marvel comics

    tarihi:

    timely comics dönemi:

    aralık 1939‘da timely comics adı altında kuruldu. Şirketin kurucusu yayıncı martin goodman genel çizgiroman akımının aksine süper kahraman öyküleri yayınlamak istiyordu. Çizgiroman tarihinde altın çağ olarak adlandırılan dönem superman'in evsahipliğini yaptığı action comics (macera Çizgiromanı) dizisi ile başlar. superman karakteri ile büyük başarı sağlayan national comics isimli yayınevi (daha sonra adını dc comics olarak değiştirecektir) başarısını 1939 yayına soktuğu bir diğer süper kahraman batman ile devam ettirir. 1939 yılında timely comics ilk süper kahraman dizisi olan namor'u yayınlar. namor'un özelliği mitolojide sular altında kalan atlantis'ten gelmesi ve insanlardan nefret etmesidir. bir anlamda namor çizgiroman tarihinin ilk anti-kahramanıdır. namor ile başlayan atak human-torch (alev adam ) ile devam eder. bu iki kahraman ayrı öykülerde yer almasına rağmen aralarındaki sürütşme ve kavgalar onlara belli bir popülerlik sağlar.

    amerika'nın İkinci dünya savaşına girmesine timely evreni de kayıtsız kalmaz. namor ve human torch güçlerini naizlere karşı kullanmaya başlar. bunun yanında 30'lu yılların çizgiroman anlayışı ile günümüz anlayışı arasında ki en temel fark öykülerde süper kötülere yer olmamasıdır. kahramanlar ya çılgın bilim adamlarıyla ya da bilidiğimiz suçlular ile karşılaşır. amerika'nın savaşa girişinden altı ay sonra joe simon ve jack kirby marvel evreninin en önemli karakterlerinden yüzbaşı amerika'yı yaratır. *

    savaşın ardında süper kahraman çizgi ormanları ilgi çekmemeye başlamış, piyasanın merkezine western, melodram ve en çok korku öykülerine dayalı çizgiromanlar oturmuştu. bu yıllarda timely comics'in yaptığı bir diğer yenilik de adını atlas comics'e çevirmesidir. kid colt ve two gun kid bu dönemin en önemli karakterlerindendir. *

    Çizgiromanda gümüş çağ:

    1956 yılında dc comics şasırtıcı bir hamle ile altın Çağ kahramanlarından flash'ı shadowcase isimli öykü içinde tekrar yayınlamaya başlar. aynı formülü hawkman ve green lantern için uygulayan ve sıradışı başarı sağlayan dc comics çizgiromancılıkta gümüş çağı başlatır.dikkat tekrar süper kahramanların üzerine çekilmiştir.superman,batman ,harika kadın,hawkman,flash,martian man ve aquaman'i katılımı ile amerika adalet birliği oluşur. Çizgiroman tarihinin ilk süper kahraman ekibini kuran dc 50'li yıllara damgasını vurur.

    1961 yılında yayınevi sahibi martin goodman'ın talimatı ile stan lee ve jack kirby dc 'nin adalet birliğine rakip olacak bir süper kahraman takımı yaratmak için kolları sıvar. ortaya çıkan eser fantastik dörtlü‘dür. fantastik dörtlü'nün sıradışı başarısı sayesinde marvel comics parasal darboğazı aşıp rahat bir nefes alır. bünyesini steve ditko ve don heck gibi genç yazar çizerler ile güçlendiren marvel iki yıl içinde müthiş bir atağa başlar:

    fantastik four,yeşil dev hulk, Şimsek tanrısı thor, Örümcek adam, İntikamcılar ve x-men. bu yayınların başarısı ile marvel pazar payını genişletir ve piyasada lider konumuna gelir.

    stan lee'nin hikaye yazarken izlediği ve daha sonra ‘'marvel metodu'' olarak isimlendirilen yolu şu şekildedir. konuyu kabaca yazarlara özetler ve onlarının yaratıcı özgürlüklerini sergilemesini bekler, çizim ve renklendirme faslı bittikten sonra öykü ve diyaloglar son haline getirirlir.konuşma balonları bu işlemden sonra yazılır.marvel metoduna ve steve ditko, jack kirby gibi başarılı çizelerin varlığına rağmen marvel'ın esas sırrı kahramanlarına kişilik ve karakter katmasıdır. her marvel kahramanı günlük hayatta rastlayabileceğimiz problmeler ile boğuşur.bu sayede okur eserdeki kahrama ile kendini rahatça özdeşleştirebilir.

    Çizgiroman tarihinde gümüş Çağ olarak adlandırılan dönem jack kirby'nin fantastik dörtlü'nün 104. sayısının ardında ayrılıp dc comics'e geçmesi ile sona erer. dc için yeni tanrılar adı altında bir dizi hazırlayan jack kirby daha çok yaratıcı özgürlüğe sahip olmak ve stan lee'nin gölgesinden kurtulmak için bu yolu seçmiştir.kirby'nin ayrılışından kısa bir süre sonra stan lee yazarlığı bırakır ve editör koltuğuna oturur. o günden beri basılan her marvel çizgiromanı ‘'stan lee sunar ‘' etiketi taşımaktadır .

    70'li yıllar :

    1970'li yıllarda özellikle x-men yazarı chris claremont ve daredevil yazarı frank miller'ın çalışmaları ile marvel pazarda liderliğini sürdürür.chric claremont kapatılması gündemde olan x-men serisini john byrne ile beraber zirveye taşır. yepyeni bir ekip ile okuyucunun karşısına çıkan claremont daha yazdığı ilk öyküde ekipten bir karakteri öldürmekten çekinmez-hem de sonuza kadar, bilirsiniz genelde çizgiromanda ölen karakter defalarca dirilir-, diğer süper kahraman takımlarının aksine onun yazdığı öykülerde ekip içinde devamlı sürtüşme vardır. "dark phoneix saga'', ‘'days of future past '' gibi yenilikçi ve en klasik x-men öyküleri hep claremont zamanında yazılmıştır. Öyle ki kapatılması düşünülen x-men serisi onlarca başka seriye ev sahipliği yapmıştır. *

    Şu an yönetmen koltuğunda oturduğu sin-city ile kendinden bahsettiren frank miller ilk çıkışını marvel için daredevil'ı yazarken yapmıştır. okuyucuyu ilk şok eden hareketi kör avukatın bir suikastçi elektra'ya aşık olması ile başlar. bir yanda kendi adalet yargıları, bir yanda ise suçlu sevgilisine aşkı arasında kalan matt murdock/daredevil'in alt üst olan psikolojisi hiçbir çizgiromanda olmadığı kadar derine inilerek ve de olabildiğince gerçekçi bir şekilde verilmiştir. bunun yanında standart bir kötü karakter olan kingpin'i adeta baştan yaratmıştır. Çizgiroman janrına aykırı olarak mafya ve suç dünyası ilk kez bu kadar gerçekçi olarak bir çizgiromanda yer alır.

    90'lı yıllar :

    daredevil, 1960'lı yıllarda steve ditko, john buscema gibi dikkat çekici çizerleri bünyasinde toplayan marvel aynı hamleyi 80'lerin sonunda da başarı ile uygular. jim lee,mark silvestri , erik larse, rob liefeld ve todd mc farlane çizim teknikleri ile çıtayı üst seviyeye taşırlar. Özellikle mc farlane tarafından yeniden düzenlene Örümcek adam ve unutulmaz düşmanı venom'un maceraları marvel'ı satışlarda zirveye fırlatır. nitekim 90'lı yılların başında gümüş Çağı kapatan olay tekrar yaşanır. yoğun editör baskısından bunalan bu ekip marvel' dan ayrılıp İmage comics'i kurarlar ve sıradışı başarı kazanırlar.
    90'lı yıllarda yeni nesil okuyucuların öykülere yabancı kalması ve takip etmekte zorlanmasını yüksek sesle gdile getirmesinin ardından marvel ultimate serilerini yayına koyar. mtv gençliğine hitap eden-lakin yer yer çok sert politik mesajlar vermekten çekinmeyen- bilgisayar oyunu tadında ve akıcılığında bu seriler ile marvel yeni nesli de yakalamış olur. Şu günlerde sinema uyralamaları ile kendinede çokça bahsettiren şirket her şeye rağmen 60 yıldır yoluna devam ediyor.
    (04.06.2007 13:59)

fantastik dörtlü

    fantastik dörtlü, marvel comics tarafından yayımlanan bir hayali karakterler topluluğudur. yaratıcıları stan lee ve jack kirby'dir. İlk fantastik dörtlü çizgi romanı 1961 yılının kasım ayında yayımlanmıştır.

    (04.06.2007 13:54)

pedofili

gama ışınları

    gama ışınlarının kaynağı atomun çekirdeğidir. bu ışınlar atom çekirdeğinin enerji seviyelerindeki farklılıklardan meydana gelir. Çekirdek bir alfa veya bir beta parçacığı çıkarttıktan sonra genellikle kararlı bir durumda olmaz. fazla kalan çekirdek enerjisi bir elektromanyetik radyasyon halinde yayınlanır. gama ışınları, beta ışınlarından daha yüksek enerjili ve dolayısıyla daha girici *ışınlardır. g ile sembolize edilirler.

    gama ve x ışınlarının, alfa ve beta parçacıklarına göre madde içine nüfuz etme kabiliyetleri çok daha fazla, iyonlaşmaya sebep olma etkileri ise çok daha azdır. ancak birkaç santimetre kalınlığındaki kurşun tuğlalarla ve sadece belli bir kısmı durdurulabilir. madde içerisinden geçerken üstel bir fonksiyon şeklinde bir şiddet azalmasına uğrarlar. yüksüz olduklarından elektrik ve manyetik alanda sapma göstermezler.

    (04.06.2007 13:48)

sokak çocukları

    karanlık bir sokakta yürürken, hiç sürekli ardına baktınız mı? teninizde bir ürperti, aslında korkmamanız gerektiğini kendinize söylerken, bir gözünüz arkanızı kolladı mı hiç ? rüzgardan değil de korkudan titrediniz mi? küçükken oynadığınız oyunlar, arkadaşlarınız, nerede olduklarını, ne yaptıklarını bilmediğiniz arkadaşlarınız aklınıza geldi mi? evdeki ailenizin sizi beklediği, çocuklarınızın bir gün sizsiz kalma ihtimali, ne yapacakları aklınıza geldi mi hiç?

    karanlık bir sokakta, bir akşam vakti...Çok değil saat 20.00, kış saati, hava artık erken kararıyor. etrafta bir kaç tane sokak lambası yanıyor, hava çok serin daha da sıkı sarınıyor mantosuna. elleri ceplerinde yürümeye devam ediyor. yolun kenarında bir kaç tane ağaç ve çalılıktan oluşmuş, şehir çocuklarına sorsanız park, bana sorsanız çalılıktan geçiyor. az sonra evde olacak, ev sıcak ve güvenli...tüm günün yorgunluğu kenara konacak ve yeni bir güne hazırlanılacak.

    park kılıklı yerden çıkmasına 2 adım kala biri ilerden el sallıyor, birşeyler soracak gibi yaklaştığında görüyor ki 9 yaşlarında, turuncu eşofmanlı bir çocuk. yaklaştıkça elinde tortop ettiği bir şeyi kokladığını, elinin yüzünün kir pas içerisinde olduğunu görüyor.

    -" abla!"
    ceplerini kontrol ediyor, bırak bozuğu son parasını otobüse vermiş beş kuruş yok cebinde.
    -" bebeğim yok param"
    -" abla ben para istemiyorum ki, senle yatmak istiyorum!"
    -" ne diyorsun sen ya, düzgün konuşsana!"

    ne diyeceğini bilemez halde arkasını dönüp gitmek istiyor, oradan uzaklaşmak bu anı yaşamamış olmak istiyor. birden birşey dürtüyor hemen arkasına dönüyor, henüz bir iki adım uzaklaşmış çocuktan. arkasını döndüğünde çocuğun cebinden parlak bir şey çıkardığını görüyor. karanlıkta gümüş gibi parlayan, siyah saplı birşey...

    -" sakın deneme!" diye bağırıyor ve çocuğa bakarak 1-2 metre ilerisinde duruyor. Çock geri çekilmek ve saldırmak arasında tereddütlü. arkasını dönüyor kız ve yürümeye başlıyor. 10 metre yürüdükten sonra bir cesaretle arkasına dönüyor yeniden. Çocuk elindeki parlaklığı hava kaldırmış ve sallıyor.

    yürümeye devam etti, ev az ileride duruyordu. bir an önce varmak istiyor ama tenindeki korku sürekli onu rahatsız ediyordu. sırtında bir rüzgar estiğini, kalbinin çarptığını ve her an bir bıçağın sırtına saplanacağını hissediyordu. karanlık bir sokakta yürürken, sürekli ardına bakıyordu. teninde bir ürperti, aslında korkmaması gerektiğini kendinisine söylerken, bir gözünü arkasını kolluyordu. rüzgardan değil de korkudan titriyordu. küçükken oynadığı oyunlar, arkadaşları, nerede olduklarını, ne yaptıklarını bilmediği arkadaşları aklına geliyordu. evdeki ailesinin onu beklediğini, bir gün doğacak çocuklarının onsuz kalırlarsa ne yapacaklarını, ne olacaklarını düşündü...

    titreyen elleri ceplerinde, sırtında bir ürperti, gözleri dolu, "bunlar kimin çocukları? ve bu lanet olası hayatın neresinde, neden duruyorlar, bunu durduracak kimse var mı?" diye düşünerek hızlı adımlarla evine doğru yürümeye devam etti...
    (04.06.2007 13:45)

obezite

    9 temmuz 2006 günü, kuruçeşme arena'da sean paul denen, kutsal, ateşli ve bir o kadar da karizmatik rapçi arkadaşın konserine, halkımın nabzını tutmak banahesi ile gittim. amaç kesinlikle çok adaleli bir insan olan ve sesindeki karizmadan bacaklarımı titreten kimliği yakından görmek istememdi. ve ben gecenin sonunda büyük bir migrenle eve gider buldum kendimi. oysa ne hayallerim vardı, sahnenin önüne gidip, gözlerinin içine bakacaktım, o da beni sahneye davet edecekti vs,vs, vs. ama geldiğim noktanın bununla uzaktan yakından ilgisi yoktu, hatta sahneden o kadar uzaktaydım ki benim için bit kadar bir adam artık sean paul.

    konser gerçekten kocaman bir alandaydı ve gelenlerin yaş ortalamasından sean paul'un, kenan doğulu'dan daha fazla ailemizin şarkıcısı olduğu anlaşılmaktaydı. 7 yaş civarı erkek çocukları, altlarında bol pantolon, kafalarında kasket çıkan bilimum rap gruplarının şarkılarına aileleri ile birlikte, aynı hızla, eşlik ediyorlardı. 12-17 yaş grubu kızlarımızın bazıları yalnız, bazıları allah'ın lütfü sabırlara sahip aileleri ile gelmişlerdi. ve zaten bende film bu anda koptu.

    mesaj:

    eyyyyyyyyyyyyyyy tÜrk mİlletİİİİİ, obezİte senİ de vurmaya baŞlamiŞ, gÖzÜnÜ kulaĞini aÇ, yemene dİkkat et!

    16 yaşındaki kızlardan daha genç gözükme nedenimin bir gün gelip 53 kiloluk bünyem olacağını hiç düşünmemiştim. benden iki tane düşünün, altıma da bir bol pantolon, üstüme de mümkünse göbeğimi açıkta gayet estetikten uzak bir şekilde açıkta bırakacak bir kısa büstiyer giydirin, ondan sonra seyreyleyin yurdum genç kızlarının halini.

    İngiltere'de geçen yıl itibariyle çikolata kaplamalı ürünlerin reklamı yasaklandı. sadece bu da değil, sakız, şeker, dondurma reklamları bile yasak. kaldı ki, batı avrupa ülkelerinin yaş ortalaması 45'in üzerinde. hal böyle olunca pazar kalıyor bizim gibi nufüsunun %65'i, 35 yaşın altında olan ülkeri zehirlemeye. kendi ülkelerinde yaşlanan ve artık kategoriye girmeyen grupları yakalama çabaları dışında, büyük firmalar bizim gibi ülkelere yüklenmeye başladılar. hala pazarımızda öylesine büyük bir potansiyel var ki en az 20 yıl daha onlara ekmek çıkarabiliriz. ve fakat bu, onların bugün ağlamakta oldukları ve yeme, üretme biçimlerini bile değiştirmek zorunda kaldıkları hastalıkları ülkemize de hızla getirir. hatta benim gördüğüm getirmeye başlamış bile.

    16-17 yaşında gördüğüm bu kızlar, ellerinde bira, sosisli sandviç ile karşımda dans ederlerken ciddi anlamda geleceğimizi emanet ettiklerimize şüphe ile bakmaya başladım. hadi ben de daha 20'li yaşların içerisindeyim ama o yaştayken bu kadar kilolu olduğumu hiç hatırlamıyorum. Çünkü mc donald's ben ilkokuldayken bu ülkeye geldi, gözümüzü atıştırmalık kategorisine açmadan büyüdük biz.

    İlişkilerinde, tavırlarında büyümeye özenen ve fakat bunu sadece cüsseleri ile gerçekleştiren genç kızlarımızın ailelerinin bunu gözden kaçırmadan çocuklarını denetlemeleri gerektiği bir konserde ortaya çıktı ki o da benim amacım dışında gelişti, hatta gecemi de berbat etti diyebiliriz. kalça seyretmekten, adeleden uzak kaldık.

    bir data daha vermek istiyorum, türkiye'deki atıştırmalık ürünlerin tüketim oranı nüfusu yarımıza bile yaklaşmayan yunanistan'ın bile çok altında. buna rağmen bu çocukların hangi noktada manyakça kilolandıklarını anlamak için ciddi düşünmek gerekiyor. yeterli spor faaliyetine katılmayan, bunun yerine zamanını yonja'da arkadaş arayarak geçiren, tv karşısında günde ortalama 5 saat harcayan bir genç kuşağın, gelecekte bu ülkeyi kime satacağını düşünmeye başlıyorum. elma şekerine gideriz diye düşünüyorum, arttıran gelsin. acımasızca gibi gelmesine rağmen, apolitik oldukları kadar, akraba evliliğinden olma zekaya da sahip gibi duran bu genç kesim, aslında dünyanın en büyük şirketlerinin de hedef kitleleri. adamların junk food diye tabir ettiği aslında çöp olan ve yasaklı durumdaki bu gıdaları burada hızla talep görüyor. ben de ıspanak haşlama ile yaşanmayacağını biliyorum ama giderek zeka ve fiziksel olarak yok edilen gençliğin de bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    pazara olan yatırım ve talebi arttırıcı her hareket aslında bu gençlerin gidereke daha umarsız olmalarına neden olacak. ailelerin bu konuya özellikle ilkokul çağındna itibaren dikkat etmesini gerektiğini düşünüyorum.

    (04.06.2007 13:42)

pedofili

    son bir yıldır sadece özel kurbanlar üzerine uzmanlaşmış dedektiflerin yaşamlarını anlatan ve digitürk / dizimax kanalında yayınlanan "law & order svu" dizisine sarmış durumdayım. diziyi her izlediğimde, özellikle yer verilen konuların pedofili üzerine yoğunlaştığını fark etmeye başladım. dizinin yayınlamaya başlandığı ve çekildiği tarihleri, dönemin gerçek haberleri ile parallel incelemeye başladığımda aslında izlediklerimin gerçek olaylardan alındığını midem bulanarak öğrendim.

    bu andan itibaren tek bir hayalim oldu: "cinsel tacize uğrayanlar çocuklara bir şekilde yardım etmek." bunu tek başıma yapamayacağımı biliyorum. bir gün sadece bu grup çocuklar için bir vakıf kurmayı hayal ediyorum, gerekli rehabilitasyonların verildiği, sevgi gördükleri ve kaybettikleri zamanları yeniden kazanacakları bir yer kurmak istiyorum. ama bu o kadar uzak bir hayal ki, yapabileceklerimi sıralamaya ihtiyaç duymaya başladım. koruyucu aile olma fikri ilk o günlerde aklıma geldi ancak yaşım dolayısıyla buna devlet izin vermiyordu, kaldı ki devlet belki çocuk tacizlerini kontrol almak adına çok ciddi evlatlık alma ve koruyucu aile olma konularında kurallar koymuş durumdaydı.

    bunun üzerine şuna karar verdim:

    biz türk halkı olarak, söz konusu çocuklarımız olduğunda tırnaklarını hızla çıkarabilen ve en ağır cezaları hak gören bir toplumuz. İzlediklerim, dinlediklerim ve duyduklarım amerika'da hızla çoğalan olayların belki de yakında türkiye'ye de geleceğini düşündürtüyor bana. ve artık sesimizi bir şekilde çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü korkuyorum, yarın doğacak çocuğumun, bugün yeğenlerimin bu insanların eline düşmesini nasıl engelleyeceğimi bilmiyorum. evlere giren internetle onları korumanın yolu neredeyse gardiyanlık olmaya başlamışken, onların bu korku ile büyümesini de istemiyorum. yapabileceğim tek şeyi yapıyorum şimdi, size bu konuda öğrendiğim herşeyi yazıyorum ki, bilerek ve önlem alarak ve bunları herkese anlatarak yaşayın. bir çocuk, bir tek pedofili hastasından kurtarılsa bu bile büyük bir adım olacaktır.

    bu aşamadan sonra okuyacağınız her şey araştırmalara ve gerçek olaylara dayalıdır. kaynaklara özellikle yer verdim ki daha detaylı bakmak istediğinizde ulaşmanız gereken yerleri bilin. acıtsa da uzun da gelse bu yazıyı okuyun. Çünkü pedofili asrın sornudur ve türkiye'de de hızla yayılmakta ve çocuklarımızı tehdit etmektedir.

    bakın bana bu olayların son yıllarda arttığı konusunda katılanlar da var:

    "bir haftada olanlar eskiden beş yılda olmuyordu"

    mustafa eşmen (doğan haber ajansı yazıişleri müdürü): bu işi 34 yıldır yapıyorum. bir haftada olanlar eskiden beş yılda olmuyordu. o derece yükseldi. 1970'lerde üçüncü sayfaya hangi manşeti atalım diye kök söküyorduk. 80'lerde de bunlar yoktu. ama şimdi elinizi uzattığınız yerde bu tür haberler var.


    --- alıntı ---
    28 temmuz 2006 hürriyet gazetesinin hazırladığı haberden:

    "Şınav çektirirken tecavüz etmiş."

    İstanbul'da altı çocuğa tecavüz, birine tecavüze teşebbüsle suçlanan yüzbaşı bülent a.'ya bir dava daha açıldı. dava sayısı 6'ya, hapis istemi 81 yıla yükselen bülent a.'ya son dava, şınav çektirme bahanesiyle yere yatırdığı 12 yaşındaki s.Ö.'ye tecavüz ettiği iddiasıyla açıldı. s.'nin t-shirt, şort ve iç çamaşırından alınan örneklerle biyolojik inceleme yapıldı. İncelemede, s. olayında da sperm örneklerinin bülent a.'ya ait olduğu ortaya çıktı.
    --- alıntı ---


    sayıları dünyada hızla artan ve neredeyse heteroseksüelleri azınlık hale getiren bu gruplar hakkındaki haberler, michael jackson'ın çocuk tacizi suçdan mahkemeye çıkması ile daha gözönünde olmaya başladı.

    İstatistiklere baktığımızda, aslında bilinenden daha fazla çocuk tacizi vakasının hem türkiye'de hem de dünyada var olduğunu gözüyoruz. avrupa ülkeleri ve abd'de pedofili vakaları tırmanıyor. İtalya'da her gün iki çocuk cinsel tacize maruz kalıyor, yılda 21 bin pedofili vakası yaşanıyor. dünyada son 4 yılda çocuklara yönelik taciz veya şiddet uygulamaları yüzde 90 arttı. tecavüzcülerin tahminen yüzde 5'i ortaya çıkarken yüzde 95'i gizli kalıyor. ensest ilişkilerin ise binde biri ortaya çıkıyor. adliyelerdeki 4 tecavüz davasından biri çocuklarla ilgili. İnternet kullanıcılarının yüzde 60'ı porno, bunların da yüzde 40'ı çocuk pornosu sitelerini ziyaret ediyor.İstanbul'un işlek merkezleri kadıköy ve tahtakale'de çocuk pornosu cd'leri sokakta pazarlanıyor. buna karşılık, polisin çocuklara yönelik cinsel istismarla ilgili özel birimi yok. yeni tck'da bile cezalar yetersiz.

    daha önce bu suçtan yakalanan öğretmen Özgen İmamoğlu 10 ayda serbest kaldı. vakalar ağırlıklı olarak çekirdek ailede yaşanan bu olay, çoğu zaman çocuğun veya annenin susması ile örtbas ediliyor.yetimhanelerdeki çocuklar, hapishanelere küçük yaşta düşen çocuklar sürekli cinsel tacize maruz kalıyor ve dışarı çıktıklarında kimisi aynı eğilimlere sahip ve sorunlu bireyler olarak hayatlarına devam ediyorlar. *

    internetin hızla yayılması, çocuk pornografisine ulaşımı da kolaylaştırdığından aslında çocuklarımızı, kendi evimizde dahi koryabilmemizi engellemeye başladı. Çocuklara mail veya chat aracılığı ile ulaşan pedofili hastaları kimi zaman çocukları kendileri ile buluşmaya ikna ederek emellerine ulaşabiliyor. yaşı henüz genç, ergenlik çağındaki kızları yurtdışında internet aracılığı ile kendisiyle kaçmaya ikna eden pedofili hastaları soluğu Çek cumhuriyet, hollanda, tayland gibi ülkelerde alıyor. bu ülkelerde cinsellik, fahişelik, çocuk tacizi konularında oldukça zayıf kalan yasalar var. hatta kimi ülkelerde bu turizm için büyük bir pazar olarak görülen bir durum. belli sokaklarda pembe- mavi perdelerin asıldığı evlerde 12 yaş altı kız ve erkek çocuklarla para karşılığı birlikte olunabiliyor. bu öyle büyük bir yaygınlığa sahip bir işletmeki yurtdışından turlarla insanlar getiriliyor. İş adamları, bankacılar, zenginler ve hatta doktorlar. bu bir hastalık olarak kabul edildiğinden elbette iş kolu ve ekonomik- sosyal bir benzerlik aksettirmesine gerek yok kitlede.

    bazı ülkelerde, çocukların illegal olarak pornografik eylemlerde kullanıldığı yöresel showlar da yapılmaktadır. Örneğin goa'da göçmen fahise kadınların, ergenliğe gelmemis kızlarına, barlarda erotik danslar yaptırıldığı tespit edilmistir (insaf, 1995). john hopkins Üniversitesinin koruma projesine göre, bazı toplumlarda çocuk trafiği çok yüksek seviyelerde seyretmektedir. elde edilen verilere göre, indiana'da 14 yasındaki 200.000 nepalli kızın seks kölesi olarak çalıstırıldığı, sri lanka'da yasları 6 ila 14 arasında değisen 10.000 çocuğun geneleve düstüğü, 600.000 taylandlı çocuğun fahiselik için satıldığı ve 1991-97 arasında komboçyalı 15.000 kızın cinsel kölelik için satıldığı tespit edilmistir (jhu, 2004). son yıllarda yapılan çalısmalara göre çocuk pornografisine kaynaklık eden ülkelerde bası rusya çekmekte, ikinci sırayı da amerika almaktadır. *

    hollanda'da pedofililer tarafından kurulan bir siyasi parti bile var. Çocuk tacizinin suç olmadığını, 12 yaşın altındaki çocuklara istekleri ile yaşça büyük pedofili hastaları ile birlikte olma hakkı verilmesini, çocuk pornografisini yasal hale getirilmesini talep eden bu siyasi parti, haklın büyük tepkisini topluyor. * "hayırseverlik, Özgürlük ve farklılık (nvd) adıyla parti kuracaklarını açıklayan hollandalı pedofililer (sübyancılar) ülkeyi şoke etti. fuhuş, uyuşturucu ve eşcinsel evlilikleri doğal karşılayan hollanda'da halkın yüzde 82'si "durdurun bunları" diyor. hollanda'da, çocuklarda yasal cinsel ilişki yaşının düşürülmesini isteyen pedofililer (sübyancılık), "seslerini duyurmak" için siyasi parti kuruyorlar. hayırseverlik, Özgürlük ve farklılık (nvd) partisinin internet sitesindeki açıklamada, resmi başvurunun yarın yapılacağı bildirildi. parti, yasal cinsellik yaşının önce 12'ye indirilmesi, nihayetinde de yaş sınırının tamamen kaldırılması için mücadele edileceğini açıkladı."

    pedofili hastaları, kendilerini "saflığı seven" olarak adlandırırken, çocuklara yaklaşımlarını "saflığa ve temizliğe duyulan en üst düzey sevgi" olarak tanımlıyorlar. akıl hastalığı veya kanıt yetersizliği nedeniyle beraat eden pek çok pedofili hastası bugün çocuklarımız için tüm dünyada tehlike yaratmaktadır. hapishanelere düşen bu suçlular, içeride mahkumların kendi iç infaz yöntemleri ile öldürülmekte olsalar da aslında hapishaneler de küçük yaşta çocukların istismara uğradıkları yerlerdir.

    amerika'dan sonra Çin, hollanda, brezilya ve fransa'da da benzer pek çok pedofili vakası kamuoyuna yansımıştır. bazı davalar kamuoyu tarafından büyük tepki toplasa da kimisi uzun sürmesi, kimisi delil yetersizliği nedeniyle beraat ile sonuçlanmıştır.

    türkiye'de bu tarz davalar son 5 yıldır gündeme sıklıkla gelmeye başladı. bu da ilk başta söylediğim endişemi destekleyen bir bulgu:

    1940'lı yıllar türkiyesi'nde bile doğuda bu tarz olayların yaşandığı ve hava karadıktan sonra çocuklarının dışarda oynamasını istemeyen ailelerin ayısı oldukça yoğunluktaydı. halk arasında çok fazla konuşulmayan ancak zaman içerisinde hastalığın teşhisinin konduğu, yasalara bağlandığı bu konu dünyanın gidişatındaki büyük bir toplumsal problemdir.

    İngiltere sokaklarda ve okul çevrelerinde dolaşan pedofili hastalarına karşı çocukları korumak adına bir yöntem geliştirmiş durumda: okulla ev arasında güvenilir kişilerin evleri belirleniyor ve camlarına yeşil işaretler konuyor. Çocuklara, "bir yabancı sana saldırıda bulunursa hemen yeşil işaretli eve koşacaksın!" diye öğütleniyor. bu sistem İngiltere dışında İsveç ve norveç'te de uygulanıyor.

    bazı ülkelerde yapılan araştırmalarda konu ile ilgilenen ve bunun pazarlamasını yapan şebekeler hızla çökertilmeye başlandı. 1998 yılında çökertilen wonderland adlı grup da bunlardan birisiydi. dünyanın 14 ülkesinde çocuk pornografisi operasyonları düzenlendi. Çeşitli ülkelerden birbirini tanıyan ve birbiriyle haberleşen, wonderland adı verilmiş bir clup çatısı altında toplanan 200 kadar çocuk pornografisi düşkününün evlerinde yapılan aramalar ve 100 kadarının gözaltına alınmış olması bilişim 98'deki İnternet meraklılarının da önemli konuşma konularından biri haline geldi. operasyona ilişkin olarak konuşanları en çok şaşırtan konu, bu "sapkın" eğilimin 2 yaşına kadar olan çocukları da pornografi malzemesi olarak görmesiydi. İnternet'te çocuk pornografisi değiştokuşu ve satışı yapan bu kişiler, 2 yaşındaki bebekleri bile pornografi malzemesi haline getirmişlerdi. İnternet üzerinde çocuk pornografisi yayınları yapan birçok şirkete dünyanın 20 ülkesinde baskınlar düzenlendi. İngiltere ve abd'nin birlikte yürüttükleri araştırmalar sonucu belirlenen adreslere baskınlar düzenleyen yerel polis, 100 binden fazla film ve resmin yok edildiğini açıkladı. operasyonlar, abd ve İngiltere'nin yanında, buralarda ele geçirilen ipuçlarından yola çıkılarak avustralya, avusturya, finlandiya, fransa, yunanistan, almanya, İtalya, norveç, portekiz ve İsveç'de de gerçekleştirildi. *

    ancak ucu bucağı öylesine geniş ve kapalı kalmış bir kutu ki çözümü için devlerin iş birliği ve yardımlaşma gerekmektedir.
    kaynak: hürriyet gazetesi, 24 temmuz 2006 tarihli haberden...

    hollanda'da, çocuklara cinsel taciz ve tecavüzde bulunan bir şebeke ortaya çıkarıldı.
    amsterdam polisinden yapılan açıklamada, şebeke elemanlarından ikisinin hollanda'da, ikisinin portekiz'de yakalanarak gözaltına alındığı belirtildi. Şebekenin, 8 ve 16 yaşlarında 4 çocuğun polise başvurusu üzerine yapılan izleme sonucu ortaya çıkarıldığı, gözaltına alınan şebeke elamanlarının hollanda'da ikamet eden amerikan vatandaşları olduğu kaydedildi. bilgisayar uzmanı olarak çalıştığı bildirilen sanıkların yaşlarının 55 ile 68 arasında değiştiği, birinin abd'de benzer suçtan arandığı ifade edildi.

    internet belki hepimiz tarafından büyük bir bilgiye ulaşım aracı olarak görülse de söz konusu pedofili ve çocuk pornografisi olduğunda bu sıklıkla kullanılan ve kolay ulaşımı sağlayan tehlikeli bir silaha dönüşmektedir.uluslararası platformda, internet üzerinden web sitesi yayınlayanlara yönelik veya web sunuculuğu hizmeti veren sirketlerin yayıncılık esaslarını düzenleyen, herhangi uluslar arası bir hukukidüzenleme bulunmadığı gibi ülkemiz kaynaklı yayın ve yayıncılık esaslarına iliskin bir hukuki düzenleme de bulunmamaktadır. bu da internet üzerinden çocuk pornografisi yayını ve ticaretini yapanların isini oldukça kolaylastırmaktadır.

    türkiye'de, çocuk pornografisi ticareti, genellikle web siteleri üzerinden gerçeklestirilmektedir. emniyet güçleri tarafından yapılan çalısmalarda, bu tip web sitelerinin çoğunun, türkiye'de web sunuculuğu hizmeti veren fakat sunucularını yurt dısında barındıran sirketler tarafından yayınlandığı tespit edilmistir (aem, 2004). asıl sorun, web sunuculuğu hizmeti veren sirketlerin, devlette herhangi bir kaydının tutulmaması ve bu sirketlerin kendilerinin de hizmet verdikleri alan adlarına yönelik detaylı ve doğru kayıt bulundurmamasıdır. yapılan arastırmalarda, ilgili alan adı kayıtları incelendiğinde, büyük oranda sahte olan ve hiçbir geçerliliği bulunmayan bilgilere rastlanılmaktadır.

    yine baska bir sıkıntı ise, ülkemizde internet vasıtasıyla islenen suçlar ve çocuk pornografisi
    suçları yönünden; suç yerinin tespiti, yer itibariyle yetkili adli merciin tayini, internet servis sağlayıcı
    sirketlerin suçun failine ve fiilin ispatına yönelik delillere ulasma noktasındaki sorumlulukları gibi
    alanlarda herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmamasıdır.internet'in bir pornografi yayın aracı olarak hızla yaygınlasması sonucu, bu alanda isin kirli yönleriyle uğrasan insanların, çocukları daha da çok siddete ve uygunsuz cinsel iliskiye maruz bırakacak görüntüleri olusturmak için, birbirleriyle yarısır pozisyona girdikleri tespit edilmektedir. buna rağmen ülkemizde, henüz bu alanda mücadele edebilecek teknik polis ve adli birimlerin yeterince olusmadığı göze çarpmaktadır. türkiye'de, gerek çocuk pornografisi, gerekse bilisim suçlarının diğer alanlarında çalısan çok az birim olmakla birlikte, varolan birimlerin de birbirlerinden çok kopuk çalıstığı, gerekli eğitim ve teknik destek sağlanmadığı için olaylar esnasında oldukça yetersiz kaldıkları görülmektedir. *

    türkiye'de de durum farklı değil: kayıtlı internet kullanıcılarına ve internet kafelerde kullanımlara yönelik araştırmalara ait istatistiklere göre; türkiye'de internet kullanıcılarının yüzde 65'i porno film izleme amacıyla internete giriyor. emniyet'in tespitine göre bu yüzde 65'lik porno meraklısının yüzde 40'ı da çocuk pornosu için internete giriyor.İstanbul'da son 8 ay içerisinde güvenlik Şube ve mali Şube müdürlüğü ekiplerinin sadece seyyar tezgahlara yönelik operasyonlarında 485 kişi porno cd sattıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. bu kişilerin tezgahlarında 22 bin 500 cd ele geçirildi. ele geçirilen cd'lerin yaklaşık yüzde 40'ının yine çocuk pornosu olduğu öğrenildi. Üstdüzey bir emniyet yetkilisi türkiye'de çekilmiş çocuk pornosu bulunmadığını söyledi. piyasada satılan çocuk pornolarının daha çok eski doğu bloku ülkelerinde çekilen çocuk pornoları ile yugoslavya'daki savaştan kaçan çocukların kamplarda çekilen tecavüz görüntüleri oluduğunu ifade eden yetkili şunları söyledi: 'bunları internetten indirip, çoğaltarak, özellikle tahtakale ve kadıköy gibi halkın kalabalık olduğu yerlerde satıyorlar. sık sık düzenlediğimiz operasyonlarla bunları topluyoruz. ama talep o kadar fazla ki, mücadelede zorlanıyoruz' dedi. *

    oysa ki dünyada yapılan tüm baskınlar sonrasında yapılan araştırmalarda çocuk pornografisi sağlayan, çeken, satan kişilerin de pedofili hastası olduğu ve bizzat kendilerinin de yer aldığı görüntüler tespit edilmiştir. bu da bu sağlayıcıların da birer tehlike olduğu geçreğinin altını çizmektedir. sanal ortamda 7 bin 650 adet sansürlenmiş pedofili sitesi var. Çocuk şiddetini yansıtan fotoğrafların tanesi 30-100 dolara alıcı buluyor. Çocuk pornografileri 1986'dan beri interneti kullanıyor. 2003 yılı içerisinde abd'de bin kişi çocuk pornosu yüzünden tutuklandı. 7 bin kişi de arananlar listesinde. *

    Çünkü bu büyük bir pazar ve sayıları çok yüksek olan bu grup bulunmaz bir kanya olan internet, uluslararası acentalar inanılmaz paralar karşılığı çocuk ticareti yapıyor. sanal pedofili piyasası 5 milyar dolar civarında.

    ailelere, tacize uğrayan Çocuklara Öneriler:

    aileler:

    beş yaş ve beş yaşın üstündeki çocuklarda, taciz uygulayan kişiyi tanıyorlarsa bir karmaşa yaşamaları normaldir; bu tarz cinselliğin yanlış olduğunu bilmelerine rağmen, cinsel tacizi uygulayan kişiye olan sevgi ve bağımlılıklarından dolayı cinsel tacizi kimseye anlatmazlar. eğer çocuk cinsellikten kaçmaya çalıştığında, tacizci genelde çocuğu ya şiddet ya da artık onu sevmeyeceği gibi yaklaşımla tehdit eder. tacizci aile içinden birisi ise çocuk diğer aile fertlerinin kızacağını, onunla utanç duyacağını düşünür ve hatta bu olayın duyulması durumda ailenin parçalanacağını bile düşünür. bu tarz düşünceler ve duygular da çocuğun cinsel tacize katlanmasına neden olur.

    cinsel tacize uğrayan çocuklarda genelde bazı ortak karakteristikler oluşur; özsaygıları düşük, hiç bir işe yaramama duygusu, seks konusunda tuhaf düşüncelerin oluşması, içine kapanık ve yetişkin insanlara fazla güvenmemek gibi. hatta bazı çocularda intihara teşebbüs bile olabilir. cinsel tacizi uğrayan bazı çocuklarda başkalarınla iletişim kurarken sadece cinsellik üzereni kurabiliyorlar yeni ilişkilerini. bu tarz çocuklar, yetişkin olduklarında genelde ya çocuklara cinsel taciz uyguluyorlar ya da para kazanmak için cinselliklerini kullanıyorlar. Çoğu zaman cinsel tacizin fiziksel belirtileri yoktur. ancak bazı durumlarda doktorlar tarafından muayenede bir takım belirtiler bulunabilir. cinsel tacize uğramış çocuklarda aşağıdaki bahsedilenler ortaya çıkabilir:

    •cinsellik veya seks konularına anormal ilgi gösterme veya tamamen ilgisiz kalma.
    •uyku sorunları veya kabus görme.
    •depresyon veya aile fertlerinden/arkadaşlarından uzaklaşma.
    vücutlarının kirli olduğu veya cinsel organları bölgesinde bir sorun olduğu gibi komentlerde bulunma.
    •okula gitmeyi istememe.
    •normalin dışında yaramazlık yapma / söz dinlememe.
    •yaptığı çizimlerde, oynadığı oyunlarda cinzel tacizi andıran resimler/oyunlar.
    •anormal bir şekilde agresif olma.
    cinsel tacize uğramış çocuklar ancak kendilerini güvencede hissettiklerinde başlarından geçen olayları anlatırlar. eğer çocuğunuz size bu konuda birşey söylerse, söylediklerini sakin bir şekilde dinleyin. dinledikten sonra da çocuğunuza bu olayların onun suçu olmadığını vurgulayın. derhal tıbbi ve psikolojik profesyonel yardım almaya çalışın.

    ebeveyinler çocuklarının cinsel tacize uğrama riskini veya eğer uğrarlarsa bunun çocuğu olan etkisini azaltmak için şunları uygulamalıdırlar:

    Çocuğunuza şunu söylemelisiniz; "eğer senin vücuduna biri dokunmaya çalışırsa o kişiye hayır de ve gelip hemen bana söyle lütfen." ayrıca, çocuklarınıza büyüklerini karşı saygılı olmaları gerektiğini vurgularken, büyüklerin her dediğini yap anlamına gelmediğini de vurgulamalısınız. Örneğin çocuğunuza kesinlikle şu cümleyi söylemeyin; "Öğretmeninin veya bakıcının her dediğini yapmalısın."

    cinsel tacize uğramış çocuklar ve aile fertleri derhal profesyonel açıdan yardım almaları gerekmektedir. Çocuk veya ergenlik çağındaki gençler üzerine uzman psikiyatristler, tedavi ile cinsel taciz sonucu meydana çıkabilecek olumsuz etkileri ortadan kaldırabilirler. bu da çocukların erişkin yaşlarında doğabilecek sorunları ortadan kaldıracaktır. *

    Çocuklar:

    taciz, sizden kaynaklanan nedenlerle başınıza gelmiş bir olay değildir. size bu şekilde yaklaşan insanlar en kısa zamanda yetkililere telsim edilmelidir. sizler sustukça bu insanların zarar verecekleri insanların sayıları da artacaktır. korkmayın! sizi koruyacak, size destek olacak birimler kısıtlı dahi olsa bu ülkede var. lütfen sesinizi çıkarın.

    (04.06.2007 13:39)

brooklyn funk essentials

    gençliğe, klasik türk müziği'ni sevdiren, leziz gruptur.
    (31.05.2007 11:37)

uğur böceği

    güya uğurlu olduğu söylenir, bu saate kadar koruduk kolladık, pabuç aldık da ne oldu, ne hayrını gördük? artık benim için " bi git ya!" hayvanıdır.
    (31.05.2007 11:34)

patronuyla birlikte olan elemanın yükselmesi

    büyük ve uluslararası şirketlerde görülen bir durumdur. bir nevi terfi için kota doldurma durumudur. * küçük şirketlerde pek olmaz, o şirketlerin patronları kendi eşlerini terfi ettirirler. bir dönem moda olmuş bir akımdır, zaman içerisinde geçeceği umulmaktadır. geçmeyecekse bildirilmesi talep edilmektedir.

    sadece erkek patronlar için geçerli olmadığı, sadece patron olma sıfatına sahip olmanın, bu avantajdan faydalanma anlamına geldiği, özetle kadın patronlarda da görüldüğü söylenmeye çalışmaktadır.

    (bkz: taciz filmi)
    (31.05.2007 11:30)

abazan

uy sana dolanayım

    "sizi çok beğendim, kaynaşalım mı?" anlamına gelen, hoş, yöresel bir değiştir. *
    (31.05.2007 11:08)

temcit pilavı

    geçmişte büyük başarılara imza atmış, ancak bugün bir türlü yeniliklere adapte olamamış ve hep geçmişle yaşayan insanların, sürekli anlattığı öyküler ve örneklerdir. İç sıkar, bayıltır, bi sus diyesi gelir insanın.
    (31.05.2007 11:04)

itunes

    şirket içerisinde "sebil müzik bahçesi" olarak kullanılabilecek bir alandır. hoştur, faydalıdır.
    (31.05.2007 10:57)

hadsiz

    yerini bilmeden, anlamsız yorumlar yapan kişidir. genellikle bülent ersoy'ın, çığlıklar atarak kullandığı bir kelimedir.
    (31.05.2007 10:54)

sayfa: 1...-4-5-6-7-8...-16

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.