gogoz

    kuruluşundan beri sözlük içerisinde bulunduğu çok süre içerisinde çok güzel insanlarla tanışan, çok iyi vakit geçiren, çok hoş anılar yaşayan...
    fakat, diktatörlükten farksız yönetim anlayışıyla giderek çizgisinden uzaklaşan bu hoş oluşumdan fazlasıyla rahatsız olan,
    şu andan itibaren süresiz sözlükten ayrılan yazar eskisi.
    (27.07.2006 13:03)

pardon

    öyküsünü, gerçek bir hayat hikayesinden almış, çok hoş ve izlemeye değer bir film.

    1994'te hasan ersoylu, bir arkadaşını öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanır. işkenceler sonunda cinayet iddiasını kabul etmek zorunda kalır. 4 yıl sonra suçsuzluğu ispatlanınca, özür dilenerek tahliye edilir.

    filmin yapımcısı sinan çetin, ersoylu'ya film konusunun hakları nedeniyle 1 milyar ödemiş.
    (19.07.2006 00:25)

culurien

    gün itibariyle, kendi alanında en iyilerinden biri olan bir şirkette* iş hayatına atılan ve kendi yağında kavrulacak, ailenin ilk iş kadını.
    (17.07.2006 23:46)

kamçı

    en önemli özelliği, ses hızını geçebilen ilk insan icadı alet olmasıdır.
    (17.07.2006 22:41)

2006 almanya dünya kupası

    italya'nın şampiyon olarak bitirdiği kupadır.

    italya, grup mücadelesinde ilk maçında gana'yı 2-0 yenmiş, abd ile 1-1 berabere kalmış ve çek cumhuriyeti'ni 2-0 yenerek 2. tura çıkmıştır.
    2. turda, avustralya'yı 1-0, çeyrek finalde ukrayna'yı 3-0, yarı finalde almanya'yı uzatmalarda 2-0 yenerek finale çıkma başarısını göstermiştir.

    finalde fransa ile karşılaşan italya, 1-0 yenik düşmesine rağmen durumu 1-1e getirmeyi başarmış, uzatmalara giden maçta zinedine zidane rakibine kafa atarak kırmızı kart görmüştür.
    penaltılara kalan maçta hiçbir penaltısını kaçırmayan italya, fransa'nın ikinci penaltısını kaçırmasıyla dünya kupasını kazanan taraf olmayı başarmıştır.

    kupanın gol kralı ise 5 golle polonya asıllı alman oyuncu miroslav klose olmuştur.
    (09.07.2006 23:53)

fibonacci sayıları

camel

    ingilizce deve manasına gelen kelime. ayrıca 11 eylül 2001'e kadar paketinde "turkish tobacco" (türk tütünü) yazmasına rağmen saldırılar sonrası bu ibare kaldırılmıştır.
    (16.06.2006 22:29)

anne rice

    bir insan zerre tanımadığı, bir saniye olsun gözgöze gelmediği, bi tek kelime olsun konuşmadığı insanla neler paylaşabilir? bir kaçhafta öncesine kadar bu sorunun cevabı benim için "hiçbir şey"den ibaretti.
    o dönem de anne rice'le tanışmamın hemen öncesine geliyor.

    anne rice, bana, bir insanın zerre tanımadığı, bir saniye olsun gözgöze gelmediği, tek kelime olsun konuşmadığı insanla her şeyi paylaşbildiğini kendi farkında olmasa da anlattı.

    kendini bu kadar kolay, hızlı ve en önemlisi çok sevdiren ilk insandır bana.
    melankoli yüklü, manen güçlü, düşünceli ve kırılgan...*

    (16.06.2006 18:05)

verba volant scripta manent

    latince, "söz uçar, yazı kalır" anlamına gelen, çok hoş ve ünlü bir tümce. yazıya gösterilmesi gereken önemi son derece hoş bir biçimde belitir.
    her ne kadar kendilerinden pek hazzetmesem de, homer kitabevi'nin sloganı olmuştur.
    (12.06.2006 22:52)

kirpik

    susam sokağı'nda manavın hemen önündeki küfede duran, yeşil renkli, şekli şemali olmayan, ne tür bir canlı olduğu biz çocuklardan saklanan acayip yaratık.
    bu kırpık, küfesinden hiççıkmazdı, hakan abi'yle, kitapçı amcayla, manavla, tamirci tahsin usta'yla sürekli bizim ilgimizi çekmeyen boş muhabbetler yapardı. en önemlisi, susam sokağı'nın en gereksiz karakteri (ki kendisi karaktersizdir) minik kuş'a paso laf sokardı.
    küfesinden hiççıkmadığından dolayı arkadaşlarla aramızda kırpık'ın belden aşşağısının olmadığını, bu yüzden çıkamadığını düşünürdük.
    gece küfesinde uyur, sabah küfesinde uyanırdı, zavallım yerinden ayrılamadığından, küfenin önüne monte edilen tahta üzerinde şebeklik yapıp ilgi çekmeye çalışırdı.
    dolayısıyla, yerinden kıpırdayamayan, esnafla fuzuli muhabbetler eden, hareket ettirebildiği tek uzvu olan elleri ve kollarıyla gudiklik yapıp kendini sevdirmeye çalışan en trajik karakterdir kırpık.
    (12.06.2006 19:29)

metamorfoz

    feyzi tuna'nın yönettiği 1992 yapımı trt filmi.
    amerikan bir üniversite öğrencisinin, mustafa kemal atatürk'ün yaptığı reformları araştırmak üzere türkiye'ye gelmesi ve türk bir öğretim görevlisi eşliğinde cumhuriyet sonrası çeşitli reformların nasıl, ne gibi koşullarda yapıldığını öğrenmesi konu alınmaktadır.

    yarı belgesel tadındaki bu film, film olarak ele alındığında çok başarılı değil ama belirtilen dönemdeki durumu göstermesi açısından son derece başarılı.
    hemen hemen tüm milli bayramlarda trt tarafından yayınlanmaktadır.
    (04.06.2006 15:01)

shirley manson

    garbage grubunun muhteşem güzel solisti, söz yazarı, gitaristi ve yardımcı yapımcısı. 40 yaşında olmasına rağmen 25 yaşında gibi gösteren afet.

    tam adı shirley anne manson, 26 ağustos 1966'da doğmuş ve 1.73 boyunda kendisi. sesini şarkıcı annesinden aldığı açık (ki gençliğinde başı çok belaya girdiğinden annesi üzüntüden sesini kaybetmiş) fakat biyoloji öğretmeni olan babasından ne aldığını pek bilemiyoruz. ailesinde 3 kız kardeşin en büyüğü.
    16 yaşında liseyi bırakıp çeşitli gruplarda solistlik yaparken şimdiki garbage üyeleri keşfemiş. (manson'ın garbage'a katılma aşamasına dair çeşitli spekülasyonlar var)
    iskoçbir heykeltraşla 1996 yılında evlenip 2003'te ayrıldılar.
    astım olan shirley manson, kocasının yeğeni 7 yaşında kanserden ölünce sigarayı bırakmış.

    şu sıralar garbage, çalışmalarına ara vermişken shirley solo kayıtlarına başladı, onun üzerine çalışmakta.

    zamanında şöyle bir sözü söyleyip yutkunmama sebep olmuştur; "i love looking at naked bodies, male or female, whenever possible. i think nudity is always tasteful." "çıplak vücutlara bakmayı seviyorum, kadın veya erkek, ne zaman mümkün olursa olsun. bence çıplaklık her zaman çok lezzetli."
    (03.06.2006 21:13)

birth

    ingilizce doğum manasına gelen kelime.

    ayrıca 2004 yapımı jonathan glazer filmi. nicole kidman'ın başrolünde oynadığı dram ve gizem filmi.
    taglineı; be careful what you wish for. (ne dilediğinize dikkat edin.)
    kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; kocasını 10 yıl önce kaybeden anna (kidman), bir başkasıyla evlilik hazırlıkları yapmaktadır. anna'nın ve sevgilisinin hayatı, anna'nın ölen kocası sean olduğunu iddia eden 10 yaşında bir çocuğun ortaya çıkmasıyla tamamen değişir. (bkz: reenkarnasyon) işin ilginci çocuk, anna ve ailesi hakkında her şeyi bilmektedir. anna, ailesi ve sevgilisi hayatlarına birden giren bu çocuğa inanıp inanmamak konusunda şüpheye düşerler.

    yönemenin bazı sahneleri gereğinden uzun tutması izleyiciyi sıkabiliyor fakat çok basit bir senaryoyu, karmaşık bir film haline getirmek herkesin yapabileceği türden bir şey değil. filmde yönetmenden ziyade nicole kidman'ın başarısı ön plana çıkıyor. muhteşeme yakın bir performans sergileyen kidman, operadaki yakın plan yüz çekimindeki performansıyla yeteneğini ortaya koyuyor.

    sonuçolarak; çok olmasa da başarılı bir dram diyebiliriz fakat senaryodaki bazı kopukluklar ve cevaplanmayan sorular bırakılması filmin eksi yönü.

    not: film çeşitli festivallerde toplam dokuz dalda ödüllere aday olmuş, sadece 1 ödül kazanabilmiştir.
    (03.06.2006 18:02)

ayna

    ilk anlamının yanı sıra, atın diz kapağına ve karagöz oyununun oynatıldığı perdeye verilen, farsçadan dilimize geçmiş kelime.
    (31.05.2006 17:59)

para

    her şeyi satın alamayacak olan araç. seksi satın alabiliriz fakat aşkı asla, ev alabiliriz aileyi asla, saat alabiliriz zamanı asla, yatak alabiliriz uykuyu asla, doktor alabiliriz sağlığı asla, kan alabiliriz yaşamı asla...
    ama diğer yandan şöyle de bir gerçek var; para olmadan aşkımızı uzun sürdüremeyiz, rahat bir evde yaşayamayız, iyi zaman geçiremeyiz, daha sağlıklı olamayız, iyi bir yaşama sahip olamayız...
    (31.05.2006 17:29)

sayfa: 1-2-3...-9

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.