"erken yaşta sürünmek istemem." felsefesiyle yola çıkan yapay yiyecek ve içeceklerden uzak durmaya çalışan öğrenci insanının -sudan sonra- tüketebileceği ağız yoluyla alınan sağlıklı besin türü.
sağlık manasına da getirebiliriz esasında. zira, günümüz meşrubatlarının gerek kolestrol, gerek kanserojen etkileri yanında sahip olduğumuz bu içeceğimiz, sağlığımız ve damak zevkimiz açısından daha güzel ve faydalı.
ayrıca antibiyotik etkisi de sağlamakta. tek dezavantajı, içerisinde bulundurduğu laktat nedeni ile uyutucu etki yapması... bu da zaman zaman avantaja dönüşebilir tabii ki.*
ayranın içerisinde bol miktarda kalsiyum ve potasyum bulunmaktadır.ayranı ve yoğurdu türkler bulmuştur.ayranın tarihi osmanlıya belkide daha da gerilere dayanmaktadır.yapılışı çok kolay ve pratiktir ama buna karşılık kıvamını tutturmak kolay değildir.ayran, ayrıca zehirlenmeleride önlüyor.tabii yoğurttan yapıldığı için.yoğurdun içerisinde bulunan bakteriler bir ilaç görevi görerek kansere neden olan zararlı bakterileri öldürüyor.
inekler sağılır, süt elde edilir, süt belirli bir ateşte pişirilir sonrada hava almayacak bir yerde muhavaza edilerek yoğurt elde edilir... işte bu yoğurttan elde edilen nadide içecek ayrandır.
rivayetlere göre "anadolu" ismi ayran dolduran bir anaya hitap ediliş şeklidir...
aziz nesin'e göre''türklerin bulduğu en iyi buluştur.'' yoğurt ve su ayarı dozaşında yapılmadığı vakit içenlerin dimaklarında bulaşık suyu tadı bırakabilecek meşrubat. sıcak yaz günlerinde yorgunluğun omuzlarımıza yüklendiği zaman yapımı ehline bırakılması gereken, uyku dostu.
geçtiğimiz günlerde basında çıkan bir yoğurt haberine göre : ilk yoğurdu orta asya türklerinin karınca yumurtalarını sütün altına koyarak ısıtmak sureti ile yumurtada bulunan kimyasalların fermantasyonu sonucu -mayalamakta denilebilir- elde edildiğidir, hatta kanuni sultan süleyman tarafından fransa kralı 1.fransua cırcır olduğunda ilaçolarak gönderildiği de anlatılmaktadır, hakeza bu gönderim esnasında yoğurt beygirin sırtında sallana sallana fransa' ya gidene kadar ayran olmuş bir güzelde ekşimiş ve acımıştırki fransa kralı bunu içtiğinde içerisi tamamen boşalmak sureti ile hastalıktan kurtulmuştur, fransa kralının vekilharcı bir ingiliz devşirmesi olduğundan başına bir iş gelmesinden korkarak "i run" demiş ve topuklamıştır, ve o günden bu güne bu içeceğin adı ayran olarak gelmiştir.
"sen ayran gönüllüsün yarim beni boşa terk ettin, şuraya yazıyorum döneceksin benim adım metin!" şeklinde sözleri olan ve isminin "ayran gönüllü" olduğunu tahmin ettiğim metin şentürk şarkısında yere dükülüp ziyan olan ve yoğurdundan sütüne hatta sütü veren ineğine kadar bu durumdan azap duyan sağlıklı bir türk içeceği.
* renginin de beyaz olması ayrıca bir içilesiliktir kanaatimce, simsiyah meşhur amerikan icadı içeceklerine karşı önemli bir avantajdır.
"ayran içen böyle biçer, getir bişi seyret işi" özdeyişinde sağladığı kalori gücü kıyaslanan içecek, besin sıvısı. anadoluda cimri işverenin tırpan işçisine (ırgat da denilebilir) beslenme maddesi olarak hamurdan yapılmış yağlı bişi yerine besin sıvısı ayran vermesi, üstelik iyi biçmesini istemesi üzerine, işçinin işi yavaşlatma eyleminde verdiği özlü cevabın ana konusu.
gittiğim bir kahvede bulunan insanların soda ile karıştırarak içtikleri, bana ilk bakışta garip gelen fakat denediğim de harika bir tadı olduğuna karar verip, neden ülkemizde "sodalı ayran" tesislerinin kurulmadığına kafa yormama sebep olan içecek.
her ne kadar doğal olarak yoğurt dilüsyonu olarak tanımlanabilecek olan ayran,bugün maalesef endüstriden doğallığını kaybettirmiştir.bugün türk piyasasında satılan ayranlarda çok iyi kıvam ve kalite tutturan markalar bulunurken maalesef bunların birkaçının içlerine katkı maddesi koyduğunu görürüz.bugün guar sakızı ve karboksimetilselüloz gibi kıvam artrıcı maddelerin ayran içine katılması ayrandaki kalite ve doğallık şüphelerini ortadan kaldırmıştır.
bitmeyen şahanedir. evet bitmez. bir de yemekte bu harika nimetin muhakkak bir kardeşi vardır. onunla birlikte götürülür hep, benim gibi fast food bağımlıları bu kardeşiyle onu hiç ayırmazlar. her ıısırıktan sonra dikkatli bir şekilde yudum alınır ki böylece ne fazla ne de az yudumlanma olmaz. eğer ki fazla kaçırdınız ve son 2 dilime açık ara geride girdiniz hiç telaş etmeyiniz, önce şöyle hafif sallayınız, sonra dibini iki üç kez masaya vurunuz ve tekrar dikleyiniz, işte hiç bitmeyen şahane karşınızda! muhakkak size bir dibinden bir müjde verir, bir damla da olsa ağzınızı ıslatır, kardeşine kavuşur.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.