ilk çıktığı zamanlarda bu da neymiş dedirtmesi ve bundan 6-7 sene sonrası gibi kısa bir zaman içinde olmazsa olmaz bir ihtiyaç haline gelmesiyle teknolojinin hayatımıza nasıl hızla bulaştığının iyi bir örneği olan aygıt.
kendileriyle ilk tanıştığımız zamanlar kol kadar büyüklüğüyle bunun neresi cep telefonu dedirten, günümüzde ise çakmak cebimize girebilecek kadar küçülüp adını hakeden teknoloji harikası. cep telefonu teknoloji harikası olmakla beraber, yüzyüze insan ilişkilerini sıfıra indiren diğer bir alet olarak da bilinir. *
ilk çıktıkları zaman, sektöre giren firmaları delice zengin eden bu teknoloji; kendini tutamayıp her ay telefon değiştiren gençlerin ve birkaç saniyede onlarca mesaj yazabilme yeteneğine kavuşan kullanıcıların acımasızca ceplerindeki paralarını hortumladı.. gariptir ki sektör de bu işi yapanlara çok fazla hayır etmedi.. buna uzan ve karamehmet ailesi çok güzel örnek oluşturabilir...
yıllarca finlandiyalı üretici nokia, cep telefonu pazarında hakimiyetini kurdu... hikmeti bilinmeyen bi şekilde amerikan üreticileri pazarda çok da fazla etkili olamadı.. her ne kadar motorola ilk başlarda sıkı bir rakip olsa da son zamanlarda gerilerde kaldı.. bu sıralar samsung, gümbür gümbür geliyor ve gayet sağlam modelleri var, yine de arıza vermeye nokia'dan bi kaç kat daha istekliler..
son on yıldır birfiil hayatımızda bulunan ve sık sık "acaba cep telefonları yokken biz ne yapıyorduk?" sorusunu sorduran iletişim cihazı. öyle bir alışkanlık yaptı ki biryerde unutulduğunda insanda güvensizlik hissi uyandırıyor.
zararlarını araştırdığımda bir anda soğuduğum,ama çok gerekli olduğu için kullanmaktan vazgeçemediğim küçük alet...uzun vadede beyinde ciddi hasarlara yol açması nedeniyle uzmanlar 5 dakikadan fazla kullanılmamasını,geceleri kapatılmasını,konuşmak yerine daha çok mesaj çekmeyi tercih etmeyi ve çocuklardan uzak tutmayı öneriyorlar...insanın aklından 'madem bu kadar zararlıysa neden gerekli uyarılar çok az yapılıyor' diye geçiyor... galiba bu sektörden para yiyen kişiler bu uyarıları engelliyor... sigara tüketiminin yoğunlaştığı yıllarda da 'sigaranın sadece öksürttüğü' söylenirmiş... oysa ki şimdi paketlerde bile 'sigaranın öldürdüğü' yazıyor... ilerde cep telefonlarının üstünde de 'cep telefonu öldürür' yazar mı bilinmez ama galiba şimdiden tedbir almakta ve kulaklıkla konuşup görebileceğimiz zararları azaltmakta yarar var...
kişinin özgürlüğünü kısıtladığı düşünülse bile aslında öyle bir yaptırımı bulunmayan aygıttır kendisi. cep telefonu olan kişiye her an her yerde ulaşmak mümkün iken* cep telefonu olmayan kişiye, gâyet hızlı olan bu hayat şartları içerisinde ulaşmak ancak ev telefonu kullanmayı veya görüşmeyi gerektirir. bu da cep telefonu olmayan kişinin belli saatlerde evde bulunması mecburiyetini doğurur ki bâzı insanlar için çok da mümkün olmayabilir bu hâl. hattâ bu insanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
yiyecek ekmeği olmayan insanların en yeni modelini almaya çalıştığı, türkiye'de üretilmeyen, radyasyon yayan**** ve çok gerekli olduğunu düşünmediğim kul yapısı. ayrıca hayata ve özel anlara müdahele aracıdır.
seyahat esnasında, şoförlerin direksiyon başında kullanmaları yasak olmasına rağmen, cep telefonuna kaptırmış, trafiği iplemeyen tiplere sıklıkla rastlanmıştır. araç kullanırken mesaj çekmeye çalışanlar bile görülmektedir. bu derece umursamazlık pes dedirtir. insan hayatına verilen önem bu kadar az olmamalıdır.
stephen king cep telefonlarına kayıtsız kalmamış o da yadığı bir kitaba cep telefonları üzerinden geliştirdiği konuyu işleyen cell isimli romanı yazmıştır.
artık hayatımıza gereğinden fazla girmiş olan cep telefonları ile ilgili benim temennim; bir gün hepsinin de susup hayatımızdan tamamen çıkmasıdır.
en güzel tanımı grup vitamin tarafından yapılan iletişim aracı.
servis dışı olacagım senin sayende
telefonsuz kalacagım ben bu alemde
kapsama alanı dışına çıktıgımdan mı?
bloke oldu kalbim aşk hikayende
gavur yapmış icat etmiş
kahrını ben çekerim
pin kodunu unutup isyaaan ederim
kapsama alanımdasın yollasam mesaj gider
pilim uzun ömürlü bu sarj toprakta biter hattım açık hep sana numaran hafızamda
bir not bırak insafsız sinyal sesinden sonra (sinyal sesinden sonra)
burdan çekmez diyorlar arayamam ki
şarjı evde unuttum dolduramam ki
kartlı telefon bize yakışmaz ki güzelim
hattı düşürsem bile görüşmeyelim
gavur yapmış icat etmiş
kahrını ben çekerim
pin kodunu unutup isyaaan ederim
kapsama alanımdasın yollasam mesaj gider
pilim uzun ömürlü bu sarj toprakta biter
hattım açık hep sana numaran hafızamda
bir not bırak insafsız sinyal sesinden sonra (sinyal sesinden sonra)
İletişim aracı olarak kullanılan araç İlk çıkıtığı zamanlardaki boyutlatıyla şimdiki yeni modellerini kıyasladığımızda Tam bir kahkaha atma potansiyeli oluşturur.Artık o kadar ilerlemişlerdir ki Fotoğraf çekebilme,Mp3 dinleyebilme,Radyo dinleyebilme,İnternete bağlanabilme gibi fonksiyonları bünyesinde barındırır.Hatırlıyorumda ilk telefonum şu meşur Nokia 3210 dur.Sonralı bu 3310-3410 gibi serilerle ilerlemiştir.Kullanma yaşıda ciddi boyutta düşmüştür.Artık ilkokul çocuklarında bile cep telefonu görmek mümkündür.Aynı zamanda acayip para kazandıran bir piyasadır.2 aya bir yeni bi model piyasa ya sürülür.Artık öle eskisi gibi 3 yılda bir telefon değiştirmek tarih oldu denilse yeridir.Yeni modeller insan içinde yeni heves uyandırır ve alma isteğide artar.İlk zamanlar Sony Ericson Modası olsada günümüzde bu marka yerini Nokia ve samsung markalara bırakmıştır.Hatta artık o kadar ilerledi ki Lg, Beko, Simens gibi markalar bile telefon üretimine başlamıştır....
eğer satmayı düşünüyorsanız ve elinizdeki de "smartphone" sınıfında akıllı bir aletse, içindeki bilgileri nasıl temizleyeceğinizi iyice öğrenmeniz gereken cihazlardır. ne demek istediğimi açıklamak gerekirse...
abd'de faaliyet gösteren bir mobil güvenlik firması olan "trust digital", geçtiğimiz yıl ebay'de satılan telefonlardan rastgele 10 tanesini alır ve mobil güvenliğin ne kadar ihmal edildiğini gösterir: bu telefonlardan; aralarında şifreler, e-posta mesajları, yazılı mesajlar da bulunan 27 bin sayfa (evet evet, 27000 sayfa) dolusu kişisel bilgiyi kağıda döker ve basına gösterir.
yani siz silince olmuyor, bilen birilerine iyice bir sildirmek gerekiyor. sildiremiyorsanız, gömün bir yere bir gece vakti, olsun bitsin...
haziran 2010'da izmir'de uluslararası bilişim hukuku kurultayı düzenlendi. ve orada anlatılanlardan biri de şuydu: türkiye, mobil telefon hizmetlerinden yararlanmaya başladığı günden bu yana 150 milyon cep telefonu ithal etmiş. bunlara da 20 milyar dolardan fazla para gitmiş. bu neyse de asıl önemli bilgi şu: haziran 2010 itibariyle ülkemizdemi baz istasyonu sayısı 45 bin 479 adetmiş ve denetimlerini de bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu http://www.btk.gov.tr bölge müdürükleri yapıyormuş ve dedikleri de şuymuş ki şu baz istasyonlarının sinyalleri tehlike sınırlarının çok altındaymış.
peki acaba bu btk bana şunu da açıklayabilir mi: abd ve ab gibi cep telefonunun ilk uygulandığı yerlerde kanser patlaması yaşanıyor. insanlar sadece baz istasyonları yüzünden değil, ceplerinde ve daha da beteri gömlek ceplerinde ve kalplerinin tam üstünde cep telefonlarını taşıdıkları için hastalanıyor. bir yandan sim kart reklamları, diğer yandan cep telefonu markalarının reklamları... bu gerçekleri ise kimse kimseye anlatmıyor. neden? daha kanser bizde patlamadı da ondan. yakındır gerçi...
cep telefonunuzla aranızda sadece duygusal değil ihtiyaç odaklı bir ilişki varsa şunlara dikkat:
* cep telefonunuzu asla vücunuza yakın taşımayın,
* illa ki taşıyacaksanız en ideal yer pantolonunuzun arka cebi,
* telefonu arka cepte taşımak da yetmiyor. tuş takımı içe bakacak şekilde taşımak gerekiyor ki radyasyon yayan pil kısmı, dışarıya baksın,
* cep telefonunuzla bir numara aradığınız zaman, karşınızdakinin açmasını beklerken, telefon kulağınızda olmasın. ekrana bakın, telefon açılınca kulağınıza götürün.
* yattığınız odaya asla cep telefonu sokmayın.
* çekim gücünü ekrandan takip edin. eğer güçte azalma varsa telefonu kullanmayın. iyi çeken bir noktaya geldiğinizde kullanın. sinyal seviyesi ve çekim gücü düştükçe, cep telefonları bağlantıda kalmak için aşırı efor harcar ve bu da siz daha fazla miktarda radyasyona maruz kalırsınız demek...
* ha bir de şu kart reklamlarına kanıp, cep telefonu kulağınızda bilmem kaç dakika beleşe lak lak etmeyin. bunlar size çeşitli kanser türleri olarak geri dönecektir. hele ki telefonunu pantolonun ön ceplerinde taşıyan erkekler, bu sözüm size, birkaç yıl sonra prostat kanseri olabileceğinizi, sperm üretiminizin düşeceğini hatta farkına bile varmadan kısır kalacağınızı da unutmayın.
tamam kampanyalar şunlar bunlar iyi de, kardeşim, bize sizin sağlıklı haliniz lazım... konuşun iki satır telgraf çeker gibi, sonra da kapatın şu mereti. öleceksiniz lan, ben daha ne diyeyim artık...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.