son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
(1927 gürün - 26 şubat 1984 ankara) adana erkek lisesi (1948), ankara gazi eğitim enstitüsü (1950) mezunu. göksun'da (k.maraş) başladığı öğretmenlikten siyasi eylemde bulunduğu gerekçesiyle atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. daha sonra gürün'de ve sivas'ta arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yaptı (1955-60). 1960'da istanbul'a, sonra ankara'ya yerleşti. akis dergisinde çalıştı, bir süre de forum dergisini yönetti (1968-70). kızılırmak kitabı nedeniyle hakkında 142. maddeden dava açıldı, yargılandı, aklandı. lise yıllarında şiir yazmaya başlayan hasan hüseyin'in ilk şiiri 1959'da dost dergisinde çıktı. bu yıllarda mizahi hikayeleri de yayımlandı. kavel (1963) adlı kitabı ile 1964 yeditepe şiir armağanı'nı, kızılkuğu (1971) ile trt'nin 1970 sanat başarı ödülü'nü, filizkıran fırtınası (1981) ile 1981 toprak ve nevzat üstün şiir ödüllerini aldı.
toplum bilimci alain touraine, terörizm için ayrıca şunu diyor; "terörizm, askeri, hukuki ve ideolojik baskı karşısında toplumsal mücadele imkansız olduğunda boy verir" *
1913 yılında istanbul'da doğdu, 10 haziran 1990 tarihinde istanbul'da öldü. gümrük ve tekel bakanlığı'ndaki memurluk görevinden emekli olunca, gezgin kitap satıcılığı yaptı. garip şiiri tadında güzel şiirler yazdı. kaynak; http://siir.gen.tr/biyografi/halim_sefik_guzelson.htm şair, ahmet kaya, ruhi su, ezginin günlüğü gibi sanatçı ve grupların seslendirği "balık ağzı" adlı şiiriyle efsaneleşmiştir; balik ağzı bu bir kılıçbalığının öyküsü yazılmasa da olurdu ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu uskumrunun arkasından gidiyorduk sürünün içinde ben de vardım sırtımda bir zıpkın yarası mutlu olmasına mutluydum nedense gitmiyordu kulağımdan bir türlü o "ağ var" sesleri denizkızı girmiş düşünceme ben iflah olmam dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı dolanınca ağa çok geçmeden küserim bir çocuk bile çeker sandala beni bu kadar ağır olmasam beni böyle koşturan yaşama sevinci kanal boyunca bir o yana bir bu yana siz yok musunuz siz derya kuzuları kestim kılıcımla karanlığını dibin yakamoz içinde bıraktım suları ah ayaz gecelerde olur ne olursa sırtımda bir zıpkın yarası alın beni mor kuşaklı bir takaya götürün iri gözlerimde keder kılıcımda hüzün satın beni satın beni rakı için
(1927 gürün - 26 şubat 1984 ankara) adana erkek lisesi (1948), ankara gazi eğitim enstitüsü (1950) mezunu. göksun'da (k.maraş) başladığı öğretmenlikten siyasi eylemde bulunduğu gerekçesiyle atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. daha sonra gürün'de ve sivas'ta arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yaptı (1955-60). 1960'da Ä°stanbul'a, sonra ankara'ya yerleşti. akis dergisinde çalıştı, bir süre de forum dergisini yönetti (1968-70). kızılırmak kitabı nedeniyle hakkında 142. maddeden dava açıldı, yargılandı, aklandı. lise yıllarında şiir yazmaya başlayan hasan hüseyin'in ilk şiiri 1959'da dost dergisinde çıktı. bu yıllarda mizahi hikayeleri de yayımlandı. kavel (1963) adlı kitabı ile 1964 yeditepe şiir armağanı'nı, kızılkuğu (1971) ile trt'nin 1970 sanat başarı Ödülü'nü, filizkıran fırtınası (1981) ile 1981 toprak ve nevzat Ãœstün şiir ödüllerini aldı. kaynak; http://www.siir.gen.tr/siir/h/hasan_huseyin_korkmazgil/yasami.htm
arthur rimbaud, 1891 yılında fransa'nın marsilya kentinde geçirdiği bir rahatsızlıktan dolayı bir bacağını kaybetmiş, ilerleyen aylarda da hayata veda etmiştir.
yahudiler sürekli yurtlarından edilme tehdidi altında yaşadıkları için, kovulmaları halinde yanlarında götüremeyeceklerinden dolayı hiçbir zaman ev gibi gayrimenkullere yatırım yapmamışlar, bunun yerine sermayelerini kolayca taşıyabilecekleri bir şekilde, yani ceplerine rahatça sığabilen elmaslara yatırmışlardır. diğer taraftan, hiçkimse kendilerini iş vermedikleri için ancak tefecilik gibi işler yapıp geçimlerini sağlayabilmişlerdir. böylece zamanla elmas sektörünü ele geçirmişler, tefecilikle de sermayelerine sermaye katıp bunu yine elmasa çevirmişler, ve bunun ilerisinde de büyüyüp dünyanın çeşitli ülkelerinin ekonomilerinde önemli pozisyonlara kadar varabilmişlerdir. yahudilerin cimri olduğunu iddia eden stereotipe gelince; çok uzun yıllar taciz altında yaşamış olan bu halk, korunma içgüdüsüne dayalı bir kültür geliştirmiştir. günümüzde artık eskisine benzer bir tehditle yaşamasalar da, azami korunma içgüdüsü ve ticarette ustalaşmanın karışımı olan bu kültür hala canlıdır; yahudiler çok sıkı pazarlık yapmakla meşhurdular ki bunu bizzat yaşamış biri olarak biliyorum, ve bu sıkı pazarlıkçı niteliklerinden dolayı cimri sıfatını yemekteler. yahudilerin genlerinden dolayı "cimri" ve "asalak" olduklarına dair yaygın bir inanç vardır ki bu tamamen abes olmakla birlikte insanın milliyetçi/antisemitik karakterinden ileri gelen apriori bir haksız yargılamadır, ki bu haksız yargılama da Ä°srail devletinin zalim tutumundan dolayı insanların kafasında daha da pekişmektedir.
günümüzde irak başbakanı olan nuri el maliki de şii'dir; tabanı ve hükümet içinde mevkisinin direğini oluşturanların önemli bir kısmı sadr yandaşları olduğundan dolayı mehdi ordusuna karşı hiçbir zaman ciddi bir yaptırımda bulunamayıp, şii milislerin güçlenmesine giden yolu açmıştır. geçmiş aylar içerisinde önemli bir mehdi ordusu komutanı abd askerlerince yakalanmış, ancak sağlam olmayan koltuğunun devrilmesinden çekinen maliki tarafından bir talimatla derhal salıverilmiştir; bu olay bize el sadr'ın ne denli nüfuzlu ve güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. yeni kurulan Irak hükümeti günümüzde artık hiçbir anlam ifade etmemektedir. Ä°srail'in lübnan'a müdahalesinin Ä°slam dünyasında büyük bir öfke dalgası yaratmıştır; bu dalgadan hareketle irak'ta her gün daha çok umutsuz ve kin dolu genç direniş örgütlerine katılarak hem sünniler hem de özellikle mehdi ordusunu güçlendirmiştir; bu aşamada mehdi ordusu daha da itibar ve popülarite kazanıp yeni eylemlere girişmiştir. eylül ayından beri irak iç savaşı artık çılgınlık boyutuna varmış, abd'yi tamamen eli kolu bağlı, hükümetin varlığını da iyicene yer altına gömmüştür. mehdi ordusu, etnik çatışmalar dışında abd önderliğindeki koalisyon askerlerine karşı hala saldırı düzenlemekte, ve son dönemde keskin nişancı silahları kullanmaya başlayarak çok sayıda amerikan askerini vurup işgalcileri tam anlamıyla terörize etmektedir.
hitler'in soykırıma girişmeden önce ilk başlarda ortadoğu'da bir yahudi devleti kurup tüm yahudileri orada toplamak gibi bir fikre sahip olduğu doğrudur, fakat orada bir devlet kurup örgütlendikten sonra kendisine karşı gelebilecekleri tehlikesini göz önünde bulundurup, katletmekten yana bir karar almıştır. bazı komplo teorisyenleri hitler'in siyonist olduğu, thule adında bir örgüte mensup olduğu, bu örgütün de dünyaya hükmettiği gibi asılsız iddialarda bulunmakta, ve hatta yahudi soykırımının yalandan ibaret olduğuna kadar ileri gidebilmektedirler. bu tür asılsız uydurmalarla genelde amaçlanan şey nazi iktidarını aklamaya çalışmak veya okuyucuya "yahudiler dünyayı parmağında oynatıyor" gibisinden paranoyak fikirler aşılayarak (büyük nüfuza sahip oldukları doğru ama "dünyanın sahibi" oldukları doğru değil) ülkede milliyetçiliği kabartıp devlete hizmet etmektir. bu tür asılsız bilgiler genelde tarih bilgisi zayıf olan fevri duygulara sahip insanları etkilemektedir.
anlamı yersiz yurtsuz olan, hiçbir ülkenin vatandaşlığına sahip olmayandır. genelde bu terime örnek olarak çingeneler gösterilir.
günümüzde son derece totaliter bir diktatörlükle yönetilen ülke, dünyadan tamamiyle izole olup açlıkla cebelleşiyor. resmi ideolojisi "juche"dir; kuzey koreli yetkililere göre bu ideoloji marksizm nüveleri barındırıp esasta ondan ayrı, özgün bir doktrindir; hatta kore halkına özgü bir çeşit din olarak algılanabileceğini de sözlerine ekliyorlar. kişilik kültünde bu denli ileri gitmiş başka bir örneği bulunmayan ülkede tarih bile kim sung Ä°l'in doğumundan itibaren başlar. kim sung Ä°l'in ölümünden sonra oğlu kim Ä°l jong yönetimin başına geçmiştir. düşünce ve basın özgürlüğünün sıfır olduğu bu sözde komünist ülkede halkın marksist klasikleri okumaları dahi yasaklanmaştır; ancak akademisyenlerin erişimine açıktır. Ãœlkede casusluğu önlemek iddiasıyla cep telefonu sahibi olmak yasaklanmıştır, bilgisayar sahibi olmak için de resmi onay almak gerekmektedir. son dönemde gerçekleştirdiği nükleer denemeyle yankı uyandıran kuzey kore, engelli vatandaşlarını toplama kamplarında rahatsızlıklarına göre tasnif ederek temerküz etmesiyle tekrar gündeme oturmuştur; zihinsel engelliler başkent pyonyang'ın uzaklarında yer alan "koğuş 49" aldı kamplarda tecrit edilirken, örneğin cüceler başka kamplarda tutuluyor; cücelere ayrıca aralarında evlenmelerine hak tanınıyor ama çocuk yapmaları kesinlikle yasak. nükleer güç olma hayalleri 1950'lerde başlayan bu ülke, bill clinton döneminde abd ile gerçekleştirdiği çeşitli müzakereler sonucunda bu emellerinden vazgeçiyor görünmüştür, fakat george w. bush'un başkanlık koltuğuna geçip 2002'de kuzey kore'yi "şer ekseni"nin bir parçası olarak ilan etmesiyle görüşmeler dondurulmuş, kim jong Ä°l silahlanma programına tekrar sarılmıştır. yapılan nükleer deneme sonucunda bm güvenlik konseyi toplanıp yaptırım uygulama kararı almıştır; daha önce makao'da bir banka kuzey kore'ye yasadışı olarak ticari işlerini gördüğü ve para akladığı gerekçesiyle kapatıldıktan sonra, bm'nin bu ambargo kararıyla ülke dış dünyaya tamamen izole olup, halkı açlığa terkedilmiştir. nükleer silaha sahip olduktan sonra abd'nin bu ülkeye müdahale ihtimali oldukça düşmüştür; kuzey kore ordusu eskimiş silahlara sahip olmasına karşın asker sayısı yüksek ve halkı gayet vatanseverdir. olası bir savaşın her iki tarafta da ve büyük olasılıkla güney kore'de de ağır kayıplara açacağı açık bir gerçektir. son derece milliyetçi olan kuzey kore hükümeti, ülkeden kaçıp da yakalandığında geri getirilen kadınları eğer koreli olmayan biriyle evlenmişlerse ağır cezalara çarptırıyor, evlilikten çocuk doğmuşsa o da korkunç yaptırımlara maruz kalabiliyor. sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |