kansaslı bir anne ile kenya asıllı amerikalı bir babanın çocuğu olarak 1961 yılında hawaii de doğan amerikalı siyaset ve devlet adamı. columbia hukuk fakultesinden mezun olduktan sonra kendisini kamu yararına adamış, chicago bölgesinin ilgiye muhtaç az gelişmiş bölgelerde örgütlenme alanında çalışmıştır. 2004 yılından beri illinois eyaleti demoktrat parti senatörüdür ve 2008 abd başkanlık seçimlerine aday adayı olduğunu açıklamıştır. hillary rodham clinton ile demokrat parti adaylığı için yarışacak olup, seçilmesi durumunda ilk melez abd başkanı olacaktır. adaylığı alamasa ya da seçilemese bile takip edilmesi gereken; siyaset adamı, devlet adamı nasıl olmalıdır sorusuna yanıt olarak verilebilecek en mümkün, en gerçekçi numunedir kanımca. özetle go obama go. bibliyografik kaynak http://www.barackobama.com
kasım 2008 de gerçekleşecek amerikan başkanlık seçimlerine demokrat partinin adayı olarak girmesi için ön seçimlerde mücadele eden siyaset adamıdır. iowa yı almıştır, new hampshire ı ise hillary rodham clinton a kaybetmiştir. tahminim odur ki refah düzeyi yüksek eyaletlerde ya da eyaletlerin müreffeh bölgelerinde clinton machine önde olacak anda ortabatı ve güneyin oylarını ise çoğunlukla obama alacaktır. yakından izlenmesi gereken bir seçimdir keza hepimizi ilgilendirmektedir sonuçları. (bkz: bop) (bkz: new world order) (bkz: petrol fiyatları) george w bush iktidarından sonra bir barack obama iktidarı ilaç gibi gelecektir liberal bünyelere.
amerika'nın yegâne karaderili senatörü, başkanlık seçimlerinin demokrat aday adayı. barack obama'nın göbek adı "hüseyin." ama müslüman değil..abi vaftiz olmuş..
alev alatlı'nın kendisi hakkında bilgiler verdiği amerikan başkan adayı.
--- alıntı ---
abd'nin kâbusu öteki "hüseyin"i düşününce, seçim kampanyasında pek vurgulanmıyor olmasına belki de şaşırmamak lâzım. baba, obama, kenya'lı, sudan'dan göçtükleri sanılan "luo" kökenli müslüman bir aileye doğmuş; okumak için geldiği hawaii'de okul arkadaşı "süt beyaz" dediği kansaslı bir kızla evlenmiş; oğul barack hüseyin, 1961'de hawaii'de doğmuş. anne-baba, iki yıl kadar sonra ayrılmışlar; baba, eğitimini tamamlamak üzere harvard'a giderken, anne, bu defa endonezyalı bir müslüman'la evlenmiş. barack hüseyin, on yaşına kadar jakarta'da, endonezya dilinde eğitim görmüş. annesinin ölümü üzerine kansas'a, dedesinin "orta sınıf" evine gelmiş. liseden sonra, columbia Üniversitesi'nde siyasal bilimler okumuş, uluslararası ilişkilerde uzmanlaşmış. bir süre chicago'da, yerel kalkınma projelerinde, düşük gelirli ailelerin konut ihtiyaçları üzerinde çalışmış; oradan, harvard hukuk fakültesi'ne geçmiş; 1993'te fevkalâde yüksek notlarla mezun olurken, okulun tarihindeki en başarılı karaderili öğrenci olarak new york times gazetesine geçmiş. mezuniyetten sonra chicago'ya geri dönmüş, bir yandan seçmen hakları, ayırımcılık sorunları gibi toplumsal konuların avukatlığını üstlenirken, diğer taraftan da chicago Üniversitesi hukuk fakültesi'nde ders vermeye başlamış. 2004 yılında illinois seçmenlerinin %70'inin oylarını alarak, abd senatosu'na giren beşinci; senato'ya seçilerek giren üçüncü afrikalı amerikalı olmayı başarmış.
--- alıntı ---
Amerika Birleşik Devletlerinin 44. başkanıdır.
Rakibi Mccainin bahsettiği gibi bundan 100 yıl kadar önce beyaz saraya siyahi bir insanın girmesi bile büyük kargaşalara neden olurken şu anda ABD'yi ve bununla paralel dünyayı yönetecek insan siyahidir.
Zaferi, New York'ta tıpkı ülkemizdeki şampiyonluk kutlamaları gibi konvoylar ve kornalarla kutlanan başkandır! *
Özellikle son "presidential debate"ten sonra kendisinin başkan olacağına kesin gözüyle bakılıyordu zaten... Zeki, dürüst, güven verici tavrıyla beyazların bile kalbini kazanmayı bildi.
Tek sorun, kampanyası sırasında Ermeni lobisine soykırım tasarısının kongreden geçeceğine dair güvence vermiş olması. Ayrıca yardımcısı olan Biden da Türklerden pek hazzetmemesi ile tanınıyor... Fakat durum umutsuz değil: Obama, şimdilik konuşmaları ve tavırları ile son derece sağduyulu bir insan olduğu izlenimini verdi; dileriz ki Türkiye ile politikalarında da aynı sağduyuyu göstermeye devam edecektir. *
Ne diyeyim başka... Dünya için hayırlı olsun... İran'la ilgili sorunlar tırmanırken, Irak'ta halen Amerikan askerleri konuşlanmışken, bu süper gücün başında akıllı uslu bir adamın olması herkesin menfaatine olacaktır (diye umut ediyorum, inanmak istiyorum). Her ne kadar kendisi Hristiyan olduğunu açıklamışsa da, babası ve üvey babası dolayısıyla İslamiyet'le yakın ilişki içinde olmuş bir adamın İslam'a ve müslümanlara öcü gibi bakmayacağını düşünüp seviniyorum... Ayrıca, yüzyıllardır beyaz adamın "ötekileştirdiği" o sessiz çoğunluktan birisi iş başına geçtiği için ister istemez kendisine sempati duyuyorum: Hakikaten, J.F. Kennedy'nin seçilmiş olması bile (kendisi Katolik'ti), WASP olmayan başkanlara hiç de alışık olmayan Amerikalılar için zamanında büyük bir olayken, şimdi bir melezin başkanlık koltuğuna oturması inanılır gibi değil: Nerden nereye...
Gerçekten de "değişim" başlıyor, hatta başladı bile!
amerikan sisteminde devamlılık esastır. onlar devlet olmayı becerebilmiş bir anlayışa ve kurulanı yıkmayacak aksine daha da geliştirecek bir yönetim şekline sahiptir. holywood filmlerine bakınca, zannedersin ki, bütün amerikan halkı başkanını koruyor. mühim zat, cart curt vs vs... oysa abd'de ülkeyi başkan yönetmez, sistem yönetir. holywood'u da o sistem yönetir zaten.
şimdi hepimiz en basmakalıp haliyle "ezilen siyahi ırkın zaferi, müslüman asıllı abd başkanı" filmini seyrediyoruz. olabilir, ikinci dönem de seçilebilir. 8 yıl sonra dünyanın daha adil, daha barışçı olacağını, amerikan çıkarı merkezli yönetilmeyeceğini iddia edenin alnını karışlarım. yok böyle bişey. obama "yalan rüzgarı" adlı soap opera'nın yeni jönü, hepsi o. duygularınıza bi sahip çıkın, çarçur etmeyin!
Kenyalı bir baba ile Kansaslı beyaz bir annenin oğlu. 47 yaşında. ABD’nin 233 yıllık tarihinin ilk siyahi başkanı.
Dün ekranlardan yemin törenini izledik.
Kongre Binası önünde ülkede köleliği kaldıran Abraham Lincoln’ün İncil’ine el basıp, "Ben Barack Hussein Obama, Birleşik Devletler başkanlık görevini bağlılıkla yerine getireceğime ve becerimin elverdiğinin en iyisiyle Birleşik Devletler Anayasası’nı koruyacağıma, muhafaza edeceğime ve savunacağıma yemin ederim","Tanrı yardımcım olsun" diye yemin etti. ve:
"Müslüman dünyaya sesleniyorum. Karşılıklı çıkar ve saygıya dayalı yeni bir yolun peşindeyiz. Çatışma tohumları ekmeye çalışanları kendi halklarının da mahkum edeceğini bilmelerini istiyorum. Sıkılı yumruklarınızı açarsanız dostluk elimizi uzatırız."
"Bugün özgürlüğümüzün ve inancımızın günü. Nitekim her ırktan ve her inançtan herkes bu meydanda toplandı, 60 yıl önce lokantalarda babasına yemek bile verilmeyen bir adamın çocuğunun yemin töreni için bir araya geldi." ifadelerini ekledi.
törende dikkat çeken karelerden birinde: abd'nin siyahi vatandaşlarının sevinç gözyaşları vardı. umarım hayal kırıklığına uğramazlar.
obama nın başkanlığı abd için önemli anlamlar taşımaktadır. amerikanın asli unsurundan gelmeyen, hem de yarım da olsa siyahi olan bir başkan abd için ciddi bir ilerlemedir. abd pasaportu taşısam obamanın en azından diğerlerinden daha iyi bir seçenek olduğu için mutlu olabilirdim ancak tc nüfus hüviyet cüzdanı taşıyan birisi olarak obamanın gelişine sevinen türk vtandaşlarını anlayamayıyorum.
tamam bush denen mahlukat abd için bile exreem bir garabetti. onun yerine ayakkabımın tekini koysam zaten insanlığa daha az zarar verirdi herhalde. ama obama gelince abd nin dünyayı okuması değişeck mi? emperyal amaçlarından vaz mı geçecek? konuşmalarını dikkatle dinlerseniz abd nin saldırgan politikalarını devam ettireceğini söylüyor, bush dan farkı daha az saldırgan bir retorik kullanıyor, bombalamadan önce biraz müzakere edelim benzeri bir yaklaşımı var.
genelde islam dünyasında, özelde de türkiyedeki islami gruplarda babasının müslüman kimliğiyle ilgili aşırı olumlalamalar var. hatta bir zamanlar prens charles için iddia ettikleri gibi obamanın da gizli müslüman olduğunu iddia edenler bile var.
işin aslı obama müslüman bir baadan olma ancak, babasıyla pek teması olmamış, annesi yurt dışında okuyanların çok iyi bileceği majinal tiplerden biri. obamanın babasından sonra da endonezyaya gmacera aramaya gidip bu kez orada da birisiyle evleniyor, barack orada islami okula bile yazılıyor ancak annesi orayı da terkedip hawai ye annesinin yanına barack ı bırakıyor. katı bir hristiyan olan anneanne barack ı hristiyan yapıp dindar bir hristiyan olarak yetiştiriyor.
obama bu gün dindar bir hristiyandır ( hristiyan olmak iyi yada kötü bir şey de değildir. barack ın tercihidir o kadar).
benim anlamadığım obamanın bu hikayesine rağmen onun müslüman olduğunu düşünerek sempati duyanlar. islamda din değiştirenlere muhtedi denir. obama da din değiştirip hristiyan olmuştur. yani bir tür muhtedir. tevfik fikretin oğlu da abd ye gitmiş, orada hristiyan olmuştu. bu durum islami kesimde bu gün bile rahatsızlık yaratır. adam aldığı tehditlerden dolayı türkiyeye bir daha girememiştir. hıncını alamayanlar tevfik fikret e bile hala saldırırlar ( zavallı şairin bu duruma zaten kendisinin de çok üzüldüğünü biliyoruz).
barack merakı bizim islamcılara pahalıya patlamaz umarım.
Amerika'nın 44. başkanı. Beyaz Saray'a çıkışı ile aynı gece 10 partiye katılan her fırsatta 43.Başkan Bush ile kıyaslanan, kehanetlere göre ABD nin sonunu getirecek başkan.
ziyaret edecegi ilk musluman ulkenin vatandasi oldugum icin ne yapacagimi bilemedigim ABD baskani **
edit: musluman derken, "cogunlugu musluman olan" bir ulke. ya da onemli bir musluman nufusa sahip. ya daaa dayatmalarin kesinlikle, asla ve kat'a olmadigi, dinin somurulmesinin namumkun oldugu ulke.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
