http://fallout.bethsoft.com adresinden resmi sitesine ulaşıp teaserını izleyebileceğiniz, efsanevi fallout serisinin devamı niteliğinde olacak olan bilgisayar oyunu.
bu oyun aslında van buren kod adıyla 2003'de mefta olmuş black isle studios tarafından yapım aşmasındaydı ve oyunun neredeyse %80'i yapılmıştı. fakat kendini çok akılı sanan bir kaç interplay yöneticisi tarafından black isle studios kapatıldı ve fallout van buren de neredeyse tamamlanmış olmasına rağmen iptal edilerek tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini aldı. bu oyunun teknoloji demosu yıllardır nette dolanıyor. iptal edilen bu oyunun oynanabilir küçük bir demosunu şu adresten indirebilirsiniz;
black isle studios kapatıldıktan sonra fallout projesi de kapatıldı ve uzun zaman boyunca hiçbir ses çıkmadı. en son çıkan oyun (bkz: fallout brotherhood of steel) zaten fallout ile uzaktan akraba olması dışında pek bir özellik taşımıyordu ve herkes yeni bir fallout oyunundan umudunu kesmişti. derken güzel bir gelişme oldu:
bethesda softworks adlı ünlü firma * fallout 3,4,5 adlarını satın aldı. yeni bir oun müjdesini verdi ve kenara çekildi. üzerinde çok tartışıldı, çok konuşuldu. çünkü fallout 1 ve 2'yi yapan kadro yoktu, başka bir firmanın bu ismi satın alması orjinalinden bambaşka bir oyunun yapılması ve fallout efsanesinin de mahvolması anlamına gelebilirdi. gerçekten de bethesda'nın fallout gibi her yanı göndermelerle dolu, rpg dünyasında bir numara olacak kadar sağlam yapısının altından kalkması çok zor görünüyor. zira the elderscrolls serisi her ne kadar sağlam bir seri olsa da rpg konusunda kesinikle üst sıralarda değil. grafik ve oynanabilirlik açısından çok kaliteli olsa da aslına bakılırsa fallout'un tam zıttı bir seri the elderscrolls serisi. zira fallout'da grafik niyetine pek de birşey bulamazsınız ama oyun sizi diyaloglarıyla, hikayesiyle ve her an her şeyi yapabileceğiniz inanılmaz derin ve özgür yapısıyla alır götürür. the elderscrolls serisinde ise önemli olan fizik motoru ve ihtişamlı grafiklerdir. ne konu düzgündür ne de diyaloglar.
bu bağamda fallout 3'ün bethesda softworks tarafından satın alınması fallout taraftarlarını hayakırıklığına uğrattı. ama yine de biraz umudumuz var.
yaklaşık bir hafta önce de oyunun ilk teaserı yayınlandı. bir teaserdan beklenen hiçbir şeyi içermeyen bu videodan anlaşılacak çok bir şey yok. power armor giymiş bir eleman ve yıkılmış şehirin içindeki otobüsten yükselen i don't want to set the world on fire nidalarıyla yaklaşık 2 dakika süren bu teaser bizi hiç tatmin etmedi.
teaser sonunda oyunun 2008 sonbaharında piyasada olacağının haberi verilmiş. yani daha bir buçuk sene var. tabi bethesda softworks'ün ünlü olduğu konulardan birisi de gecikmeler. bu yüzden biz bu oyunu 2 sene daha rahat bekleriz gibi geliyor bana.
umarım göndermelerle dolu, turn based tabanlı, special sistemli, uzun senaryoya sahip, doyurucu grafiklerle bezeli, power armor'a ulaştığımızda gerçekten bizi tatmin edecek kadar yoğun atmosferli, brotherhood of steel'i daha çok tanıtan bir oyun olur.
yoksa interplay'i affetmediğimiz gibi seni de affetmeyiz bethesda. bunu bilesin....
* *oyun, fallout ve fallout 2'ye göre ciddi ölçüde sadeleşmiş. serinin devam oyunu olarak çok da tatmin edici değil.
1- serinin ilk iki oyununda bulunan her objenin, mekanın, canlının özelliklerini ya mekana girildiğinde ya da sağ tuş+dürbün kombinasyonu ile mesaj menüsünde okuyabilir, bilgi edinebilirdik. bu özellik oyuncuyu fallout'un depresif, umutsuz ortamına iyice bağlar, bilgisayar başında olunmasa bile yatakta, okulda, işte devamlı oyun düşünülür, bu çaresizliğe bir çare bulmak için uğraşılır idi. fallout 3 bu açıdan ruhsuz bir oyun olmuş. inventory ekranında objeler için açıklamayı bırakın kendilerine has resimleri bile yok. ben metrolarda bulduğum boş nuka-cola şişeleriyle duygusal bağ kurmak istiyorum ey bethesda!! 1998*'den beri bunun için mi bekledik?
2- brotherhood of steel'i biraz daha yakından tanıma fırsatı bulmamız gayet hoş olmuş. wasteland'de super mutantlar tarafından kovalanırken karşılaştığınız brotherhood of steel ekibi tam bir cankurtaran oluyorlar. bir abi, bir baba gibi sizi sarıp hafif azarlasalar da sonrasında şefkati hissettiriyorlar.
3- gelelim s.p.e.c.i.a.l. ve perk mevzusuna.
bethesda'dakiler sözüm size! ya sizin ilk iki oyuna hiç mi saygınız yok? bunların* etkisini nasıl azalltırsınız? benim 10 yılım fallout 2 de onlarca farklı s.p.e.c.i.a.l. ve perk özelliklerine sahip karakterlerle oynamakla geçti. fallout denen oyun bitirince kenara koyulan bir oyun değil, bunu dünya alem biliyor. sen karakter özelliklerinin oyuna etkisini azaltırsan ben ne diyeyim ki sana ?
4- o nasıl bir wasteland'dir öyle!
serinin ilk iki oyununda şehirler arası yol katedilirken harita üzerinde kırmızı bir nokta olarak görünür, bir grupla karşılaşıldığında vs. ortama geri dönülürdü. fallout 3'te daha önce gitmediğiniz yerlere haritadan ulaşma şansınız yok! bu çok iyi olmuş. elinizde 6 mermisi kalmış bir 10 mm pistol ile gizlenerek etraftaki dolapları çöpleri karıştırmak, radyasyonlu sularla hp'nizi yükseltmeye çalışırken bir anda hidden yazısının kırmızı detected yazısına dönmesiyle bünyeyi kaplayan ahanda şimdi zıçtık düşüncesi çok çok başarılı olmuş.
şimdilik bu kadar.
bu tanım bir çok edit'e gebedir...
Hunharca mutant ve bocuk oldururken, oyunun radyosu olan "galaxy news radio" da calan sarkilar, katliam yaratmayi sakin bir meditasyon haline getirmistir. Oyun beni jazz sever yapmistir yalan degil.
oyunun müzikleri kesinlikle nükleer savaş sonucu yok olmuş bir dünyada mutant böcük öldürmek için silahlarını kuşanmış ve aksiyon bekleyen birisini şaşırtacak cinsten (tabi oyunun atmosferinin 50'lere uygun olarak hazırlandığını bilmiyorsanız).
Şarkı listesi ise şu:
1. "I Don't Want To Set The World On Fire" The Ink Spots 3:07
2. "Way Back Home" Bob Crosby & the Bobcats 2:54
3. "Butcher Pete (Part 1)" Roy Brown 2:28
4. "Happy Times" (From the Danny Kaye film The Inspector General) Bob Crosby & the Bobcats 2:45
5. "Civilization" Danny Kaye with The Andrews Sisters 3:07
6. "Into Each Life Some Rain Must Fall" Ella Fitzgerald with The Ink Spots 3:06
7. "Anything Goes" Cole Porter 3:04
8. "Fox Boogie" Gerhard Trede 3:16
9. "I'm Tickled Pink" Jack Shaindlin 1:52
10. "Jazzy Interlude" Billy Munn 2:52
11. "Jolly Days" Gerhard Trede 1:40
12. "Let's Go Sunning" Jack Shaindlin 1:41
13. "A Wonderful Guy" Tex Beneke 2:48
14. "Rhythm for You" Eddy Christiani & Frans Poptie 2:59
15. "Swing Doors" Allan Gray 2:59
16. "Maybe" (Intro song from the original Fallout) The Ink Spots 3:06
17. "Mighty Mighty Man" Roy Brown 2:36
18. "Crazy He Calls Me" Billie Holiday 3:05
19. "Easy Living" Billie Holiday 3:06
20. "Boogie Man" Sid Phillips 2:23
Ayrıca ana görevi çok erken ve saçma şekilde biten oyundur.
--! spoiler !--
Eğer laboratuardaki "zeki" süper mutantı kurtarırsanız. Aşırı radyasyon içeren bölmeye sizin için giriyor ve görevi stimpak harcamaksızın bitirebiliyorsunuz; çünkü süper mutantların radyasyona çok yüksek dayanıklılığı var. Ama gelin görün ki aynı mutant, oyunun son görevinde su arıtıcısının konsoluna sizin yerinize girmeyi reddediyor. hatta "herkesin bir kaderi vardır. kendi kaderinle yüzleşmelisin" gibi bir lafla harika bir şekilde de saçmalayabiliyor. Demezler mi adama "ya kardeşim sen radyasyona dayanıklı değil miydin? Niye kıllık yapıyorsun şimdi?" Velhasıl uzun lafın kısası senaristlerin salaklığı sonucu oyunun sonunda boş yere ölmeniz "gerekli"!
--! spoiler !--
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
