yngwie malmsteen

  1. 30 temmuz 1963 de stockholm'de dogdu haliyle bir (bkz: yengec burcu erkegi), pekçok klasik eseri (bkz: elektro gitar) ile yorumlayarak ilginç parçalar oluşturdu, yüksek teller ve scallope klavye kullanan hızlı parmaklı kulagı müzige süper duyarlı * gitar virtüözü, alkol alınmadan gidilen konserinden alkolsüz sarhoş çıkılır, adamı mest eder. eşi izmirliymiş damat sayılır**
    (repro 31.03.2006 09:49)
  2. black star adlı şaheserinin dinlenilmesi gerekli olan kişiliktir.
    (tulkas 16.10.2006 19:58)
  3. "30 haziran 1963'de karlar, güzel kızlar ve death metal diyarı İsveç'in stockholm şehrinde dünyaya geldi. İlk gitarını ise 1968'de 5 yaşındayken edindi ( lütfen dikkat : 5 yaşında gitar. ) ama gitarını gerçek anlamda çalmaya ilk olarak kendi deyimiyle hendrix'in öldüğü gün başladı. ( 18 eylül 1970 ) Çok yetenekliydi. ders almıyor herşeyi kendi öğreniyordu. buna rağmen gelişimi çok hızlıydı. 12 yaşında ise artık önüne gelen tüm hendrix, deep purple, rainbow parçalarını çalabiliyordu. ama artık sıkılmaya başlamıştı bu işten. kendini daha da geliştirmek istiyordu. İşte bu anda daha önce tanıdığı bir gücün değerini fark etti; kla*diiit!* müzik... Çalışmalarını hızlandırdı. bazı çalışmaları günde neredeyse 16 - 17 saati buluyordu. ( dikkat! 16 - 17 saat hem de günde )

    zaman ilerledikçe çeşitli gruplara girdi çıktı gençliğinde. bunların ilk önemli olanı steeler dı.1983 de çıkan steeler adlı albüm tüm dünyada ilgi uyandırmıştı. 20 yaşındaki bu genç adamın gitarda yaptığı harika numaralar çok dikkat çekmişti. bu yerteneği fark edenlerden biri de alcatrazz grubu olmuştu ve 1984'ün başlarında malmsteen alcatrazz'daydı. kadro çok iyiydi. malmsteen bu grupla "no parole for rock'n roll" ve "live sentence " adlı 2 albüm yaptıktan sonra ayrıldı ve kendi grubunu "rising force" adıyla kurdu. aynı sene ilk albümünü çıkardı. grupla aynı adı taşıyan albümde birbirinden müthiş parçalar bulunuyordu. ayrıca üstadın enstrümental parça yoğunluğu en fazla olan albümü de buydu... bir süre sonra 1985'de rising force'un 2. uzun çaları " marching out " piyasadaydı. jeff s. sato'nun vokalinin, j. johannson'un malmsteen'in gitarının tadındaki hızlı, akıcı klavyesinin üstadın harika tekniğiyle birleşmesinin sonucu yine süperdi. tarih 1986'yı gösterdiğinde ise en iyi albümü çıkmıştı rising force 'un ; "triology". "you dont remember, i will never forget" başta olmak üzere her bir parça ayrı güzellik taşıyordu. kadroda değişen tek isim jeff sato idi. bu albümdeki vokalist mark boals'du ama o da çok uzun kalmadı.


    1987'de ise rock dahilerinin en büyük belalısı trafik canavarı malmsteen'i de yakaldı. ancak o azraili ( tıpkı triology 'nin kapağındaki gibi ) büyülü sololarıyla kaçırmayı başardı ve 1988'de yine aktif müziğe geri döndü " odyssey " albümüyle.
    bu kez vokalde eski rainbow elemanı joe lynn turner vardı. bu kez tüm sözleri joe yazmıştı.bu albümü 1989'daki "trial by fire " adlı leningrad'da kaydedilmiş konser albümü izledi.


    bu albümle birlikte malmsteen için duraklama veya kendini tekrar etme dönemi diyebileceğimiz bir zaman dilimi başladı. yanında eleman barındırmıyordu . ayrıca bu dönemdeki hiçbir albümü rising force adıyla çıkmadı.

    bunlar sırasıyla :
    1990 - eclipse
    1991 - fire and ice
    1994 7th sign
    1995 - magnum opus 'tu...
    1997'de ise malmsteen tamamiyle coverlardan oluşan "inspiration" u çıkararak bu duraklama döneminden sıyrıldı.

    1998'de ise müthiş albüm "facing the animal " raflarda yerini aldı. albüm tek kelimeyle kusursuzdu. mats leven'in sıkı vokali, rahmetli dev cozy powell'in dehşetengiz davulu ve kusursuz parçalar... aurıca bu albümdeki ballad, üstadın eşi ebru solmaz için yapılmıştı ( like an angel - for april ) bundan sonra sırasıyla çıkan albümler :concerto suite 1998 - for electric guitar and orchestra in e flat minor op.1
    1998 - live
    1999 - rising force "alchemy"
    2000 - anthology 1994-1999
    2000 - the best of 1990-1999
    2000 - war to end all wars
    2002 - attack!!!" *
    (donpierre 04.02.2007 08:55)
  4. yngwie johann malmsteen .
    saniyede 5000 nota basabilen tabletür hokkabazı gitarist. aynı anda hem hayatın boyunca atamayacağın bir soloyu atar, onu atarken, bir yandan deri pantalonlu tombul bacağını seyirciye savurur, yetmedi vatandaaaş; bir de pena dağıtır oraya buraya. şaka bir yana parmak kontrolü inanılmaz gelişmiş ve dikey ve çapraz iniş çıkışlarda neredeyse "tek" bir nota gibi duyulacak hızlar ile çoğul nota basmayı çocuk oyuncağı bellemiştir. kimileri aksini iddia ederse de nota bilir, okur yazar, isveçli bir virtüözdür. açık mavimsi, yeşilimsi bir fender stratocaster gitar kullanır genelde, ritchie blackmore hayranlığını ona öykünecek kadar abartmıştır. bu gitarın klavyesindeki perde tahtaları içeri doğru kavislidir, bu da kontrolü ve tonu etkilemektedir.

    hard rock albümleri kimilerince pek beğenilmese de içlerinde mutlaka sağlam birer ikişer parça bulunur. özellikle opusları suitleri çok başarılıdır. ancak klasik tınılar üzerine örülmüş yumuşak concerto suite for electric guitar and orchestra adlı albümü kesinlikle dinlenmelidir. çok keyiflidir.

    her şeye rağmen iyi gitarist olmak ile büyük müzisyen olmak arasındaki çizgide sıkışmıştır gibime geliyor. duygu vermekte zorlanarak işin şovuna kaçıyor biraz.

    ben hem gitarist hem büyük müzisyen diye bunlara derim;
    (bkz: john petrucci)
    (bkz: jimmy page)
    (bkz: ritchie blackmore)
    (bkz: chet atkins)
    (bkz: jimi hendrix)
    (bkz: steve morse)
    (bkz: stevie ray vaughan)
    ve tabi ki; (bkz: david gilmour).

    edit: hayvanlık edip dalgınlıkla unutmuşum, theband in uyarısıyla kendime geldim...

    dünyanın en iyi beyaz blues gitaristi; slowhand(bkz: eric clapton)
    (argus wishingwell 01.08.2007 16:54 ~ 10.08.2007 23:03)
  5. bir zamanların büyük gitaristi,şimdininse adı sanı pek duyulmayan adamıdır.keşke hendrix gibi zirvede bıraksaydı.*
    (etienne 01.08.2007 21:27 ~ 01.08.2007 21:40)
  6. parmaklarında kemik ve çaldığı aletin gitar olmadığına inandığım uçuk herif ...
    (kapkaramsar 17.09.2007 00:14)
  7. ankara'lı bir türk hatunu olan ebru ile evlidir. bundandır ki genellikle her yıl türkiye'ye uğrar.
    (deli kadir uleyn 29.05.2009 21:52)
  8. herşeyi çalabilecek olmasına rağmen 30 senedir aynı şeyleri yaptığını düşündüğüm gitarist. ha bi de kendisine gitarist değil de müzisyen denmesini tercih edermiş.
    (alatar 09.07.2009 17:15)
  9. bir türk'le evli olduğu için iddia odur ki türk mutfağı kendisine fena halde yaramıştır ve yıllar içinde epey kilo almıştır. yine de o sosis iriliğindeki parmaklarını takip edemezsiniz çalarken...
    (hazeyame 09.07.2009 19:59)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.