recep tayyip erdoğan

    gene ne yaptı acaba sayın başbakanımız diye herkesin yeni entry görünce merakla okuduğu başlıktır.

    kendi başbakanım diye değil gerçekten; özü sözü bir olmasına çok hayranım, hiçbir ayırım yapmadan her tür yolsuzluğun üzerine yürümesine hayranım, avrupa birliğine girsin diye cümle aleme itaat edişine hayranım, bir zorlukla karşılaştığında sadece "a" değil yanında bir de "b" den "z"ye muhtelif planı oluşuna hayranım. ah bir de medya onun aleyhine çalışmasa. başbakanım benim başbakanların en yeterlisi en dirayetlisi, en doğrucusu, yalandan bir insan bu kadar mı kaçınır. kıyamam ben.

    (bkz: atem tutem ben seni)
    (22.12.2006 15:10)

clive owen

    derailed isimli filmde jenifer aniston ile çok iyi oyunculuk sergilemiştir.
    (22.12.2006 14:06)

breaking the waves

    acıklı bir öykü, aşkın yıpratıcı yönünü çok gerçekçi biçimde anlatır, başroldeki emily watson, canlandırdığı karakterin adım adım dibe vuruşunu mükemmel biçimde canlandırır. izleyenin yüreğini parçalar, film bittikten sonra da bir müddet parça parça kalır.
    (22.12.2006 14:02)

dinler arası diyalog

    "dinler arası diyalog" bir masaldır. konuya Ä°lgÄ° duyanlarin detayli bilgi, video kaydına ulaşabilecekleri bir site adresi veriyorum:

    http://www.diyalogmasali.com/
    (22.12.2006 13:53)

male

    ingilizcede erkek manasına gelen bir kelimedir.
    (22.12.2006 13:33)

bu ne perhiz bu ne lahana turşusu

    söyledikleri ile yaptıkları arasında tutarlılığı yakalayamamış kimseler için söylenir.
    (22.12.2006 13:32)

sevim tanürek

    rahmetli sanatçı, zincirlikuyu mezarlığında ebedi istirahatinde, ehliyetsiz kullandığı aracı ile ona çarpan kimse, babasının forsundan yararlanarak, bu konudaki sorumluluğundan kendini sıyırdı. elini kana boyayanların vicdanı rahat, meseleyi örtbas etmekle sadakatlerini ispatladılar.

    bugün radyoda bilinen bir şarkı çalıyordu "dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç" duymadığım bir yorum tertemiz bir sesti. anons şarkı bitince geldi. spiker "sevim tanürek" söyledi dedi.

    sonu böyle olmamalıydı, kim öldürdüye gitmemeliydi.

    allah rahmet eylesin sevim hanım. siz kurtuldunuz.

    bizler hayretler içindeyiz,
    ve iyi birşeyler olmasını bekliyoruz.
    yeryüzünde iyiliğin kaldığına dair bir işaret bekliyoruz.
    (22.12.2006 13:23)

prenses

    çok çelişkili bir kelimedir;

    bir asalet ünvanıdır. ayrıca, sevgiliye söylendiğinde sevgiliyi ne kadar yücelttiğini ifade etmeye yarar.

    öte yandan, insanı yücelten bu söz, kedilere köpeklere sıklıkla verilen, yaygın isimlerden olması dolayısıyla çelişkilidir. hem yüceltmeye yarasın, yüceltmek için kullanılan kelimeyi git sen hayvana kullan.

    kimse prensese "kedi hazretleri" demez, veya kimse sevgilisine "köpeğim, aşkın beni kudurtuyor, bilmem farkında mısın" demez. prensesim der. *
    (22.12.2006 13:12)

paul cezanne

    bugün bir çok eserini louvre müzesinde görebileceğimiz sanatçı "yıkanan kadınlar" tablosu ile yetkinliğinin doruğuna çıkmıştır.
    (22.12.2006 12:08)

pest

    ingilizce de bitkilere zarar veren böcek ve küçük hayvan ya da değersiz, anlamsız şey manasına gelen kelimedir.

    (bkz: süne)
    (22.12.2006 12:05)

namık kemal

    anlaşılan o ki; iki tane namık kemal var. biri çok değerli bir şair, diğeri çok pespaye bir adam, kurgusal karakter.
    (22.12.2006 12:00)

aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık

    iki birbirinden kötü seçenek arasında tercih yapmak durumunda kalan kimselerce hissedilen bocalamayı dile getiren bir deyimdir. bir diğeri de; sual formundaki "kırk satır mı kırk katır mı" dır.
    (22.12.2006 11:57)

koma

    ingilizce öğreten bazı okullarda, dikte amaçlı olarak pasajlar okuyan bazı öğretmenler, pasajı okurken noktası virgülüne kadar okumayı severler. bu tipler comma yani virgül kelimesini "koma" diye telafuz ederler. erkek öğrenciler, dikteyi yapan kimse kadın ise, "koma" denmesinden pek bir hoşlanırlar, ders esnasında ya da teneffüslerde kendi aralarında fısıldaşırlar, "orama koma burama ko"

    ve denilen odur ki, ben diyenlerin yalancısıyım; japonya'da, eski bir budist tapınağında oramakoma buramako isimli bir bilge adam, kendi adının böyle bir latifeye konu edildiğinden habersiz lotüs bahçesinde, göl kenarında huzur içinde yaşar, her gece yıldızları seyrederken yasemin çayı içermiş.
    (22.12.2006 11:53)

just like heaven

    adına bakıp konusunu okuyunca asla izlemeyeceğimi düşündüğüm bir film iken, bir takım tesadüfler eseri gitmek zorunda kaldığım, ama ilk dakikasından insanı yakalayıp sonuna kadar temposunu düşürmeyen, bir an sıkmadan kendini izlettiren, iyi hazırlanmış, güzel bir film.
    (22.12.2006 11:47)

cocoon

    björk'ün bu şarkısını imgelerle yüklü bir videosu vardır, göğüs uçlarından çıkan ipe benzer uzantılar bir koza örer ve şarkını sonunda björk kelebek olmadan gökyzünde yükselir.
    (22.12.2006 11:43)

sayfa: 1...-498-499-500-501-502

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.