kapı koluna takılmak

    hafifçe yukarıya çekilmiş bluzumuzun veya ceketimizin kolunun, yarı açık bırakılmış kapının koluna takılması suretiyle hızımızın kesilmesine sebep olan durumdur ki çok hızlı isek muhtemelen omzumuzu incitiriz...hiçbir diyardaşımızın başına gelmemesi dileğiyle... *
    (02.01.2009 19:03)

kim öle kim kala

    sabah ola hayrola, gün doğmadan neler doğar, görelim mevla neyler, neylerse güzel eyler kabilinden sözlerle benzer anlam taşıyan bir söz öbeğidir... hani bir durum için plan yapılır, karşıdaki de cevap verir:
    - dur bakalım, o zamana kim öle kim kala...
    (02.01.2009 18:58)

tadelle

    bazı tadlar, bazı anlar vardır asla geri gelmez... tadelle de işte öyle bir cümlenin sonunda yerini aldı... geri döndü diye sevinirken, yeni bir yüzle karşımıza çıktı eski sevgili derken hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını gördük... eski tadellelerin tadını düşünerek, gözlerimiz buğulu, hüzünle ısırıklar aldık yeni ambalajlı tadellemizden...ama olmamış! olamamış! keşke dönmeseydi de hep hatırımızdaki o özel tad olarak kalsaydı diye düşündük içimizden... * * *
    (01.01.2009 20:54)

vampircik mail

    diyardaşlarımızın maalesef gerekli itibarı gösteremediği aparattır. yani aslında gmaildeki herşey onda da var, neden birbirimize vampircik mailimizden mail atmıyoruz diyardaşlarım! * h*
    (01.01.2009 20:03)

vampircik sözlük

    beni alfabe ve rakamlardan oluşan arama şekline hayran bırakmış, kendimden geçirmiş biricik diyarım... ellerinize sağlık...
    (14.12.2008 13:40)

çeçen kızı

    hüseyni makamında bir oyun havası... ustalardan dinlenesi, çok hareketli bir eserdir..
    (12.12.2008 21:41)

cevat fehmi başkut

    1905 yılında edirne'de doğmuştur, asıl adı ahmet cevat'tır. cevat ismine yazarlık yıllarında babasının adını eklemiş ve cevat fehmi olarak tanınmıştır. cevat fehmi lisede yazdığı şiirlerden dolayı şair olarak anılmaya başlamış, yazdığı tiyatro eserleri ise kendi ve arkadaşları tarafından mektepte sahnelenmiştir. gazetecilik hayatına vakit gazetesinde başlamış, uzun yollar, 40 yıl devirerek cumhuriyet gazetesini senelerce idare etmiş, gazeteciler cemiyeti başkanı olmuş ve istanbul üniversitesinin açtığı gazetecilik enstitüsüne hoca olarak çağrılmış. bir taraftan gazetecilik yapmış, bir taraftan romanlar yazmış, kitap şeklinde röportajlar yayınlamıştır.
    bu sıralar muhsin ertuğrul, türk tiyatrosunu bugünkü durumuna getirme çabası içindedir, cevat fehmi onu, vakit gazetesinde tiyaytoya dair yazıları sayesinde tanıyordur ve bu tanışıklık sayesinde ilk komedisi "büyük şehir"i şehir tiyatrosuna verir. cevat fehmi birbiri ardına 20 eser yazmış, bunlardan "küçük şehir" inönü armağanı almıştır.
    2. dünya savaşı'nın toplum üstündeki olumsuz etkilerini tartışan "paydos"(1948)
    siyasetçilerin kötüyüzlerini sergileyen "sana rey veriyorum"(1951)
    batılı yaşam ve değerlerin karşılaştırıldığı "harputta bir americalı"(1955)
    tarihi eser kaçakçılığını yargılayan "kleopatra'nın mezarı"(1957)
    siyasal kişiliksizliği taşlayan "hacıyatmaz"(1960)
    adil bir toplumsal düzen ve yönetimin kurulmasını kara gülmeceyle veren "buzlar çözülmeden" (1964) eserlerinden bazılarıdır.
    (02.12.2008 01:03)

deli deli küpeli

dere boyu kavaklar

    çeçen kızı olarak da bilinen giresun yöresine ait anonim birtürkü... bir zamanlar barış mançonun sesinden dilimize dolandıysa da murat kekilli tarafından da farklı bir yorumla bize ulaştırılmıştır *.

    --- alıntı ---
    Dere boyu kavaklar deve boyu kavaklar
    Açtı yeşil yapraklar açtı yeşil yapraklar
    Ben yare doyamadım ben o yare doyamadım
    Doysun kara topraklar doysun kara topraklar

    Basmadan gel asmadan basmadan gel asmadan
    Fistan giymiş basmadan fistan giymiş basmadan
    Kalk gidelim sevdiğim kalk gidelim sevdiğim
    Devriyeler basmadan devriyeler basmadan

    Acem kızı çeçen kızı sen allar giy ben kırmızı
    Çıkalım şu dağın başına sen gül topla ben nergisi
    Hadi gülüm yandan yandan
    Biz korkmayız ondan bundan biz korkmayız ondan bundan

    Oy bulanacak oy bulanacak
    Bu işler ne olacak bu iş nasıl olacak
    Erkeklerin günahı biz erkeklerin günahı
    Kız sizlerden sorulacak kız sizlerden sorulacak

    Acem kızı çeçen kızı sen allar giy ben kırmızı
    Çıkalım şu dağın başına sen gül topla ben nergisi
    Hadi gülüm yandan yandan
    Biz korkmayız ondan bundan biz korkmayız ondan bundan
    --- alıntı ---
    (02.12.2008 00:45)

havada bulut yok

    muş yöresine ait hüseyni türkü... düriye keskin ve muzaffer sarsözen'in sözlerini yazdığı * türkü, birçok sanatçı tarafından farklı sözlerle seslendirilmiş. örneğin; yıllarca burası muş mu, yoksa huş mu diye tartışmışlar, ano mu yemendir, ah o mu yemendir diye sormuşlar, ama bir şeyi sorma gereği bile duymamışlar; ne kadar insanın içini yaktığını, ne kadar hasret çekenin derdine derman olduğunu...ne kadar güzel bir eser olduğunu hiç konuşmamışlar...


    --- alıntı ---
    Havada bulut yok bu ne dumandır
    Mahlede ölüm yok bu figandır
    Şu yemen ellerin ne de yamandır
    Ah o yemendir gülü çemendir
    Giden gelmiyor acep nedendir
    Burası muştur yolu yokuştur
    Giden gelmiyor acep ne iştir
    Dön gel ağam dön gel dayanamıyram
    Uyku gaflet salmış uyanamıyram
    Ağam noldu oy oy oy dayanamıyram
    Kışlanın önünde asker sesi var
    Bakın çantasında acep nesi var
    Bir çift kundurayla var bir de fesi var
    Ah o yemendir gülü çemendir
    Giden gelmiyor acep nedendir
    Burası muştur yolu yokuştur
    Giden dönmüyor acep ne iştir
    --- alıntı ---
    (02.12.2008 00:37)

dergi diyar

    yakışmış, yakıştırmış... emeği geçen herkesi tebrik ederim. daha da gelişmesi ve 176 sayfa olması ümidiyle...
    (02.12.2008 00:11)

derviş ve ölüm

    meşa selimoviç'in 1966 yılında yayınlanan, 30 değişik dile çevrilmiş ve yugoslavya'nın en önemli edebiyat ödüllerine layık görülmüş romanı. kitap, şeyh amet nurettin'in sürekli kendiyle hesaplaşması ve hayatının muhasebesini konu ediniyor. kitabın sonunda hani birşeyler düğümlenir kalır ya, naısl yani dersiniz, öyle oluyorsunuz işte...
    (29.11.2008 00:59)

derviş

    meşa selimoviç'in romanı derviş ve ölümden uyarlanmış, italyan türk ortak yapımı film. başrollerinde cezmi baskın ve ruhi sarı'nın yer aldığı film 2002 de vizyona girmişti...
    (29.11.2008 00:55)

kadavra

    mary roach adlı gazeteci ve yazarın kadavraların nasıl kullanılmaya başlandığını,günümüzde nasıl kullanıldığını, elde edilişlerini kısaca kadavralarla ilgili merak ettiğiniz herşeyi anlatan kitabı... tavsiye ederim.
    kapak yazısı:
    --- alıntı ---
    Gözlerini kırpmadan ateşin içine atlar, kendilerini yüksek binalardan aşağı bırakır, arabanın içinde duvarlara toslarlar. Yüzlerine ateş edersiniz, bacaklarının üzerinden sürat tekneleri geçirirsiniz, bana mısını demezler. Başlarını kesseniz kılları kıpırdamaz.
    Aynı anda altı yerde bile olabilirlir. Süpermen gibi görürüm ben onları...
    Bu kitap kadavraların yaptıkları kimisi garip, çoğu şaşırtıcı; hepsi çok zorlu şeyler hakkındadır. Sırf sırtüstü yatmak da çok kötü bir şey değildir. Çürümek de kendi başına ilginç bir şey olabilir. Ama bir kadavra olarak zamanınızı geçirmenin başka yolları da vardır. Bilimle uğraşabilirsiniz, sergilere katılabilirsiniz, bir ağacın parçası halini alabilirsiniz. Düşünün, tercihinizi yapın.
    --- alıntı ---


    (29.11.2008 00:47)

it

    tıpta herhangi bir teşhisin sonunda "it" varsa bu iltihaplanma var demektir *. örn: nefrit: böbrek iltihaplanması.
    (29.11.2008 00:37)

sayfa: 1...-6-7-8-9-10...-36

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.