insanları zor duruma sokan olaydır. hele şu sıcak yaz günlerinde ankara genelinde 4-5 gün süreyle kesildiği gerçeği vardır ki insanı sinir krizlerine sokar.**
sizi değişik şekillerde ve olmadık anlarda yakalayabilir. eğer sizi yakalamayı kafaya koyduysa asla kaçış yoktur. genelde elinizi sabunladıktan sonra musluğu çevirdiğinizde çıkan derin içli ses ile geldiğini anlarsınız.
buna örnek birkaç olay daha vardır ki insanı hep olmadık dönemde sizi yakalar ve en gereksiz olduğu ana kadar bu olay devam eder.
(bkz: elektrik kesintisi)
(bkz: telefon arızası)
çağdaş bir belediye düzeninde kesinlikle gerçekleşmemesi gereken ama ülkemizde çoğu zaman işlevleri vaatlerinin çeyreği bile olamayan belediyeler yüzünden gerçekleşen ve insanların sinirini fazlasıyla bozan olaydır. her su,elektrik,telefon kesintisine bir sonraki seçimde aynı oranda oy kesintisiyle cevap veremiyor olması da halkımızın başka bir sorunudur.
ankara' da ağustos ayından itibaren yaşanmaya başlayacak vahim durum. iki türlü çözümü olduğu söyleniyor. biri tasarruf yoluna gitmek diğeri ise uygun yerlerden kaynak bulmak. şu durumda bile hala halı, kilim vs. ya da arabaların hortum çekilerek yıkanması birinci yolun pek umursanmadığını göstermektedir.
insanların bu durumu uzun süreli yaşaması halinde * bilinçaltında derin yaralar açacak olan hadise.şöyle ki; bir kaç saatlik su kesintisi bile temel ihtiyaçlarımızı gidermede çok büyük sorunlar yaşatabilir. bu durumda kıymetinin daha da anlaşılacağı aşikardır ancak geç kalınmıştır.
malesef seçimlerden sonra ankaranın su kaynaklarının tükenmesinden mütevellit bol bol içinde bulunacağımız durum kesintilerinse neden seçimden sonra başlayacağını benim bu geri kalmış düşünme yeteneği körelmiş beynim algılıyamadı...!!
bolca uyarılara maruz kaldığımız bir durumdur,efendim sayın büyüklerimiz derler ki ankarada sular azalıyor ve vatandaşımızın yapması gereken sularını idareli kullanmak yaw kim tuvalette afedersiniz de bir yerlerini bol bol yıkamak, rahatlamak zevkinden mahrum kalmak ister ki, kim banyoda saatlerce kalıp küvette baloncuklar çıkarmak istemez ki, kimse istemez zannımca ve dolayısıyla kimse tasarrufa yanaşmaz..arada belki duyarlı vatandaşlarımız * çıkabilir baloncuk çıkarmaktan keyif almayan..
herkes bilsin; bundan sonra tanımlarıma bu sitenin reklâmını alıcam. maksadım siteyi zengin etmek değil, sitenin muhteviyâtını insanlara okutmaktır. en basitinden, elde bulaşık yıkarken veyâ diş fırçalarken/traş olurken suyu sebepsizce boşa akıtan öyle çok insan var ki... hiç olmazsa etrâfımıza aktararak faydalı oluruz belki.. evet; ilk reklâm:
bugün ankara 1. bölge'nin su kesintisinin ilk günü. sonlarına doğru yaklaştığımız bu gün bulaşıkları elde yıkarken annemin bulduğu bir taktik, gerçekten çok tasarruflu ve ciddî mânâda bereketli, bir o kadar da doğal bir taktiktir. heyecanlanıyorum açıklamak için...
efendim, kemâl-i âfiyetle yemeklerinizi yediniz, evde de misâfiriniz var kalıcı, sular da kesik, bulaşıkları hemen yıkamak lâzım ki zaman geçince tabak-çanak eksikliği çekmeyelim, üstelik bulaşıklar kurumasın değil mi. ama sular kesik?? ne yapıyoruuuz; evvelce bidon bidon biriktirdiğimiz kullanma sularından bir kısmını büyükçe bir mutfak leğenine ve ayrıca ufak bir kaba dolduruyoruz. az bir suyla da bulaşıkların kaba yemek artıklarını akıtıyoruz. geliyoruz yıkama kısmınaaa.. bomba burada.
bildiğimiz el sabununu, mutfakta kullanılan bir yıkama bezine ve başka küçük bir kaba ayırdığımız temiz kullanma suyumuza bulaştırıp köpürtüyoruz*. kabasını akıttığımız bulaşıklarımızı başlıyoruz sabunlamaya. bulaşıklarımız tertemiz oluyor, sâdece durulaması kalıyor. durulamayı da, daha önceden büyükçe bir mutfak leğenine ayırdığımız temiz suyu dikkatli kullanarak gerçekleştiriyoruz. ve inanın ki suyun berraklığı, ancak bulaşıkların durulanmasının bitiminde hafifçe kayboluyor. üstelik 7 kişinin kallâvî bulaşığı için toplamda en fazla 8 litre su harcıyorsunuz..
diyebilirsiniz ki "yâhu sabun köpürmez ki, köpürse bile iki dakîka dayanmaz!" değil efendim. şöyle oluyor bu iş:
bulaşık yıkamak için kullandığımız deterjanların köpürmesi için nasıl "skoçbrayt" gibi süngerler kullanıyorsak, sabunun köpürmesi için de sabunun yapısına uygun bir bez kullanmamız gerekiyor. bizim yaptığımız, bildiğimiz katı el sabununu köpürtmek için, kalın merserize örgü ipinden örülmüş bir el bezini kullanmak oldu. bu da gâyet tesâdüfî bir durumdu. keşfettik yâni, îcâd etmedik. demek ki neymiş, sabunu köpürtmek için gâyet uygun materyaller de var.
evet bence böyle düşünenler var! çünkü eğer istanbul susuzlukla karşı karşıyayken, ankara'da okullar bir ay geç açılırken bile hala 10 metrekarede 10 tane fıskiye çimleri suluyorsa böyle düşünmeyen insanlar olmasa bile bu şekilde davranan insanlar olduğu kesin!
15 güne varan su kesintisi ve sıkıntısından sonra ankara'ya az önce yağmur yağdı!
ne kadar güzelmiş.. yağmurda ıslanmayalı yıllar olmuş.. toprak kokusuna hasret kalmışız meğer.. bahçemizdeki toprağın ve çiçeklerin ferahladığını görmek gerçekten mümkünmüş!
allah bozmasın.. yağsın bu yağmurlar.. ormanlarımızı yakmazlarsa tabiî..
musluklaradan fıss fıss diye sesin gelmesi ile anladığımız olaydır.. hazırlıksızsanız yada haberiniz yoksa musluğu açtığınızda kronik bronşit gibi sesler çıkarıyorsa işte su kesilmiştir.. oan biraz sıkıntı ve üzüntü ile ' sular gitmiş ' diye bağırırsınız. evin içinde bir panik havası yaşanır bu söz evin içinde dolaşır..
sonra sitemler başlar ' canım bu zamanda kasilmez ki' ve musluk her yarım saatde kontrol edilir sonra o kronik bronşit seside kesilir.. yaşam destek ünitelerina bakılır.. ve artık suyun gelmesi için dua edlilir.
su gelir musluğu açarsınız evde bir bayram havası vardır.. muslukdan öksürük sesi ve rahatlama hareketleri başalar sonra su gelir artık herkes mutludur.. ve kovalar bir bir doldurulur..
izmir'i dört günlüğüne ele geçiren olay. izmir derken şehir merkezi olan izmir. bu sebeple insanlar suyu akan yakınlarının evlerine doğru mevsimlik göç olayına giriştiler zira herkesin kesintiden haberi olmasına karşın 4 günlük su pek çok evde daha ilk günden bitirilmiş, öyle duydum.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.