61. cannes film festivalinde üç maymun isimli filmi ile en iyi yönetmen ödülünü almıştır. ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada; "bu ödülü, tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum" cümlelerini kurup bizi duygulandırmıştır. *
not: eklemeden edemeyeceğim, sanırım bu en çok edepsiz gökbakar kardeşlere cevap olmuştur. zira bir film türkiye'de milyonlarca kişi tarafından izlenebilir ama bu size nuri bilge ceylan'ın sanatıyla dalga geçme hakkı vermez. herkes hakettiğini alır, siz bir ayı ile şöhret olurken o sanatı ve elinden düşürmediği objektifiyle buralara ulaşmıştır. helal olsun.
sonunda aldı, tepkim budur. üç maymun filmiyle -bence- büyük ödülü alarak ironinin kralına imza atmış * saçmalamama neden olmuş büyük yetenektir. yerli tarkovski olduğunu düşünür pek bir severim kendisini.
filmografi;
(bkz: koza)- kısa filmdir.
(bkz: kasaba)
(bkz: mayıs sıkıntısı)
(bkz: uzak)
(bkz: iklimler)
(bkz: üç maymun)
kurtlar vadisi tazmanyadalar, recep vivediklerin rağbette olduğu, herkeslerin eş, dost, düşman demeden "çemkirmek" fiilini her cümle içerisinde kullandıkları, tv dizilerinin gayr-ı meşru çocuk ya da aşk üçgenlerinden kurtulamadığı bir dönemde, sinema ile uğraşan yönetmen.
Bir yerlerden aldığı ödüller vs. hiç bir zaman ölçü değil sanıyorum. zira onaylanmaya ihtiyacı yok, ama takdir edilmeye değer olduğunu gösterenlere teşekkür etmek lazım.
Yaptığı filimleri "sanatsal, entel zırvaları" diye eleştiren recep ivedik sever "eleştirmenler" anlayamayacaklar elbette ama, abartısız, gürültüsüz "tutku" ile sevdiği ülkesi için hayatının nurunu döken bir sanatkâr olarak, bu ülkede güzel işler yapanlar olduğunu bir kez daha hissettirdi.
eyvallah...
hakkında girilen dört tanımın üçünün* ödülü aldığı günün akabinde olması düşündürücüdür. bazı yönetmenciklerin bu tarz yönetmenlerin filmlerini "entelektüel terörü" olarak nitelediği dönemde gelmesi de ayrı bir güzelliği olmuştur bu ödülün.
"uzak" filmi ilk olarak gündeme geldiğinde ve cannes'da ödül aldığında "ulan iki kamera görüntüsüyle fiilm mi çekilirmiş?" diyenlerin sayısı azalmadı türkiye'de hâlâ. ama allah'tan sinemanın görsel bir sanat olduğunun bilincinde olan evroopalılar hak ettiği değeri veriyorlar bu tür yönetmenlere. yoksa uzak filmi kendi ülkseinde 40.000 kişi tarafından -cannes'da aldığı ödülülün hatırına- izlenirken fransa'da 220.000 kişi tarafından izlenmesi başka nasıl izah edilebilir?
nuri bilge'nin tek bir filmini dahi izlerseniz ondan sonraki filmlerin ona ait olduğunu bilmeseniz bile hemen anlarsınız. bazen kamerayı orada unuttuğunu sanırsınız. "anaaa! ekran dondu bak." diye düşünürken donan ekranda hareket eden bir yaprak ya da insan dikkatinizi çeker. hikaye geri plandadır, diyaloglar doğaçlama gibidir, o kadar gerçekçidir ki oyuncunun amatör olduğunu sanırsınız, bir filmde böyle konuşulmaması gerektiğini düşünürsünüz. filmlerinde bazen eşini, bazen annesini oynatır. zeki demirkubuz ve semih kaplanoğlu gibi yönetmenlerle de her daim iş birliği halindedir. ve artık avrupa sinema çevrelerinde "nuri bilge ceylan sineması", "zeki demirkubuz sineması" konuşulmaktadır.
zerafet ve cesareti için de ödülü hakeden ADAM... Popülizme uzak durma cesaretine fazladan bir alkış...aynı düntada yaşadığım için dünyayı bi kez daha sevmemi sağlayan, başarısını promosyon standından toplamamış sanat adamı...seviyorum seni...
yahu ne zamandır soruyorum kendi kendime, kime benziyor bu adam diye. sonunda buldum. kesinlikle cahit sıtkı tarancı'ya benziyor ya da fazlasıyla andıırıyor şairi.
sanırım o da şerif gören gibi karlı sahnelerin fazlasıyla sinematografik olduğuna kanaat getirmiş olmalı ki kasaba, uzak ve iklimler'de bu sahnelere sıkça yer vermiş. en iyi yölnetmen ödülüne gelince, benim açımdan önemi yoktur, çüünkü yönetmenliğinin kalitesinin jürilerce ispatına hacet yok; ama bu ödülle onurlandırılmasına onun adına sevindim.
Popülist halk adamı durumuna düşmeden, halkına ve ülkesine iltifat edebilen adam* Her şey aynı hızla popüler kültür malzemesi oluyordu. Birinciliği Nuri Bilge Ceylan'a verecekler diye korktum ama korktuğum olmadı.
Kan'da ödül almak için sahneye 4 kez çıkmış olan ve sahneye her sene giderek daha çok alıştığını ve kıyafetlerini de ona göre seçtiğini düşündüğüm kişidir. Koza ile ilk ödülünü aldığında üstünde basit bir tişort vardı. Uzak'ta gömlek giymişti. İklimler'de takım elbisesi vardı. Üç Maymun'da ise smokin giymişti.
ödülünü aldığı ertesi günkü yarışma çarkıfelekte üç maymun'un sormuşlardı. yarışmacılar bi hayli zorlanmıştı. hayret etmiştim ulan bu adamlar hiç mi gazete okumaz, ( okusalar da spor ve magazin den başka yere bakmazlar mı diye) ya da televizyon izlemezler mi ( izleseler de maç ya da magazin programları hariç bi programı izlemezler mi diye).
yaptığı filmlere sade iş olarak baksak bile nitelikli olanın evrensel değer ifade ettiğini gösteren ve aldığı ödüllerle bunun altını çizen usta yönetmen. görülür mü peki? recep ivedik cüsseli adam. zor görülür.
Kan film festivallerinde kazandığı pek çok ödülden sonra artık seçici konumuna ulaşmış kişidir. Saraybosna'daki festivalde jüri başkanlığı yaptıktan sonra bu sene* düzenlenen 62. Kan film festivalinde jüri üyesidir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.