eşyalarla konuşmak

    *kapıya çarpıp pardon demektir mesela.
    *aslında en belli başlısı günlük değil midir. defterle konuşmak, blogla konuşmak, kağıtla konuşmak, kalemle konuşmak.
    *bitkiler canlı sınıfına giriyor ya onları saymadım.
    *bir de lise yıllarında derste çok konuşuyorum diye fizikçi beni kitaplığa göndermişti sen orda kitaplıkla konuş diye. çocukken de lahana bebeim vardı onla konuşurdum yanında insanlar yokken onunda konuştuğunu sanıyordum da beni neden hala arkadaşı olarak görüp konuştuğunu göstermiyor diye kızmıştım ona. artık böyle şeyler yapmıyorum sözlük merak etme güvendesin.
    *sözlükle konuşmak.
    (22.09.2010 20:59)

bir türlü çöpe atılamayan eskimiş hoparlör

    eskidiği için daha güzel olandır. teknolojik aletlerin eskiyenleri sanki daha gerçek daha emektar gibi bir de. yenisi alınsada insan kıyamıyor atmaya onları, seni unutmadım sadece emekliye ayırdım demek istiyor çünkü.daha fazla yorulma diye demek istiyor.
    (bkz: eşyalarla konuşmak)
    (22.09.2010 20:55)

fl studio

    kendi kendinize bir sürü enstrüman çalıp kayıt yapabileceğiniz süper ötesi müzik yaratım programı.

    (22.09.2010 20:38)

el gibi

    sözleri de şöyledir hatta:

    ne bir ses ne de haber gelmiyor artik senden
    oylece kalakaldim da deli hasretinle ben
    bir yabanci selamin ile huzunlere daldim
    kendi ellerimle ben beni kederlere saldim
    sonunda bir oyuncak kara sevda aldim senden
    yani degismedim hala oyle biraz cocuk kaldim

    yok oyle el gibi durma gul biraz
    sana gulmeler yarasir
    yok oyle guz gibi soguk olma
    guz ayrilik tasir

    yok oyle el gibi durma gul biraz
    sana gulmeler yarasir
    yok oyle guz gibi soguk olma
    guz ayrilik tasir

    ne bir ses ne de haber gelmiyor artik senden
    oylece kalakaldim da deli hasretinle ben
    bir yabanci selamin ile huzunlere daldim
    kendi ellerimle ben beni kederlere saldim
    sonunda bir oyuncak kara sevda aldim senden
    yani degismedim hala oyle biraz cocuk kaldim

    yok oyle el gibi durma gul biraz
    sana gulmeler yarasir
    yok oyle guz gibi soguk olma
    guz ayrilik tasir

    yok oyle el gibi durma gul biraz
    sana gulmeler yarasir
    yok oyle guz gibi soguk olma
    guz ayrilik tasir
    (22.09.2010 20:30)

sen mevsimler gibisin

    "yok öyle güz gibi soğuk olma güz ayrılık taşır"

    (bkz: el gibi)
    (22.09.2010 20:30)

eylül

    bu sene pek farkettirmeden gelen ancak pek sessiz gideceğe benzemeyen güzel güz aylarından biri.
    (22.09.2010 20:27)

erken yatarım erken kalkarım

    zorundalıktır.
    (22.09.2010 20:25)

otomatik abdest alma makinası

    akıllara charlie chaplin'in modern zamanlarfilmindeki yemek yedirme makinasını getiren icat. geliştirilirse işçilerin daha az zamanda abdest almasını sağlamak amacıyla kullanılabilir iş verenler tarafından. aman gözden kaçmasın*)
    (22.09.2010 20:21)

sahip

yobaz

    kurban'ın sahip adlı albümündeki bir parça:

    "Bu dünyadan kar sağlayan kirli bir el var
    Zora kesilen haraçla bir dünya doyar
    Karanlık hasat mevsiminde, gündüz ağlar
    Son günler yaklaştıkça güneşte yakar

    Sen, yobaz! efendinin sağ yanında yerini al
    Sen, düzenbaz! efendiniz sol yanında yerini al
    Ve sen, etme naz! efendinin kucağında yerini al

    Sahipten emir alan tüm acizler azar
    Bilmez cahil; ruh evidir, bedense mezar
    Yüzyıllardır kanla beslendi, tarihte yazar
    Hem sapkındır hem de der ki; "değmesin nazar"

    Sen, yobaz! efendine inanmayanın canını al
    Sen, düzenbaz! efendinin haramından payını al
    Ve sen, etme naz! efendinin kucağında yerini al"
    (15.09.2010 20:21)

fikir yobazı

    (bkz: yobaz)
    (15.09.2010 20:19)

nazar değmesin diye yapılan hareketler

    nazar boncuğu takmak*)
    birde akik taşından yüzükller engelliyormuş diye duymuştum ben nazarı engellediğinde de paramparça oluyormuş hatta yüzük.
    (15.09.2010 20:14)

yeni ayakkabı

    çocukken yeni alındığı farkedilince üstüne basılan ayakta sinir zedelenmesine yol açabilecek kadar tehlikeli bir nesne. yeni olduğu belli olmasın diye üzerine bilimum pislik toz bulaştırılmalı.
    (15.09.2010 19:59)

kahvenin telvesi

    kahve fincanın dibinde kalan daha yoğun kıvamlı acı tatlı kısım. kahve bitiminde tes çevrilirse aldığı şekillere göre 3 vakte kadar yorumlar bile yapılanilir. öyle de işlevsel. kahveyi kahve yapan da telvesidir ayrıca.
    (15.09.2010 19:57)

perşembe pazarı

    çok dağınık olan yerler için kullanılan benzetme.
    - tüüü dolaba bak perşembe pazarı gibi topla çabuk.*
    (15.09.2010 19:54)

sayfa: 1-2-3-4...-27

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.