e

    george perec'in la disparition * adlı romanında hiç kullanmadığı harf.

    fransızca'nın en çok kullanılan sesli harfi olması açısından büyük bir olay tabii.
    kaldı ki kitabın çevirmeni cemal yardımcı da kullanmadı bu harfi türkçe'ye aktarırken. *

    çevirisi tartışma konusudur, neden? çünkü genelde de olduğu gibi farklı bakış açıları söz konusudur:* bir metni anlamına göre mi çevirmek gerekir, kelimesi kelimesine mi? *anlamına göre çeviriken biçime nasıl dikkat etmek gerekmektedir? vs. bunu uygulamak değişik ve değişebilen bir durumdur fakat modern çeviri kuramlarına göre kelimesi kelimesine çevirmek elbette biraz uzaklarda kalmıştır ancak bu tarz çeviri, içinde bir de biçim konusunu ihtiva etmektedir. zira anlamı çevirirken biçimden kırpmak veyahut biçime dikkat ederken anlamdan feragat etmek durumunda kalınabilmektedir. * perec in çevirisinde de olan budur. e harfi olmaksızın çevirmek yankı uyandıran bir denemedir. düşünüldüğünde cidden büyük bir olaydır, kalkışmak cesaret ister; buna karşın birçok okur, eleştirmen ve yazar bu kitabı türkçede e harfi olmadan çevirmek hususunda -acaba kitaptaki anlam ve kavramlar ne kaybetti?- sorusunu sormuşlardır. bunun ardına eklenen ise, -hani anlamdan emin değiliz ama biçim tamı tamına oldu mu peki?- sorusudur, çünkü cemal yardımcı'nın çevirisinde tek ilginç durum e harfi olmaksızın çeviri yapmış olması değil, çevirmenin kitaba bölümler de eklemesidir. * bunun sebepleri içinde fransız alfabesi ile türk alfabesi farkı, yazarın kendini çeviriye müdahale etme gereği duyması vb. etmenler vardır. ancak mesele bu noktada biraz daha derine iner. şimdiye dek tecrübe edildiği üzere, kırpılan çeviriler, kitaplardan çıkarılan bölümler var olagelmiştir ancak kitaba ekleme yapmanın sıfatı nedir? sorusudur burda tartışılmakta olan. ve elbette tek bir karara, doğruya ulaşılamamaktadır.* bütün bunlar da kaynak metnin çevirmeni ne dereceye kadar yönlendirdiği ya da yönlendirmesi gerektiği kavramına götürüyoruz bizleri: kimi yazarlar, eleştirmenler ve çevirmenler, çevirmene büyük bir yaratıcılık payı verirken kimileri kaynak metne ve yazara sadakate çok fazla zeval vermemek niyetindedir. sonuçta olaya göreceli açıdan bakıldığında ne infaza götürmektir doğru olan ne de sorgusuz sualsiz kabul etmek. nitekim yazar enis batur da bu konunun çeviri alanında verimli bir fikir tartışması yaratılabileceği görüşündedir.*
    (09.08.2007 01:43)

comte

    fransa'nın doğusundaki franche-comté bölgesinde yapılan, preslenmiş ve pişirilmiş hamurdan yapılan, dış kabuğu kısmen alınmış, sert, pütürlü ve rengi parlak sarıdan kahverengiye kaçan inek sütü peyniri.
    eski çağ yazarlarının, özellikle de 15.yy ve hatta 19.yy yazarlarının da dile getirdiği üzere 11. yüzyıldan bu yana, bu bölgenin çiftçileri, farklı sürülerden günlük olarak süt toplayıp, tekerlek comté peynirini yapmak için bir araya gelirlermiş.

    montbéliard ya da doğu pie rouge gibi yörelerdeki süt veren safkan ineklerin adlandırıldıkları bölgelerden gelen otlarla beslenerek verdiği sütten hiçbir katkı maddesi olmadan üretiliyor. art arda iki kere sağım yapıldıktan sonra süt, büyük bakır kaplara boşaltılıyor. burada doğal mayalanma yoluyla telemeye dönüşüyor. bu teleme yani pıhtılaşmış süt, yüksek sıcaklığa dayanabilen termofil mikroplarından arındırılabilmek amacıyla 45 dakika boyunca 53-55°c'de pişiriliyor. daha sonra süzülmek suretiyle preslenip kuru olarak veya salamura yapılarak tuzlanıyor. en az 120 günlük bir olgunlaşma süreci boyunca düzenli olarak çevrilerek dış yüzeyi temizleniyor. daha sonra çapı 50 ila 75 cm, boyu da 8 ila 13 cm arasında olacak şekilde sıkıştırılarak dairesel form veriliyor.

    tatma ve tanıma hususuna gelince; comté ya az deliklidir ya da üzerinde hiç delik yoktur. hamurun kışın sarımsı olan rengi otlatma zamanında daha belirgin bir sarıya dönüşür. hamurunun ise yumuşak bir yapısı vardır. aroması çok güçlü değildir bu sebeple koklayarak tanımak güç olsa da farklı bir koku zenginliği vardır. ne çok ağır ne de çok hafif bir tadı vardır. kavrulmuş meyve, çiçek, bitki ve süt aromalarından oluşan bir tat yelpazesine sahiptir. yazın yapılan comté peynirlerinde meyve aromaları görülürken, daha açık renkte hamuru olan kış comtéleri daha ziyade fındık, bitkisel ve kavrulmuş meyve aromalı olanlardır. comté aperitif olarak, tatlı yanında servis edilebilir. tek başına veya başka bir şeyle birlikte yenilir. elbette ki kendi ülkesinde hafif bir kırmızı şarap, sek beyaz şarap veya şampanya ile servisi yapılır. bir peynir için istisna olarak deniz ürünleri ve balıkla değerlendirilmesi mümkündür.


    (07.08.2007 17:21)

the icicle melts

    cranberries'in "no need to argue" albümünde yer alan müziği kadar sözleri de vurucu olan parça.
    sözleri aşağıdaki gibidir:

    when
    when will the icicle melt,
    and when
    when will the picture show end
    i should not have read the paper today
    'cause a child, child he was taken away

    there's a place for the baby that died
    and there's time for the mother who cried
    and she will hold him in her arm sometim
    'cause nine months is too long

    how could you hurt a child
    now does this make you satisfied
    i don't know what's happening to people today
    when a child, he was taken away

    there's a place for the baby that died
    and there's time for the mother who cried
    and she will hold him in her arm sometime
    'cause nine months is too long

    there's a place for the baby that died
    and there's time for the mother who cried
    and you will hold him in your arms sometime
    'cause ninemonths is too long
    (07.08.2007 11:39)

icicle

leonardo

    da vinci soyadlı dehanın ******** adı.
    (07.08.2007 03:15)

asena

    efsaneye binaen asen, aşina/aşına, zena veyahut şunnu olarak adlandırılan soyun var olma sebebi.
    (07.08.2007 03:07)

planet earth

    ntv'nin yeryüzü belgeseli adıyla yayınlamış olduğu teknik açıdan aşmış olan 11 bölümlük bbc şaheseri. şimdiye dek seyrettiğim en iyi belgesel diyebilirim. artık 5 disklik dvd'si de mevcuttur.
    (07.08.2007 02:53)

linguistik

cirque du soleil

    1984 yılında guy laliberté ve daniel gauthier tarafından kurulmuş olan kanadalı gösteri topluluğu. bugün 3000 kişilik dev bir grup olmadan önce sokaklarda küçük çapta gösteriler yaparak halkı eğlendiren bir grup genç imiş bunlar. kendilerini "hayvansız sirk" olarak ifade ediyorlar ancak onları tanımlamak için bu ifadenin oldukça yetersiz kaldığını seyredince siz de anlayacaksınız. zira her bir gösterilerinde çenem yere yapışır, gözlerim başka tarafa meyletmez, nefesim içimde bir hayli süre çıkmayı bekler. müzikleri, kostümleri, makyajları şahanedir. kısacası kelimelerin çok da fazla kifayet etmediği insanı başka bir dünyaya seyr ü sefer ettiren gerçeküstü bedenler bütünüdür. *

    alegria, quidam, saltimbanco, dralion, delirium, varekai ve corteo gösterilerinden bazıları olup mystère (las vegas), o (las vegas), la nouba (orlando), zumanity (las vegas), ka (las vegas), love (las vegas) sürekli gösterileri arasında yer alır.
    (07.08.2007 02:01)

ka

    cirque du soleil'in, gösterimi las vegas mgm grand'da gerçekleştirilen muhteşem gösterisi.


    - You can see it. You can experience it. But, you won' t believe it! -


    (07.08.2007 01:08)

redowa

    19.yy sonlarında fransa'da gözde olmuş bir bohemya dansı.
    (06.08.2007 22:48)

magic bullet

    çeşit çeşit omletler, makarna sosları, çorbalar vs. yapmaya yarayan, buz kırıp kahve öğüten, akşamın bir vakti güzel mi güzel içecekler içmenizi sağlayan, lakin tüm bunları yaparken bir hayli gürültü çıkarmayı da kendine hak gören minik mutfak robotu.
    nitekim o denli bir gürültüyle çalışıyor ki, gecenin bir vakti canınız sıkılıp da kahveli çikolatalı bir milkshake istediğinde, reklamında: "evet gördünüz! tam 5 saniyede bakkaldan marketten bulamayacağınız bulsanız da paraya kıyıp alamayacağınız bir içecek yaptık!" dedikleri misali açtığınızla "aman allahım herkes uyanacak!" diyerek kapatmanız tam 5 saniyenizi alıyor. ha evet içecek karışmış oluyor mu oluyor, o ayrı!
    (05.08.2007 01:30)

reform

    16. yüzyılda avrupa hristiyanlığının bir bölümünün, roma kilisesi egemenliğinden çıkmasına ve protestan kiliselerinin kurulmasına neden olan dinsel hareket.
    (03.08.2007 18:34)

while you were sleeping

    dvd'sini alana dek, vakt-i zamanında çekmiş olduğumuz video kasetini bozacak kadar çok seyretmiş olup isminin cuk diye yerine oturduğunu düşündüğüm film. neden olduğunu bilemezsiniz ama filmde sizi çeken sevimli bir sıcaklık vardır ve de defalarca seyretmenize rağmen gülebileceğiniz espriler.. filmden sonra floransa'ya gitmek istersiniz, belki aşık olmayı dilersiniz, ya da kışı beklersiniz, ne bileyim... işte böyle içinde gayet hoş temalar barındıran eğlenceli bir romantik komedidir.
    (03.08.2007 18:02)

130a

    istanbul'da kadıköy-tuzla otobüs hattı numarası.
    (02.08.2007 16:58)

sayfa: 1...-584-585-586-587

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.