taraf gazetesinin finansoru

  1. uzun zamandır tartışma konusu olan taraf gazetesinin masraflarını hangi güçler ödüyor sorusunun cevabı ortaya çıktı. meğersem taraf devletin parası ve hükümetin en büyük destekçisi çalık grubunun desteğiyle yayınlanabiliyormuş. sahibine milyonlarca dolar zarar ettirmesine rağmen gazetenin hala yayın hayatını sürdürebilmesi zaten şüpheleri üzerine çekiyordu. işte konuyla ilgili açıklama;

    http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Iste_Tarafin_finansmani_189580_11&tarih=17.07.2008&Newsid=189580&Categoryid=11
    (goodboyum 18.07.2008 00:16)
  2. Sıkça gündeme getirilen bir meseledir. Neden mi gündeme getirilir? Maalesef güzel yurdumuzda fikirsel eleştirilerin bir çoğu bel altından vurma şeklinde yapılır. "Muhalifse kesin bi yerlerden bişiler alıodur" türü düşünceler. Bu 70 lerin "işbirlikçi" söyleminin hala devam eden yansımalarıdır.

    Ahmet Altan bu meseleyle alakalı Yaşar Büyükanıt'a hitaben şöyle yazmıştır.


    http://www.taraf.com.tr/yazar.asp?mid=984

    Yazının tümü okunmalı. Yazıdan bir alıntılama yapacak olursak;

    ".....Sayıları her gün biraz daha artan okurlarımızdan başka gerçek dostumuz pek az bizim. Eğer herhangi biri, bu gazetenin o söyledikleri örgütlerle “gizli” bir ilişkisini, “gizli” bir para kaynağını ortaya çıkarırsa, belgesini değil sadece bunu düşündürecek bir ilişkisini göz önüne sererse, burada, herkesin önünde şerefim üstüne yemin ediyorum, o gün bu gazeteyi kapatıp arkadaşlarımla birlikte gideceğim...."

    paragrafı basite alınacak bir cümle değildir.

    İddianın bir tarafında Fatih Altaylı var. Diğer tarafta Ahmet Altan. Her ikisini de biliriz az da olsa. Hangisi muteberdir diye sorsalar cevabım Ahmet Altan olur. Fatih Altaylı'nın yanlışlarını iyi biliriz zira.
    (krgym 18.07.2008 00:33 ~ 18.07.2008 00:34)
  3. yaşar büyükanıt'ın taraf gazetesinin "genel kurmayın türkiye'yi biçimlendirme planı" manşeti üzerine yaptığı sert çıkışla haberi yalanlayarak "O gazeteyi finanse eden kim, siz ona bakın; bakın sadece o gazetenin finansörü diyorum" şeklinde konuşmasıyla gündeme oturmuş haberdir.

    büyükanıtın bu iddiası ile gündem olmuş finansör hikayesi , muhalif gündem yaratma çabaları içinde olan herkes tarafından gökte aranırken yerde bulunan cinsten bir provokasyondur. büyükanıtın bu iddiası üzerine taraf gazetesi, "Büyükanıt o gizli finansörün kimliğini açıklasın. Dürüst ve adil bir generalden beklenen budur. Taraf’ın bir ilişkisini, gizli bir para kaynağını ortaya çıkarırsa, biz de dürüstlüğün gereğini yapar bu gazeteyi kapatırız” şeklinde meydan okumuş, Büyükanıt’ın imalı suçlamalar yerine, devletin bütün istihbarat örgütlerine gazeteyi inceletsin çağrısını yaparak hiçbir örgütle, partiyle, cemaatle ilişkisinin bulunmadığını açıklamıştır.


    şimdi yapılması gereken iddia sahibinin altan'ın da dediği gibi lafının arkasında durup dürüst ve adil bir general gibi zaten araştırılma davetini aldığı gazeteyi elinden geldiğince soruşturup sorgulayarak söz konusu iddiasını ispat etmesi , iş bu taraf gazetesi finansörünü açıklamasını beklemektir.

    yazının tamamı için buyrun; http://www.taraf.com.tr/yazar.asp?mid=984
    (mavilale 18.07.2008 00:48 ~ 18.07.2008 00:50)
  4. bir gazetenin finansörü önemlidir, çünkü fikirleri belirleyen neredeyse daima parayı verendir, keşke olmasa ama, yapacak birşey yok, günümüzün mali şartlarında bir gazetenin tamamen kendi kaynakları ile ayakta durması imkansız. hiç olmazsa reklam alabilmek için yüzünü belli çıkar gruplarına çevirmek zorunda. milliyet'i bilirsiniz, doğan grubu'nun sesidir, onun çıkarlarını korur ve kollar, okurken gardınızı ona göre alırsınız, aynı şekilde zaman'ı, vakit'i ve son dönemdeki yeni sahipleri ile sabah'ı da bilirsiniz. ama iş taraf'a gelince nedense işler bir anda değişiyor, bu gazetenin finansör'ünün kim olduğu nedense sürekli gündemden uzak tutulmaya çalışılıyor (yok efendim, yalnızca okurları ile ayakta duruyormuş, maval okumasınlar lütfen). bir şekilde gündeme getirilmeye çalışılınca da getirenler demokrasi düşmanı oluveriyor. niye bu kadar olay yapılıyor ki, bu gazeteyi yönlendirenlerin kim olduğunun merak edilmesi? gizlenmek istenenler kim?
    (samjaza 18.07.2008 06:51)
  5. Ahmet Altan, taraf yayın hayatına başlamadan çok kısa bir süre önce zaman gazetesine verdiği röportajda, ileride başlarına böyle bir iş geleceğini ya da, bu tür dedikodulara hazır olduklarını söylemişti! Çünkü bu işi piyasadakilerden daha iyi yapacaklarının farkındaydı ve meyveli ağacın taşlanacağının da bilincinde.
    (xtra 18.07.2008 08:21)
  6. hiç değişmeyecek şeylerden biri, bir adam ses çıkartıyorsa onun elindeki şeylere değil de, elindeki şeyin markasına falan bakılır türkiye'de. adam ne diyor, ne çalıyor bakılmaz. taraf gazetesinin hiçbir sayfasını çevirmedim, ama bu kadar üstünde durulduysa bu süre içinde muhakkak ters yöne direksiyon sallamıştır. bazıları da söyledikleri şeyleri duymamak, duyurmamak, en azından unutturmak için farklı şeylerini ortaya çıkartmaya çalışyıorlardır. hiç değişmedi, değişmeyecek. biz böyle minik şeylerle uğraşırken kimi yeni bir bilgisayar dili geliştirecek, kimi hiçlik teorisini güçlendirecek, kimi dünyayı tanımaya çalışacak. biz ise ancak böylesine ucuz ve basit şeylerle uğraşacağız.
    (gilgalad 18.07.2008 10:34)
  7. Dün itibariyle Ahmet Altan'ın verdiği cevap şu şekildedir.


    --- alıntı ---
    Psikolojik savaş elemanı gibi çalışan gazetecilerin hakkımızda söyledikleri.



    Bir tanesi, bizim gazetenin Zaman Gazetesi’nin matbaasında basıldığını söyledi.



    Basılabilir de, neticede bir yerde bastıracağız bu gazeteyi.



    Ama söylediği yalandı.



    Sadece bizim gazetenin künyesine bakması yeterdi gerçeği görmesi için.



    Orada yazıyor gazetenin hangi matbaada basıldığı.



    Ama o yalan söylemek istiyordu ve utanmıyordu.



    Bir tanesi, bu gazetenin sahibinin “çocuğunu” parasızlık yüzünden kolejden alıp devlet okuluna verdiğini yazdı... Hâlbuki gazetenin sahibi iki kardeşin de çocuğu yok.



    Bir başkası, genç kuşağın en ilgi çekici edebiyatçılarından biri olan, bizim gazetenin yazarlarından Leyla İpekçi’nin “Amerika’ya Fethullah Gülen’in bursuyla” gittiğini yazdı.



    İpekçi açıklama yaptı.



    “Hayatımda Amerika’ya gitmedim.”



    Yalanı söyleyen utandı mı?



    Yoo... Zaten bu çocukların “görevli” olduklarından kuşkulanmamın nedeni bu inanılmaz arsızlıkları... Bu kadar utanmazca davranabilmek için “görevli” olmak gerekiyor bence... Ancak özel bir eğitimle insan bütün vicdanını ve utanç duygusunu böylesine kaybedebilir çünkü.



    Bizim gazetenin “Fethullahçılar’dan” para aldığını da ileri sürdüler.



    Böyle bir para aldığımıza dair “belge” değil, en küçük bir kuşku yaratacak “bağlantı” göstersinler gazeteyi kapatacağız... Bunu söyledik.



    Bizim bu söylediğimize bir cevap verebildiler mi?..



    Hayır.



    Yalan söylemeye devam ediyorlar mı?



    Evet.



    Niye peki?



    Yalandan başka sığınacakları bir yer yok çünkü.



    Geçen gün de ayda 30 milyar maaş aldığımı okudum.



    Yılda 360 milyar lira ediyor.



    Bu parayı bir yerde harcıyor ya da biriktiriyor olmalıyım.



    Benim ayda bu kadar para aldığımı kanıtlayan herkese bu parayı da, bundan sonra kazanacağım bütün paraları da bağışlayacağım.



    İşte zengin olma fırsatı.
    --- alıntı ---
    (krgym 19.07.2008 15:55)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.