terk eden

  1. çoğunlukla kaybedendir terkeden. terk etmek bazen nasıl büyüklük ve dürüstlük ise bazen bir o kadar da korkaklıktır.
    (donpierre 30.11.2006 23:39)
  2. yavaş olandan istemsizce ırayandır. terk etmek ise aynı istemsizlikle vermiş olduğu değerli derstir.
    adab-ı muaşeretten yoksun soluyan terkeden ise mok deliği * derinliğine sahip olup küçük deneyimler ve tiksintiden ötesini yaşatmaya muktedir olamayacaktır yazık ki.
    (rakunz 01.12.2006 00:05)
  3. kadınların bir türlü tam anlamıyla beceremediği, nihayetine erememiş, er ya da geç kaçınılmaz olarak başa dönen, bir başka deyişle adı lafta kalan bir eylemdir. kadınlar terk etmeyi bilmez, terkemedez, her ne kadar bazı erkekler onlara gitmeleri konusunda yardımcı olsalar da, bu yardım sadece gidecekleri mesafeyi, yani geri dönüş zamanını uzatmaya yarar, dolayısıyla sonuca herhangi bir şekilde tesir etmesi olanıksızdır.

    sevgilisini sıkan, boğan, kasan, ilişkinin normal seyrinde süre ilerledikçe kıskanç ve daha bi sahiplenici hale gelen adamın karşısında kadın durur, bekler, sabreder, alttan alır, idare eder, görmezden gelir, sanki hiçbir şey olmamış gibi olgun davranarak çocuksu histeri krizlerini örter ve gülümser, “ah deli çocuk ben seni çok seviyorum” der, en azından adamın duyduğu budur, yaramaz bir afacan olduğunu anlayarak tatlı tatlı sakinleşir o dingin havayla.
    .
    içinden “ah ben bu tuğçecanÂ’a neler yapıyorum gene de ses etmiyor, ah ne anlayışlı ne iyi bir kadın, benim gibi bir adama nasıl da katlanıyor, tam da “evlenilecek” bir kadın” diye geçirerek huzurla uyur. amma velakin o sıralarda öbür yakanın ruhunda kendisinin bile fark etmediği sinsi çalkantılar oluyordur. evet, evet, tuğçecanımız kafasına koymuştur, bu adam artık bitmiş, tarih olmuştur.

    erkek de kadın da ilişkilerinde terk edilen konumda yer almalarına rağmen neden terk edilme sonrası sendromlarında genelde erkeklerin abidik gubidik ruh halleri görülür? bi sicime benzemeyen şiirler, yerli yersiz göz dolmaları, “yok yok ondan iyisini, namuslusunu bulamam” feryatları, ruh eşi masalları ve kendileri tarafından sebebi “aşk için” olduğu iddia edilen bin bir türlü kepazelikÂ…

    çünkü tüm marazi hallerine rağmen erkek aslında masumdur, daha doğrusu saftır, uzatmayalım belki de salaktır. yeni durumu kesinlikle idrak edemez. hayal sanır. “ulan daha dün bu kadın kucağıma yatmış çocuk isimleri beğeniyordu, yok yok imkanı yok olamaz, çok sıktım ya ders vermek istiyor, aklım başına gelsin diye bitti, artık seni terk ettim diyor" der.

    kadın bir anda kestirip atar çünkü. erkek gibi gidişinin, yok oluşunun, halihazırdaki soğukluğunun işaretlerini önceden vermez, deliler gibi öpüşmenin hemen ertesinde rahatlıkla ha gittir çekebilir.

    zavallı erkek buna bir anlam veremez. şaşırır da şaşırır. çevreden de doldururlar tabi. “abi sen de kızın çok üstüne gittin be, selmacanÂ’dan iyisini mi bulacaksın, hem de bu zamanda, baksana kızların hepsi kaşar, oysa selmacan öyle mi?” kahramanız gururla gülümser. evet, yarın gidecek ve “her şeyi unutalım. seni bir daha hiç üzmeyeceğim. hatta çok seviyorum bile” diyecek, ki o böyle şeyler hayatta söylemez, selmacan hep yanaşır ona, o sevgisini belli edemez çünkü, biraz maçodur.

    neyse işte terk eden kadının aradığı tam da böyle bir ortamdır. gidişini hızlandıracak sevgi gösterileriÂ… türk filmlerinden- “ah nerede” diyelim- çok etkilenen kahramanımız kendisini tarık akanÂ’la özdeşleştirerek kapısının önüne “seni çok seviyorum” yazar, ya da buna benzer eylemlerde bulunur, yakın bir inşaatın tepesine çıkıp intihar ediyor havası vermek gibi, hani nasılsa sonra babası hulusi kentmen polis-itfaiyeyi bile düğüne çağıracak ya.

    kısacası kahramanımızın kafasında şu vardır: bu kız hala beni seviyor. naz yapıyor. gülşen bubikoğlu gibi kolay affetmiyor. halbuki selmacan bir süredir mustafacanÂ’la belirli aralıklarla yiyişiyordur.


    çok sıktığı için kısa kesiyorum. çook çook sonraları öğrenir bu gerçeği bilmem ne can, ama gene de kondurmaz. terk eden bir kadına ısrar etmek, yalvarıp yakarmak, ödün falan vermek o kadının yalnızca daha çabuk uzaklaşmasını sağlar.

    hiçbir kadın küçülmüş, ezilmiş, iradesiz erkeğe bağlanamaz, tutkuyla sevemez. bu türde aşağılayıcı davranışlardan sonra dönüş gelse bile geçicidir. hayatta en çabuk tükenen sevgi acımadan doğandır. demek ki ne yapılacakmış, giden, terk eden kadına kuru bir “peki” çakılacakmış. her şartta dönecek nasılsa, bari çabuk dönsün, ayrıca giderken de acı çeksin, siz de ilk günkü gibi dik kalın. eğilmeyin yahu eğilmeyin. dönecektir.
    (gamzeler irkilir dilimde 24.12.2006 02:10)
  4. bir yola beraber başlamışsınızdır, beraber uzun zaman yürümüşsünüzüdür. derken günlerden bir gün gelir ve yol arkadaşınız geldiği yeri beğenir ve kalmak ister ama sizin kalmaya niyetiniz yoktur ve devam etmek istersiniz. o ısrar eder kalalım diye. siz de ısrar edersiniz; daha görecek çok şey var, yürüyelim dersiniz. sonunda yollarınız ayrılır.

    devam eden midir terk eden yoksa durup bekleyen mi?*

    devam eden elbette!
    (iknowthepiecesfit 24.12.2006 02:32 ~ 19.09.2007 17:34)
  5. cogunlukla zararsiz ve siyriksiz bir bicimde olayi atlattigi dusunulen kimsedir. bu konuda candan ercetin'in teselli adli sarkisini dinlemenizde fayda gorurum. zira "...teselli olursa itiraf edeyim:yalnizlik sadece terkedilen icin degil..."
    * *
    (catlakzombie 24.12.2006 15:39)
  6. genellikle pişman olandır *
    (crestfallen 24.12.2006 17:25)
  7. genellikle pişman olduğunu sanandır. *
    (timoti 24.12.2006 21:52)
  8. "öyle olsunlar ki, terkettikleri kişi onların varlıklarından haberdar bile olmasın, üstelik yaşayıp bittikten sonra, terkedildikten sonra.."
    dediğim kişilerdir.
    (benlicenan 25.02.2008 20:45)
  9. genellikle giden kişi olarak algılanandır. her şeye baktığımız gibi bakarız terk etmeye de... sonuçtan başlarız incelemeye; sebepleri bilmeden.

    halbuki;

    her gidişin bir sebebi vardır, terkedişin de... *

    "kimdi giden kimdi kalan? *
    aslında giden değil
    kalandır terk eden
    " *

    (kerkes 26.04.2008 01:17 ~ 27.04.2008 22:23)
  10. bana murathan mungan'ın şiiri ile bestelenmiş bir yeni türkü şarkısını hatırlatan başlıktır:

    "kimdi giden kimdi kalan
    giden mi suçludur her zaman
    ne zaman başlar ayrılıklar
    dostluklar biter ne zaman

    her geçen gün bir parça daha
    aldı götürdü bizden
    aynı kalmıyordu hiçbir şey
    değişiyordu kendiliğinden

    artık çözülmüştü ellerimiz
    artık bölünmüştü yüreğimiz
    birimiz söylemeliydi bunu
    ötekini incitmeden

    kimdi giden kimdi kalan
    aslında giden değil
    kalandır terk eden
    giden de bu yüzden
    gitmiştir zaten."
    (hazeyame 26.04.2008 02:21)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.