir ya da çok sessiz olan odada konuşma sesleri duyuyor olabilir. bunların hayal ürünü olduğunu ancak gözlerini açınca ya da bağırarak uyanabildiğinde anlayacak ve odanın sessiz olması gerçeği onu şaşırtacaktır.ve sanırım ki bu olayı kontrol edebilmek bir çeşit astral seyahattir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.