reform

  1. daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat. avrupa da skolastik düşüncenin bitip yerine pozitif bilimlerin gelmesini sağlamıştır.
    (pinkfloydhasselbaink 19.04.2006 20:31)
  2. 16. yüzyılda avrupa hristiyanlığının bir bölümünün, roma kilisesi egemenliğinden çıkmasına ve protestan kiliselerinin kurulmasına neden olan dinsel hareket.
    (breegadoon 03.08.2007 18:34 ~ 05.08.2007 01:38)
  3. kesinlikle 2 cümle ile açıklanamayacak, savsaklanmaması gereken, üzerinde kendimize dair de yorumlar ve benzetmeler yapabileceğimiz, insanlığın kaderini etkileyen hem toplumsal hem de dinsel bir harekettir.

    reformun en basit tanımı on altıncı yüzyılda hristiyanlığın içinde çıkan kargaşa sonucunda kendiliğinden beliren bir protest grubun, kendi mezheplerini kurup roma kilisesinden ayrılmasıdır. fakat bunun sebepleri, aşamaları, tarihi süreci ve nasıl sonuçlandığı çok önemlidir. üzerinde düşünülmesi gerekir.

    * reform'un sebebini biz ortaokulda gördük sanırım. şu şekildeydi; din adına ticaret yapan, cenneti parsel parsel satan, istediğini afaroz edip istediğini aziz ilan eden bir kilise güruhu insanları canından bezdirmiştir. kiliseye istediği matrahta bağış yapmayan tüccarlar afaroz edilmiş, kilise boyunduruğunu kabul etmeyen krallar iblis ilan edilmiştir. kilisenin bunları yapmaya cesaret edebilmesindeki tek neden de ekonomik açıdan inanılmaz boyutlara ulaşmış bir hazine sahibi olmalarıdır.

    görünürdeki sebep budur sanırım. ama asıl sebepleri daha "toplumsal"dır.

    1 - ilk olarak şunu söylemek gerekir; incil ilk defa yerel dillere çevrilmeye başlanmıştır. daha öncesinde ibranice okunan ve halkın masal gibi dinlediği bir kitapken, tercümelerin yapılmasıyla birlikte insanlar incil'i "okumaya" başlamışlardır. bunda da en önemli etken matbaanın yaygınlaşmasıdır. hani bizim memlekete şeytan icadıdır denilerek 4 asır getirilmeyen matbaa var ya? işte o matbaa batı'da on altıncı yüzyılda yagınlaşmıştır. ve reform için çok önemli bir etki sahibidir. yerel dillere çevrilen incil matbaa yoluyla basılıp dağıtılmıştır. artık herkesin evinde birer incil bulunmaktadır ve insanlar kilisedeki papazların safsatalarını fark eder hale gelmiştir. kilise bu durumdan oldukça rahatsız olmuş, önüne geçmeye çalışmış fakat insanların taleplerini görünce önüne geçememiştir. zaten incil'in binbir türlü versiyonu olmasının sebebi de, kilise'nin çeviri işlerini kendisinin yapmaya kalkışıp para kazanmaya çalışması yoluyla olmuştur. papazlar para kazanayım diye kafalarına göre çeviri yapmış, binlerce adet bastırmış ve dağıtmıştır. böylece binbir türlü incil oluşmuştur.

    2 - bir diğer sebep ise kilisenin iyice azıtıp toprak sahibi tüccar ve burjuvaları ve de devletleri afaroz etmeye başlamasıdır. krallar ve zenginler bu işe çok kızmış, nüfuzlarını kullanarak örgütlü kitlelerle protesto grupları hazırlamış, çeşitli küçük ayaklanmalar düzenlemişlerdir. kilise karşısına, şimdiki adıyla alman halkını almaya kalkışınca kızılca kıyamet kopmuştur. kısacası politik nedenler de önemli yer tutmaktadır.

    sebepleri açıkladıktan sonra gelelim aşamalarına.

    ilk aşama elbetteki halkın rahatsızlığıdır. endüljans denen şeyi icat eden kilise bu zımbırtı sayesinde insanların günahlarını affetmekteydi. fakat bu endüljanslar olabildiğince pahalıydı ve fakir halk bunlardan alamamaktaydı. daha önce böyle bir şeyin olmadığını, birdenbire çıkıverdiğini de düşünen halk durumdan çok rahatsız oldu.

    ikinci aşama halkın bilinçlenmeye başlaması oldu. daha önce bahsettiğim matbaa ve yerel dillere çevrilen incil ile insanlar incilleri okumaya başladılar. ve herkes neler döndüğünü anladı. kilisenin ipliği pazara çıkarıldı.

    üçüncü aşamada ise halkın bir araya gelmesi gerçekleşti. burada devreye giren kişi martin luther'dir. alman halkını örgütlemiş ve insanlara hitap ederken kilise'nin tutumuyla incil'de yazanları karşılaştırarak anlatmıştır. o zamanlar kral olan şarlken tüm bu grubu protesto etmiş, ve bu yüzden de bu insanların ileride oluşturacağı meshebin adı protestan olarak kalmıştır. en önemli özelliği ise şudur elbette; din tanrı ile kul arasında bir ilşkidir. din adamları bunlara müdahale ya da aracılık yapamazlar. din insanın kişisel bir münasebetidir ve müdahale etmeye kimsenin hakkı yoktur. işte olayın aslı da budur aslında.

    tarihi süreç ise bundan daha ilginçtir. ve asıl feyz alınması gereken nokta da burada yatmaktadır. çünkü almanya içerisinde yaşanan bu kargaşanın ardından fransa, ingiltere ve kuzey avrupa ülkeleri de aynı tutum içerisine girmiş, aynı süreçleri yaşayarak kiliseyi protesto etmişlerdir. radyonun ya da televizyonun olmadığı bir dönemde, kendi ülkeleriyle ya da kendi halklarıyla hiç alakası olmayan bir olayı izlemiş, bundan dersler çıkarmış ve sonuçta da kanlarını emen kiliseyi dize getirmişlerdir. düşünüldüğünde gayet basit şekilde önümüze serilmektedir tarihi süreç; on ikinci yüzyılla birlikte yükselişe geçen batı toplulukları zenginleştikçe ayrılmış, feodalizm hakimleşmiştir. bunun sonucunda yaşanan ayrılıklar sürekli bir merkeziyetçi yapı isteği yüzünden baltalanmıştır. avrupa çapında en etkili olan kurum kilise olduğu için merkeziyetçiliği sağlayan ve krallara taçlarını giydiren kilisedir. işin içine on beşinci yüzyılda yakın siyaset girmeye başlamış, peşinden kilise'nin ekonomik ihtiyaçları doğmuş, siyasi yapıyı etkileyen kilise toplumsal hayatı da etkileyebilmek için din dışı uygulamalara başvurmuştur. akabinde yaşananlar ise ibretliktir.

    batının mezhep birliği bozulmuştur. reform yaşanan ülkelerde katolik kilise tüm gücünü kaybetmiş, tüm itibarı yerle bir olmuştur. katolik ülkelerde engizisyon mahkemeleri kurulmuş, farklı mezhepten olan herkes canice öldürülmüştür. protestan kiliseleri kurulmuş ve bu kiliselerin toprakları ellerinden alınmış, eğitim sitemleri kiliseden çıkarılmış ve laikleştirilmiştir. merkeziyetçiliği besleyen ve batıyı bir arada tutan kilise bu özelliğini kaybedince ortaya çıkan atmosfer osmanlı devleti'nin işine yaramıştır. feodalizm avrupa'ya tekrar hakim olunca devletler güçsüz kalmıştır.

    reform hareketinden çıkarılması gereken en önemli sonuç şu olmalıdır bence;

    bildiğimiz gibi batı toplumu dindar bir toplum değildir. her ne kadar papa filan sağda solda açıklama yapsa da kimse sallamamaktadır. sadece görünürdedir batı'nın dindarlığı. aynı ingiltere'nin görünürde meşruti monarşi ile yönetilmesi gibidir. sahteciktendir. ve bu durumun böyle olmasındaki asıl sebep de reformun ta kendisidir. çünkü ta on altıncı yüzyılda yaşanan bu olaylar kilise'nin itibarını yerle bir etmiştir. özellikle katolik kalan ülkelerde insanlar kendi dinlerinden soğumuş, din adamlarının tanrı sizi kutsasın maskesi altında malı götürdüğünü görmeleriyle dinin bireyselliği önem kazanmıştır. genel bir ifade ile; çok dindar gözüken insanların ne haltlar karıştırdığını öğrenen avrupalılar o zamandan beri dindarlık maskesi takanlara diğerlerinden daha fazla dikkat etmişler, siyasete hallenen herkesi de elekten geçirmişlerdir.

    kısacası avrupalı insanların din konusunda çok fazla hassas olmamalarının ana sebebi ne teknolojidir, ne değişen dünya düzenidir, ne globalleşmedir, ne de dinsizliğin övülmesidir. bu sayılanların da etkisi vardır elbet. ama ana sebep din kisvesi altında bin türlü iş çeviren kilisedir. avrupalı bu adamlardan ve yaptıklarından tiksinmiş, bunları gördükçe de zaten bin bir parçaya bölünmüş hale getirilen kendi dininden soğumuştur.

    dediğim gibi, her yanına bakıp kendimizden örnekler bulabileceğimiz, kendimize ders çıkarabileceğimiz bir harekettir reform.

    bunca yazıdan sonra tek bir sorum var;

    bugün türkiye'de camiler ramazan dışında dolmuyorsa, insanlar 5 vakit namaz kılan kişileri görünce şaşırıyorsa bunun sebebi değişen dünya düzeni midir, globalleşme midir, televizyon programları mıdır, memlekette cami olmaması mıdır, yoksa din adı altında bu ülkeyi ve halkı kandıranlar mıdır, dindarlık ayağıyla holdingler kurup mazlumu dolandıranlar mıdır, "laik ülkenin ordusu şehit olmaz" diye vaaz verip insanı imamdan tiksindiren imamlar mıdır, bize oy vermeyen patates dinindendir diyen siyasiler midir?
    (iknowthepiecesfit 15.04.2008 01:17)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.